Çalışan Kadınlar Neler Yaparlar?
Ailevi
• Çocuklarını kreşlere postalarlar. Zaten çevre sıkıştırıyor diye yapmış oldukları bir iki çocuğa da bakmayıp el aleme teslim ederler. Çocuk bakıcısına anne diyince de ahu figan ederler.
• Fıtratlarına uygun iş yapmadıkları için işte çok yorulurlar eve yorgun argın gelirler. Bu yüzden bir de ev işleri kabus olur. Ev işlerinden nefret ederler. Çocukları başlarından atarlar, o masumlarla ilgilenemezler. Eşleri biraz yanaşınca oralı olmazlar, güzel ve bakımlı giyimleriyle iş yerindeki erkeklerin gözlerine bayram tatili yaptırdıkları için yorgunluktan kocalarına zaman ayıramazlar. Malum meseleden kaçınırlar. Kendilerini dışarıdaki erkeklere gösterirler, dışarıya karşı süslenirler, giyinirler, kokulanırlar, çok taze ve canlıdırlar ancak; evde dağınık, pasaklı, bakımsız ve yorgundurlar.
• Sürekli erkeklerin pis nazarı altında manen ve maddeten yaralanırlar. Bu yüzden tahammülsüz, geçimsiz, stresli kimseler olarak ailede huzursuzluk çıkartır, çocukları azarlar, kocalarına karşı çıkarlar. Kapalı da olsalar bu böyledir. Erkek için kadın kadındır. Açık kapalı çok fark etmez.
• Çok bilgili ve bilinçli (!) oldukları için kendilerini kocalarına karşı ezdirmezler. Kadın haklarını çok iyi bilirler. Amirleri çarklarına tükürür gıkları çıkmaz; kocaları nazdarlığından bir şey söyler de kıyameti koparırlar.
• İş yerinde 9 saat, yol süresi de hadi 1 saat olsun, 8-10 saat evin dışında zaman geçirirler. Evde de kara dizi keyfi vardır. O da 2 saat tutar. 6 saat da uyku.. Günün tamamına yakını kocası ve çocukları dışında, ailesi dışında harcandı mahvolup gitti. İş yerindeki adamaları kocasından daha iyi tanırlar.
• Çocuklar çalışan anne ile yemek yapan baba arasında ikilem yaşarlar. Hani her çocuk kendi cinsinden olan ebeveynini model alır ya.. Anne gibi latif baba ile baba gibi hırçın anne arasında kalıp ulen şimdi ben hangisi gibi olacağım diye düşünür ve biraz ondan biraz bundan olayım deyip hissen her ikisini de taklit ederler. O yüzden şimdiki çocuklar eşcinsel eğilim göstermektedirler. Uç noktalara çıkanlar olduğu gibi hiç olmazsa çevremizde kız gibi mızmızcı, kırılgan kadınsı erkekler veya erkek gibi cesur, atılgan erkeksi kadınları görmek mümkündür.
• Kendi ayakları üzerinde durmak meraklısı zeki, okumuş, kültürlü, paralı kadınlar; erkekleri her alanda paçavraya çevirip kenara koyarak ömürlerinin sonunda evlenmedik, çocuğumuz olmadı falanca makama geldik de ne oldu deyip nedamet ederler ancak yılların vermiş olduğu bir alışkanlıkla tevbe etmez, genç kadınlarla tecrübelerini paylaşırlar.
• Kadınlar… Liseyi bitirecekti, üniversiteyi kazanacaktı, KPSSye girecekti, memur olacaktı, memurluk da yetmeyecekti terfi edecekti, falanca makama gelecekti filanca mevkie gidecekti derken bir de bakarlar ki ömür geçmiş evlenmemiş, çoluk çocuğa karışmamış. Fıtri latifelerini inkişaf ettirmemiş. Evlenmiş olsalar da sadece bir-iki çocuk yapmış, o çocuklar da başıboş, yalnız, sevgisiz-merhametsiz yetişmiş. Çocukların içinde ukdeler kalmış. Gizliden kin beslemektedir çocuklar anacığına. Çocuklar kreşe, ana-babalar huzurevine…
İş
• Sık sık rapor alırlar. Yoğun tempoya gelemezler. Dişleri ağrıyınca, canları sıkılınca, özel günlerinde vs. Tanıdıkları doktorlardan her daim rapor alıp evde dinlenirler.
• Gebe kalınca 8 ay kuruma uğramazlar, yasal hakları vardır. Çok az çalışıp çok fazla para kazanıp o haksız kazançla hayatı kendilerine zindan ederler. Ahrette de mesuldürler.
• İdarece kendilerine iş verilince panikler, strese girer, etrafındaki insanlara çatarlar.
• Boş kaldıklarında çeneleri boş durmaz, ölü kardeşlerinin etlerini çiğnerler. Gıybet memuriyette önemli bir müessesedir. Hatta artık maalesef birlikte yaşadıkları için galiba, erkekler de dedikodu yaparlar.
• Sürekli müdür beylerinin odasına gidip diğer kadın memurları şikayet ederler. Birbirlerini çekemez ve birbirleri olmadan yapamazlar. Hemen küsüp hemen barışırlar.
• Evdeki sorunlardan veya nişanlıları (garibanlar hangi birini hatırlasın!) ‘bugün bizim ilk birlikte elektrik faturasını yatırma yıl dönümümüzdü nasıl unutursun?’ kavgaları nedeniyle ya kurumdaki diğer memurlara ya da hakkını bilmez, soru sormaktan korkar, güzelim Anadolu vatandaşlarına patlarlar. Artık karşısına kim çıkarsa ayvayı yemiştir.
• Yeni zamları eleştirir, eski işleri bitirmezler… Eve 3-4 milyarcık girer ve bu parayla çevrelerine evlenmemeyi, bir öküzün çekmeyeceğini, bu zamanda hayatın pahalı olduğunu, varsa hafta sonu başka uygun bir iş yapmalarını nasihat ederler. Çok kazanır ve çok tüketirler. Kazanıp tükettikleriyle iki ailenin rahatlıkla geçinebileceğini iddia ediyorum.
• İş yerinde kadınların doğum günü partileri bitmez. Her gün birileri doğar ve işe paydos edip kendilerinin yapmayı asla beceremeyecekleri yaş pastalar satın alınıp minik partiler tezgahlanır.
Ekonomik
• İnternetten sürekli bir şeyler satın alırlar. Suratları için indirimli çok paralara boya badana takımı alırlar. Pabuçlarda, küçük çantalarda indirimler bitmez. Eve iki maaş girmesinden mi bolluktan mı nedir? (Evine bir maaş girmeyen aileleri düşünmeden) ellerindeki parayla ne yapacaklarını bilemediklerinden ay sonunda kredi kartına borçlarına boğulurlar.
• Ayda bir yaklaşık 150 TL miktarında parayı avrat berberlerine israf ederler. (Bir erkek o parayla iki yıl boyunca en az ayda bir kez tıraş olur.)
• Çocuklarını kreşlere postalarlar veyahut dadı tutarlar. Kazandıkları paranın yaklaşık üçte birini (500-600 TL) dadıya veya kreşe dökerler. (Kreş aylığı ortalama 800 TLdir). Kendilerine sorulduğunda; ekonomik bağımlısızlığı için mücadele ettiğini feryat ederler.
• Çalışan kadınlar israf ve bereketsizlikleriyle eve bir getiriyorlarsa iki çıkartıyorlar.
• Her gün farklı farklı ve uygun uygun giyinecem diye ayakkabıya uygun çanta ona uygun surat boyası, ee buna da uygun kolye lazım.. derken ne neye uygun ne neye lazım karıştırırlar. Derken israf israf israf… Hem de maaşı beğenmeyip kanaatsizlik ederler.
Ahlaki
• Açık saçık giyinirler. Dar badiler, kısa etekler vs. En iyisi hiç olmazsa Allah’ın emrini çiğneyip başını açar. Çok ender olsa da peruk takanlar vardır.
• Laubali konuşurlar. Kendi aralarında ve/veya erkeklerin yanında yumuşak konuşurlar, kahkaha atarlar, espri yaparlar, erkeklerin yaptığı esprilere gülerler. Erkeklerle şakalaştıkları olur. Böylece maalesef erkeklerin ilgisini çekerler.
• Sefil süfaha giyindikleri için iş yerindeki erkekler laf atar, ima eder, erkek sohbetine kadının uzuvları ve giyim tarzı meze olur.
• İş yerindeki erkekler bir abi bir kardeş gibi(!) o günkü giyimleri için bacım/ablacım çok yakışmış şeklinde iltifat eder. Safdirik kadınlar ise yumuşak sesleriyle, kırıta sırıta teşekkür ederler.
• İş yerinde dinidar evli erkeler ile dinidar evli kadınlar çok iyi anlaşırlar. Birbirlerine sırdaş olurlar. Evde yaşanan sorunlar konusunda birbirlerini teselli ederler. Hatta bazen dinidar evli erkek; kocasıyla kavga edip boşanmayı planlayan dinidar evli kadına sahip çıkar(!) Onu ikinci hanımı olarak nikahına alır.
• Hayaları yırtılmıştır. Rahatlıkları, cesaretleri, seviyesiz konuşmaları erkekleri hayrette bırakır.
• Araba kullanma merakları vardır. İş yerindeki stres yetmez bir de trafikte erkeklere taş çıkartırlar. Daha yeni çıktığı için ürkek olanlar var olduğu gibi tecrübeli olup diğer şoförlere küfreden, çoklu imalı korna çalan, yavşayıp yol verdiği için elin erkeğine selam verip teşekkür eden usta şoförler de vardır. Kadınların kurallara uyma merakından çok erkekler delirip kaza yaparlar ve bu durum istatistiklere ‘kadınlar erkeklerden daha iyi şoförlerdir.’ diye geçer.
• Giyim kuşamlarındaki fuhşiyat öyle bir hale gelir ki erkekler ne çalışabilir ne de evine huzur götürebilir. Kendini tutamayıp bacım niçin böyle giyiniyorsunuz? Biraz dikkatli giyinseniz ne olur? Diye sual eden ehli insaf sahibi bir zata en klasiğinden üç cevap veririler: 1-Kendim için giyiniyorum. 2-Bana yakıştığını düşünüyorum. 3-Kendimi iyi hissediyorum… Onlar kendilerini iyi hissettirmek için yakıştırdıklarıyla erkekleri delirttiklerin biraz farkında olarak ve bundan sinsice zevk alarak başta kendilerine, başka kadınlara ve kendi erkeklerine de zarar verdiklerini akıl edemezler.
• Giyimde kuşamda iş yerindeki diğer kadınlarla yarışırlar. Kurumun en güzeli olmak yolunda masraftan, tavizden, günahlara girmekten kaçınmazlar. Dikkat çekmek ve en birinci güzel olmak için erkeklerin iştahlarını kabartırlar. Her gün değişik bir giysiyle gelmeye çok özen gösterirler.
• Çok sıkarlar şu parfümü. Kokarca derim ben onlara, midemizi bulandırırlar. Kimisinin de şehevi duygularını galeyana getirirler.
A) Ama hepsi öyle değil; içlerinde dindar olanları da var diyen çokbilmişe cevaptır: Dindar olunca kadın kadınlığından çıkıyor mu? Cazibesini mi yitiriyor? Hiç olmazsa başını açıyor mu? Hem kadın tesettürlü olduğu sürece her işi yapar mantığından sıyrılın artık. Günde yüzlerce erkeğin nazarı altında yıpranır kadınlar. Tesettürlü, dindar olunca onlar imtihan edilmiyor mu sanıyorsunuz? Elin erkeğini beğenip kocalarına tercih etmiyorlar mı sizce? Sükut..
B) Muhtaç olduğu için çalışanlar da var. Neden bunlardan bahsetmiyorsunuz acaba? Diyen izaha muhtaç kardeşime cevaptır: Biz burada ahlaksızlığa sebep olma durumlarını analiz ediyoruz ve toplumun yaralarını kanatan taife yukarda açkılandığı şekilde tasvir edilmesi lazım geldi. Hadis-i şerifte: Ben size kadınlardan daha büyük bir fitne bırakmadım. İhtarının muhatapları kimler olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Amacımız kadın düşmanlığı yapmak değil. Bu maddeleri hak eden kadınlardan bahsedilerek safdirik İslam kadın ve kızlarını ikaz etmek istedik. Muhtaçlık durumuna gelince; evinde dikiş nakış yaparak, küçük bahçesinde bir şeyler yetiştirerek çocukların ihtiyaçlarını gidermeye çalışan iffetli, masum, gariban, evinde oturan, tesettürlü, müşfik ve ahlaklı kadınlar bahsimizden hariçtir. Maksat zarurette çalışıp çalışmamak değil. Fitneye sebep olup olmamaktır.
C) Siz sadece memurları ele almışsınız, oysaki tarlada tapanda çalışan kadınlar da var? Diyen sivri zekaya cevaptır: Evet, ben ekseriyetle memurları yazdım. Ancak bu sadece bir sembolizedir. Yani; bununla şunu demek istedim. Kadınlar, çalışmak gerekçesiyle a- yuvalarından çıkıyorlar. b –ev işlerini, çocuklarını ihmal ediyorlar. c – kendilerini açıp saçıyor. d- kendilerine haram olan erkelerle sürekli diyalog içine girip onların pis bakışlarıyla yaralanıp sadakatsizliğe, ihanete, hırçınlığa, tahammülsüzlüğe sevk olunuyorlar. Ve aileler parçalanıyor. Çocuklar perişan oluyor. Toplum çözülüp çöküşe geçiyor. Dünya ve ahret hayatımız yanıyor. Hem de fıtratlarına uygun olmadığı için erkeksi bir çalışmayla madden ve manen bozuluyorlar. Erkekleşip vahşileşiyorlar, hayâsızlaşıyorlar. Örnekler değişebilir. Okulda okuyan kızlar da, tarlada çalışan kadınlar da, evinde chatleşen kadınlar da bu durumlara düşerlerse ki düşüyorlar aynı sorunları yaşarlar. Ancak köylü hatunlar, şehirli karılara kıyas edilmezler.
D) Söylediklerinizin çoğuna katılmakla beraber bunu çalışan tüm kadınlar için genelleyemeyeceğinizi hatırlatmak isterim. Diyen dert anlamaz kardeşimize bir hatırlatmadır: Bunu tüm çalışan kadınlara en sefil haliyle genellemek doğru olmaz kanaatindeyim. Ancak bu sorunsal alana giren her kadın kendi sahip olduğu değerler ve birikimlerle cüzi külli bu ahlaksız pazarda satılma tehlikesi içindedir. Şuanda böyle bir problemi yaşamıyor olması yaşamayacağı anlamına gelmez, gelmemeli. En az zararla kurtulan birçok erkeğin bakışları kıskacına girer. Çocuklarına layıkıyla annelik yapamaz. Kendi çalışma giderleri için ekstradan harcamalara girmiş olur. Ve bir erkek o işte çalışıp hakikaten ailesinin geçimini sağlayacak iken kadın girer. Bir eve iki maaş, başka bir eve hiç maaş girmemiş olur.
E) Ama bu yarışta kadınlar galip geliyor, erkeler de bizim kadar çalışıp bizim geldiğimiz makamlara gelsinler diye ısrar eden kardeşimize son hatırlatmadır: Siz kadınlar açık saçık olarak ortalıkta gezip durunca nasıl çalışsın bu erkekler de hem sınav kazansınlar hem de memur olsunlar. İmkan olsaydı da her cinsiyet evinde birbirlerine görünmeden çalışsalardı, o zaman görürdük kimin daha başarılı olduğunu. Siz kahpe oynuyorsunuz bu oyunu. Cemalinizle, cazibenizle erkeklerin gözlerini kamaştırıp akıllarını uçurarak mağlup ediyorsunuz onları. Tesettüre girin de öyle yarışalım. Bizim elimizde öyle bir bıçaklı bacak silahları yok. Erkeklerin ve insanlığın en büyük imtihanı siz kadınlarla ahrette indi İlahide hesaplaşacağız.
F) Ama her şeyi de kadının üzerine atmayın canım, erkeklerin de bu sorunların yaşanmasında büyük katkıları var. Diyen zıp zıp kıza cevaptır: Evet, erkeler de bu edepsizliklere düşebilmektedir. Ama bunun da yine sorumlusu kadınlardır. Çünki erkeğin şehevi hisleri nazaridir. Yani erkek cinsel anlamda görselliğe önem verir ve bu şekilde tahrik olur. Kadınlar öyle aşufte gibi giyinince erkekler de nefislerine mağlup olup bu kadınlara yanaşıyor, iltifat ediyor, elde etmek istiyor.. Ve olanlar oluyor. Erkek açık saçıklık görmeyince şehvet duyguları kedi gibidir. Ne zaman ki sefih bir görüntüye maruz kaldı o zaman aslan kesilir ve çevresindekileri parçalar. O yüzden kadınlara tesettür emri vardır dinimizde.
G) Tamam da biz kadınların da sosyal hayatta cinsiyetimize uygun çalışanlar olsun, kuruluşlar olsun istiyoruz. Zaruri hallerde, özel durumlarda kadınlar olarak, kadınlara ihtiyaç duyuyoruz. Mesela, hemşirelere, ebelere vs. diyen insaf sahibi hemşireme ihtardır: Evet, bu doğru ancak çevremize baktığımızda çalışan kadınların hemşire ve ebeden çok mühendis, şoför, tezgahtar, ambar memuru vs. Erkelerin yaptıkları işeri gördüklerini müşahede ediyoruz. Hem zaruri hallerde bir erkek hekimlik sıfatıyla bir kadının en mahrem uzvuna bakabilir ve dokunabilir diye hüküm var. Bu ruhsattır. Mal ve mülk sahibi Rabbimizin iznidir. Yani bir iki kez kadına ihtiyaç duyuyorsunuz diye yüz binlerce kadını dışarı çıkartmaya taraftar olmak ne demek?! Yukarda bu kadar zararını saydık bu mahlukların çalışmasının. Birkaç dirhem fayda göreceğiz diye cemiyette fitne mi çıksın? Şu zamanda yüz binlerce mahluk bir birinin neyine neyine bakıyor, hem de haram bir surette. Hem siz endişe etmeyin. Dünya imtihan dünyası, birileri zaten nefsin, şeytanın, masonların yardımı ve karıştırmasıyla bu işlere girişecek zaten. Onlardan faydanızı görürüsünüz. Bizler ehli İslam olarak az bir fayda için bu edepsizliğe taraftar olmayalım. Vazifemiz şuurlu müminler olarak imana ve Kur’ana hizmet etmekle kendimizi ve sevdiklerimizi dünya ve ahrette kurtarmak olsun.
Yeşil feminist anlayışınızla değil islami hassasiyetinizle anlamaya çalışınız.
Cenab-ı Hakk, bizi ve sizi bu asrın dehşetli ve cazibedar fitnesinden muhafaza eylesin...
Çalışan Kadınlar Neler Yaparlar? yorumları
sjdksdnsxmsk
27.06.2013bu devirde bir bayanın çalışmaması olsa olsa "kafasını kuma gömmek" olur.çünkü devir çok zor bir devir.günümüzde artık meslek sahibi olmak,kariyer elde etmede kadın-erkek ayırd edilmiyor.
Zehirliok Ziyaretçisi
27.06.2013Keşke çalışmamı istemeyen bir koca bulabilsem diyen kızları takdirle karşılıyorum. Kadının en masum çalışma hayatı bile bir şekilde fitneye sebep oluyor ve bizler erkekler olarak çalışmayan kızları bulmakta zorlanıyoruz artık.
yusuf a.s
28.06.2013Peki bu kızların maddi ihtiyaçları nerden karşılanacak bunu da bi zahmet yazar mısınız?melek değiliz malum.yeme içme olmadan maddiyat olmadan yaşayamıyoruz her insan gibi.helalinden kazandıktan sonra kimse kimsenin kazancına bişey söyleyemez...herkesin "evlenme"gibi bir durumu fırsatı kısmeti olmuyor malum...
anlayana
02.07.2013Kesinlikle haklısınız kardeşim, bazı konularda ahkam keserken insanlar içindeki yaşadığımız sosyal hayatı da iyi değerlendirmeleri gerekiyorlar. Burası darul islam değil. o yüzden ailevi şartlar ya da imkansızlıklar çalışmaktan başka seçenek bırakmıyor. aileleri sahip çıkanlar bu detayı fark edemeyebilirler..
yusuf a.s
25.06.2013Her,"hanımımı çalıştırmam,açık gezdirmem"diyen erkeğin bunu hanımını sevdiğinden dolayı yaptığını düşünmüyorum.her erkeğin bu saydığım iki gerekçeyi iyi niyetinden yaptığını da düşünmüyorum.karısı bir şirkette müdire olupta,"aman karıcım gel sen evinde otur,çoluğuna çocuğuna analık yap başımın üstünde yerin var"diyen adamlar olduğu gibi,züğürtlüğünden "ben çalışan kızla evlenirim oğluuum,benden para istemesin(tabi erkeklik gururu yemez!)yeter ki gitsin çalışsın kendi parasıyla naapıyosa yapsın"diyen adamlar da var.ama ne hikmetse hep karısının çalışmasını istemeyen ve aynı zamanda kişilikli erkeklerin karıları ÇALIŞAN kadın oluyor.ondan sonra da neymiş ah karıcım gel sen evinde otur diyorlar(ama evlenme aşamasında böyle bişey yok tabi)
"çalışan kız al,sonra işi bıraktır"taktiği.bide bu hanımlar neymiş,sanki çok büyük lütufta bulunmuş gibi:"bak ben onca sene okudum ama evim için işte neymiş kariyerimi bıraktım"oluyor.diğer tarafta ise,böyle düzgün biri karşısına çıksa hayır demeyecek kızlarımız züğürtlerin elinde asgari ücrete kurşun atıyorZehirliok Ziyaretçisi
14.03.2013Karsima bir erkek ciksa. namazinda orucunda. Allahin emirlerine uyan. Asla calisma diyen. Vallahi okulu birakir hemen evlenirdim. Su zamanda cok zor boyle birini bulmak. Ben eskiden bi hata edip bir erkek ile konusuyordum. Fakat Rabbime sukurler olsun ki cok kisa surdu ve telefon ve msn ile gorusuyorduk sadece. Tevbe ettim, birdaha olmayacak Insâallah. Neyse. Bu bana calismayacaksin derdi. Evlenme karari aldigimizda birde neler duydum?? -- Eeee.. sen kac para biriktirebileceksin?
Hani calismayacaktim, ne oluyo??
Rabbim hepimizin yardimcisi olsun!!(yusuf a.s)
15.03.2013hahay bende isterim,ama şimdiki erkekler öyle yiğit değil ki.her erkek zengin olacak diye bi kaide yok,parası pulu olmayabilir anladıkta,karısının çalışmasını istemek ne oluyor?bunu daha anlayamadım.
kardeş burası dünya,imtihan yeri.bakarsın seni çalıştırmaz namazında orucundadır ama bu seferde başka bi özelliğini beğenmezsin gözüne diken olur.
ben bu zamanda inanmıyorum öyle,"karım evde otursun ben ona bakarım" diyen erkek olduğuna...zira bütün erkekler,erkek gibi güçlü kadın istiyor
evi arabası olmasın ben onun evine arabasına talib değilim ki,ama nedense karısına;"sen de kalk eve destek ol,aile bütçesine katkı sağla"diyen erkek çok fazla..ben gerçek hayatta bir tane bile karımı çalıştırmam diyen,sahip çıkan erkeğe rastlamadım...neyse bu konuya daha fazla değinmek istemiyorumkevser kalem
30.12.201222 yaşında üniversite mezunu bir bayan olarak,şu zamanda herkesin evlenmeye karar verirken fellik fellik "çalışan" bayan aradığı,ve bu kriteri olmazsa olmaz hale getirdiği,yukarıda saydığınız tehlikeleri görüp,görmemezliğe vuran,kadınların evde oturmasını başa kakıp,ev hanımlığını aşağılayan,küçümseyen erkeklerle dolu,evde oturan kadına 'hazırcı'lakabı yapıştırılıp,böyle kadınlara öcü gibi bakıldığı bir zamanda,bu yazınızı ibret,firaset,iz'an ve basiretle okuyorum efendim......ama şöyle bir soru da takılıyor zihnime:
Ben mezun ve işsizim,evlenmeye niyet ettim diyelim;
Hiçbir birikimim yok!babam evimizi anca geçindiriyor,kirada falan değiliz çok şükür.ama,gelirimiz anca bize yetiyor. evlenirken,yeni bir yuva kurarken kız tarafının,yani benim de paraya ihtiyacım olacak,tabi ki erkekler evlenirken daha fazla ihtiyaç duyacak paraya,ama en azından babasının çok geniş maddi imkanları bulunmayan evlenecek kızlarımızın evi için,düğün masrafları için birikim yapma amacıyla çalışması gerekmez mi?sonuçta kız tarafının da,erkek tarafının yanında çok az kalsa da masrafı olacak.
şimdi evlenen kızlara bakıyorum,çok tuhaflar...daha evlenmeden ayrı ev için imzalı sözleşme görmek isteyenler mi,söz,nişan döneminde,erkekten ne koparsam kardır,mantığıyla adamları soyup soğana çeviren mi......şimdiki kızlar,asla kaynana ve kayınpederle oturmak istemiyorlar....böyle birşeyin anılması bile huzurlarını kaçırmaya yetiyor
Benim gibi,kadınların çalışmaması gerektiğini savunanları,"ya ne olacak,kim açlıktan ölmüş,Allah bi yerden iş,gelir nasib eder,kim aç açık,sokakta kalmış"diyenleri,
'esas siz samimiyetsizsiniz,bu söyledikleriniz gerçekten uzak,hayal dünyasında yaşıyorsunuz'gibi ithamlarla suçlayan,beni bunları söylediğim için,bi dövmediği kalan,samimiyetsizlikle addeden,
'asıl paragöz sensin'diyebilen insanların çoğunlukta bulunduğu bir zaman yaşamaktayız.napalım?bir fikir buyurun?Vird-i Zeban
15.03.2013S.A. Meselemiz kadının çalışıp çalışmaması değil. Çalışma şartları kadın ve erkeği (maksatlı olarak)bir araya getirdiğinden bazı arızalar ortaya çıkıyor. Bir genç kızımız fakirlikle imtihan ediliyorsa ve geçim sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalmışsa(Sizde çeyiz durumu) kimseyi günaha sokmayacak kendisi de günaha girmeyecek tarzda işlerde geçici bir süre çalışabilir. (Ama genellikle çalışmaya alışılıp devam edilmektedir.) Malesef; yaşadığımız şu zamanda insanlar okumayan ve çalışmayan kızları adam yerine koymuyor. Bu insancıklar fitne seline kapılmış gidiyorlar. Bir parça ilmi ve şuuru olanlar, bu tür mahlukların tenkidine kulak asmamalı. Yüce Dinimizin esaslarına göre yaşayarak Allah'ın rızasını kazanmak emelinde olanlar için bu tür üzücü eleştiriler sizleri ümitsizliğe sürüklememeli. İnanın bana benim çevremde bulunan birçok erkek 'Eşim evinde otursun çocuklarımıza baksın. Benim kazandığım inşallah yeter de artar da..' şeklinde diye düşünen tanıdıklarım var. Nasıl bir alışkanlıktır bu!? Kadınlar çalışmadan kendilerini alamıyorlar. Kocası zengin ve cömert olsa da çalışan kadınlar tanıyorum. Pis bir illet bu. Allah sonumuzu hayretsin. Hırsı dünya ve israf alışkanlığımız yüzünden kazançlar masraflara kafi gelmediğinden karılarımızı çalıştırıyor, rüşvet alıyor, dolandırıcılık yapıyoruz. Bu sorunların çözümü İKTİSATtır, Kanaattir. Ahrete teveccühtür. Harama tenezzül etmemektir. Dünya imtihan dünyası.. Sabır içinde şükür; tevekkül içinde kanaat temennisiyle...
NOT: Yine de sormak istediğiniz tarafları olursa elimden geldiğince yanıtlarım. Allah yardımcınız olsun...carton
02.01.2013size sonuna kadar katılıyorum kevser kardeş... kadın çalışmalı (bunu yaparkende helal haram çizgisine itina ile dikkat etmeli) Peygamber efendimizin ilk eşi hatice annemiz tüccardı çalışan bir bayandı.... efendimiz ile iş esnasında tanıdı tanıştı ve evlendi....
Vird-i Zeban
15.03.2013Değerli kardeşim;
Bir kadın fakirlikle imtihan ediliyorsa ve geçimini temin etmek kendi çalışmasına bağlıysa; zaruret durumu hasıl olmuştur ki sizin de belirttiğiniz gibi haram helal çizgisine itina ile dikkat ederek çalışabilir. Çok haklısınız. Ancak Peygamber Efendimizin(SAV) hanımlarından Hz Hatice validemizin çalışması Peygamberimize peygamberlik gelmeden önceydi. Yani; cahiliye döneminde gerçekleşen bir süreçte çalışılmıştı. Biz ancak tamamlanmış dinin rükünleriyle hükmetmeliyiz. Siyerden ve sahabi hayatından rastgele kesitler yaparak hüküm çıkartıp ''Onlar böyle yaptığına göre biz de şöyle yapabiliriz.'' şeklinde bir yorum bizleri helakete götürür. Ayet-i Kerimelerin ve Hadis-i şeriflerin makamlarını tutturabilmek ve ona göre algılamak büyük maharettir. Mesela; vücudumuz gıdaya muhtaçtır. Böylelikle bize yarayan yiyeceklerden yiyerek faydalanırız. Bazı yiyecekler alınır ve yenir. Meyveler gibi. Ancak bazı yiyecekler birçok işlemden ve aşamadan geçtikten sonra tüketilir. Sebzeler gibi. Elmayı alıp hemen yersiniz. Ancak pırasayı soyar, doğrar, yağlar, pişirir, başka gıdalarla karıştırır, dinlendirir ve sonunda yersiniz. Mukaddes bilgiler de böyledir. Kimi bilgiler okunduğunda anlaşılan manayı kast etmiştir. Kimileri de başka bilgilere, zamana, zemine ve toplumsal koşullara göre yorumlanır. Bu tür sebze gibi hadisi şerifleri, ayet-i kerimeleri, sahabi hayatlarını mealiyle direkt alıp hüküm çıkartmak pırasayı çiğ yemek gibi olur. O da olmaz. Örneğin; Peygamber efendimiz ile Hz Aişe validemiz koşu yarışı yaparlarmış. Siz bu bilgiyi alıp öncesine sonrasına bakmadan kes kopyala yapıştır mantığıyla yorum yapıp diyebilir misiniz ki kadınlar da maraton yarışlarına katılabilirler. Çünki delilimiz var. Hz Aişe Validemiz koşu yarışı yaparmış hem de Peygamberimizle... Diyemezsiniz. HİCAB suresi inince Hz Aişe Validemiz bir daha evinde dışarı çıkmamıştır.(Zaruret durumlar hariç).Bu nedenle Hz Hatice validemiz çalışmıştı deyip kadınların çalışmasına cevaz çıkrtmayın lütfen.
O yüzden bizler Kur'an veya Hadis meali okumaktan çok Tefsir okumalıyız. Tefsir de zaman, zemin, eşhas ve içtimai şartlar hesaba katılarak işlenmiş bilgiler sunulmuştur. Selam ve Dua ile...kevser kalem
03.01.2013Ben kadının çalışmamasından yanayım,yazının sahibi yazarda öyle düşünüyor.ama elim mahkum,(malum elde yok,avuçta yok durumu)en iyisi bir an önce,erkeklerin olmadığı helal bir iş sahasında iş bulup,bi süre birikim yapmak....eşimizde helal yoldan para kazanan biriyse,herşey nasip olur diye düşünüyorum.tamam,paraya sadece evlenirken değil,heryerde ihtiyaç var.ama,önemli olan haram yollara bulaşmadan ve en mühimi,ahlakı mahvetmeden,yok olmadan koruyarak para kazanmak....bu da şu anki Türkiye şartlarında çok zor gibi görünüyor......,Allah'tan hayırlısı bakalım!
yusuf a.s
13.12.2012kimi kadın,çalışmak mecburiyetindedir,kimisinin bi eli yağda bi eli baldadır,bu anlatılanları BÜTÜN kadınlar için şart koşamazsınız
kimi erkek ille de çalışan kadın istiyorum der,kimisi de sizin gibi,kesinlikle çalışmamalı der.burada kararın kadına düştüğünü düşünüyorum,eğer kadın,çalışmasını isteyen bir çevredeyse çalışmalı,yok eğer kocası muhafazakar ve çalışmasını istemeyen biriyse çalışmamalı.yani kadın nerede ne yapacağını bilmeli:)
kimse,kimse için örnek olmamalı...
siz her koşulda kadın çalışmamalı diyorsunuz amenna,eyvallah..ama her erkek böyle düşünmüyorki!
benim anlamadığım şöyle bi nokta var,hem diyorsunuz ki kadın kariyer peşinde koşmasın,hem de,her bakımdan kocasına bağımlı,aciz bir kadın imajı veren kadını hiçbir erkek değerli görmez diyorsunuz.yani,bi yandan kadın güçlenmesin istiyorsunuz,bir yandan da güçsüz olana değer vermiyorsunuz,çelişkilerinize artık yetişemiyorum..........Vird-i Zeban
15.03.2013Meslenin makamını tutturursanız çelişki değil ince mizanlar görebilirsiniz. Çelişki dediğiniz durumları örneklerseniz sizin için ayrıntılı açaıklama yapabilirim.
anlamsız
11.11.2012kusura bakmayın ama ne kadar aptalca bi yazı!
Kadınlar çalışmasınlar yani öyle mi?siz,babadan zengin bir erkeksiniz ya da iş adamı falansınız heralde.kadınlar çalışıp,meslek sahibi olmayacaksa yıllarca niye okullarda eğitim görüyor o zaman?babasının kesesini sömürüyor?üniversite önlerinde,başörtümüzle girmek istiyoruz diye niye ağlaşıyorlar?sizin zihniyetinize göre gidecek olursak,o zaman sadece kamu kurumlarını değil,üniversite sıralarını da boşyere işgal etmesinler,yüksek puanlı bölümlere onlar giriyor,erkekler onlar yüzünden açıkta kalıyor o zaman!
İlk okuyuşumda mantıklı gelmişti ama,sonra sonra anladım,anlatmak,yapmak istediğiniz şeyi......kadınlar özgürleşmesin istiyorsunuz...bal gibi de bunu istiyorsunuz işte....sizden nereden biliyorsunuz ki,"zaten çevre sıkıştırıyor diye yapmış oldukları bir iki çocuk vardır"diyorsunuz?çevre sıkıştırıyor diye çocuk yaptıklarını nerden anladınız???
Karım daima bakımlı,güzel,çekici görünsün istersiniz ama,karınıza süslenmesi için,kuaför için para vermeye geldimi burun kıvırırsınız.......güzellik sanki masrafsız bişeymiş gibi.....madem karınızı her zaman ilgi çekici görmek istiyorsunuz,o zaman ona göre de parasını verirsiniz!giderim kendime,kıyafetimi,topuklu ayakkabımı,kozmetiğimi vs.vs.vs.vs. Alırım.kadını eve tıkarsınız ondan sonra da chat bağımlısı olmuş,psikolojisi bozulmuş,bilgisayarın başından kalkmıyor,ilgiyi,sevgiyi,sanal alemde arıyor bide kendine dikkat etmiyor,güzel değil,bakımsız,spor yapmıyor,kültürsüz evden dışarı çıkmıyor diye şikayet edersiniz.....zavallılar evden dışarı çıkmıyorlar ki kendilerine çevre edinsinler!sizin o işyerinizdeki ağzınızı sulandıran karılar gibi sizi tahrik edemezler tabii,evde oturmakla......
Sabahtan akşama kadar ev işleriyle uğraşan bir kadın,darmadağın olur...saçı başı,hatta suratı dağılır,o gördüğünüz mankenlerin,kuaförlerde kaç milyon saat harcamayıp mı o hale geldiklerini sanıyorsunuz?onlar ömürlerini,güzellik salonlarında harcayıp o vücut hatlarına,cilde sahip oluyorlar,sizin karınız gibi,sabahtan akşama kadar temizlik,yemekle ve çoluk çocukla uğraşmıyorlar yaaaaniii.....bende bir bayanım ve mezun olur olmaz çalışmayı düşünüyorum....niye kocamın mırın kırın etmesini çekeyim ki?sizin bir bayan ayakkabısının,paltosunun ne kadar olduğundan,bayan kıyafetlerinin ne kadar masraflı olduğundan haberiniz yok heralde?haberiniz vardır da işinize gelmiyordur....kendime iş bulurum,maaşımla da istediğim marka kıyafeti alır giyerim,yüz boyamı da alırım...ne de olsa kocama güzel görünmeliyim dimi..?
Kocam bana,vermesi zorunlu bir para için bile,homur homur ötüyorsa,bide makyaj malzemem için para istediğimi düşünün?yok bide onun için yormıyım onu yazık!
Biz kadınız ne de olsa,süslenmek,güzel giyinmek fıtratımızda var...napalım yaaaani?bir eve iki maaş,başka bir eve hiç maaş girmemiş oluyormuş....başka bir eve de maaş girsin diye biz mevcut işimizden istifamı edelim?çalışmayıp evde oturan kadını kimse sevmez bu devirde haksız mıyım?bulunduğunuz iş yerinde kadınların hal ve hareketleri sizi o kadar rahatsız ediyorsa,sadece erkeklerin bulunduğu meslekleri seçin o zaman siz de....bütün bu yazanlar,sadece,ileride başa kakılmayı bekleyen maddeler........
Konular
- Porno film izlemenin ibretlik sonu
- Yassıada'dan İmralı'ya son yolculuk: Adnan Menderes'in idamı
- Porno Filmde Oynayan Üniversiteli Kız
- Aşk Denilen Sahtekâr
- Flörtle Kirlenen Namus ve Hayaller...
- İhya Rüya Tabirleri
- Bİ YARDIM EDİN YA
- Adet Döneminde Namaz kılmanın ve Kuran okumanın hükmü
- Üniversite mezunu cahillerin yarışı… 6 Kasım 2014 yenisafak.com yazısı
- yardım
- yardım
- Evli bir kadını aldatmaya iten şeytanın vesveseleri
- Başörtüsünü bir araç olarak kullanmayınız!
- Kapalı kadın ile evlenirken dikkat edilmesi gerekenler
- Evlilik yasak, seks çağdaşlık
- istemden bosalma
- Sapıklar internet üzerinden peydahlanıyor
- Fuhuş çeteleri internete dadandı
- İnternetten darbe yapanların başka tuzakları
- Şu anki meşguliyetin geleceğini tayin edecek!
- Orospuya sponsor olmanın vebali var mıdır
- Evlilikte eşlerin ebced değeri nasıl bakılır
- Günümüzde Özellikle Genç Fidanlarımızın Çevresini Kuşatmış Şehvet Taarruz Kuvvetleri için Etkili Stratejiler
- İstanbul Sözleşmesi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ..
- EŞCİNSELE SAYGI DUYAN MÜNAFIK BEYLER, CEHENNEME KADAR YOLUNUZ VAR.
- DUA İLE ALAY EDEN KIZ!
- Ahlaksız ve Pornocu Medyanın Sevmediği Kavramlar
- Toplumun Yüz Karası Ahlaksız Suikastçılar ve Kadın Düşmanları.
- KADIN CİNAYETLERİNDE SUÇLU ARAYANLAR!
- Kadın Hakları Havarilerinin Gerçek Yüzleri..