Zehirli Ok

allahh rızası için yardım edin
yardımedin (üye değil) tarafından gönderildi.

her günah işlerken aklıma Allah ve Kurandan başka bişey gelmiyor.daha işlerken peygamber efendimiz ümmetimdeki gençlere bak ne hayasızlıklar yapıyorlar diye düşünüyor mudur diye acı çekiyorum, ama hep nefsime uyuyorum. bin kere tevbe ettim.ağladım secdelere kapandım.ne hikmettir,bir şey beni yine hep hataya sürüklüyor.Halbuki ne günah, neyi Rabbim sevmez istemez çok iyi biliyorum.Halbuki içim ibadet etme aşkıyla yanıyor,ne kdr ibadet etsem o kdr huzur doluyorum.ama kör bir an geliyor ben o gaflete yine düşüyor tevbemi herhangi bir konuda yine bozuyorum.Allah aşkına yardım edin, artık benim tevbeye artıık secdeye dönmeye yüzüm yok.içim yanıyor.cehennemde yanacağımı bile bile yaşamak istemiyorum.dayanamıyorum.ne olur bir çıkış kapısı gösterin.benim affım yok,umudum yok.Yoluna başlar feda Rabbimden çok utanıyorum.bir daha doğsam harama asla yaklaşmazdım:(((

***********************************************************************

Kardeşim Peygamber Efendimiz ümmetim için iki şeyden çok korkuyorum diyor birisi şehvetlerine uymalarından ikincisi ise namazları kılmamalarından. Bu zamana baktığımız zaman ikisininde çıktığını ve insanların bu zamanda iki günaha dahi irtikap ettiğini görüyoruz. Adeta toplumda insanlar şehvetlerine uymuşlar ve namus kavramlarını hiçe atmışlar.Adeta namus, şeref, iffet kavramları yok olmuş.Flörte, aşka, fuhuşa sevk eden yollar yüzünden toplum şehvet manyağı olup çıkmış.Bütün yollar şehvete, arzuya, fuhuşa, zinaya açılır şekilde yapılmış.Hangi kapı ve yol açılsa ardından iffetsizlik, şehvet, arzu, hayasızlık çıkıyor.Kime baksan namaz kılmıyor, ibadetten, kulluktan uzaklaşmış.

İşte kardeşim Peygamber Efendimizin korktuğu o iki günah ve isyana siz de düşmüşsünüz. Onun ümmeti için korktuğu, üzüldüğü, günahı işliyorsunuz. Ne Kuran, ne sünnet, ne ibadet, ne dua, ne tövbe sizi o günahlardan alıkoyamıyor. Ne zaman günaha yaklaşsanız aklınıza Kuranın gelmesi ona iman ettiğiniz, ondan korktuğunuz, onun emirlerinden sakınmaya çalıştığınız halde yapamadığınızı gösteriyor. Demek ki, imanınız var, ama hislerinize yeniliyorsunuz. Demek ki iyi, temiz, güzel bir çevreniz yok. Kötü, çirkin bir çevreniz var. Demek ki, arkadaşlarınız iyi, temiz insanlar değil. Demek ki, sizi harama, günaha, isyana çağıran davet eden insanlar var. Demek imanınız var ama zaif olduğu için o cazibedar haramlar, sefahatler, zevkler karşısında hemen onlara kapılıyor. Kendisini onların tuzaklarına ve cazibesine atıyor. Demek ki, bulunduğunuz çevreyi, dostları, arkadaşları bırakmanız gerekir. Demek ki hevanızı, nefsinizi, arzularınızı, şehvetinizi kontrol altında tutacak ortamlara girmeniz gerekiyor. Demek ki, imanınızı kuvvetleştirecek kitaplar, ibadetler ve zikirleri ihmal etmemeniz gerekiyor. Günahlar insana alışkanlık verse de tutku ve bağımlılık vermez. Çünkü her günahtan sonra vicdan itiraz eder. Eline ne geçti. Ne kazandın. Kaç dakika sürdü der. Sahibini uyarır ve ihtar eder. İnsan onu daim dinlese vazgeçer.

Kardeşim şeytanınız nefsiniz sizi güzelce günaha programlamış. Hayatınız da günahları sanki olmazsa olmazlar yapmış. Sanki o günah işlenmezse bir şeyler eksik kalacak gibi bir hisse alıştırmış. Sanki günah hayatınızın bir parçası gibi yapmış. Sanki günah işlediğiniz ortam ve insanlar sizi buna layık gibi göstermiş. Sizin bu programlamadan çıkmanız gerekir. Bu programı değiştirip sevaba, hayıra, Allahtan korkmaya çevirmeniz gerekir. Zevk adınıza işlediğiniz için günahlardan acı çekiyorsunuz. Bir lezzetini aldığınız günahın, binler elemini çekiyorsunuz. Zehirli ballar gibi sizin vicdanınıza, kalbinize sancılar veriyor. Ne günahtan vazgeçebiliyorsunuz nede tam olarak lezzet alıyorsunuz. İlahi nebevi zevklerde elem yoktur. Ama nefsanî ve şeytani zevklerde elemler, kederler teessüfler ve acımalar vardır. Nefsinize uyuyorsunuz, elinizi ateşe tutuyorsunuz sonra yanınca geri çekiyorsunuz. Bunları durmadan tekrarlıyorsunuz. Artık şunu anlamanız gerekir ki nefsin böyle ahmak zevklerine kanmak size hayır getirmiyor. Aptal nefis insani aldatıyor. Hep ona uyuyorsunuz. Ara sıra Rabbinize de uyun. Tövbeleriniz binleri aşsa da daha onbinlere çok var. Tövbeyi yaparken tam halis kalp ile yapın. İkinci sefere hazırlık tövbesi yapmayın. Acaba yine yapar mıyım demeden tövbe edin. Tam ve nasuh tövbesi, kalbin şehvetin nefsin arzularına kilit vurur. Sizi bırakmaz, secde anı insanın Allaha en yakın olduğu zamandır. Secdelerde bol bol tövbe edin. Şunu biliniz ki insan böyle günah içerisinde yaşadığı zaman günahlara batıp çıktığı zaman, hayvanları taklit etmiş olur. İbadete, kulluğa, marifete liyakat kesbedecek tarzda yaratılan insanın böyle hayvani lezzetlerde ifrat gidip, hayvanları taklit etmesi onu aşağıların aşağısına düşürür. Hayvana yetişemez zevklerde. Hayvan anı yaşar, Lezzeti alır. Geçmişi geleceği düşünmez. Hazır lezzetine bakar bir günde 50 kere dişisiyle çiftleşir eğleşir. İnsan onu taklit edemez. Ederse hayvandan binler derece aşağı düşer. Onlara maskara olur.

Hem günahkâr olduğunuz insanların namusları şerefleri mukaddestir ya da ihmal ettiğiniz bedeniniz ve azalarınız böyle basit işler için verilmemiştir. Onları hayır, güzellik, iyilik, ibadet, kulluk yolunda kullanın.

Sizi hataya sürükleyen şey iman eksikliği, çevrenizin temiz olmaması, yalnız kalmanız, şeytanın sizin zaif damarınızı yakalamış olması, hayırlı insanların olduğu toplantılara sohbetlere gidip o ihlâs, hikmet, şefkat sahibi insanlardan beslenmemenizdir. Peygamberin sohbetine mazhar olup ondan ilim, marifet, hikmet alan sahabeler neden günahtan aslandan kaçar gibi kaçmışlar. Uzak durmuşlar, yaklaşmamışlar, tenezzül etmemişler. O pisliklere bakmamışlar. Yüce, âli, değerli, kıymetli azalarını onlara bulaştırmamışlar. Çünkü o sohbetin inkisabı, insibaği vardır. Onlar o hakikatlerle boyanmışlardı. Eğer sizin Kuran tezgâhında dokunmuş takva zırhınız olsaydı, sünneti seniyye siperiniz olsaydı, istiaze ve istiğfar silahınız olsaydı o yollara ve günahlara mukabele etmezdiniz. Size zarar vermezdi. Bunları kuşanın, takının, giyinin bu eksiklikler yüzünden sizi nefsiniz ve şeytanınız hemen avlıyor, yakalıyor ve atıyor.

Kardeşim gideceğiniz başka kapı varsa gidin, medet umun, yardım isteyin. Senin Rabbin öyle merhametlidir ki kâfiri, zındığı, zalimi, fasığı, ibadetsizi bile rahmetiyle seviyor, okşuyor, keremiyle besliyor, ikram ediyor, dünyada misafir ediyor. Öyle bir Rabbin var ki ibadet etmenin şartları arasında, namazı terk etmenin, dua etmemenin şartları arasında günah işlemeyi koymamış. Ben günah işliyorum o zaman namaz kılmayacağım olmaz. Günahın çok olsa da rahmet yanında zerre kadar değildir. Tövbeni, istiğfarını, ibadetini yapmaya devam et. Unutma birçok insan vardır çok şeyler bilir ve görür, anlar, idrak eder. Ama yine nefsine, hislerine mağlup olur, günaha girer. O günah onu kâfir etmez, günahkâr eder. Ama tövbe ile günah silinir. Sizde Rabbinizin merhametinden ümidinizi kesmeden tövbe edin. Günah ortamlar içerisinde kalarak o işlerden kurtulmak zordur. Temiz güzel arkadaşlar olmadan zordur. Eğer siz bir cemaatin tarikatın şemsiyesi altına girmezseniz ve tek başıma ben Müslümanlığı yaşarım derseniz beyhudedir. Sizi günaha iten etkenlerden en mühimi bunlardır. Çünkü yalnız gezenin kurdu şeytandır. Şeytan yalnız gezenleri avlar. “Cemaatten bir karış bile olsa ayrılmayın” diye boşuna denmemiştir. Cemaatte olanların aklını, fikrini, kalbini, şeytanlar çalamaz. Fitne kadınlar çalamaz. Siz günaha girdiğiniz zaman hem kendinizi hem de karşınızdakini ateşe atacak işler yapmış olursunuz. Kendinize acımasanız bile karşınızdakine acıyın. Ona kıymayın. Merhamet edin. O kendisine merhamet etmese de siz edin. O cehennem ateşinin çirkinliğini, dehşetini bilmiyordur bilse aldanmaz.

Rabbinizin sevdiği şeyleri sevmek sevmediğini şeyleri sevmemek zor değildir. Şeytanın sevdiklerini sevmek o aşağıların aşağısına atar. Rabbimizin sevdiklerini seven âliyi illiyine çıkar.

Hastasınız kardeşim bu hastalıklarınız için günlük beş defa namaz ilacınızı ihmal etmeyin. Zikir, kuran ve evratlarla günlük huzur, sükûnet, rahatlık haplarını almayı ihmal etmeyin. Bunları bir ömür boyu kullanmak zorundayız. Bunları ihmal edersek hasta oluruz. Öyle hale geliriz ki çaresiz bir fısk, günah, haram hastalıklarına yakalanırız. Allaha muhafaza.

Kardeşim hala yaşıyorsun ve hala imanın var ve tövbeye vaktin var ve hala ölmedin ve hala ibadet edebilirsin. Elinden bunlar çıkmamış ki böyle kendini cehenneme endeksliyorsun. Kâfirlerden başka kim Allahtan ümidini keser. Seni şeytan önce günahlara alıştırıyor Aynı uyuşturucuya alıştırılan insan gibi. Sonra da seni ortadan kaldırmaya kendisine cehennemde arkadaş etmeye çalışıyor. Aldanma! Rabbimin merhameti her şeyi kuşatmıştır. Onun merhameti mutlaktır. Merhametinin yüzde doksanı ahrette görülecektir.

Sana çıkış kapısı hristiyanlıkta diyemeyiz. Sana çıkış kapısı uyuşturucuda diyemeyiz. Sana çıkış kapısı yahudilikte hiç diyemeyiz. Onlar zaten bataklıklara düşmüşler. kurtuluş çıkış kapısı yine islamda ve imandadır. Cemaate tabi olmaktadır. Kurana ve namaza sarılmaktadır. Bunları bırakırsak başka tutunacak olan kapımız, yerimiz, yurdumuz olmaz. Allah varken Rabbimiz varken nasıl af olmaz. Nasıl umut olmaz. Nasıl tövbe olmaz, rahmet olmaz. Hala yaşıyorsun ve ölmemişsin ve pişmanlık duyuyorsun o zaman bu rahmetin kıymetini bil. Dünya cennetinin cehennem hurileriyle zevklenmek adına, imanını onlara verme. Üstat Hazretleri günahkâr ölen insanlarin kabirlerinin yılan, çıyan, akrep yuvası olacağını söyler. Cemaate giden günaha dalmaz. Nefsin kulluğa, intizama, nizama alıştıran onu serbest bırakmayan günah işlemez. Kuran okuyan, namazı hakkıyla kılan günahlara dönmez. Harama bulaşmaz. Bunları kontrol et, test et. Günahın olduğu ortamlardan, insanlardan, kadınlardan uzak dur. Seni iyiliğe hayra çağıran insanlara katıl karış.

Kardeşim tövbe, istiğfar, nedamet ile yeniden doğ. Bir daha doğsaydım harama yaklaşmazdım demek çok mantıklı değildir. Haram varsa, günah varsa tövbede var. İstiğfar var ümit var.h Hayatına yenilikler getirerek, yenilikler yaparak, günahları temizleyerek, çevreni arkadaşlarını temizleyerek, hatanı temiz yapıp yeniden doğmuş gibi olabilirsin. İnsan günahla alçalsa da tevbe ile yükselir yücelir. Acz ve fakr ile nedamet ile yücelir, temizlenir alalara çıkar. Senin işlediğin günahlar hayatın olmazsa olmazları değildir. Her şeyin helali vardır. İçki içeceğine su, meyve suyu, soda iç. Harama zinaya gireceğine evlen, temiz olanı yap. Faiz bankalarına gideceğine, finanslara git. Oyunlarla, kumarla uğraşacağına piknikler git. Kanat ile yetin. Bunları yaparsan, kendine takvayı ve salih ameli esas yaparsan inşallah kurtulursun. Unutma bir günahın terki bile vacip sevabı kazandırır. Eğer dışarı çıksam yüz günah rast geleceğim desen ve evinde kalırsan al sana yüz vacip sevabı. Bak bu işte salih ameldir, takvadır. Kurtuluş ehli olanlar bunlardır. Kendini işlemeye değil işlememeye şartlandır. Şeytanın oyuncağı olmak için değil rabbimizin kulu olmak için yaratıldık. Vessalam.