Zehirli Ok

Batılı şer odakları,sömürge güçleri ve emperyalist devletlerin elinde yüzyıllardır sömürülen,yer üstü yer altı kaynakları tüketilen müslüman ülkelerinin yüzde yetmişinin ekonomik şartları ve yaşam standartları o kadar düşük ve acınacak halde ki öyle ülke var bir dolmarın altında günlük para ile geçinmek zorunda.Mesela Afganistanda öyle yerleşim yerleri var yüzyıl çağın gerisinde şartlar içerisinde yaşıyor.Mesela Endonezyada 250 milyon nüfusun 150 milyonu bir günlük bir doların altında yaşamaya çalışıyor.150 Milyon insanın evine yılda bir kere et girmiyor.

Bir çok müslüman ülkesi fakirlik ile boğuşuyor.Bir kısmı zalim diktatörlerin elinde can çekişiyor.Bir kısmı azınlık durumunda oylduğu için içten içe sindirilmeye çalışıyor.Toplu katliamlarla ortadan kaldırılıyor.Bir çok müslüman ülkesinde açlık,barınma ve yaşam zorluğu çekiliyor.Üç beş arap ülkesi rahat içerisinde yaşasada onlarca müslüman ülkeler yokluk,ile açlık ile barınma sıkıntısı ile boğuşuyor.

Elimizin altındaki iletişim araçlarının çokluğu ve dünyanın küçük bir köy haline gelmesine rağmen hala dünyadaki müslümanların acı durumlarından haberdar değiliz.Bizler burada rahatça yaşarken Afrikadaki ve Asyadaki bir çok ülkede müslüman kardeşlerimiz açlıktan,hastalıktan,yokluktan ölüyor.Giyim,barınma,su,eğitim ihtiyaçlarına karşılayacak ekonomik güçten imkandan yoksunlar.

Peygamber Efendimiz:Komşusu aç iken tok yatan bizden değil derken.Hasan Harakani Hazretleri dünyanın öteki ucundaki bir müslümanını ayağına diken batsa benim kalbim acır derken,bizim rahatça karnı tok,sırtı pek,geğirerek,esneyerek yatmamız islamımız,imanımız ve merhametimizin eksikliği olsa gerek.Dünyanın bir ucunda bir müslaman kardeşimiz acından leş yerken,öteki tarafından bir kafirin elinde can çekişirken,başka bir yerde tecavüze uğrarken bizim rahatça uyumamız ve gülmemiz ve umursamazı tavrımız imanımız ve merhametimizin eksikliği olsa gerek.

Biz kurtuluş savaşında yunanın,ingilizin ve ermenin zulmüne maaruz kaldığımız zaman bizlere yardım elini uzatan müslümanlardan belki haberimiz yoktur.Onlar bu millet kurtulsun diye bileziklerini mallarını paralarını anadoluya göndermişlerdi.Hilafet yıkılmasın alemi islamiyet başsız kalmasın diye aç kalıp bize ellerinde ki varlıklarını göndermişlerdi.

Şimdi yardım ,mermamet ,hürmet ve sahip çıkma sırası bizde.Evet belki şu anda dünya yüzünde alemi islama sahip çıkan onları gözeten en büyük yardım kuruluşları bizde.Filistinden,somaliden,sudandan,afganistandan,arakandan,kamboçyadan,filipinlerden tut ta bir çok müslüman ülkeye yardım elini uzatan yardım dernekleri anadoludan çıkıyor.Ama daha çok insana yardım elini uzatmalıyız.Yardım kuruluşlarına destek olmalıyız.

Kurban bayramı yaklaşıyor.Kurbanlarımızı hiç et yemeyen,bir doların altında yaşayan,suya,elektriğe muhtaç,barınmaya muhtaç islam ülkelerine göndermeliyiz.İHHA,KİMSE YOKMU,YARDIM ELİ,vb. gibi yardım kuruluşları vasıtasıyla onlara ulaştırmalıyız.Bizler onlardan daha iyi durumdayız.Her gün et yiyoruz.Dolabımızdaki elbiselerimiz onlarca.Ayakkabılarımız onlarca.Telefonlarımız en pahalısından.Elekritiğimiz kesintisiz.Doğalgazımız var.Evlerimiz lüks içerisinde.Ama onların başlarını sokacak evleri yok.Suları yok,barınma yerleri yok.

Kurban organizasyonu yapan ve fakir islam ülkelerine kurban götüren Hayrat Vakfı temsilcileri ile görüştüğümüz zaman islam ülkelerinde gördükleri manzaraları ve elim durumları dinlediğimiz zaman anlattıkları karşısında gözyaşlarını tutmak ve ağlamamak içten bile değil.Bu organizasyonlara katılan yetkikiler artık bütün kurban,adak,sadaka cinsinden olan bütün kurbanlarını o ülkelerde keseceklerini söylediler.Onlar bizden binlerce derece yardıma ve rızka ve ete muhtaç dediler.

Artık her kolmayı boğazıma götürdüğüm zaman aklıma o müslüman kardeşlerim geliyor ve lokmalar boğazımda düğümleniyor.Acaba onlar yiyecek bir şeyleri var mı diye.Onlar zulüm,açlık,yokluk ve fakirlik altında can çekişirken bizim burada rahat yaşamamızın hesabını Allah bize sorar mı? diye düşünüyorum.Tok yatanlara hesabını sorarmı.Onlar orada zulüm çekerken umursamayanlara hesabını sorar mı diye düşünüyorum.

Soracağını düşündüğüm için ve vicdanımı rahatlatmak için kendim ve başkalarından kurbanlarını fakir islam ülkelerine göndermelerini tavsiye ediyorum.Onların giyecek elbiseleri yok,onların yiyecek lokmaları yok,onların yatacak yerleri yok,onların elektirikleri yok,onların suları yok.Onları sevindirmek mahzun gönüllerini hoş etmek Allah katında en güzel makbul amel ve teşebbüstür.Onları sevinderin Allah’ı sevindirir ve Allahın sevgisini kazanır.

Adeta hızır vazifesi gören her hangi bir yardım kuruluşunun sitesine yada temsilciliklerine giderek kurban yardımında bulunabilirsiniz.Bir mahsun gönülü sevindirip,karnını doyurmuş olursunuz.Vesselam.