KULLUK KAVRAMI

KULLUK KAVRAMI


Ubudiyet kavramının aslı boyun eğmektir. İbadet, kulun kendisini Rabbinin mülkü yerine koyması ve öyle görmesidir. Kulluk büyüklünmenin karşıtıdır. Yüce Allah (cc) kayıtsız şartsız olarak maliktir.
Mülkiyeti sınırsızdır. O'nun dışındakiler ise kayıtsız ve şartsız olarak mülktürler. İbadetlerimiz yaratıcıdan gafil olmamalıdır. Aksi takdirde kulun ibadeti anlamdan yoksun bir şekle ve ruhsuz bir cesede benzer. Ya da ibadetini böler hem Rabbiyle hem de başkalarıyla açıktan açığa ilgilenir. Tıpkı hem Allah'a (cc) hem de putlara ibadet eden putperestler gibi. Ya da kulluğu gizlice başkalarına yöneltir. Çeşitli amaçlar için Allah'a (cc) ibadet ediyor görünen kimseler gibi.


Böyle bir insan Allah'a ibadet ediyor görünür ama ilgi başkasına yöneliktir. Ya da cennet arzusuyla veya cehennem korkusuyla Allah'a ibadet eder. Yüce Allah şöyle buyuruyor : " Biz sana kitabı gerçeğin ta kendisi olarak indirdik. O halde sende yalnız Allah'a ibadet et ! İyi bilinsin ki halis din, yani bütün yönüyle candan itaat yalnız Allah' a yaraşır... " (zümer 2)


İmam Caferi sadık (ra) dan şöyle rivayet edilir. " Üç tür ibadet şekli vardır. Bazı insanlar korktukları için Allah'a ibadet ederler. Bu kölelerin ibadetidir. Bazıları sevap kazanmak için ibadet ederler, bu ücretlilerin ibadetidir. Bazı kullar da vardır ki sırf sevdikleri için ibadet ederler. Bu da hürlerin ibadetidir. Ve bu en üstün ibadet şeklidir."


Nehc'ül Belaga'da şöyle geçer. Bir kısım insanlar bir beklentiyle ibadet eder, bu tüccarların ibadetidir. Bazıları korkularından dolayı ibadet eder, bu da kölelerin ibadetidir. Bazıları da ona yönelik şükürlerini ifade etmek için Allah'a ibadet ederler. Bu özgür insanların ibadetidir.


Yine Caferi Sadık (ra) buyuruyor : Ben O'nu sevdiğim için ibadet ederim. İşte bu üstün nitelikli ve saygın insanların ibadetidir. Ayeti kerime de Allah şöyle buyuruyor " De ki, eğer Allah'ı severseniz bana uyun ki Allah da sizi sevsin. ( 3/ 31) Kim Allah'ı severse Allah'da onu sever ve Allah'ın sevdiği kimsede güvenli kimselerden olur.


Kul içten davranınca ve bütün benliğini bu işe verince ancak o zaman gerçek ibadet niteliğini kazanır. Bu da sözünü ettiğimiz gibi, ibadet anında mabudundan gaflet etmemekle mümkündür. Kul amelinde Allah'dan başkasıyla ilgilenmediği zaman ibadeti mükemmel olur. Şayet kulun kalbi bir umuda veya bir korkuya takılı değilse, yani ibadetin amacı bir nimet ummak, bir sıkıntıdan halas bulmak değilse o zaman bu ibadet sırf Allah (cc) rızası için yerine getirilmiş olur.


Yalnız Allah'a ibadet eden kul ahlak ve ihlas açısından özünde bir noksanlık barındırmaz. Rabbim hepimizi ancak kendisine kulluk eden ve ancak kendisinden yardım dileyen kullarından eylesin. Var olan sadece Allah, gerisi boş, gerisi heves.


Selametle..

BİLAL ATIŞ