Zehirli Ok

Kadınlara tesettürü emreden Ayeti kerimede başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar ihtarı yapılmaktadır. Bu ihtara göre kadınların örtülerinin boyu ve ebatı onların göğüslerini kapatacak kadar geniş olmalıdır. Bu şekilde olduğu zaman tesettürün tatbik etme şekli gerçekleşmiş ve avret yeri örtülmüş olur. Bu şekilde örtünülmediği zaman ise ayetin emri çiğnenmiş olacaktır. Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar emrinin tatbik sahasına konulması, her kadının yerine getirmesi gereken bir şart iken; dayatmacı kanunlar, İslami moda ve modernizm gibi etkenler yüzünden zamanımızda bu şartlara riayet edenlerin sayısında azalma olmuş hatta bitme derecesine gelmiştir. Birçok kadın modanın cazibesi yüzünden İslami modacıların tatbiklerine bakarak başörtülerinin fazlalıklarını boyun altlarına elbiselerin içlerine gizlemeye başlamışlar. Bu fazlalıklar kadının estetik ve güzelliğini bozup o kadına takva veya yaşlı havası verdiğini düşündürmeye başlamıştır. Bu kesim kadınların sayısı büyük bir çoğunluğu meydana getirmektedir. Bu kadınlar özellikle okumuş kesimlerin oluşturuyor. Bu kesim başörtüsünün fazlalıklarını estetik ve cazibelerini bozduğunu düşündüğü için ve utanç halkası olarak gördükleri için gizlemeyi tercih etmişlerdir. Tabi bu haliyle yaka içerisine başörtüsü çekildiği için bir çok bayanın mahrem bölgeleri açığa çıkmış ve dikkat çekmeye başlamıştır. Bu halet o kadınları rahatsız etmek yerine hoşlanacakları bir hale gelmiştir. Başörtüsünü yakalarının üzerlerine salsınlar ayetini bilmediği için birçok bayan ise başörtüsünü boyunlarına dolayıp elbise altına gizlemeyi tercih etmiştir.

Kadınların avretlerini ve mahrem bölgelerini gözlemek gayesi taşıyan Kuranın emrine muhalefet eden bayanlar için maalesef başörtüsünün fazlalıkları utanç halkası olmuştur. Bu halkadan kurtulmak için birçok kadın farklı yöntemlerle o başörtüsü fazlalıklarını gizlemeyi tercih ederken birçok harama kapı açacak olan yerlerini de açığa çıkardıklarının farkında değiller. Düne kadar takvanın şartı olan bir örtünme şekli bugün ise çoğu bayanın kaçındığı bir hale gelmiştir. Estetiğini ve güzelliğini bozduğunu düşündüğü için Allah’ın emrini gizlemeyi tercih edecek hale gelmiştir. Kendisini yaşlı bayan gibi göstereceğini zannettiği için o fazlalıkları elbise altında gizlemeyi tercih edecek hale gelmiştir. İnsanların ayıplayacağını düşündüğü için o fazlalıkları gizleme ihtiyacı duyacak hale gelmiştir. Mesleğine ve kariyerine uymayacağını düşündüğü için Kuranın emri olan örtüyü gizlemeyi yeğleyecek hale gelmiştir.

Eğer kadınlar Allah’ın emri olan ve onların faydasına olan ve onların izzetlerini ve iffetlerini artıran başörtüsünden rahatsızlık duyuyorlarsa hepten atıp kurtulsunlar. Allah’ın emirlerinde esneme ve gevşeme yaptıran sadece kendisini kandırır. Utanç duydukları yerleri gizleyeceklerine başörtülerini çıkarıp atsınlar. Estetik görünmek için başörtülerini sıkmabaş yapacaklarına kaldırıp atsınlar. Allah’ın emri bir bütündür. Utanç duyulacak bir tarafı yoktur. Utanılacak bir tarafı yoktur. Çıplaklar çıplaklıklarından utanmazken örtülüler neden başörtülerinden utanıyor. Allah’ın emrini neden modaya boğduruyorlar. Başörtüsünü neden erkeklerin beğenisine feda ediyorlar. Tesettür güzel, cazibedar, etkili ve çekici görünmek, erkeklerin iştihasını açmak için değil onların tehlikelerinden ve tacizlerinden kurtulmak, onların dikkatlerini çekmemek içindir. Cazibesi, etkisi, fitnesi ve tehlikesi olan bir örtü nasıl tesettür olabilir. Nasıl Allah emretti denilebilir. Genç bayanlar dış örtü üzerlerine almaları ve başörtülerini yakalarının özürlerine salmaları gerekirken yaşlıların bunları yapması ibret vericidir. Halbuki dinimiz yaşlı kadınların artık cazibesi kalmadığı için dış örtülerini almadan dışarı çıkacaklarını söylerken bugün genç ve olgun bayanlar dış örtüsü olmadan, başörtülerini yakalarının üzerlerine salmadan dışarı çıkıp okula işe öyle gidiyorlar. Böyle örtünmek yetmiyormuş gibi kokulanıp, makyaj yapıp, süslenip, açılıp saçılıp öyle çıkıyorlar. Tesettürlü veya başörtülü edasıyla ortalıkta geziyorlar.

Eğer Allah’ın emri onlara ağır geliyorsa ve başörtüleri kendilerini sıkıyorsa ya da o örtünün büyüklüğü onlara rahatsızlık veriyorsa fitneci İslami modacılara rica etsinler de onlar için kısa ve küçük başörtüleri tasarlasınlar. Onlara estetik, cazibe ve güzellik katacak şekiller geliştirip beğenilerine sunsunlar. Elbise altlarına sokulan başörtüleri onların daha çok estetiklerini bozuyor. Utanç halkası oluyor. Böyle bir tekliften utanmasınlar ve sıkılmasınlar. Zaten Kuranın emri küçük ve zaif imanlarına ağır geliyor. Küçük bir başörtüsünü bile taşıyamıyorlar. Ondan utanç duyup gizliyorlar. Başörtüsünü türbana, sıkma başa, uzay başa çevirip hakikatini kapatıyorlar. Maddi süslerini koruyayım derken manevi süsler olan iffet ve hayayı bozuyorlar. Bu bozdurmaların neticesi elbette bir gün iflas etme ihtimali olacaktır. Vesselam