Zehirli Ok

NUREMBERG
Rahman ve rahim olan Allah'in adiyla

6 Kasım günü saglik sebeplerinden ötürü ise gidemedim. Ikindi saatine dogru biraz kendimi toparlayip hemde kafa dagitmak için bir filim izlemeye kara verdim. Izlenecek filimler içerisinde alt yazili oldugu için hep sonraya itilen bir filim gözüme ilisti. Ev de sakin oldugu için bunun tam zamaniydi.

Nüremberg. Isminden filimin mevzuu anlasiliyor sanirim. Batinin Ikinci Cihan Harbine bakisini yansitan yapimlardan birisi. 2000 senesi Alliance Atlantic yapimi.Alec Baldwin basrolu üstlenmis. Bir çok defalar filimlere konu olan, Nazi yönetiminin Almanya ve isgal ettigi ülkelerde karsisina çikan yahudilere uyguladigi soykirimi irdeleyen bir çalisma. Savas sonrasinda savas esirlerinden olup, Nazi Almanyasinin önde gelen 20 ismi savas suçlari mahkemesince yargilanirlar ve suçlarina göre agirlikli idam olarak muhtelif cezalar alirlar. içlerinden dört tane de berat çikar.

Ikinci Cihan Harbinde yahudilere uygulanan bu soykirim, yahudi sermayesinin masaligini yapan, Amerikan sinemasinin sıkça işledigi bir tema. Bu tarz yapimlar sinemada defalarca görüldü.Ve yahudilere uygulanan trajik olaylar tüm izleyenlerin gözlerini yasartti. Piyanist, Jacop'un yalanlari, Hayat güzeldir ilk aklima gelenler ve işleniş açisindan akilda kalanlardan.

Neden anlatiyorum? Bir müslüman olarak, hangi ulustan olursa olsun böyle bir uygulamayi tasvib etmek mümkün olamaz. Ben de Hitler Almanyasi'nin, 3. Cumhuriyet'in bu tavrini tasvib etmiyorum. Ne ki,
Hitler'in kendi kaleminden çikan KAVGAM adli eseri okuyunca olaylarin gerçek yüzü biraz aydinlaniyor. Kavgam okurlarina seneler ötesinden Alman cografyasinda yasayan yahudilerin bizlere lanse ettirildigi kadar da masum olmadiklarini haykiriyor. Hitler rejimi yahudi unsurlari dislamakta ve etkisiz hale getirmekde tamamen hakli. (Bugün memleketimizin ahvali hatirlanirsa bu konu daha iyi anlasilacaktir)
Birinci Dünya Harbinden sonra Almanyayi bataga sürükleyen yahudi semayesini ve yeniden büyük Alman ulusunu inşaa edebilmek için mücadele veren Hitleri ve 3. Cumhuriyet'i anlamak için Kavgami yargilardan arinmis bir zihin ile okumakda yarar olduguna inaniyorum.

Bunlar yapilan soykirimin metodunu hakli göstermez. Bizler senelerce Amerikan senaryolarindan ve kendi basin dünyamizdaki Yahudi sempatizani (satilmis dememek için) kalemlerden olaylari gördük. Toplama kamplarindaki insanlik disi uygulamalara gitmeden de yahudiler Almanya için zararsiz hale hetirilebilirdi. Bunlari anlatmak için yazmaya ihtiyaç duymadim.

1945 senesinden bugüne degin israil Devleti'in taşaronlugunu ve şak şakçiligini yapan uluslar ve israil, yaklaşık yedi sene Nazi zulmüne maruz kalan bu millet topraklarini işgal ettigi arablara bundan daha insancil mi davrandi? Elindeki sermaye gücüyle tüm insanliğa kendini mazlum gösteren Israil Filistin de bizim kardeslerimize hala ne acilar çektirmekte, eminim hepinizin malumudur.
Israil'in bir numarali yardakçisi ABD bidayetinden beri kuzey amerika topraklarinda bir ulusu acimasizca katletti. Yahudilere gözyasi döken Amerikalilar Kizilderili insanlarin kanlari üzerine insaa edilmis bir devletin vatandasi olmakla nasil öğünebilirler? Yillarca Afrika topraklarindan sökülüp getirilen siyah ırkın çocuklarina yaptiklari zulümler Nazi kamplarini aratmasa gerek.

Israil ve Ermeni davalarinin sahte hamisi Fransa Kuzey Afrika uluslarina uyguladigi insanlik disi davranislarini içine sindirmis, ve hala kendi içinde barinanlara 3. sinif insan muamelesi yapmaktadir.
Rusya asirlardir isgal ettigi cografyadaki Türk ve Müslüman halklara yapmadığı zulüm kalmamistir. Nazi Almanyasi'nda zulme ugrayan yahudilere aglayan sahtekar bati, Cezayir'de, Irlanda'da, Bosna'da, Azerbaycan'da, Filipinler'de nerede idi? Yahudilere gözyasi döken medeniyetin evlatlari dünya cografyasi kana bulanirken ne yapiyorlardi? Bunun son numunesi Irak'da yaşananlari anlatmaya sahifeler kifayet etmeyecektir.

Nazileri suçlu bulan ve cezalandiran Müttefik Devletler 1945 den buyana Nazilerden kat be kat fazla zulme imza atmislardir. Hitleri vahsetle suçlayan sahtekarlar hala dünyanin kanini emmekte ve bunu da insan haklari, demokrasi ve dünya kardesligi gibi kiliflarla gizlemeye çalismaktadir. Aci olan zalimin zulmü degil de, içimizde de bunlari destekleyen bu vahşilere sempati duyan satilmis beyinlerin zuhur ediyor olmasidir.

Bilal Atış