Zehirli Ok

Müslümanlar imanı ve inancı gereği Rablerine yöneltip, ellerini açtırıp, dua ettiren şey ihtiyaçlarıdır. Hadsiz ihtiyaçları olan ve hadsiz düşmanları bulunan insan, aczi ve fakrı gereği olarak Rabbinden elinin yetmediklerini, gücünün yetmediklerini, elde edemediklerini ve muvaffak olamadıklarını ister. Düşmanlarının şerrinden Allaha sığındığı gibi ihtiyaçlarının giderilmesi içinde ona yalvarıp aczini ve fakrını şefaatçi yapıp isteklerini iletir. Dua etmekle mükellef tutulan dua ile kıymet verilen dua ile Rabbinin rahmet ve inayet kapısını çalan inananlar duaların kabulü için icabet etmesi gereken bir çok sebepler vardır. Duanın içten ve tazarru ile yapılması, duanın icabet saatlerinde yapılması, duaların mübarek gün ve gecelerde yapılması, dualardan önce manevi maddi temizlik olması, duanın kabul olacağına inanılması, dualara salavat ile başlanılıp bitirilmesi ve en mühimlerinden olan duanın kabulü için helal lokma yenilmesi ve içilmesidir. Duasının kabulü için Peygamber efendimize müracaat eden

Sad bin Ebi Vakkas (Radıyallâhü Anh) Efendimize dedi ki: “Ya Resûlallah! Duâ buyurun da, Allâh-ü Teâlâ, beni duâsı makbul olanlardan eylesin.” Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) ona şöyle buyurdu: “Ey Sa’d! Helâl ve temiz rızık kazan ki, duân makbul olsun.” diyerek helal lokma sayesinde beden, kalp ve dil temiz olacağı için duanın da kabulüne önemli bir sebep olacağını haber vermiş. Helal lokmanın duaların kabulünde mühim bir etken olduğunu göstermiştir.

Haram lokma ve şüpheli lokmalar vücut için o kadar büyük zararlar meydana getiriyor ki başka bir hadisi şerifte Efendimiz lokması haram olanların bedeninde o haram lokma kırk günden önce çıkmadığı için kırk gün boyunca yapılan amellerin kalitesini düşürüp kabule karin olmasını engellediği gibi duaların kabul olması için önüne set çektiğini söyleyerek fıtrata ve bedeni ve ruha zarar verip büyük tahriplere sebep olacağını beyan ettiği gibi,haram lokma vücuda iken duaların kabul olmayacağını başka bir hadisi şerif şöyle ifade etmiştir. “Nice toz toprak içinde, saçı başı dağınık yollara düşen kimse var ki, yediği de giydiği de haramdır. Bu haliyle elini açar, ‘Ya Rabbi, şu isteklerimi yerine getir!’ der. Öyle bir kimsenin duası nasıl olsun da makbul olsun!”

Duaların kabulü için önemli bir şart olan helal lokma bedenden başka ruh,kalp,latifler ve hisleri ihya edip onları harekete geçirdiği gibi insandaki ibadetlerin safi güzel nezih ve ihlasla yapılmasını sağlar.Mideye giren,gözden geçen,kulaktan giren her türlü maddi ve manevi rızıklar ve nimetler helal lokma ile nurlara ve hayırlara inkılap ettiği gibi haram lokmalar ise narlara ve bedende gevşeklik,tembellik,gaflete sebep verir.Haram lokmalar dili kalbi ve aklı felç ederek duanın kabulü için telaffuzu zorlaştırır.İçerisine nefsin ve şeytanın meşru olmayan isteklerini karıştırır.Duada istenilen muratlar,istekler ve nimetler nefsani olur.Değersiz olur.Yada duanın kabulünü engelleyecek olan perdeler ve sebepler artar.Bir nevi harama bulaşan bir dilin kalbin ve bedenin sarhoşun veya şuuru giden delinin duası gibi ciddiyeti gider.Nasıl ki arabalara bozuk yakıt yada su karışmış yakıt konulduğu zaman araba çalışmaz çalışsa da tekler ve yol almaz,yada ışığı az yanan fener yol göstermez öylede bedene giren haram lokmalar ameli ve dilin ve ibadetin kalitesini düşürdüğü için duaların kalitesizliğine sebep olur,amelin ve ibadetlerin nurunu giderdiği için makbuliyeti azalır.

Batını kalp diye tabir edilen insanın kalbi bütün hayırları,iyilikleri,güzellikleri ve menfaatleri celp etmekle beraber bedenin sultanı hükmündedir.Bu sultanın tacı tahtı ve iktidarı helal rızık ile lokma ile baki olur.Helal lokma harama,şüpheliye inkılap ederse kalpten bedene bozuk ve zararlı gıdalar ve rızıklar giderse bütün beden ifsat ve bozulup nefsin lehine kalbin aleyhine geçer.Nefis serkeşi ruh,akıl ve kalbe hüküm etmeye başlayınca bedenin ruhun ve kalbin ilahi düzeni ve değeri düşer bozulur nurani ve hikmetli hakikatli işlerin yerini şerli bozuk gafilce işler alır.Dualar artık zevk,lezzet,gayri meşru şeylere döner.Meşruiyetini yitiren kalp sultanı nefsin elinde zelil ve rezil olur.

Eğer bir insan helale ve haram dikkat ediyoruz ama yine dualarımız kabul olmuyor diyorsa o zaman şu hadisi şerefin gösterdiği gerçeğin farkında değildir. “Helâl de bellidir, haram da bellidir. Bu ikisi arasında şüpheli şeyler vardır. İnsanların çoğu bunların helâl mi, haram mı olduğunu bilmez. Bu şüpheli şeylerden sakınan, şerefini ve dinini korumuş olur. Şüpheli şeylere giren harama da düşer. Böyle kimselerin durumu, tıpkı koruluğun etrafında koyunlarını otlatan çoban gibidir. Her an o koruya dalabilir. Dikkat edin. Her melikin bir korusu vardır. Allah’ın yeryüzündeki korusu da haram kıldığı şeylerdir… Dikkat edin! Bedende bir et parçası vardır ki, o iyi olduğunda bütün beden iyi olur. O bozulduğunda da bütün beden bozulur. İşte o, kalptir!”

Bu hadisin gösterdiği ve işaret ettiği şüpheli olan şeyler haram ve helallerin arasında olan ve çoğunun bilmediği şüpheli olan yiyeceklerdir. Bu yiyeceklerin çoğunluğu haram olan katkı maddeleri karıştırılmak ile meydana geldiği gibi, kazanılan rızkın şüpheli olması da buna girer.Bu dikkat edilmesi gereken şüpheliler hem dini ve rızkı etkiler hem de insanın veziri hükmünde olan kalbini etkileyerek bedenin nurani cevherlerini bozar.Bu bozulan iletişim ve etkileşim araçları yüzünden duaların kabulü zorlaşır.Dualarının kabulünü yitiren elindeki dua silahını kaybeder,kıymetini kaybeder,isyana düşer,inancı zaifler ve kulluğu elden belki kaçar.

Duaların kabulü noktasında kuranın, sünnetin ve büyüklerin ittifak ettiği en mühim noktalardan birisi helal lokma olması ve büyüklerin nasihatlerinde hep helal lokmayı teşvik edip haram lokmadan kaçınmalarını istemesi dualarının kabul olmamasından şikayet edenler için mühim bir ihtar ve nasihat ve iyi bir sırdır. Eğer Lokmalar helal ve temiz olursa bu hal önce ibadete etki eder sonra dualara kalite katar.Ameli Salih yapar duayı ihlasla yaptırır.Vesselam.