Aşk Evliliği Oyunları Neden Çabuk Bitiyor.

Evliliklerin çabuk bitmesinde; aşk evliliği mantığı olduğu için evlilik kısa sürüyor. Birçok kadın ve erkek illa aşk yaşanmalı ve tadılmalı dediği için ve bu aşk evliliklerinin büyük bir kısmını evlenmeden yaşayıp geriye evliliğe bir şey bırakmadığı için aşk evliliklerinin büyüsü, heyecanı çabuk bitiyor. Maalesef etrafımızda görüyoruz birçok sanatçı aşk evlilikleri yapıyor. Uzun zaman evlenmeden beraber oluyorlar. Yani Allahın razı olmadığı zina şeklinde birliktelik yaşıyorlar. Sonra evleniyorlar. Ama bir sene sonra boşanıyorlar. İnternete boşanan ünlüler yazıldığı zaman karşımıza birçok yeni boşanmış, aşk evliliklerini bitiren insanlara rastlamak mümkündür.

Evet eğer bu kadar kutsal bir anlam taşıyorsa neden aşk evliliği yapanlar, o kutsal manayı manasız hale getirmek olan boşanmaya gidiyorlar. Aşk, mutluluk ve saadet veriyorsa neden bir zaman sonra mutluluklar boşanmalarla mutsuzluğa dönüyor. Aşk, heyecan ve teskin olmak gibi şeyler veriyorsa neden çabuk bitiyor. Aşk varsa ve yaşanılması gerek deniliyorsa neden devamı yok, devamlı olmuyor. Neden bağımlılık yapmıyor. Neden aşkların ömrü kısa oluyor. Neden bir gece, bir mevsim, bir bahar kadar kısa oluyor. Ya da bir saman alevi kadar, bir fırtına kadar sürüyor. Büyüsü, etkisi, heyecanı, arzuları, muhabbeti bitiyor.

Demek ki, aşk ilahi bir maya, rızayı ilahi, şefkat, merhamet, hürmet ve sevgi ve saygı ve denklik olmadığı zaman aşk olmuyor. Nefsanî ve hayvani bir derecede kalıyor. Geçici menfaatler üzerine kuruluyor. Onun için hemen bitiyor. Çabuk dağılıyor. Zaman karşısında eriyip, öğütülüp, bitiyor. Aşk evlilikleri cinayetlere, ihanetlere, açılara mutsuzluklara dönüyor.

Aşk, eğer ömür boyu sürmüyor ise o zaman ömür boyu sürecek kriterleri taşımıyor. Ömür boyu sürecek muhabbet çekirdeği içerisinde olmuyor. Muhabbetsiz, merhametsiz ve şefkatsiz ve sadakatsiz ve denkliği olmayan aşk, aşk olmadığı için bir gün perde iniyor. Roller ve mutluluk oyunu bitiyor. Bunun en bariz örneğini gösteren sanatçılara bakıldığı zaman görülür. Leyla ve mecnun aşkı yüce bir makamda, ulvi duygularla ve temiz hislerle safi kalplere yaşadıkları için aşkları meşhur olmuştur. Ama zamanımızda aşklar uçkur, menfaat, nefis, arzuların tatmini ve hevaların giderilmesi ve nefsani şehevi olduğu için çabuk bitiyor. Her gün aşk evliliklerinden binlercesi mahkemelerde son buluyor. Baharlar kışlara, yazlar sonbaharlara tedbil ediyor. Aşk evliliği yalanı boşa çıkıyor.

Aşka inananlar; aşk evliliğini muhabbet, saygı, sevgi, denklik, hürmet ve merhamet evliliği haline getirirse ve evlenmek için önceden beş sene flört etmek ya da aşık olmayı beklemez ise ilahi kriterleri, kuralları, nizamları, sınırları ile ve birbirinde huzur sükunet bulacak noktaları bulup, niçin evlendiğini düşünerek mana verdiği zaman evlilik kutsal olup manevi aşka dönebilir.. Ama aşklar eğer evlilik öncesi yaşanırsa, evliliğe bir şey kalması beklenemez. Çünkü evlilikler öncesi başlayan aşklar, evlilikte bitebiliyor. Aşk bir ömür boyu olmayabilir. Ama aşk ya da muhabbet evlendikten sonra yaşanırsa daha uzun ömürlü olacaktır. Yani önce evlenen sonra aşkı ya da muhabbeti yaşayanlar mutlu olup boşanma gibi şeyleri akıllarına getirmezler. Çünkü iki taraf niye evlendiğini, ne için evlendiğini biliyor. Evlilik iki tarafın kalplerini birbirin çevirmesi, birbirinin derdine derman olması, birbirinin sevinçlerine ortak olması, birbirinin muhabbetine ortak olması gerektiğini biliyor.. Yoksa birbirinin nefsini sadece tatmin etmek, güzelliğinden istifade, birbirinden menfaatleşme olursa ve bir birini Allahın emaneti görmezse evlilik uzun olsa da meşaketli, zahmetli, zor olur. Minnetle yürür. Azaba döner, zahmeti çok olur. Nefreti artar, sadakati gider boşanmaları bol olur.

Ne gariptir ki, aşk evliliklerinde uzun zaman flört edenler, flört dönemleri çok güzel anlaşırken evlendikleri zaman hemen ilk aylarda kavgalar başlıyor. Kırgınlıklar çıkıyor, küçük sorunlar büyük çatışmalara dönüyor. Küçük sürtüşmeler ateşe dönüyor. Küçük sorunlar büyük çözülmez hale geliyor.

Halbuki evlenmeden önce riskli olmayan ve ayrılması kolay olan bir süreçte kavga etmeyenlerin, evlenince kavgaları çok olması mantığa uymuyor. Bağlar kuvvetlenip, nikah ile garanti altına alınınca kavgalar başlıyorsa demek ki, insanlar aşk dönemlerinde birbirlerine gerçek yüzlerini ve huylarını gizledikleri ve görünmez hallerle davrandıkları için birbirlerine evlenmeden sabır ettikleri gibi evlilikte etmiyorlar. Çünkü evlilikte iş bitiyor. Garanti oluyor. Artık rahatça hareket etmeler, korkusuz söylemler, rahat yüzler ortaya çıkıyor. Kişiler birbirinden çekinmeden konuşuyor. Birbirini olağanüstü göstermek, farklı göstererek sevdirmeye çalışmak bitiyor. Artık evlilikte iki tarafta alacağını almış. Yapacağını yapmış. Arzular tatmin olmuş, menfaatler giderilmiş, kendini tatmin etmiştir. İşte bu rahatlık o aşk hallerinin neticesidir.

Bir insan evlenmek için can attığı, beraber yaşamak için her şeyi göze aldığı, onunla olmak için çırpındığı sevdiğine karşı evlenince çok şey manasını yitiriyorsa; hisler ve manalar anlamını yitiriyorsa demek ki o hissedilenler ve yaşananlar gerçek değilmiş. Bir zamanlar uğrunda her şeyi göze aldığı ve sevdiği ve onsuz yapamam dediği bir insanın yüzüne bakınca bu benim eşim, evimin erkeği, hayatımın parçası diyemeyecek hale gelinmişse o evlilik öncesi yaşanan süreçlerdeki eksiklikler yüzündendir. O evlilik öncesi aşk yeterli değildir. Ya da o dönemlerde sorunlar vardır.

Eğer eşler evlenmeden önce her türlü iletişimi sağladığı ve her daim gördüğü ve hep birlikte olduğu ve kalbinin tam çalıştığı dönemlerden sonra evlilik zamanı bu iletişim bağlarını kopartıyorsa aralarına iletişimsizlik giriyorsa demek ki, aşk dedikleri evlilik öncesi iletişimde görünmeyen sorunlar vardır. Ve bu sorunlar evlilik zamanı büyümüştür. Birbirini görmeden duramayan insanlar evlenince birbirinden kaçar olmuştur.

İşte aşk aldatması, yalanı ve vefasızlığı budur. Aşk vefa, muhabbet, sevgi, birlik ve beraberlik ise her sene evlenen yüz binlerce çiftten neden yarısı boşanıyor. İnsanlar artık evlilik için kendilerini yıllarca süren flörtten sonra hazır hissederler sonra evlenince bakarlar ki, hiç birbirini tanımamış sevmemiş alışmamış beğenmemiş bilmemişler. Aşkın vefasızlığı, zalimliği, yalancılığı ortaya günü yüzünü çıkmış. Sevinçler kedere, mutluluklar eleme dönmüş.

Demek ki aşk evliliği, evlilik öncesi dönem birbirini tanımak için çözüm değil. İslama, Kurana göre şekillenmiş bir islami mantık evliliği yapılması gerekir. İslami kriterler gözetilirse zaten nişanlılık dönemi birbirini tanıma olarak yeter. Birbirini Allah için sevecek, Allah için muhabbet edecek, sabır edecek, birbirinin hatalarını kusurlarını örtecek, birbirine tahammül edecek bir kriterlerde olması gerekir ki, sabır bitmesin, sevgi tükenmesin, muhabbet gitmesin.. Yoksa dünyevi aşklar ve evlilikler sıkıntılar, hoşgörüsüzlük, saygısızlık ve çatışmalar karşısında çabuk bitiyor ve dağılıyor.

Evet evlilikte ekonomik şartlar ve kültür çatışması, zorla ve istemeyerek evlendirme halleri olabilir. Bunlar evliliği bitirebilir, huzursuz ve sorunlu ve sıkıntılı yapabilir. Bu şekildeki evliliklerin aşılmasında sorunların giderilmesi, sabır, tahammül, vb. gibi etkenlerle çözüme gidilmeye çalışılabilir. Ama aşk evliliğine inanan ve kabul eden bir toplumda beklenilen neticeler olmadığı için evlilikteki hayal kırıklığı, sukutu hayal, çatışmalar, tahammülsüzlük evliliği bitirir. Sadece aşka inanıldığı için evleniliyorsa, aşk yoksa bitse evlilik biter. Herkes kendi yoluna gider. Aş avuntusu ve aldatmacası yüzünden bir çok evlilikler ve birliktelikler yaşanır. Hep aynı sonuçlar ve neticeler olur.

Hz Ayşe”nin Hz Peygambere “Beni nasıl seviyorsun” dediği zaman “İlk günkü gibi seviyorum, kördüğüm gibi” demesi gösteriyor ki, mantık aşk ve evliliği Allah rızası için olduğu zaman eşlerin sevgileri muhabbetleri ve saadetleri her daim devam eder. Aralarında sorunlar, problemler oluşsa da ve nefsi ve ruh darlığı, nasılsa ahrette de beraberiz diyen bir eş; eşine sabır eder, tahammül eder, kırmaz, incitmez, ebedi hayat arkadaşına katlanır. Böyle bir aşk küçük arızları ve kusurları olsa da bir ömür boyu değil sonsuza kadar sürer.. Vesselam. Muhammed Şamil Kafkasyalı..TAHKİK.ORG


Konular