Zehirli Ok

Esadullah Said

KUR’AN’A SAYGI
,,,
Uzun zamandır görüşmediği akrabasının evine konuk oluyordu. Konuk olduğu kişi ise yeni satın almıştı bu evi.Tam üç kat, birde çatı.
Hoşbeşlerden sonra, çay-kahve faslı yaşandı.Ardından ise abdest ve namaz...
Ama bu kutsi vazifelere ev sahibinde iştirak yoktu.Adam, namazını bitirdikten sonra, namazın dindeki yerini anlatmaya koyuldu.Namazın dinin direği olduğunu, namaz kılmayanlar için verilen fetvaları bir bir anlattı.Ama ev sahibi gayet rahat:
-"İyi de yapamıyoruz, iş-güç işte, ne yapacaksın?" deyiverdi.
Sanki bu dünyaya iş-güç sahibi olup, namazı bırakmak için gelmişti!
Misafir:
-"Ne işi, bundan daha büyük iş mi olur? deyince de,
-"Tembellik işte!" dedi, tembel adam.
-"Tembellik!"
Misafir:
-"Günde kaç kez yemek yiyorsun" dedi, tembel adama.
Tembel adam:
-"Üçü buluyor"
-"Hiç onda tembellik yaptığın ve bir öğün yemediğin oluyor mu?" dediğinde ise, sarı dişleriyle sırıtıp:
-"Şey işteleri..." geveledi...
Sonra yine bildik nağmeler geçti aralarında.
,,,
Vakit bir hayli ilerlemişken, akşam namazında ev sahibi de, oğluyla birlikte iştirak ediyordu namaza.Namazlar kılındıktan sonra ise misafir adam:
-"Akşam namazından sonra okuduğum virdim vardı; fakat yanıma Kuran'ımı almamışım, rica etsem..." dedi.
Ev sahibi:
-"Tamam hay hay hemen...Oğlum Dursun, koş getir çatıdan Kuran'ı."
Misafir adam, son söylenen sözle bir şaşkınlık daha yaşamıştı; "çatıda Kuran"
Sordu:
-"Kuran neden çatıda?"
Ev sahibi:
-"Ona hürmeten!" dedi.
-"O en üstte olsun diye koyduk onu çatıya.Daha önceki evimizde duvarda asılıydı ama..."
Misafir adam, derin bir nefes aldı, nerden başlamalıydı ki anlatmaya?
-"Kuran duvarlara asılsın, çatılara konulsun diye mi geldi?"
-"Tabi ki hayır canım, bizimki saygı işte!" dedi, saygısız adam.
-"Kuran'a saygı onu yaşamaktır; ve onun yaşanmadığı bir toplumda, onun hakim olması için yaşamaktır." dedi misafir, acınası gözlerle baktığı adama.
,,,