Zehirli Ok

Her örtülü kadın için, her edepli kadın için, her hayâlı kadın için açık saçık, şuh, hayâsız ve çıplak kadın ve sanatçılar tehlikeli bir mahlûktur. Çünkü bu giyinme özürlü kadınlar yüzünden bir çok erkeğin gözü, gönlü ve aklı bu mecralara kaydığı için ve erkeklerin büyük çoğunluğu, hele birde helal ve haram sınırları yoksa, gözü bayram ettirme mantığı varsa ve çağdaşlığı benimsemişse eşlerine olan sevgileri aşkları ve muhabbetleri erir, biter ve başka yönlere kayar. Çünkü insan kıyas yapar. İyi güzeli, çirkin güzeli, kötü çirkini, hayır veya şerri, kar veya zararı kıyas eder. İnsanın nefsi güzeli, temizi, tazeyi, kaliteliyi sever, ister, arzular. Onların elde edilmesi için bazen çarpınır durur. Bazen kıyas ederken elindeki kıyas ettiklerine göre çirkin, bozuk, eski ve kötü düşünce muhabbet nefrete döner. Yüzünü, kalbini öteki tarafa döner. Biblolarda gördüğü, reklâmlarda gördüğü, filmlerde gördüğü, netlerde gördüğü cazibedar, çıplak, hayâsız, üryan kadınlara meyli artar. Onların hayali, onların özlemi ile yaşar. Bu çıplaklar ve hayâsız kadınlar yüzünden eşine olan muhabbeti azalır, sevgisi azalır. O manken kriterlerinde eşi yoksa, sevgilisi yoksa ya da güzelliği yoksa onlara meyil eder, eşini mecburi sever, eşine mecburi muhabbet eder. Ama her fırsatta onlara bakar, onları izler, takip eder, dikizler, merakla takılıp kalır. Bu aslında bir özlemdir. O çıplak kadınların meydana getirdiği ve erkeklerin eşlerine hali, sanal ve duygusal olarak ihanet etme zeminidir. Birçok kadın farkında olmasa da bu çıplak kadınlar onların aslında düşmanıdır. Birebir olmasa da dolaylı olarak, kocalarını kendilerinden koparıp onları kendilerinden uzaklaştırıp onları kendilerine hayali bağlayıp eşlerine olan sadakatlerini kırıyorlar. Birçok kadın farkında olmasa da eşiyle oturup magazinler, filmler izlese de o filmdeki çıplak, hayâsız kadınlar aslında o kadının evliliğine, izdivacına, sadakatine zarar veriyor. Bir kadının kıskançlık damarı olan, eşini seven ve onu kimselerle paylaşmayan bir bayanın meşhur, ünlü çıplakların film, resim ve görüntüleri yüzünden eşinin kalbinin ve sevgisinin o tarafa kayacağını bilmesi gerekir. Belki sevdiği ve dinlediği o şarkıcı, manken, film yıldızları onun düşmanıdır. Onların büyülü güzellikleri karşısında çirkin düşen, onların fizikleri karşısında basit düşen, onların gençlikleri karşısında yaşlı düşen, oların boy pos ve endamları karşısında şişko düşen bayanlar eşlerinin sadakatini yitirir. Eşleri o güzel mankenleri bedava, parasız ve ücretsiz istediği yerde seyreder. Soyunmaya meraklı, açılmaya saçılmaya meraklı, giyinme özürlü bayanların çokluğu sayesinde erkekler sıkıntı çekmezler. Yüzbinlerce soyunma delisi artistler, mankenler, şarkıcılar olduğu sürece erkeklerde onların manevi ve sanal kölesi olacaklar. Eşi çirkin olan güzeli eşine kıyas edecek. Eşi şişman olan zayıfı kıyas edip meylini o tarafa kaydıracak. Eşi yaşlı olan gençlere yönelecek. Bu yönelmeler kadına zarar verecektir. Bir tanıdık vardı. Eşinin halini, kilosunu durmadan yüzüne vurup alay edermiş. Televizyonda mankenler çıkınca oğluna işte cici anneniz dermiş. Yani eşini onlara kıyas eder. Çirkinliğini ve kilosunu yüze vururmuş. O beğenmediği eşi hâlbuki edepli, efendi, namuslu bir bayandı. O zavallı bayan, nasıl olduysa birden akli dengesini yitirdi ve intihar etti. O adam iki çocuğuyla kaldı ortada ve sonra gidip başka birisiyle evlendi. Bu tür insanların artmasında ve sadakatin kırılmasında, eşlerin ayrılmaları aldatmaları ve eşlerinden uzaklaşıp soğumalarında işte bu çıplak kadınların hayâsızlıklarının etkisi büyüktür. Birçok insanlar diyorlar böyle eşin olsun bilmem ne kadar borcum olsun. Bizi bulmuş bostan korkuluğu gündüz görsen korkarsın diye. Herkesin malı olan, herkesin teşhiri olan, ortak mülkü olan ve hiçbir mahremiyetleri olmayan özelleri olmayan ve bütün edep ve avret yerlerini herkese gösteren açan saçan bu yüzsüz kadınlar işte aileyi evlilikleri sekteye uğratıp sadakati yıkıyorlar. Bu tür aşufte kadınlar, hayâsız kadınlar; namuslu, iffetli, edepli kadınların düşmanıdır. Bu tür kadınları sevilmeye, takdir edilmeye, muhabbet edilmeye layık değildirler. Kadınlar farkında olmasalar da onların dostu değiller. Dost olan kadın başkalarının nikâhlı eşlerinin aklını, fikrini, kalbini, meylini, hislerini çalmaz. Çıplaklık ile sadakatini kırmaz. Kendi üzerine muhabbeti çekmez. Kendisine haram olan erkeklerle, haram kitlesi oluşturmaz. Onlar resimlerini teşhir ettirmez. Örtüye bürünüp başkalarının erkeklerinin yüreklerini hoplatmaz. Örtü içerisinde gizlenip edep, hayâ yerlerini açmaz. İnsanları günaha, harama atmaz. Herkesin hayal yatağında gezip, haremi olmaz. Her gün binlerce onbinlerce gencin kanına girmez. Tesettüre girip hayâ perdesini üzerine çeker.
Evet, bu zamanın medeniyeti alçak, sefih, pis medeniyetinde soyunmak, sanatçı olmak, herkese mahremini teşhir etmek mubah, helal, güzel ve çağdaşlık gereği görünse de bu sapıklığı ve sapkınlığı Müslüman kadının ehli insaf ve vicdan kadınların kabul etmemesi gerekir. Bu hayâsızlık ve çıplaklara tepki göstermesi gerekir. Kocalarının muhabbetini çalan, kıran, meylettiren, resimlerine meftun ve tutkun ettiren, içten içe sadakati kırdıran bu kadınlara ve hayâsızlıklarına tepki göstermeleri gerekir. Evlilik kurumunu yıkan, flörtü fuhşu ve zinayı yayan bu kesimlere sert tepki vermeleri gerekir. Bir erkeğin evde tv başında oturup çıplak, hayâsız kadıları eşinin göz önünde seyretmesi ve eşinin buna lakayt kalması kadının eşine olan sevgisinin ölçüsünü gösterdiği gibi, erkeğin dahi eşine olan sevgisinin ölçüsünü gösterir. Kadınların çıplak gezmesi, ha bire soyunmaları, hayâsızlıkları onlara bakmayı, onlara muhabbet etmeyi, onları dikizlemeyi gerektirmez. Onlar Allahın dergâhından çıkmışlar. Hayâ, iffet, edep, namus, şeref ve öteki insani duyguları yitirmiş herkesin malı olmuşlardır. Onların bedenleri ve vücutları ortalık malıdır. Herkesin istifadesine sunarlar. Bedenleri üzerinden, resimleri üzerinden insanları saptırıp, saldırıp, manyak ederler. Onlar uçkurlara, arzulara, cinselliğe insanın hayvani yönlerine hizmet ederler. Onlar hayatı insanlıktan çıkarıp hayvanlığa atarlar. Hayatın gayesi olan kulluktan, ubudiyetten saptırıp batıla kaydırırlar. Sanki hayat soyunmak, insanları saptırmak, onları arkandan koşturmak zannederler. Gösterme seansları insanları gerer, bozar, saptırır ve uyuşuk yapar. Bu zavallı güruh yüzünden nesil, akıl, evlilik ve din mahvolur. Bunlar alkışa, bravolara, yaşasınlara layık değildir. Bugün netlere bakın, sanal gazetelere bakın, müstehcen sitelere bakın onların seyircileri, takipçileri ve müdavimleri hep erkeklerdir. Evlisi, dulu, yetimi bekârı bakar. Hepsi o çıplak kadınların resimleriyle avunup dururlar. Ah çekerler, oh çekerler, feryat ederler. Hayal kurarlar. Hayal yataklarından bu kadınlarla düşüp kalkarlar. Bu hayali ihanetler bile onların tatminlerini azaltır, sevgilerini götürür, muhabbetlerini bitirir.
Bu hakikatler ışığında kadınlar şunu anlayacaklar ki tesettür kadınının güzelliğini, çirkinliğini, cazibesini ve öteki mahremiyetlerini gizleyeceği için ama bu gerçek tesettür için diyorum. Yoksa İslamcı alçak kesimin tesettür anlayışı için değil. Bu gizlemeler neticesi hiçbir kadın veya erkek eşini, başka kadınlarla kıyas etmeyecek, en güzel eş benim bilecek. Örtü altında çirkinlikler, güzellikler ve öteki mahremiyetler gizlendiği için erkek kıyas edip muhabbetini başka mecralara kaydırmayacak. Manken aşkıyla, artist aşkıyla, cazibedar kadınların aşkıyla, ince belli kadınların aşkıyla yanıp tutuşmayacak. Eşine sadık kalacak. Aklında, fikrinde ve zikrinde başka kadın suretleri ve hayalleri olmayacak. Bu sadakat ile ailede mutluluk artacak. Sevgi sağa sola oraya buraya dağıtılmayıp eşe verilecek. Sevgiden eş bol bol faydalanacak. Vesselam. Muhammed Şamil Kafkasyalı