Huzur Aranan Çağdaş ve Medeni Timarhaneler

Dünyaya sırrı imtihan gereği olarak gönderilen insan yaratılışının sırlarını, hakikatini ve mahiyetini bilmediği zaman ruhu, kalbi ve aklı kesmekeşlikte, perişanlıkta ve dağdağada kalır ve boğulur gider. Hele birde kendisine sunulan hayatların içerisinde iman yok ise ve imanın nuruyla aydınlanan eşyanın hakikati bilinmiyor ise daha çok elim elemlere ve kaderlere düşer. Zahirde ona güzel, neşeli ve şirin görünen her şey hakikat cihetiyle zehir olur, ona manevi bir cehennem azabı olur. Kendisine sunulan yalancı ve uyutucu hevasatlar, fantezilerin ve faydasız oyunların pençesinde kıvranıp durur. Hep bir yalancı iştiha ile aldanır. Maddi ve cismani bedenin hazları, zevkleri ve lezzetleri ardında koşturup durur. Bütün dünyayı bile yutsa tok olmaz, arzularının ve duygularının elinde ruh ve aklı heder olur gider.

İnsanın, hayatının en güzelim cevheri olan ve en büyük büyük değeri ve hayat kaynağı olan ruh, akıl ve kalp medeni ve çağdaş denilen şu hayatın içerisinde öyle perişan bir haldedir ki o perişanlığın sonucu olarak bir çok insan psikolojik, fizyolojik ve biyolojik hastalıkların pençesinde kıvranırken, bir kısım insanlar ise ruhun aklın ve kalbin içerisini dünyalık zevkler ile dolduramadığı için intiharın yolunu seçiyor. Öteki bir kısım ise maalesef tımarhaneleri doldurarak orada deli muamelesi görüp hayatını idame ettiriyor. Bu insanların dışında kalan ve büyük bir çoğunluğu oluşturan kesimler ise ahireti inkar eden, metafiziği yok sayıp, Allahı kabul etmemenin ve fıtratındaki ve yaratılışındaki hakikat ve hikmetler olan imanı ve islamı kabul etmeyip veya ona inanıp ondan faydalanmayı bilmediği için içlerindeki boşluğu ve maneviyat eksikliğini çağdaş tımarhaneler hükmünde olan barlarda, meyhanelerde, kumar masalarında, diskolarda, eğlence merkezlerinde ve fuhuş hanelerde geçirmektedirler.

Allahın kendilerine verdiği mukaddes, müberra, mücehhez ve müstesna sanatları, his, latife ve duyguları ve hisleri ulvi, yüksek, ali yerlerde ve işlerde kullanmak yerine o güzelim hayatı, yaşamı ve bedeni, çağdaş ve medeniyetin tımarhaneleri olan yerlerde zay edip çürütüp mahvediyorlar. Güya gayrimeşru lezzetlerden keyif alıyorlarmış gibi, yalancı iştihalar ve zevklerden mutluluk duyuyorlarmış gibi bir eda ile hareket ederek kendilerini kandırıyorlar. Diskolarda çırpınmayı, rock müzik eşliğinde kafa sallamayı, barlarda içki yudumlamayı ve eğlence merkezlerinde çılgınlar gibi eğlenmeyi, her gün yeni bir kadınla fuhuş yapmayı mutluluk ve saadet zannediyorlar. Gafletin verdiği geçici ve sönük ve zeval bulan lezzetleri baki zannediyorlar.

İbadetin manasını ve hakikatini, ruha verdiği lezzeti bilmeyen, Kuranın ruhlara ve kalplere akıttığı ilahi feyizleri tatmayan, zikrin ve ve ilmin hayata ve duygulara ve hasselere verdiği nurları hissetmeyen, camilerin manevi huzurunu bilmeyen, Allaha kul olup ona secde etmenin ve ona iman edip varlığıyla ümitli olup, mutlu olmanın hakikatini bilmeyen insanların mekanlarıdır medeni ve çağdaş tımarhaneler. İnsanı, Allaha ve peygambere düşman edip, insanın ebedi helaketi için çalışan ve onu mahvetmeye çalışıp cehennemde kendisine arkadaş ve yoldaş yapmaya çalışan şeytanın eğlence merkezleridir bu çağdaş tımarhaneler. Şeytana talebe ve hizmetkar olmuş, Allaha düşman olmuş, onun rahmetinden gafil kalmış insanların icat ettiği yerlerdir bu medeni çağdaş tımarhaneler. Bir çıkış, yol ve ferah arayan insanların sığındığı yerlerdir çağdaş tımarhaneler. İbadeti, kulluğu, iman etmeyi, Allaha ibadet etmeyi gericilik gören, Allaha kul olmayı bırakıp nefsine kul ve köle olanların mabedidir çağdaş ve medeni tımarhaneler. Allahın rahmetini bulamayan yada rahmetinden kaçan, dünyevi ve uhrevi zarar ve ziyana uğrayanların toplanıp topluca Allaha isyan edenlerin mekanıdır çağdaş tımarhaneler. Hayatı vur patlasın çal oynasın zanneden, dünyaya hayvanlar gibi yemeye içmeye tepinmeye gelindiğini düşünenlerin mekanlarıdır çağdaş tımarhaneler.

Onlar, o zavallılar adına eğlence salonu, okey salonu, disko, stadyum, spor, müzik, hobi deseler de dünya lezzetlerini ve keyiflerini onlarda görseler de öyle bir aldanış ve pişmanlık ve ruhi ve kalbi elemleri var ki, öyle yokluktan, ölmekten, ayrılıktan, dünyadan, dünyanın mal, mülk, servet, güzellikleri ve sevdiklerinden ayrılmaktan gelen elemleri, içsel kederleri ve korkuları var ki, onlar o eğlenceler içerisinde manevi bir cehennem azabını tadıyorlar. İbadetin ve kulluğun hafif bir yükünden kaçıp külfetinden kaçıp, omuzlarına dünyanın yüklerini zahmetlerini endişelerini yüklüyorlar. Allaha köle kul olmaktan kaçıp, nefislerinin kölesi oluyorlar. Küçük, basit, adi lezzetlere ebedi, sonsuz ahret hayatını yutturup boğuyorlar. O çağdaş mekanlarda ve medeni tımarhanelerde tepinmelerine bakılınca ne kadarda mutlu görünüyorlar diyesi gelse de insanların, ne kadar huzur, mutluluk buluyorlar o hayatların içerisinde denilse de aslında o çırpınışlar çaresizliğin çırpınışlarıdır. İnançsızlığın ve yaşadığı hayata fıtratındaki sonsuz arzuları tatmin edecek olan ortamı ve zemini ve hayatı bulamamaktan gelen çırpınışlardır. Bir balığın kendisi için yaşadığı en güzel yer olan sudan kendini can havliyle dışarı atması ve karaya düşmesi sonrada düştüğü yerin kendisi için uygun olmadığını görüp tekrar suya dönmek için çırpınması çaresizliği gibi bir çırpınıştır insanın çırpınışları tepinmeli eğlenceleri ve oyunları. Çırpına çırpına balık nasıl havasız, susuz kaldığı için ölüp gidiyor. İman havası, İslam suyundan ve inanç ortamından mahrum kalanların da kalp, akıl ve ruh ve ümitleri öyle çağdaş tımarhanelerde çırpınarak ölüyor ebedi sonsuz felakete maruz kalıyor. Allah böyle çağdaş tımarhanelerin hastası, mağduru ve müdavimi olanlardan eylemesin. Kulluk kapısının, Allahın evinin ve iman ve ahlakın müdavimi ve bahtiyarı eylesin.Amin. 20/12/2012-Tahkik.Org


2 yorum

Re: Re: Huzur Aranan Çağdaş ve Medeni Timarhaneler

helal olsun be çok güzel bir yorum paylaşım.. tebrik ediyorum..

10.04.2013 - Zehirliok Ziyaretçisi

Konular