kaba göre şekillenen müslüman kadın
ALINTI dır.
Önce okullarda üretmeden boş oturmanın ne kadar çirkin olduğu öğretildi. Büyüyünce teyzeler gibi sadece çocuk büyütüp hiçbir şey yapmadan mı oturacaktık? Üretime kadın olarak nasıl katılmazdık? Hep hazıryiyici, tüketici olarak nasıl yaşardık? Evde kocalarımızın kölesi mi olacaktık?
Sonra bizler bu duyduklarımızı zihnimize yerleştirdik. Evet kadınlar da üretmeliydi. Evet kadınlar üzerine yerleştiği canlıyı sömürerek yaşayan asalaklar olamazdı. Evet kadınlar da çocuk büyütmek dışında şeyler de yapabilirdi. Unutmaya başlamıştık Müslüman bir çocuk yetiştirmenin değerini.
Daha sonra zihnimize yerleşenleri vahiyle terbiye ettik. Üretmeliydik ama tüketmek için değil. Üretmeliydik ama sesimizin eşimizden yüksek çıkması için değil. Üretmeliydik ama çocuklarımızı ürettiklerimize feda etmemeliydik. Üretmeliydik ama ürettiğimiz her şey Allah rızasına da uygun olmalıydı.
…ve sonra onlar için bizim üretmeyen halimizin üreten halimizden faydalı olduğuna karar verdiler. Üreten tesettürlü kadın tüketimin kölesi değildi. Öğrenci olarak da çalışan olarak da anne ve eş olarak da görevlerini hakkıyla yerine getiriyordu. Üstelik yaşantılarıyla, yaptıkları çalışmalarıyla kendileri gibi olanların sayısının artmasına sebep oluyorlardı. Onların okulda anlattıklarının hedefi bu değildi ki. Daha fazla modernleşmeyen, tüketime katkısı olmayan, aksine dönen çarklarının önüne taş koymaya çalışan kadınların bu 1400 yıllık duruşlarıyla işleri yoktu toplumsal hayatta, kamusal alanda. Yasaklar geldi peşpeşe.
Bizlerin içinden de direnenlerimiz çıktı ne olursa olsun biz ne örtümüzden ne de sosyal mücadelemizden vazgeçeriz, “başörtüsü onurumuzdur, kimliğimizdir” diyenler. Ve yenilenlerimizde çıktı zihnine yerleşenleri yeterince vahyin terbiyesinden geçiremeyenler. İşte başörtülü yazarların başka konusu yok diyen şu ağır köşe sahibi yazar da belli ki dayanamamış. Ne diyelim Allah onlara sabır versin. Çünkü inşallah hiç susmayacağız. Bizden sonra da evlatlarımızın sesi duyulacak bu yasağı içimize sindirmeyeceğiz. Her konuda konuşacağız ama en çok başörtümüz hakkında…
Önce okullarda üretmeden boş oturmanın ne kadar çirkin olduğu öğretildi. Büyüyünce teyzeler gibi sadece çocuk büyütüp hiçbir şey yapmadan mı oturacaktık? Üretime kadın olarak nasıl katılmazdık? Hep hazıryiyici, tüketici olarak nasıl yaşardık? Evde kocalarımızın kölesi mi olacaktık?
Sonra bizler bu duyduklarımızı zihnimize yerleştirdik. Evet kadınlar da üretmeliydi. Evet kadınlar üzerine yerleştiği canlıyı sömürerek yaşayan asalaklar olamazdı. Evet kadınlar da çocuk büyütmek dışında şeyler de yapabilirdi. Unutmaya başlamıştık Müslüman bir çocuk yetiştirmenin değerini.
Daha sonra zihnimize yerleşenleri vahiyle terbiye ettik. Üretmeliydik ama tüketmek için değil. Üretmeliydik ama sesimizin eşimizden yüksek çıkması için değil. Üretmeliydik ama çocuklarımızı ürettiklerimize feda etmemeliydik. Üretmeliydik ama ürettiğimiz her şey Allah rızasına da uygun olmalıydı.
…ve sonra onlar için bizim üretmeyen halimizin üreten halimizden faydalı olduğuna karar verdiler. Üreten tesettürlü kadın tüketimin kölesi değildi. Öğrenci olarak da çalışan olarak da anne ve eş olarak da görevlerini hakkıyla yerine getiriyordu. Üstelik yaşantılarıyla, yaptıkları çalışmalarıyla kendileri gibi olanların sayısının artmasına sebep oluyorlardı. Onların okulda anlattıklarının hedefi bu değildi ki. Daha fazla modernleşmeyen, tüketime katkısı olmayan, aksine dönen çarklarının önüne taş koymaya çalışan kadınların bu 1400 yıllık duruşlarıyla işleri yoktu toplumsal hayatta, kamusal alanda. Yasaklar geldi peşpeşe.
Bizlerin içinden de direnenlerimiz çıktı ne olursa olsun biz ne örtümüzden ne de sosyal mücadelemizden vazgeçeriz, “başörtüsü onurumuzdur, kimliğimizdir” diyenler. Ve yenilenlerimizde çıktı zihnine yerleşenleri yeterince vahyin terbiyesinden geçiremeyenler. İşte başörtülü yazarların başka konusu yok diyen şu ağır köşe sahibi yazar da belli ki dayanamamış. Ne diyelim Allah onlara sabır versin. Çünkü inşallah hiç susmayacağız. Bizden sonra da evlatlarımızın sesi duyulacak bu yasağı içimize sindirmeyeceğiz. Her konuda konuşacağız ama en çok başörtümüz hakkında…
Konular
- Porno film izlemenin ibretlik sonu
- Yassıada'dan İmralı'ya son yolculuk: Adnan Menderes'in idamı
- Porno Filmde Oynayan Üniversiteli Kız
- Aşk Denilen Sahtekâr
- Flörtle Kirlenen Namus ve Hayaller...
- İhya Rüya Tabirleri
- Bİ YARDIM EDİN YA
- Adet Döneminde Namaz kılmanın ve Kuran okumanın hükmü
- Üniversite mezunu cahillerin yarışı… 6 Kasım 2014 yenisafak.com yazısı
- yardım
- yardım
- Evli bir kadını aldatmaya iten şeytanın vesveseleri
- Başörtüsünü bir araç olarak kullanmayınız!
- Kapalı kadın ile evlenirken dikkat edilmesi gerekenler
- Evlilik yasak, seks çağdaşlık
- istemden bosalma
- Sapıklar internet üzerinden peydahlanıyor
- Fuhuş çeteleri internete dadandı
- İnternetten darbe yapanların başka tuzakları
- Şu anki meşguliyetin geleceğini tayin edecek!
- Orospuya sponsor olmanın vebali var mıdır
- Evlilikte eşlerin ebced değeri nasıl bakılır
- Günümüzde Özellikle Genç Fidanlarımızın Çevresini Kuşatmış Şehvet Taarruz Kuvvetleri için Etkili Stratejiler
- İstanbul Sözleşmesi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ..
- EŞCİNSELE SAYGI DUYAN MÜNAFIK BEYLER, CEHENNEME KADAR YOLUNUZ VAR.
- DUA İLE ALAY EDEN KIZ!
- Ahlaksız ve Pornocu Medyanın Sevmediği Kavramlar
- Toplumun Yüz Karası Ahlaksız Suikastçılar ve Kadın Düşmanları.
- KADIN CİNAYETLERİNDE SUÇLU ARAYANLAR!
- Kadın Hakları Havarilerinin Gerçek Yüzleri..