Tövbe Ederken Zinaya da Devam Etmek

Submitted by exhem94 tarafından gönderildi.

Gercekten yardiminiza ihtiyacim var lutfen yardim edin bana..!
ben yabanci bir ulkede ailemle birlikte yasiyorum okul hayatim hep burda gecti ve lisede bir arnavut cocukla tanistim 16 yasindayken ve zina yaptim. 3 yildir beraberiz.suan 19 yasindayim. Bu cocuk sunnet degil ama cok duzgun Allahtan korkan duasini eden bi insan .. ona dua ogrettim hep okur .. ama tabiki muslumanligi cok iyi bilmiyor.. ben onu cok seviyorm oda beni ayni sekilde. ona diyemiyorum benimle evlenmen lazim benimle yattin diye cunku onlarda boyle bi kural yok. yabancilarin hepsi boyle zaten.neyse. benim soylemek istedigim sey bu, benim tevbe ettigim halde yine birlikte oluyorum bu cocukla. dua ediyorum insallah benimle hic ayrilmaz ve benimle evlenir diye. tevbe ediyorum her gece..abdest aliyorum hergun zikrediyorum dualarim kabul olurmu. ben cok uzgunum.. gercekten kimseyle konusamiyorum bu durumumu belki sizler bana bi akil verirsiniz..
**********************************************************************************************************

Çizdiğiniz tabloda mutluluk, haz, zevk, lezzet olduğu gibi o hazların lezzetlerin gayri meşru keyfin sevginin içerisinde elem, endişe, korku, acı ve pişmanlık da var. Allahın haram kıldığı bir fiili işlemekten sizleri alıkoyamayan şey sadece birbirinize duyduğunuz sevgi veya aşk değil. Birlikteliğiniz sadece mükemmel bir aşk değil. Çünkü gerçek aşıklar birbirine karşı şehvet duymazlar. Aşk ve sevgide şehvet olmaz. Bu şehvet olmaz mantığı aşkın sağlığı, temizliği, nezihliği öncelikle akla bu cinsi arzuları duyguları ve ihtirasları getirmez. Bu sizin mabeyninizde bütün bu asrın insanlarının maruz kaldığı bir felakettir. Yani artık aşkın adı sevginin adı şehvet, cinsi arzuların tatmini fantezilerin giderilmesi olmuş. Artık kimsenin umurunda değil yapılanların zina boyutu, fuhuş boyutu. Artık referans sadece iki tarafın aşkı veya birbirine sevmesi olduğu için gerisi kimsenin umrunda olmuyor. Aralarında nikah olmadan yaşayanlar beraber olanlar, flört edenler, karı koca hayatı yaşayanların sayısı milyonlar hatta milyarlarca denilse hata ve yanlış olmaz.

Bulunduğunuz konum yer ülke terbiye eğitim inanç gibi etkenler yüzünden büyük bir günaha harama isyana ve yanlışa düşmüşsünüz. İçerisinde bulunduğunuz durum sizin manevi maddi hayatınıza zarar vermektedir. İkinize aşikar olan şey çevreniz ve ailenize ise maalesef gizli kalmaktadır. Yaptığınız şeyin aileniz nezdinden, din nezdinde ahlak ve çevre nezdinde yanlış olduğunu idrak ediyorsunuz. Ama idrak ettiğiniz farkında olduğunuz yanlıştan dönmüyorsunuz. Burada sizi alıkoyan alıştığınız gayri meşru lezzetleri olduğu gibi adına aşk dediğiniz bağımlılık ve bağlılıktır.

Yaptığınız iş yanlış, haram olduğu gibi içinde bulunduğunuz durum dahi haramdır. Çünkü adına aşk dediniz ve iffetinizi ve namusunuzu heba ettiğiniz fiiller haram olduğu gibi birde imani ve dini sahih olmayan bir insan ile birlikte oluyorsunuz. Müslümansınız ama Müslümanlığı olmayan bir insan ile beraber olarak haram işliyorsunuz. Bu gayri meşru aşk ile hem kendinizi, hem aşkınızı, hem dininizi, hem iffetinizi hem de ahlakınızı kirletip batırıyorsunuz. İnandığınız Allaha inanmayan iman etmeyen ve İslami şartları taşımayan müşrik kafir mesabesinde olan birisine kendinizi teslim ediyorsunuz.

Karşınızdaki insan istediği kadar yakışıklı, iyi ve güzel olsa da imanı olmadığı dini islamı olmadığı zaman Allah katında temiz değildir ve iman etmediği takdirde gideceği yer bellidir. İstediği kadar güzelce dua etse de siz ona güzel dualar etseniz de yinede o iyi niyet onu kurtarmadığı gibi sizi de mesuliyetlerden kurtarmaz.

16 yaşında başladığınız bu gayri meşru ilişkinin zina olduğunuzu kendiniz ağzınızla söylüyorsunuz. Üçüncü yılını doldurduğunuz süreçte kocaman üç yıl insanı helak edebilecek bir günah ile doldurmuşsunuz. Etrafınızda normal olan sıradan olan basit görülen kıymeti olmayan zina yada nikahsız birliktelikler biliyorsunuz ki islamiyette haram ve insanı imansız ölmesine vesile olacak bir günahtır. Küçük dualar küçük tövbeler bu işi kurtarmaz. Çünkü günaha tövbe etmek demek o günahı bir daha işlememek için tövbe etmek azim etmek ve irade göstermektir. Ama siz işi duayı da otomatiğe bağlamışsınız zinayı bağlamışsınız.

Birbirinize çok seviyorsunuz ama bu sevgi rabbinizin razı olduğu bir tarz yöntem değil. Birbirinizi zina, şehvet ve arzuların tatmini için seviyor olmayasanız. Birbirini sevenlerin sevgilerini kayıt altına alıp herkesin şahitliği ile sağlamlaştırması iktiza eder. Birbirinizi sevmeniz zaten yaptığınız işi meşru kılmaz ki. Benimle yattığın için benimle evlen demek yerine beni seviyorsan benimle evlen demek doğru olandır. Onu sevmek adına Allahın sevmediği bir işi yaptığınızı unutmayın. Allah insanlara sevgiyi sevmeyi kendi emirlerini çiğnemesi için vermemiştir. İnsanlara verdiği sevgiyi onun razı olmayacağı şekilde tarzda kullanması için vermemiştir. Bizleri mahveden, yakan, imanı mahveden zaten bu fikir değil mi. Onlarda şunlarda bunlarda böyle bizde öyle mantığı değil midir? Herkesin aynı yanlışı hatayı yapması onların yaptıklarını meşru kılmaz. Çünkü herkesin birbirine arkadaşlığı, dostluğu, beraberliği kabir kapısına kadardır. Kabirde insan ameli ile yalnız başına kalacaktır.

Sevdiğin insanı kaybetmemek adını rabbinin sevgisini rahmetini kaybetmeyi göze almamak gerekir. Gâvurun içerisinde gâvurlaşmak tehlikesi ile baş başa kalmamak için müslümanca yaşamak gerekir. Sevdiğinden vazgeçmemek bazen insanı dinden, imandan, ahlaktan vazgeçmeye kadar itebiliyor. Kimse vazgeçilmez değildir. İmanlı hayırlı temiz hayırlı insanlar vardır etrafında.

Kardeşim tövbe, istiğfar, af, mağfiret ile doldurulan amel testiniz eğer alttan günah ile delinirse üstten doldurduğunuz alttan boşalacaktır. Her gün bir milyar verenin kazanacağı bir milyon işe yaramayacaktır. Tövbeleriniz ve mağfiretiniz fiili ve kavli olsun. Bir taraftan af, mağfiret öteki taraftan haram ve günah döngüsü olmaz. İşlenen günahlar ile kazanılan sevaplar birbirini dengelemiyor. Hem günah üzere ölmek riski her zaman vardır. Günah üzere ölürken dil ve kalp Allah demeyebilir. Her gün necis ve müşrik bir beden ile kirleniyorsunuz. Rahminizi necaset muslukları ile zehirliyorsunuz. Her gün kirleniyorsunuz gelip evde tövbe ile istiğfar ile temizlenmeye çalışıyorsunuz.

İçine düştüğünüz ve vazgeçmeyeceğinizi zannettiğiniz şey şehvet ile yüklenmiş bir aşk,imanı olmayan dini eksik sünneti olmayan bir gençtir.Vazgeçemediğiniz şeyler kaybedince bir daha bulamayacağınız olan bir şey değil ki. Bakın siz Yaradandan vazgeçiyorsunuz ama yaradılandan vazgeçmiyorsunuz. Allahın hatırından vazgeçiyorsunuz ama nefsinizin arzularından vazgeçmiyorsunuz. Aynı şeyleri otomatiğe bağlamış gibi yapmaya devam edip vazgeçmiyorsunuz. Nefsiniz seviyor, arzularınız vazgeçmiyor, havanız bağlanmış kopamıyor hisleriniz esir olmuş vazgeçemiyor, aklınız sukut etmiş konuşmuyor, ruhunuz bağırıyor sesini duyuramıyor. Bir vicdan kalmış size yaptığınızın yanlış olduğunu ihtar eden ikaz eden. Bari onu dinleyin. Onun feryadına kulak verin.

Bağımlı olduğunuz şeyler zikir, evrat, kuran, salâvat, ibadet değil dikkat edin günah, gayri meşru aşk, ecnebi bir çocuk ve haram lezzetler. Maddi bağımlılıklar insanı rezil zelil edip iki dünyada perişan ederken manevi olanlar ise insanı sultan ediyor. Kemalat fazilete erdiriyor. Tercihinizi yapın.

Allahın sevmediği bir insanı, Allahın nefret ettiğini seven bir insanı, sevenlerin sevgisi destan olsa tarih olsa veya herkes gıpta ile baksa ne yazar kaç para eder.Unutmayın iman edenler cennete girecektir. İyi olanlar, temiz olanlar, efendi olanlar değil. Unutmayın aşkları destan olmuş ve dillere düşmüş yüzyıllarca söylenmiş olan Leylalar mecnunlar zina etmediler. Aslı ve keremler zina etmediler. Saf temiz birbirini sevdiler. Kendisi gibi inanmayan birisini sevenin yolları bu dünyada olmasa bile ahrette ayrılacaktır. Müslümanın evliliği hayvani, nefsani bir birliktelik olamaz. O ebedi hayat arkadaşını burada seçer. Orada beraber olacağı eşini seçer. Kendisine yarenlik edecek birisini seçer. Allah’ı, peygamberi, dini, islamı tasdik eden birisini seçer.

Rabbiniz pişmanlığınıza bakarak tazarru ve niyazınıza bakarak sizi affedebilir. Ama şeytan ve nefis de biliyor ki yarın yine aynı şeyleri işleyecek. Nefis ve şeytan biliyormusunuz bir mümin günah işlediği zaman bütün avanelerini toplayıp on insanın başına güldürüyor. Acaba onlar gülerken kimler kahroluyor veya üzülüyor. Şeytan hatta o insanın günahı işledikten sonra tövbe etmesine üzülmüyor çünkü biliyor ki yarın yine aynı günaha düşecek. Böyle düşmanlara böyle varlıklara maskara olmak ne kadar kötüdür.

Sizi harama, günaha, isyana, dalalete götüren bu gayri meşru aşk tuzaklarından, gayri meşru ilişkiden, ecnebi bir insana kendinizi sevgi adı altında teslim etmekten vazgeçin. Karşınızdaki imana, ahlaka, insafa, dine ve kurana gelmiyor ise o zaman siz ondan uzaklaşın. Korkmayın dünyanın sonu değil. Nefsiniz neticeden memnun olmazsa da vicdanınız imanınız iffetiniz ve rabbiniz razı olur. Gayri meşru muhabbetlerin karşılığında rüşvet verdiğiniz mukaddesatların yerini dolduracak bir değer yoktur. İnsanın birine aşık olması, ona kendini teslim etmesi, yaptığı işin doğru olduğuna delil olamaz. Aşkın gayri meşru olanı haram olan temiz olmayanı necis olanı da vardır. Necis gayri meşru aşklarda vicdanı sızlatır. İmanı kanatır. Ahlakı batırır. Yolu şaşırttırır. Kıbleyi şaşırttırır. Kıblesini şaşıranda dinden imandan ahlaktan çıkar Allah muhafaza.Tahkik.Org