Zehirli Ok

Aciz ve fakir olan insana Rabbinin verdiği en büyük silahlardan birisi de duasıdır. Dua silahı ile insan, maddi ve manevi düşmanlara karşı kendisini korumaya aldığı gibi; maddi ve manevi ihtiyaçlarını temin etmek noktasında da Allahın rahmetini, keremini, inayetini, kudretini, yardımını celp etmektedir. Rabbinin keremini ve rahmetini celp etmek noktasında duanın kıymetini ve büyüklüğünü bilen büyük zatlar daima dua ile yatıp kalkmışlar, dua ile niyaz ile tazarru ile hareket etmişlerdir.Rabbinin dua ile insana kıymet ve ehemmiyet verdiğini bilen insanlar, duayı kendilerine şefaatçi yaparak dua ile Rablerinin esrarlarına, envarlarına ve sırlarına mazhar olmuşlardır.Bütün mülklerin, bütün hayatların, bütün rızıkların, bütün mevcudatın Allahın olduğunu bilen insanlar dua ile rızkı, mülkü, hayatı ve varlıkları kendilerine muti kılmışlardır.Dua ile insanın görünür görünmez, bilinir bilinmez belalara karşı aciz kullarını koruduğunu bilen insanlar dua silahına ve istiaze kalkanlarına sarılmışlardır.Rablerinin kullarının her istediğini vermeye, her istediklerini yaratmaya, muktedir olduğunu bilen insanlar Allahtan isterken korkmadan çekinmeden istemişlerdir.Rablerinin hazinelerinin sonsuz olduğunu bilen, hiçbir şeyin kendisine ağır gelmeyeceğini bilen insanlar Rablerinden bol bol gani gani istemişlerdir.Rablerinin kalplerinin hatıratını bilen ve kullarının istediklerini unutmadan, karıştırmadan, şaşırmadan veren Hakimi Mutlak olduğunu bilen insanlar, yüzlerce ve binlerce de olsa istekleri Rablerinden istemişlerdir.

Evet, Rabbimizin hazineleri sonsuzdur. Rabbimizin nimetleri sonsuzdur. Rabbimizin inayetleri ve kudreti sonsuzdur. Kullarının istediği hiçbir şey ona ağır gelmez. Milyarlarca insanın istediği trilyonlarca istek, arzu ve dilekler ona ağır gelmez. Hepsinin sesini işitir, duyar, bilir ve görür. Rabbimizden isterken çekinmeden, sıkılmadan ve utanmadan makul, mantıklı ve hayırlı olanları istemeliyiz. Hatta kaybımız bile olsa Allahtan istemeliyiz. Çünkü Peygamber Efendimiz “Ayakkabınızın bağı bile kaybolsa Allahtan isteyin.” der. Duada cimrilik ve çekingenlik yapmamalıyız. Duamızın alanını daraltmamalıyız. Rabbimizden bunu da mı isteyeyim dememeliyiz. Çünkü rahmeti her şeyi kuşatmış olan Rabbimizin kerem ve ihsanına sınır çekilmez.

Eğer bir insan, dua yerine daima sebeplere müracaat ediyorsa ve her kapıyı çalıp dilencilik ediyorsa ve asıl nimet rızık mal sahibini hatırlamıyorsa o insanın ömrü zillet ile geçer. Dilencilik ile geçer. Fani insanların ağızlarına ve ellerine bakar. Rızkı, nimeti, hayatı her şeyi insandan bilir onlara minnet eder, boyun eğer.Dua ile hayatımızı, dilimizi, aklımızı, fikrimizi kuşatmazsak ve her şey Allahtan istenilmez dersek ve Onun rahmet alanını kısıtlarsak, gizli şirklere bile düşeriz. Çünkü her şeyin anahtarı Onun yanında, her şeyin ipleri Onun elinde ise o zaman her şey demek ki Onun izni ile hal edilir, olur, meydana gelir. O istemezse hiçbir şey bir şeye müdahale edemez. O, razı olmazsa bütün dünya bir araya gelse o işi halledemez. O halde bizler ne kadar çok dua ile rabbimize yönelirsek, sebeplerin dağdağasından kurtuluruz. Sebeplere müracaat etsek bile hakiki sebebe tevekkül ederiz. Gizli, aşikar, sesli, sessiz duaya kendimizi alıştırırız.Her daim kendimizi Rabbimize hatırlatırız ve unutturmayız. Rabbimiz katında dua ile kıymetimizi artırıp, acz ve fakrımızı her daim isteyeceklerimize şefaatçi yaparız. Binlerce insanlara, makamlara ve sebeplere karşı eğilip tezelzüle düşüp, temellük edeceğimize ve sebeplerin dağdağasında boğulacağımıza, Vahidi Ehad olan Rabbimize teveccüh eder ve Ondan isteriz. Binlere müracaat edeceğimize bir olan Rabbimizden isteriz.O Rabbimiz binleri dahi bize hizmetkar eder.Dua ile kulluğun sultanlığına eriştirir.

Dua istemektir. Rabbimiz “Ademoğlunun canı boğazından çıkmayıncaya kadar dualarını kabul edeceğim.” sözü vermiştir. Dilemek ve istemek insandan, vermek Rabbimizdendir. Duanızı eksilterek, gaflete düşmeyin.Dua ile her daim kulluğunuzu uyanık tutun.Vesselam.23/12/2011/Muhamed Şamil Kafkasyalı