Kadın ruhundan anladığını zanneden odunlara ithaf olunur

Bu yazı,yazar,Sema Maraşlı'ya aittir.
Biz naparsak yapalım odun odundur ancak,belki bazı erkekler ders alır dedim.

KÜÇÜK KIZ

“Allah rızası için.”

Bülent, avucunu açmış ona doğru elini uzatan adama ters ters baktı. Elli yaşlarında gösteren adam, görmeye alıştığı hırpani kıyafetli dilencilere benzemiyordu. Üzerindeki giysiler eski fakat temizdi. Eli yüzü temiz ve sağlıklı görünüyordu. “Sapasağlam adam gidip çalışacağına dileniyor, belki benden daha zengindir.” diye düşündü. Zaten canı çok sıkkındı birde sinirlenmişti. Alaycı bir ses tonuyla:

“Ekmek parası mı istiyorsun?” diye sordu.

“Hayır, çikolata parası lazım!”

Bülent’in kızgınlığı şaşkınlığa döndü. “Espri yeteneği olan dilencinin hali başka oluyor.” diye düşündü.

“Niye siz ekmek bulamayınca çikolata mı yiyorsunuz?”

“Hayır. Ekmek bulamadığımız günler genellikle bulgur pilavı yeriz onu da bulamadıysak aç yatarız.”

Bülent adamın ciddi mi konuştuğunu yoksa dalga mı geçtiğini anlayamamıştı.

“Bugün karnınız doydu üstüne tatlı mı canınız istedi?”

“Fakirin canı mı olur ki, canı tatlı istesin beyim.”

“Bu bir kamera şakası mı yoksa sen iş bulamamış standupçı mısın?”

“Hiçbiri değil sadece fakirim. Bugün karımın doğum günü ona çikolata götürmek istiyorum.”

“Doğum gününde yaş pasta alınır, bildiğim kadarıyla?”

“O bizim için değil, zenginler için. Otuz yıllık evliliğimiz boyunca ona bir kez bile yaş pasta alamadım. Ama her doğum gününde mutlaka çikolata götürdüm. Karım çikolatayı çok sever.”

Adamın söyledikleri Bülent’in dikkatini çekmişti. O akşam karısıyla kavga etmiş, kapıyı çarpıp kendini sokağa atmıştı. Arabasına da binmemiş, sahile kadar yürümüştü. Denizi seyretmek de onu rahatlatmamıştı. Oysa eskiden denizi seyrederken çok rahatlar. Dalgalar sıkıntısını alıp giderdi. Fakat karısının evde ağlıyor olduğunu bildiği için olsa gerek hiçbir şey onu rahatlatamıyordu. Dilenciyle konuşurken biraz kafası dağılmıştı. “Acaba söyledikleri gerçek mi yoksa uyduruyor mu?” diye düşündü.

“Cebinde bir çikolata alacak para yok mu şimdi?”

Bülent’in sorusu üzerine adam ceplerini boşalttı. Bir nüfus cüzdanından başka bir şey çıkmadı cebinden.

“Ben dilenci değilim. İşim yok. Günlük çalışırım, ne iş bulursam yaparım. Fakat bugün bütün gün iş aradım, aksilik bu ya… Hiçbir iş bulamadım.”

Bülent oturduğu bankı işaret ederek yer gösterdi.

“Oturun biraz dertleşelim bari.” dedi.

Adam çekingen çekingen oturdu yanına.

“Yok mu eşin dostun borç alacak bir akraban?”

“Fakirin akrabaları da fakir olur beyim. Bulurlarsa kendi karınlarını doyururlar.”

“Dilenecek kadar çok mu seviyorsun karını?”

“Çok hem de çok seviyorum. Otuz yılımı aydınlattı o benim.”

“Aşk, hem de otuz yıl süren bir aşk. Hayret doğrusu! Aşkın ömrü en fazla üç yıl diyorlar oysa. Sen otuz yıldan bahsediyorsun.”

“Evet. Geçen yıllar sevgimi azaltmadığı gibi artırdı.”

“Söyle o zaman nedir evlilikte mutluluğun sırrı? Duruma göre sen mutluluğun formülünü bulmuş gibisin.”

“Ben ilkokulu bile bitirmedim öyle formül falan bilmem.”

“Formül dediysem kimya formülü sormuyorum canım. Ben de altı yıllık evliyim. Sevdiğim kadınla evlendim fakat mutlu değilim. Sürekli kavga ediyoruz. Daha iki saat önce kapıyı çarptım çıktım. Evimiz, arabamız, işimiz, gücümüz her şeyimiz var ama mutlu değiliz. Senin hiçbir şeyin yok ama mutlusun. Para mı acaba bizi mutsuz eden?”

“Hiçbir şeyim yok mu? Hayır benim her şeyim var. Benim karım her şeyim. Sevgilim, eşim, arkadaşım, hayat yoldaşım. Hayatımı paylaştığım insandan daha değerli ve daha önemli ne olabilir ki dünyada? Sizin ev, araba, iş diye her şey dediğiniz şeylerdir aslında hiçbir şey olan.”

“Öyle deme şu kadar varlığın içinde bile karım her şeyden şikâyet ediyor. Bir de fakir olsam kim bilir ne olur?”

“Altın tasın kan kusana faydası yoktur beyim. Sen kadın ruhunu hiç anlamamışsın. Hiçbir kadın iyi bir evde oturduğu, her gün çeşit çeşit yiyecekler yediği için mutlu olmaz. Bir kadın kocasının her şeyi olduğunu bildiğinde mutlu olur ancak.”

“Sizin mutluluğunuzun sırrı bu mu?”

“Olabilir. Ben karıma değerli şeyler alamıyorum ama ona benim için ne kadar değerli olduğunu hissettiriyorum. O da çok mutlu oluyor.”

“Bir kadına değerli olduğu nasıl hissettirilir peki?”

“Küçük kızı severek.”

“Küçük kız mı? Hangi küçük kız?”

“Yaşı kaç olursa olsun her kadının içinde hiç büyümeyen küçük bir kız vardır. O kızı ne kadar çok sever, ne kadar çok mutlu edersen, o kadını da o kadar mutlu edersin.”

“Nasıl yani?”

“Küçük bir kız neleri sever, nelerden hoşlanır bir düşünün. Küçük kızlar hep beğenilmek, ilgi görmek isterler. Güzel olduklarını duymaya bayılırlar. Kendilerine prensesmiş gibi davranılmasını beklerler. Küçük kızlar hep prenses olmayı hayal ederler. Sürprizlerden hoşlanırlar. Biraz şımartılmak isterler. Sevilmek ve sevildiklerini hep duymak isterler. İltifata doymaz küçük kızlar. Öyle değil mi?”

“Haklısın. Benim dört yaşında bir kızım var. Adı Aylin. Her akşam boynuma sarılır: ‘Babacığım beni ne kadar seviyorsun?’ diye sorar. Giysisini değiştirdiği zaman etrafımda dolanıp durur, ben kıyafetini fark etmezsem ‘Baba güzel olmuş muyum?’ diye sorar. ‘Güzelsin, çok yakışmış.’ deyince mutlu olur.”

“İşte kadınlar bir ömür boyu bunu duymak isterler. Ben elli yaşındaki karıma böyle davranıyorum. Ömrümüz olur da seksen, doksana kadar yaşarsak ben ona böyle davranmaya devam edeceğim. Ona ‘bebeğim’ diye hitap ediyorum, çok hoşuna gidiyor. ‘Bebeğim bana bir çay yapar mısın?’ dediğimde çay yapmak için nasıl koşturduğunu görmelisiniz.”

“Hiç kavga etmez misiniz siz?”

“Kavga evliliğin tadı tuzu. Arada biz de tartışırız. Küsüp barışmanın tadı ayrıdır. Benim karım bir keçi kadar inatçıdır. Onunla barışmak için uğraşmak ayrı bir keyif verir bana.”

“Benim eşim çok ciddi bir kadındır. Hiç küçük kız havası yok onda.”

“Küçük kızlar büyüdükleri zaman artık sevgi, ilgi istemeye utanırlar. En ciddi ya da en yaşlı kadının bile içinde o küçük kız mutlaka vardır. Yeter ki sen o tatlı kızı sevindirmeyi, mutlu etmeyi bil. Ve o küçük kızı asla aldatma. Yoksa bir daha sana güvenmez ve ne yaparsan yap hep kuşkuyla bakar sana. Küçük kızlar hem çabuk mutlu olurlar hem de çabuk kırılırlar. Çok narindir onlar. Hoyrat elleri istemezler; yumuşak dokunuşları severler.”

“Bu tavsiyeni deneyeceğim. Fakat her zaman yapabilir miyim bilmiyorum. Bazen işlerim çok yoğun oluyor, o zaman eve çok yorgun gidiyorum.”

“Bu sadece bir bahane. O küçük kızı mutlu etmek o kadar da zor değil. Çoğu zaman birkaç tatlı söz yeterli olur. Sen o küçük kızı mutlu ettiğinde karşılığını fazlasıyla alırsın. Artık o seni rahat ettirmek, dinlendirmek için elinden gelen gayreti gösterir. Karısı mutlu olmayan erkek mutlu olamaz. Mutlu olmak isteyen erkek önce hayat arkadaşını mutlu etmelidir. Düşünsene somurtkan, mutsuz, sürekli söylenen biriyle yolculuğa çıksan sen ne kadar mutlu olabilirsin.”

“Haklısın da ben de bütün gün ailem için çalışıp yoruluyorum.”

“Yine para, yine dış sebepler. Evet para önemli ve gerekli ama kadınlar erkekleri para için sevmezler. Para geçici mutluluklar verir. Kadınlar hediye almayı severler. Paran varsa hediye al tabi. Ama hediyeyle mutlu olmasını bekleme. Hediyenin yanına sevgini katmazsan hediyenin bir anlamı yoktur. Benim hiçbir zaman çok param olmadı. Günlük kazandım, günlük yedik. Bazen aç kaldığımız günler oldu. Hiçbir zaman karımın kulaklarına altın küpe takamadım ama her zaman kulaklarına aşk sözleri fısıldadım. Hiçbir zaman boynuna pırlanta gerdanlık takamadım ama hep öpücüklerle sevdim boynunu. Hiçbir zaman ona ipek elbiseler giydiremedim ama kendi bedenimle ipek bir elbise gibi yumuşacık sardım, mutlu ettim onu.”

Adam ayağa kalktı:

“Bana müsaade, artık gitmeliyim, karım merak eder. Sen de git evine küçük kızın gönlünü al; belki o küçük kız şimdi evde ağlayıp duruyordur.”

Bülent de ayağa kalktı. Kuvvetlice elini sıktı.

“Sizi tanıdığıma çok memnun

Elini bıraktı, koluna girdi. Yolun karşısındaki pastaneyi gösterdi.

“Hadi gel, eşin için şuradan çikolatalı yaş pasta alalım.”

Adam hayatında ilk defa karısına yaş pasta götürmenin mutluluğuyla evinin yolunu tuttu. Bülent de pastanenin yanındaki manavdan karısının en sevdiği meyvelerden aldı. Evine girdiğinde karısı şişmiş gözlerle mutfak masasında oturmuş su içiyordu. Bülent hiç konuşmadan meyveleri büyükçe bir tabağa döküp yıkadıktan sonra eşinin önüne koydu.

“Bunlar dünyanın en şanslı meyveleri.”

İnci hiç konuşmadı.

“Sorsana niye diye.”

“Niye?” diye sordu İnci kızgın kızgın.

“Çünkü dünyanın en güzel ve en tatlı kadınının midesine gidecek.” dedi gayet ciddi bir ses tonuyla. İnci şaşırmıştı, aynı zamanda yüzünün ifadesi yumuşamıştı.

“Bunlar senin sevdiğin meyveler, senin için aldım.”

“Hayret bir şey! Her zaman kendi sevdiğin meyveleri alırdın. Benim hangi meyveleri sevdiğimi iyi hatırlamışsın. Aslında bu istediğim, beklediğim bir şeydi ‘Bak senin için sevdiğin meyveleri aldım.’ demen; ama şimdi kıymeti yok. Çünkü sana çok kırgınım, meyve alarak gönlümü alamazsın.”

“Özür dilerim seni kırdığım için.”

Sonra Bülent yere diz çöktü.

“Cezam neyse razıyım; ama bir tek şey istiyorum senden. Seni delice seven bu adamı senden mahrum etme.”

Bülent yere çömelmiş, boynu bükük bir vaziyette komik görünüyordu. İnci kıkır kıkır gülmeye başladı.

“Affetmek o kadar kolay değil. Bakalım hangi cezalara katlanabileceksin.” dedi.

Bülent işte o zaman ona muzip muzip bakan eşinin içinde sakladığı küçük kızı gördü. Bundan sonra her şey daha farklı olacak diye düşündü.

Küçük Kız Hikayesi Sema Maraşlı ” Eşim Aşkım Olsun” Kitabından

Kadın ruhundan anladığını zanneden odunlara ithaf olunur yorumları

  • Image Description
    soro_imam
    30.01.2013

    Cok guzel bir hikaye bir solukda okudum.Ama bu hikaye kadinlarin paraya onem vermedigini gosteriyor.Ama cevremdeki butun kadinlar (annem de dahil) her zaman paranin az olmasindan sikayet ederler.Hele bu devrin kizlarinin buyuk cogunlugu evi ve arabasi olmayan adamla evlenmiyor.1200 tl maas alan bir ev arkadasim var.Dindar bir kizi istemeye gitti.Kizin anasi o maasla mi kizima bakicaksin demis.Ve bunun gibi binlerce ornek var.

  • Image Description
    Vird-i Zeban
    29.01.2013

    Kadın ruhundan anlamak nevinden erkeklerin bazı davranışlar geliştirmesini beklemek Nebevi bir hayat tarzıyla meşrudur. Ancak ben bu tür ilgili ve sevgili yöntemlerle hanımlarına yaklaşan arkadaşlarımın eşlerinin(hanımların) ölçüsüz ve şımarık tavırlarla saygısızlık etmeye başladıklarını duyuyorum. Evet, erkekler hanımlarına ilgi göstermeli ve sevgilerini dile getirmemeliler; buna mukabil hanımlar da kocalarının onurlu bir erkek olduklarını unutmamaları gerekiyor. Erkeklerin tabiriyle: Kadınlar yüz vermeye gelmiyorlar. Bu yüzden erkeklere tavsiyem. Hanımlarına değer vermeleri ancak; tatlı bir mesafe ile ciddiyeti muhafaza etmeye çalışmaları isabet olur. Selam ve dua ile.

  • Image Description
    tacettin_sulutas
    30.12.2012

    ilk benden özür dile en çok hakareti bilmeyerek bana yaptın çünkü

  • Image Description
    (yusuf a.s)
    28.12.2012

    bütün siteden özür diliyorum......bu kadının bu kitabı daha bugün geçti elime.....kitap baştan uca feminizm zırvalarıyla dolu,feminist göndermelerle dolu,feminist bir kadının bakış açısıyla yazılmış.bilmiyordum.....affedin beniiili.....lanet olsun sana sema maeraşlı laneeet,yazıklar olsun sen ve senin gibilere...zaten hiç anlaşamadım,uyum sağlayamadım sen ve senin gibi feministlerle.....böyle bir yazı koyduğum için kendimden utanıyorum....benim burada bu yazıyı paylaşmam sonucu,kitabı merak edip,a neymiş ne değilmiş deyip alıp okuuyanlardan da özür diliyorum....almayı düşünen,daha almamış olanlara da diyorum ki:kesenizi çarçur edip,bu feminist bozuntusu yazarın ekmeğine yağ sürmeyinnnnnnnnn
    Kendisi şu an eski görüşlerini bıraktığını,artık feminist olmadıığını söylese de inanmayın...şu an hanımımız 2.evliliğini yapmış,mutlu mesut yaşıyorrrr...ne oldu da acaba,eskiden tuuuu kaka dediği cinsellik mevzu bahsini,şimdiki kitaplarında,baş tacı eder oldu?hani erkekler azgındı sema hanım?hani cinsellik kötüydü?şimdi ne oldu da iyi oldu acaba?bu nasıl ikiyüzlülüktür Rabbim!!!!!
    LANET OLSUN SANA SEMA MRŞLIIIIIII LANEEEEEETTTT

  • Image Description
    Karabeyhan
    04.03.2013

    YAZIK

    Sana o kadar çok acıyorum ki...

    1- Ne yaptığını bilmiyorsun. (Şuurun kapalı)

    2- Terbiye-Ahlak yok. (Vicdan yok çünkü yada karminin sol tarafta)

    3- Kullandığın cümleler türk diline uygun değil (Çünkü Türkçe Bilmiyorsun)

    4- İsyan ediyorsun (Çünkü Allah'a inanmıyorsun)

    5- Allah seni ıslah etsin (Tüm insanlığın hayrına)

  • Image Description
    (yusuf a.s)
    07.03.2013

    peki sizin kullandığınız kelimeler ne oluyor acaba??
    (Allah'a inanmıyor)ne demek?belki bana küfür edilseydi bu kadar utanmazdımmmmm!
    ben bu hanım hakkında buraya bunları yazdım,çünkü kitabın eski baskısı var,sema hanım eskiden feministti,ben onu okudum o yüzden sinirlendim.ama şu an kitabın yeniden basılmış hali var...tabi ki eski halide olsa böyle bir insana bunları söylediğim için pişmanım........."lanet" gibi ifadeler yazmışım,evet bunlar zerre kadar doğru değil,zaten bende siteden bu yorumumu silmesini rica edecektim.
    kendisi benim sevdiğim bir insan,ve bunları bir insanı sevmesem bile yazmak hiç hoş değil....
    herkesin huzurunda bu sözlerimi geri aldığımı yazıyor,kendisinden ÖZÜR diliyorum.....

    Not:bende size Allah'ın en aciz kullarından birine bunları yazdığınız için,"aciz"derdim,malum siz heralde aciz değilsiniz(?)ama yazmıyorum,Allah beni de sizi de buraya böyle olur olmaz şeyler yazdığımız için affetsin...

  • Image Description
    uyarı
    30.12.2012

    Lanet kişinin kendisini bulur. eleştirin anlatın doğruyu gösterin ama lanet okumayınız

  • Image Description
    tacettin_sulutas
    04.12.2012

    Kadınları bildiğini sanıyorsun. Emin misin? Bildiğini sandığın şeylerin nedenlerini biliyor musun?

    Peşimizden koşun!

    Hemen hemen bütün kadınlar “Kaçan kovalanır” politikasını kendilerine ilke edinmişlerdir. Bu biraz da erkeğin yapısından ileri gelir. Tarih öncesinden beri erkekler avcı rolünü üstlenmekten kadınlarsa av olmaktan büyük zevk almıştır. Ancak avlanırken dikkat edilmesi gereken unsurlar var. Mesela; kadını ürkütmeyeceksin, agresif ya da yapışkan olmayacaksın, ona kendisini köşeye sıkışmış hissettirmeyeceksin, bu kaçma kovalama sırasında “Deli mi ne?” dedirtmeyeceksin! Doğru zamanda, doğru yerde doğru sözler bizi yakalamaya yeter. Unutmadan, yakalanmış da olsak oyun oynamayı severiz. Kura devam...

    Bizimle konuşun!

    Suratım asıksa ve bana sorduğun “Nasılsın?” sorusunu “İyiyim” diye geçiştiriyorsam aslında bana daha fazlasını sor istiyorumdur. Kadınlar kendileri için çaba sarf edildiğini görmek isterler. Bu konuşmak için bile olsa. O yüzden “İyiyim” cevabından sonra vazgeçmeyip sormaya devam edersen sana açılırım. Ne zaman ve kaç soru soracağının formülü şu: Beni daha yakından tanımaya çalış! Aynı soruyu sormak yerine değiştirip sormayı dene. Mesela, “İşte mi bir sorun çıktı?” “yooooooo!” “Çocuklar canını mı sıktı?” “Hayır” gibi. Vazgeçmediğini gerçekten dinlemek istediğini gördüğünde açılacağım ve sana kendimi çok daha yakın hissedeceğim.

    Kendine zaman ayır!

    Şaka değil. Senin gerçekten kendine zaman ayırmanı istiyorum. Erkek arkadaşlarınla buluş, sinemaya git, yemeğe git, playstationla oyna ama BENİ İHMAL ETME! Tabii aynı şeyleri ben de yapacağım. Bu ikimize de iyi gelecektir. Tek beklentim, arkadaşların ve benim aramdaki dengeyi iyi koruman.

    Arkadaşlarını tanımak istiyorum!

    Kadınlar erkeklerinin kimlerle takıldığını, hangi ortamlarda bulunduğunu bilmek ister. Bu ilişkilerinin güvende olduğunu hissetmeleri için bir gerekliliktir. Oysa tam tersi durumda yani partnerlerinin kendi kadın arkadaşlarıyla yakınlık kurmasından hoşlanmazlar. Bunun için biri gizli biri aleni iki neden vardır. İlk neden kadınların konuşmayı sevmesi ve bir gün arkadaşlarından birinin ağzından kaçabilecek bir sırrımız olmasıdır. Diğer neden ise; bir gün seninle en yakın arkadaşım arasında bir şeyler başlama ya da yaşanma riski. Gizlidir, çünkü bu korkuyu kendimize bile itiraf edemeyiz. Böyle bir durum kadın için iki kere zordur. Hem sevgilisini hem de acısını dindirecek olan yakın arkadaşını kaybeder!

    KTKKG (Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür) Sendromu!

    İlişkiler dünyasında bir süre sonra oluşan bir sendromdur. Gerçi iki tarafta da oluşabilir ama kadınları daha fazla etkilediği düşünülür. Dikkat edilmez ve çözüm bulunmazsa kıskançlık ve sonunda büyük kavgalara neden olur. Çözüm: Mükemmel dünyada yaşıyor olsaydık “Hiçbir kadınla konuşmamak” derdim. Fakat durum öyle değil maalesef. O yüzden 3 öneri sunuyorum;

    Asla başka kadınlara benden daha fazla ilgi gösterme!

    Yanımdayken aynı kadın için ard arda iltifatlarda bulunma!

    Eğer etkilenebileceğin yalnız bir kadınla tanıştırıldıysan ve ilişkimiz için tehlike çanları çalmaya başlamışsa, en yakın zamanda bekar bir arkadaşınla bu kadının arasını yap! Artık sırlarımızı biliyorsun. Gerisi senin elinde...

  • Image Description
    (yusuf a.s)
    06.12.2012

    hahahahahnahahnahnahahahahahah

    e be yüzsüz,e be odun,e be........
    Tamam bundan sonra kadınlar böyle olmasın,tam tersi olsunlar!kadın olmak başlı başına bi dövülme,yerilme eleştirilme olmuş baksanıza.
    Ben buraya erkeklerle ilgili ne ne maddeler yaazardım da hadi neyse.....
    kadınlar kendileri için çaba sarfedildiğini görmek istermiş,bu özelliğimiz size battı mı?siz de erkeklerin bu özelliğinden olsa gerek,"kadın ruhundan anladığını zanneden odunlara ithaf olunur"isimli yazımı üstünüze alıp,'a bak,ben aslında kadınları çok iyi biliyorum,anlıyorum'demeye çalışırcasına yorumlar bırakıyorsunuz.ne oldu,avcı olma ihtişamını,gücünü bünyeniz kaldırmadı mı?kaçan kovalanır politikasıymış bilmem neymiş.....siz kimi küçümsediğinizi zannediyorsunuz ki.....siz daha iyi bir politika biliyorsanız onu uygulayın olur mu?bırakında kendimiz için çaba sarfedildiğini görmeye hakkımız olsun,yok yok siz heralde,kadın olmaya öykünmüşsünüz anlaşılan.kadın olup rahat rahat evde oturmak varken,erkek olup napacan dimi?
    Siz erkekler kadınları eleştireceğinize,kaç gram erkek olduğunuzu sorun bir kendinize tamam mı

  • Image Description
    tacettin_sulutas
    30.11.2012

    HER bekar erkek kadınlar hakkında yanlışa düşmüştür. Kadınların fiziksel özellikleri tarafından çoğu kez aklımız kandırılmaktadır.
    26 Kasım 2012 00:30
    Bize kötü davranan kadınların ayaklarına kapanmakta ve sözlerine harfi harfine uymaktayız. Kullanılma, yalan söylenme ve aşağılanma duyguları ile karşı karşıya kalmak istemiyorsanız aşağıda belirtilen 12 kadın tipinden kaçınmalısınız.

    İşte dikkat etmeniz gereken kadın tipleri

    1- Feminist Feminist kadın tipleri toplumun her katmanını erkeklerin yönettiğini düşünür ve her defasında erkeklere karşı önyargıyla yaklaşır. Yaygın inanış kadınların melek oldukları ve onların yükselişlerinin toplumların ataerkil yapısı yüzünden engellendiği düşünülmektedir. Feminist’leri nasıl tanısırsınız? Eğer bir kadın “Erkekler beyinleri ile düşünmüyorlar cinsel bölgeleri ile düşünüyorlar” cümlesini kurarsa işte tipini belli etmiş demektir.

    2- Faydacı Yaygın bir unsur olarak sizinle paranız için beraberdir. Faydacı kadınlar idame etmesi zor bir tiptir. Biyolojik olarak kadın olmalarından dolayı tüm finansal yönetimlerini erkeğin önüne bırakmaktadırlar. Bir erkek onların yemeklerini, seyahatlerini, mücevherlerini, kıyafetlerini ve içkilerini ödemelidir. Faydacı bir kadın özellikle cinselliğini altın bir tabak gibi sunar ve kullanır. Ben merkeziyetçidir. Kandırılma düzeyiniz oldukça yüksek olacaktır çünkü bu tip kadınlar fiziksel olarak mükemmel gözükmektedirler.

    3- Romantik Bu tip kadınlar bir aşk romanında veya romantik bir filmin içinde yaşamaktadırlar. Her gece evlerine gidip gelin dergileri okumakta ve beyaz atlı prenslerini bekleyip onları kusursuz bir dünya hayatına götüreceklerini beklemektedirler. Aşırı romantik tipteki kadınlar genellikle aileleri tarafından prenses ilan edilip büyütüldükleri için gerçek dünyadaki gerçek sorunlarla başedememektedirler. Sürekli ilgi beklemeyi ve her gece dırdır etmeyi görev edinen bu tipteki kadınlardan koşarak kaçın.

    4- Elde edilmesi imkansız Aşırı romatiklerin müttefiği şeklinde olan bu tip onların karanlık tarafıdır. Eski ilişkilerinden aldıkları büyük yaralardan dolayı yeni başladıkları ilişkileri anında sabote etmektedirler. İlk başta size büyük ilgi besleyip hemen ilişkiden kaçan bu tipin ilerki ilişki seviyelerinde bir halka gibi aynı şeyi tekrarlayıp durduğu gözlemlenmektedir. Sizinle flört edip çıkabilirler ama arkadaş seviyesinden ileri geçmenize izin vermezler. Sıkça başağrıları çekmek istemiyorsanız bu tip ilşkilerden kaçının.

    5- Bayan sinirli Feministler gibi sinirli bayanlarda erkekleri sevmezler. Erkeklerin yaptıkları yanlışlarla sürekli alay etme halindedirler. Ve bunların sayılarını tutmaktadırlar. Sinirli bayanlar için düzgün erkek yoktur hepsi kötü niyetli, yalancı olarak görülmektedir. Bir volkan patlamasında ortaya çıkan büyük enerji gibi adeta bir kavga esnasında patlarlar. Bol dram ve çığlıkla karşılaşmak istemiyorsanız uzak durun.
    6- Bayan Endişe Bu tip kadınlar ilşkinin başlarında size oldukça iyi davranırlar. Fakat içindeki endişeler onu yiyip zamanla bitirir ve ilk başlardaki mutluluk hali uzun sürmez. Muhtemelen 10 gün içinde ise şu tip diyaloglar içinde kendinizi bulacaksınız: “İlişkimiz nereye gidiyor?” “Sesini duymak istiyorum” sizden sürekli garanti istiyecektir “Ben hala güzel miyim?” “Kıyafetlerimi beğeniyor musun?” “Peki ya saçımı?” ... Sürekli aynı düşünce beyinlerini kaplamaktadır. Sizin onu daha iyi biri için terkedeceğiniz düşüncesi... Bu ilişki en kısa süre içerisinde sizi ürpertmeye başlayacaktır.
    7- Kötü kadınlar: En kötüsü Kadınlar dünyasının en kötüleri ise kötü kadınlar diye adlandırılan tiptir. Bu tip sadece kendisini düşünür, başkalarının düşüncelerini önemsememekte ve sürekli kırıcı olmaktadırlar. Maddi ve manevi anlamda çökerten kötü kadınlar her tipten biraz almışlardır faydacı ve sinirlidirler. Genelde güzel alımlı ve bakımlı olan özelliklerini tehditkar bakışlarından tanıyabilirseniz direk oradan uzaklaşın.
    8- Hep Ben Kendine odaklanan bu tipler ilişkinin ve sizin hayatınızın merkezinde olmayı severler. Narsist davranışları ise “Babasının kızı” travmasından gelmektedir. Sizden de her zaman bu ilgiyi beklerler.
    9-Bayan Umutsuz Hayattan tüm beklentilerini kaybeden bu tip kadınların genel amacı evlenmektir. Kim olduğunuz karakteriniz, cinsel yaşamınız hiçbirşey onlar için önemli değildir. Onlar için evliliğe giden yolda bir basamaksınızdır. Dikkat dikkat!
    10-Bayan Yanar Döner Yanar döner tipteki kadınlar her durum ve ortama göre şekil değiştiren ve değişkenlikleri yüzünden ilişkiyi mahveden cinsten. İlişkiniz ciddileştiği zaman bu tip bir kadın sizin hayallerinizi yıkabilir. İstikrarsız bir ilişkiye hazır olun.
    11-Bayan Azgın Kilometrelerce öteden tanıyacağınız bu kadın tipi hareket eden tüm erkeklere saldırabilir. Bazen yaşlı bir adamlar bazen de cinsel dürtülerini takip eden bu tip kadınlar ilişkinin ilerleyen safhalarında karşısındakini yalnız bırakıp giderler.
    12-Kontrol Delisi Hayatınızı tümüyle yönlendirecek bu tipteki kadınlar kişisel özgürlüğünüzü size vermezler. Sizin ne giyeceğinizden, nereye gideceğinize, ne yiyeceğinize ve kimlerle takılabileceğinize kendisi karar verir. Kendiniz için birşeyler yapmaya karar verince cinsel yaşantıyı kesecek, türlü türlü numaralar yapabilecektir. Uyarması bizden! Bu listede yer alan karakterler ve başınıza gelebilceklere ufak örnekler. Eğer buna rağmen ısrar ediyorsanız işiniz zor olacak.
    BİTTİ

  • Image Description
    (yusuf a.s)
    03.12.2012

    Kadınların fiziksel özellikleri tarafından çoğu kez aklımız kandırılmaktadır.

    bende kanmayın diyorum zaten,Peygamber efendimiz (s.a.v)'in buyurduğu hadis-i şerife kaç erkek uyuyor?adlı yazımda ama nerrdeeeeeee sizde o yürek

  • Image Description
    (yusuf a.s)
    02.12.2012

    bana ısrarla cevap yazmaya devam eden bu erkek bozuntusu,şahsiyetsiz,asosyal,kişiliksiz ve psikolojik olarak hastalığını narsisizm olarak belirlediğim şahsa;

    (bu bay,gönderdiği özel mesajda,niyetinin,amacının "fikir alışverişi"olduğunu söylemişti)
    sizin fikir edinmeye falan ihtiyacınız yokmuş maaşallah baksanıza,nerden buldunuz bu yazıyı?bide kendiniz yazsaymışsınız daha yapıcı olurdu hani.
    Kadınlar,bütün finansal yükü erkeklere yıkmamalı ha öyle mi?ondan sonra da vird-i zeban adlı üyenin,çalışan kadınlar neler yapar?adlı yazısındaki gibi,kadınlar iş hayatına atar kendini işte,orda da sizden daha iyi bi adam bulur,ilişki yaşar,ondan sonra da ortalıkta namus kalmıyor dersiniz.Rabbimiz,kadınları geçim derdinden muaf tutmuş,kadınların ev geçindirmek,eve para getirmek gibi bir sorumluluğu da varsa buyrun söyleyin?çalışmayıp evde oturmakta siz beyefendilerin gözüne batar olmuş.evet,bir erkek karısının giyimini,makyajını,mücevherini,yediğini,içtiğini karşılamak zorundadır,bunu biz değil,Allah söylüyor,eğer çalışma emrini bize verseydi,para,geçim gibi konuları biz kadınlara emretseydi çalışırdık.ha bide,yok kadın para işine karışmasın,içişlerinden kadın,dışişlerinden erkek sorumlu olsun diyordunuz,eee ne oldu?hani ben bi bayan olarak paradan sorumlu değildim?size göre,kadın,kadınlığını bahane edip hazıra konuyor,hazırdan yiyiyor öyle mi?ben kariyer yapmaya kararlıyım o zaman!siz nasıl benden fiziği yerli yerinde olmamı istiyorsanız,o zaman bende sizden beni refah içinde,zengin bi hayat içinde yaşatmanızı bekliyorum.siz benim görüntümü aşağılarsanız,bende sizin ne kadar çulsuz,parasız,fakir olduğunuzu söyleyip ima yollu,bi açıdan da dolaylı olarak,"güçsüz"olduğunuzu söylerim...............güçlü olan kızı alır,yani bu sizin mantığınıza göreydi,şimdi bende bu mantığa göre hareket etmeyi avantajlı buldum,aranızda bu yolla fesat çıkaracağımı anladığım için,siz güç unsuru olarak neyi görüyorsanız o yoldan,yani damardan giriyorum,taktisyen olmak istemezdim ama napıyım,doğru düzgün olunca baktım ki evde kalıyorum,bende öğreniyim işi dedim,baktım ki,naz yoksa cilve yoksa,kimse sana görücüye gelip beğenmiyor,arkasını getirmiyor,bende taktik geliştirdim.size bi karış örtümüzü açsak köpek gibi gelirsiniz peşimizden.bunu bilmeyen mahluk mu var?valla ne yalan söyleyeyim,benim de yazılarımda anlatıp durduğum,aşık olduğum erkek,aynı işyerinde çalıştığım adamdı,buradan anlayabilirsiniz işyerlerinin ne kadar masum(!)olduğunu....kadın çalışmaz hazırakonucu,hazır yiyici olur,çalışır zina olur.....peki kadınlar napar?merak ettim.
    Tabi hata bende,"yalnız savaşçı"adlı üyenin de dediği üzere;her hıyarım var diyene,tuzzluk yetiştirmek zorunda değilim.siz neyi ispat etmeye,kanıtlamaya çalışıyorsunuz?
    Erkekler her zaman,kadınlardan daha çabuk,erken etkilenirler.bir arkadaşım vardı,sınıf arkadaşı olan bir erkeğe mecburen,grup ödevi olduğu için numarasını vermişti,2 gün sonra çocuk,arkadaşıma aşk mesajları göndermeye başladı.

    şimdi bu adam bozuntusu,sapık üyede daha aklından atamamış olacakki hala benimle diyalogda.başka bir yazının altına yorum atıyorum,o da hemen,"arkadaşım,bende senin gibi yaşayanlardanım,yalnız değilsin"diye cevap yazıyor,yani,bak bende bu sitedeyim,senin yazdıklarını takip ediyorum demeye çalışıyor.ben bu yazıları niye paylaşıyorum,slzi tava getiriyorum,çok hoşuma gidiyor erkeklerle alay etmek.....çünkü,siz erkeklerde beni sinir ediyorsunuz,bi nevi intikam yani.böyle dalga geçip bırakmak çok hoşuma gidiyor.
    "erkekler beyniyle değil,cinsel organıyla düşünüyor"gibi bir cümle kuruyorsa tipini belli etmiştir miş miş miş,böyle değil mi yani?düşünce tarzınız böyle değil mi?eğer böyle değilse niye güzel bir kız sizi rahatsız ediyor?size ne?bir ceylan bakışa,iki tatlı cilveye öyle tav oluyorsunuz kiiii,bizim böyle bi kahpeliğe hakkımız yok tabi,ama böyle yapmayınca sevgi,şefkat gösteren erkek yok.
    Hayallerinlzin kusursuz kadını maalesef yok,yukarıda bahsettiğiniz maddelerden hiçbirini barındırmayan,taşımayan kadın yok,her kadın mutlaka,hiç değilse bir tanesini taşır.yani öyle hayaller kurmayın bence,hatırlatıyım dedim.ayrıca,ben babamın falan kzı değilim,ne de olsa o da bir erkek.hep,ben mağdurum diyorsa bir insan orda durup düşünmek lazım.......siz erkekler hep kendinizin "mağdur"olduğunu,kadınlar tarafından kullanıldığınızı söylüyorsunuz,böyle giderseniz kullanırlar tabi.kadınların mükemmel görünümlü fizikleriyle sizi kandırdıklarını söylüyorsunuz,ama evlenmeye,nikaha geldimi de güzel,mükemmel bir fiziği yoksa evlenmiyorsunuz, ha,öyle değil mi,sadece namaz kılıyorsa o kadınla napılır ki?
    Ne sandınız ya enayiler,o ölüp bittiğiniz,eridiğiniz güzel vücutlu kadınların şeytan,fesat ruha sahip olmadığını mı sanıyordunuz?kadın bulmuş,keşfetmiş işin kolay yolunu,erkeklerin her türlü alıcılarına hitab edip,adam avlamayı,nikaha götürmeyi keşfetmiş.kocasını peşine takmanın yolunu cinsel içerikte bulmuş.akıllı,uyanık olunda almayın öylelerini o zaman,bende bunu hatırlatmaya çalışıyodum siz erkeklere,ama ben söyleyince feminist oluyorum nedense?siz bi bayanın tavsiyesiyle düzelmezsiniz tabi,ancak yapışmazsa da izi kalır dedim hani.erkeklerin öyle kandırıkçı bayanlarla evlenmesi seni niye rahatsız ediyor diye soranınız varsa da söyliyim,çünkü o kadınlardan nefret ediyorum,onlar benim babamı bile yoldan çıkarıyorlar,anneme olan muhabbetini kırıyorlar,nice iyi niyetli,fesat olmayan bayan arkadaşımın yuva muhabbetini çalıyorlar,kocalarına düşman ettiriyorlar.bir güven,ahlak,namus,adalet bozukluğu söz konusu,bende buna hiç gelemiyorum,adalet terazim islam olduğu için dengem şaşıyor

  • Image Description
    tacettin_sulutas
    21.11.2012

    Bir gün adamın biri denizin kenarında bir şişe bulmuş şişeden cin çıkmış.Cin demişki adama "dile benden ne dilersen".Adamda "iki kıtayı birbirine bağlayan bir köprü" istemiş.Cinde demişki "isticek başka dilek bulamadınmı bu ne biçim bi dilek" demiş.adamda o zaman "kadınları anlamak istiyorum" demiş.Bunun üzerine cinde demişki "köprü kaç bacaklı olsun".
    Bir kadını yönetmek ülkeyi yönetmeye benzer.Bir kadınla annesini yönetmek dünyayı yönetmeye benzer.

  • Image Description
    Ziyaretçi zeynep
    21.11.2012

    Kadın;bilmeyene nefs,bilene nefestir.......saygılar

  • Image Description
    tacettin_sulutas
    20.11.2012

    Bir gün adamın biri denizin kenarında bir şişe bulmuş şişeden cin çıkmış.Cin demişki adama "dile benden ne dilersen".Adamda "iki kıtayı birbirine bağlayan bir köprü" istemiş.Cinde demişki "isticek başka dilek bulamadınmı bu ne biçim bi dilek" demiş.adamda o zaman "kadınları anlamak istiyorum" demiş.Bunun üzerine cinde demişki "köprü kaç bacaklı olsun".
    Bir kadını yönetmek ülkeyi yönetmeye benzer.Bir kadınla annesini yönetmek dünyayı yönetmeye benzer.