Zehirli Ok

Örtünmek isteyen bayaların kaygılarının başında örtünün kendilerine yakışıp yakışmadığı endişesi gelmektedir. Çoğu bayan örtünün kendise yakışmayacağını düşünüp örtünmezken; örtünen birçok bayanda örtünün kendisine yakışması için örtünün içini boşaltıp içerisine modayı ve hevayı ve erkeklerin beğenisini sokar. Adeta örtüyü erkeklerin beğenisi odaklı veya moda odaklı yapar. Örtünün şeklini bu değiştirmeler ile türbana yada yozlaşmış bir şekle çevirir. Örtüyü kendi hevasına, erkeklerin beğenisine endeksleyen kadınların örtüleri artık kurani va sünnet tarzından çıkar.

Örtüyü tesettürden çıkarıp türbana çeviren bayanların giyimleri, tavırları ,hareketleri öyle bir hale gelmiştir ki, örtünün Allahın emrine ,kuranın emrine uyan hiç bir tarafı kalmamıştır.Örtüyü kendisine yakışacak hale getirmek uğrunda tesettürün manası ve ruhu kaçıp gitmiştir.Kurana ve sünnete yakışıp yakışmadığına bakılmayan bir hale getirilmiştir..
Hakikatte Allah adına ,Kuran namına örtündüğünü söyleyen bayanların örtülerinin kendilerine yakışıp yakışmadığını görmek istiyorlarsa Kuran ve sünnetin aynasının karşısına geçip ve öyle baksınlar.Eğer kuran ve sünnet aynasında Allahın razı olacağı bir tarz varsa demek onların örtüsü onlara yakışmıştır.O örtüden Allah ve rasülü razı olmuş demektir.O örtüye Allahın melekleri dahi çok yakışmış derler.Ama kuran ve sennet aynasında değil moda heva aynasının karşısına geçip örtülerinin yakışıp yakışmadığını bakarsalar o heva ve nefis çok yakışmış diyerek onları aldatacaktır.Onların örtüsünün fitneye, harama ,çelişkiye düştüğünü onlara göstermeyecektir..

Eğer örtü sadece yakışıp yada yakışmadığı için örtünülseydi yakışmayanlar örtünmeyecekti.Ama örtü emirdir.Ve sadece yakışıp yakışmadığına bakılmaz.Allahı razılığına bakılır.Zaten tesettür erkeklerin iştihasını açmamak, onların rikattlerini çekmemek ,onları göz zinasına yada gönül avclığana düşürmemek manaları taşıyorsa neden kaygı duyulup yakıştı yakışmadı endişesi taşınılsin ki….Yok içerisinde fitne ,cazibe, fettanlık ,dikkat çekicilik heva ve nefisleri uyandıracak öğeler taşıyorsa o örtüye zaten örtü denilmez.Fasıkların, alçakların fasıkların nazarında kadına çok yakışsa da onların nazarında kadın fantaziler uyandırıcı hale gelsede Allah katında kuranda ve sünnete göre yakışmayı bırakın paçavraya dönmüş bir hal alır.
Örtünmek isteyen örtünmeyi düşününler yakışıp yakışmadığana takılıp kalmasınlar. Hakkıyla örtünen kadınlara yakışır.Ve erkeklerin şefkatini celp eder.Onların gönüllerinde ve akıllarında masumiyeti olan bir hal alır.Onların nazarında o örtülü bayanlar iffetli ,izzetli ,edepli görünür.Onların nazarında hevasatları uyarıcı, fantezileri tetikleyici, şuh ,cazibedar bir halleri almaz.Örtüsünü kuran ve sünnete yakıştıranların halklara yakıştırma derdi zaten olmaz.Onlar kuran ve sünnet aynasında kendilerine bakarlar.O hakikat aynası onlara çok yakıştı der.İffetini hayanı, edebini, süsledi der.Zinetlerini güzelleştirdi der.Yoksa sadece yakışması için giyinenlerin açıklardan farkı kalmaz.Onlardan geri kalmayıp boyada, cilada, cazibede yarışırlar.Saatlerce ayna karşısında hörüçlerini düzeltip, makyajlarını yaparlar.Oralarını buralarını açarlar ,daraltırlar, şeffaf hale getirmeye çalışırlar ki, üç beş maymun iştihalı, alçak bakışlı ,sinsi fikirli adamlara güzel ve alımlı görüneyim,onların hayal yataklarının kahramanı olayım diye debelenip dururlar.Ne o insanları hakkıyla memnun ederler ;nede rablerini memnun edebilirler.Çünkü o fasık insanlar sadece bakmaktan hoşlanmadıkları, tutmadıkları ,sevmedikleri elde etmedikleri için zaten o hallerinden bütün bütün memnun olmazlar. Rableri zaten örtünün hakkını vermeyip kendisini değil onları memnun etmeye çalıştığı için hiç memnun olmaz.Vesselam.