74 yorum 4. sayfa

Soru : Alevilerin yemeği yenir mi?

Soru : Alevilerin yemeği yenir mi?
Cevap: Müslüman, başta emir ve nehiyleri olmak üzere İslâm'ın tümünü kabul edip inanan kimsedir. Yani namaz, oruç, zekât, hac, abdest, gusül ve benzeri emirlerle kati, zina, içki, ribâ ve benzeri nehiyleri kabullenip tasdik edendir. Bunlara inanmayan da Müslüman değildir. Bunlara inandığı hâlde görevini yerine getirmeyen kimse günahkâr olmakla beraber yine Müslümandır. Müslüman olmayan kimse kitabî -Yahudi veya Hristiyan- olduğu takdirde istisnasız bütün yemeklerini yememizde sakınca yoktur.

Yalnız Şafiî mezhebine göre bazı şartları vardır.

Hristiyan ve Yahudi olsa o şartları tahakkuk etmedikçe kitabî tarafından kesilen hayvanın eti yenilmez. Ama yağ, peynir, çökelek ve ekmek gibi yemekleri mubahtır.

Asrı saadette Şam'dan, Medine-i Münevvere'ye peynir götürülürdü. Peynir mayasını küçük olarak kesilen kuzunun midesinden edindikleri gibi, domuzun midesinden de edindikleri hâlde Peygamber (asm) onun durumunu sormadan yedi. Yalnız gayri müslimlerin yemeğini yememek daha iyidir.
(Tuhfetü'l-Muhtaç ; Halil Günenç,Günümüz Meselelerine Fetvalar)

Yahudi ve Hristiyanların kestiklerini ve pişirdiklerini yememiz caiz ve helal olduğuna göre, bir Alevinin kestiğini yemek elbette daha önce caiz ve helal olur. Fakat kendine Alevi dediği halde inanmayan (ateist-dinsiz) bir kimsenin kestiği yenilmez.

19.11.2011 - Kaside-i Bürde

Soru : Ölmüş kişilerin resimlerini duvara asmak caiz mi?

Cevap : Zaruret olmadan boydan fotoğraf çekmek ve odaya asmak doğru değildir. Ancak boydan olmayan resimleri çekmek ve asmak caizdir. Ölülerin de bu türden olan resimlerini asmak caizdir. Ayrıca resim asılan yerde namaz kılınacaksa, ters çevrilmeli veya üstü kapatılmalıdır.

Fotoğrafı ikiye ayırmak gerek; canlıya âit fotoğraflar, cansıza âit fotoğraflar. Canlıya âit fotoğraflar, ya yaşayacak şekilde boy resmi olur, yahut da yaşamayacak şekilde yarım resim olur. Yaşamayacak şekilde yarım, yahut da bakınca seçilemeyecek kadar küçük olursa mahzur yoktur denebilir. Ancak boy resim ve fotoğraflarına (bir ihtiyaç olmaksızın) cevaz verilmemiştir.

Cansıza âit resimlere, yâni manzaralara gelince, bunun câiz olduğu kesindir. Çiçek, göl ve orman manzaraları gibi görüntüler çekilebilir, evlerin belli yerlerine asılıp ilâhî kudret takdirle seyredilebilir.

11.11.2011 - Kaside-i Bürde

Soru....!

Soru: Bir işletmede çalışan işçi, patronun haberi olmadan namazını kılacak olsa, kabul olur mu? Olursa sevabı patronun mu yoksa kılanın mı?

Cevap: Namaz Allah'ın emri olup, kılınması başkasının iznine bağlı değildir. Patron müsaade etmese bile namazı gene de kılmak gerekir. Namazın sevabı elbette kılanındır .İş sahibi namazı kılmaya müsaade ve teşvik ediyorsa hayra delalet ettiğinden dolayı ona da sevap olur
*************************************************
Velilerin sözleri, ab-ı hayatla dolu, saf, dupduru bir ırmak gibidir. Fırsat elde iken ondan kana kana iç de gönlünde manevi çiçekler,güller açsın...!

11.11.2011 - Kaside-i Bürde

Soru: ............?

Soru: Allah'ın ve Peygamber Efendimiz'in ism-i şerifleri yatak odasında bulunsa bir mahzur var mıdır?

Cevap: Bu mübarek isimlerin bulunduğu odada yatmanızda bir mahzur yoktur. Elbise değiştireceğiniz zaman tesettüre dikkat göstermeniz ve bu mübarek isimlere karşı açık bulunmamanız İslami terbiye icabıdır.

04.11.2011 - Kaside-i Bürde

Soru: İnsanlar yaptıkları işleri Allah yazgısı ile mi yaparlar?

Soru: İnsanlar yaptıkları işleri Allah yazgısı ile mi yaparlar?

Cevap: Cenab-ı Hak, kulunun yapacağı işi ve onu ne şekilde işleyeceğini biliyor. Bunun için, o işi, kulun yapacağından dolayı takdir buyurmuştur. Kulun, iradesine dayalı işlerde, önce kendi cüz"i iradesi, sonra Allah'ın iradesi sadır olur.

04.11.2011 - Kaside-i Bürde

Soru : Hamile ve emzikli kadın oruç tutmayabilir mi?

Cevap :
Şüphesiz ki Allah (Azze ve Celle) yolculuk halinde bulunan kimseden orucu ve namazın yarısını kaldırmıştır. Hamileden ve süt emziren kadından da orucu kaldırmıştır.”
(Ebu Davud, Tirmizi,İbni Mâce)

Hamile hanımlar ve bebeğini emziren anneler, oruç tutmaya dayanamıyorlarsa, Ramazan ayı içinde oruç tutmazlar. Ramazan’dan sonra uygun bir zamanda tutamadıkları oruçlarını sıraya uymaya gerek duymadan kaza ederler.

30.10.2011 - Kaside-i Bürde

Ehli sünnet vel cemaat nedir ?

İman, İbadet ve Hukukta “Kitap ve Sünnete” uygun olduğu kabul edilen “Sahabe ve Tabiinin” olundan giden, “Hulefa-i Raşidin”e ve bütün sahabelere uymayı ve saygılı olmayı prensip edinen müslümnlara verilen genel bir isimdir. Kelamda ve İtikatta Selefiye, Maturudi ve Eş’âri mezhepleri ile Amel ve ibadette “Hanefi, Şafii, Mâlikî ve Hambeli” Mezheplerine uyan bütün Müslümanlar “Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat” adını alırlar.

Dinde münakaşadan sakınan, Kur’ân-ı Kerimin zahirini esas alan, ayetleri zahiri manaları bozmayacak şekilde te’vil ederek akla da gereken önemi veren, peygamberin hadislerini Kur’ân-ı Kerimi anlamada esas kayanak olarak gören İslam Alimlerinin ortaya koyduğu dini ve islâmi hakikatler “Ehl-i Sünnet” kavramı ile ifadesini bulmuştur. Sahabelerin ve İslam bilginlerinin çoğunluğunun ittifak ettikleri hususları delil olarak kabul ettikleri için de “Cumhura” yani çoğunluğa uyanlar anlamında kendilerine “Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat” denilmiştir

17.10.2011 - Kaside-i Bürde

Soru : Kürtajın, tıptaki ve dindeki yeri nedir?

Tıp yetkilileri diyor ki:
"Kürtajın riskleri gebelik büyüdükçe artar. Özellikle büyük gebeliklerde kürtaj esnasında çok kanama olabilir. Kanama durdurulamaz ise tehlike arz edebilir. Onun için kürtaj ilk aylarda yapılmalıdır. Kürtajın yasal sınırı 10 hafta, yani 2,5 aydır. Bundan sonra kürtaj olmak illegaldir. O halde kürtaj için gecikmemeli, 2,5 ayı aşmamaya gayret etmelidir.

Kürtaj imkanına ulaşmamış binlerce bayanın gayri sıhhi metotlarla gebeliğini kendi kendine sonlandırmasında meydana gelen ağır hastalıkla hayatını kaybettiği acı bir gerçektir. O halde kürtaj meşru yollarla yapılmalıdır. Yasalara göre 18 yaşından büyük ve evli olan kadınlar, hem kendi, hem de eşlerinin rızası ile kürtaj olabilir. Resmen evli görülmeyen kadınlarda eş rızası aranmaz. 18 yaşından küçükler ise ancak veli veya vasilerinin onayı ile kürtaj olabilirler."

Dinimizde ise, özürsüz çocuk aldırmak haramdır, yasaktır. Hele fakirlikten korkarak, rahmindeki çocuğu öldürmek, haksız yere cana kıymak, yani cinayet olduğu gibi, evlat hakkını da tanımamaktır, büyük günahtır. Ananın veya süt emen diğer çocuğun ölümüne sebep olan bir özür varsa, uzuvları teşekkül etmeden çocuk aldırmak caiz olur.

Kütüb-i sittedeki, (İnsan, anne karnında nutfe [sperma] olarak 40, aleka [embriyo] olarak 40, et parçası olarak da 40 gün kalır. Bundan sonra ruh verilir) mealindeki hadis-i şerifini de esas alan âlimler, bir özürden dolayı, 1 aydan 4 aya kadar kürtaja izin vermişlerdir. (Redd-ül Muhtar)

17.10.2011 - Kaside-i Bürde

Allah razı olsun Kaside-i

Allah razı olsun Kaside-i Bürde kardeşim ..
rabbim en zerre kadar olan hayırları bile geri cevirmez burda yazan emeği gecen ve istifade eden tüm kardeşlerimizden razı olur inş....
Nezaman ki senin sohbetinden sıyrıldı yüreğim,işteo günden beri biçareyim!
Ne zaman kalbimde yerini başka heveslere pazarladım,İşte o andan beri avareyim!
Senden uzaklık ateşmiş YaRab!Merhamet et! .

06.10.2011 - iremhan

İremhan Kardeşim..!

Rabbim tüm kardeşlerimizden Razı olsun bi sitenin hazırlanmasında emeği geçen tüm kardeşlerimizden.. Allah rızasını gözeterek yazanlardan,okuyanlardan, Faydalanmaya çalışanlardan... Zira yapılan bir amelde onun rızası yoksa o amelin kıymeti de yoktur....!

************************************************
Velilerin sözleri, ab-ı hayatla dolu, saf, dupduru bir ırmak gibidir. Fırsat elde iken ondan kana kana iç de gönlünde manevi çiçekler,güller açsın...!

07.10.2011 - Kaside-i Bürde

Soru : Gayri Müslimlere rahmet dilemek caiz midir?

Cevap:Kâfire mağfiret duasında bulunmak küfürdür Çünkü kâfirlerin hiç affolmayacağı, ebedi Cehennemde kalacağı Kur’an-ı kerimde açıkça bildirilmektedir Onların affı için dua etmek Allahü teâlânın emrine inanmamak olur Kâfirler için dua etmek yasaklanmıştır

Bir âyet-i kerime meali:

(Cehennemlik oldukları (Kâfir olarak öldükleri) açıkça belli olduktan sonra, akraba da olsa, nebinin de, müminlerin de, müşrikler için af dilemeleri doğru değildir)
[Tevbe 113]

06.10.2011 - Kaside-i Bürde

islamda evlenemeyenler.

Şimdi öncelikle yazıyı yazana çok teşekkür ediyorum. Inşallah defteri hiç kapanmaz. Şimdi ben burada aylardır arkadaşlarımla tartistıgm konuya cevap buldum. 4 arkadaşız 2 miz evli 2 miz bekar. Islama gore erkek olunca evlenmek gerekiyo. 2 evlenen arkadaşlarımız 18 yaşinda gelir durumu da iyi babası tarafıdan ---18 yasnda birinin ne geliri olabilir liseyi bitireli 1 yl geçmişti. Tabi babanın yanında iş, babanın dairesinde otur vb imkanlari vardi paradan yana sıkıntısı yoktu---- evlendirildi. Şimdi ben dinen bi günaha girmek istemiyorum bunun için ben size bir kaç soru sorcam. Şimdi dinen
1) parası olan evlensin, evlenemeyen oruç tutsun. Denmiş aradan 10 yl geçti ve biz hala evlenemedik. Ee yaş olmuş 28 ne yaptn bunca sene dmeyn br evn yarı taksıdını anca odedım. Tek çalısıyom babam yok. Şimdi bana bu arkadaşım dinende gerekli görülen bir şey için devamlı soruyo kötü niyeti yok. Kardeşim sen nasıl dayanıyon? Benim koynumda 10 senedir hanım var. Ben bile evli olmama ragmen harama bkmamakta zor dayanıyom(ki yukarıda dmıssınız evlı erkek bile bır kadn gorup şehveti gelebilir nikahlı karısına gıder diye) dese ben ne cevap vercem?
EE Aga ben oruç tutuyom. Ne yapim mi dicem. Benim gibi insan çok dinde bunun için bişeyler olmalı..elle tahrıkte yetersiz kalıyo belli bir zaman sonra..

04.10.2011 - samet tandoğ

samet tandoğ Kardeşime Cevaptır...!

Kardeşim Sorunuzu yeni gördüm özür dilerim cevap vermeye çalışalım..!

Demişsiniz ki: "parası olan evlensin, evlenemeyen oruç tutsun. Denmiş aradan 10 yl geçti ve biz hala evlenemedik.."

Bakınız Peygamber Efendimizin (sav) Bu konu hakkındaki Hadis-i şerifi Şu şekildedir :

"Ey gençler, topluluğu!.. İçinizden kimin evlenmeye gücü yeterse evlensin. Çünkü bu,gözü (haramdan) daha fazla sakındıran, ırzını korumaya kalkan olan yegâne çaredir. Kim evlenmeye güç getire­mezse oruç tutsun. Çünkü oruç, şehveti kesen bir çaredir."

Bu Emir/Tavsiye bizler için bir yol göstermekte.. Maddi olarak yeterli imkanımız varsa evliliği geciktirmeden Rabbimizin rızası doğrultusunda yapmamız gerekir. Şayet Maddi olarak birikim yapamadıysak ve Şehvet bize galebe çalmakta ise Oruç tutma seçeneğini seçeceğiz.

Evlenmek için ille de Kendi evimiz ve arabamız olması şart değil, Geçimimizi sağlayacak bir işimiz ve Kirada kalacak bir evimiz olsun kafi, Zamanla dha güzel, uygun şartlara kavuşabilir insan. Düğün için gösterişe ve israfa girmenin Anlamı yoktur dinende uygun değildir.

Maalesef günümüzde evlilikler ihmal edilmekte.Değişik sebepler gösterilerek geciktirilmekte, Evliliğin gerçek mahiyeti anlaşılamamakta ve Bununla birlikte Gayri ahlaki ilişkiler ve ahlaksızlıklar çoğalmaktadır.Zinalar,Dost hayatı tarzı birliktelikler önüne geçilemez bir hal almaktadır.. Dinen Haram olan ve İnsanı Helaka götüren yollardır bunlar şiddetle uzak durmak gerekir.

Siz Sabrediniz ve Düğün için birikimiz olduktan sonra hayırlısı ile evleniniz kardeşim... İhmal etmeyiniz..
********************************************
Velilerin sözleri, ab-ı hayatla dolu, saf, dupduru bir ırmak gibidir. Fırsat elde iken ondan kana kana iç de gönlünde manevi çiçekler,güller açsın...!

16.11.2011 - Kaside-i Bürde

CVP:islamda evlenemeyenler.

İnanın allah dayanma gücü veriyor. Evli olan arkadaşınız bazen bir gün dayanamazken bekarken yıllarca dayanabiliyorsunuz. Bu ilahi bir destek.. Yeter ki siz niyeti bozmayınız..

04.10.2011 - niyet

Soru :Kadınlar başı açık namaz kılabilir mi?

Cevap: Bütün mezheplere göre, kadınların namazda başlarını örtmeleri gerekir. Namazın sahih olması şartını yerine getirmiş olmak için başını örtmüş olmaya ihtiyaç kesindir.

Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz: "Allah ergenlik çağına ulaşan kadının başörtüsüz olarak kıldığı namazını kabul etmez." buyurmuştur. (Ebû Dâvud)


************************************
Velilerin sözleri, ab-ı hayatla dolu, saf, dupduru bir ırmak gibidir. Fırsat elde iken ondan kana kana iç de gönlünde manevi çiçekler,güller açsın...!

03.10.2011 - Kaside-i Bürde

Konular