ÜMİTSİZLİK HAYATI KATLEDER MUTLULUĞU İSE MAHVEDER.

İmtihan gereği; hayatın acı ve kederleri, hastalık ve belaları insanı sıkmaya çalışsa da insan dua, ibadet, zikir, tevekkül ile ferahlamaya çalışmalı. Kendisini rahatlatmaya çalışmalıdır.Nasıl bir parça su genleştiği zaman içirisindeki koca demiri parçalar. Öyle de suyun demiri parçaladığı gibi insanda sıkıntıları ve manevi kederleri dua ile tevekkül ile parçalamaya çalışmalıdır.Rabbinden ümidini kesip yeise düşmemelidir.
Çünkü ümitsizlik demek Rabbinin kendisini unuttuğunu düşünmektir. Rabbine acziyet vermektir. Onun her şeye gücü yettiğini unutmak demektir. Onun sesini duymadığını düşünmek demektir. Rabbinin rahmet sınırlarını bilmemek demektir.
Ümitsizlik demek, Allaha ve kadere iman etmekte eksiklik var demektir. Allahtan ümidini kesip, şeytanı sevindirip, onun tuzağına düşmek ve şeytandan medet ummak demektir.
Ümitsizlik demek, rabbini insanlara şikayet etmek, nefsinin isteklerine boyun eğip onun isteklerini gayri meşru yollardan temin etmeye çalışmaktır.
Ümitsizlik demek, hayatını sonbahar etmek, onu kışa sokmak üşütmektir.Sonbaharın fırtınaları ve şimşeklerine maruz bırakmak, kışın hiç bitmeyeceğini düşünüp yazdan ümidini kesmektir.
Ümitsizlik hayatı katlederken,mutluluğu da tahrip eder ve bozar.
Ümitsizlik demek, intiharın uçurumuna gelmek, dünyada kendisine yardım edecek kimseler kalmadı diye düşünmektir.
Ümitsizlik demek karanlık, boğucuzu, sıkıcı bir zindanda kendini tasavvur etmek,çıkışı ve dönüşü olmayan bir yola girmek demektir.
Ümitsizlik denizlerde küreksiz kalmış sandal, ışığı olmayan bir tünel gibidir.
Ümitsizlik ayağı topal, gözü görmeyen, eli çolak,dili lal bir adam gibi olmaktır.
Ümitsizlik konuşacak çok şeyi olupta konuşamamak, sevecek çok şeyi olupta sevememek, sevineceği çok şeyi olupta sevinememektir.
Ümitsizlik çorak topraklara su gelmeyecek,rahmete erişmeyecek,hayat bulmayacak düşüncesine kapılmaktır.
Ümitsizlik sıhhatten ve afiyetten ümidini kesip kendisini kedere atmak, yaşadığı kötü olay ve hadisatların hiç bitmeyeceğini düşünüp kederlenmek, gördüğü kabuslu rüyaların hiç bitmeyeceğini düşenmektir.
Ümitsizlik karası olmayan bir deniz, dibi olmayan bir okyanus gibidir.
Ümitsizlik sabahı olmayan bir gece, baharı olmayan bir kış, uyanışı olmayan kabuslu bir rüya gibidir.
Ümitsizlik kendini koca dünyada kalabalıklar içiresinde yapayalnız hissetmesi, herkesin kendisine sırtını dönmüş tevehhümüne düşmesine zemin hazırlama halidir.
Ümitsizlik kullardan meded umup Rabbinden umudunu kesmesi, onların temellükü ve zilleti altına girmesidir.
Ümitsizlik insanın kendisini anlamaması ve kavgalı olması, umutlarını katledip onları idam etmesidir.
Ümitsizlik güneşin doğmayacağını düşünmek, yazın gelmeyeceğini tevehhüm etmek endişesi taşımaktır.
Ümitsizlik isyan, nisyan, hayata küsmek, hayatı kapkara görmek, sevdiklerinin vuslatına inanmamakdır.
Ümitsizlik hayatın katili, mutluluğun tahripçisi, mutluluğun eceli, karamsarlığın başlanıgıcıdır. Umudun bittiği yer umutsuzluğun başladığı yerdir. Umudun bittiği yer dalaletin, şekvanın, isyanın ve intiharların başladığı yerdir.
Ümitsizlik ateşin odunu yediği gibi insanı tüketen bir kordur. Bu kor ve ateş insanın hayatını tüketir ve bitirir.
Ümitsizlik içine düşülen bir girdap gibidir.İçine girildiği yada düşüldüğü zaman çıkması zordur.
Ümitsizlik ümidini ve hayallerini yitirmek, sevdiklerini yitirmek, rahmeti öldürmek, neşe ve sevinçlerini eksiltmektir.
Ümitsizlik sıfırın altında otuz derecede kalbini ve ruhunu üşütmek dondurmak ve buz kestirmektir.
Ümitsizlik öyle bir muzır ve zararlı ve elemli bir hastalıktır ki sevimli, neşeli, canlı, hayatı karartır. Öyle zehirli bir vebadır ki girdiği yerleri kurutup yandırır.
Evet ümitsizlik böyle bir zarar verirken ümitsizliğin zıddı olan ümit ise hayat, ışık, neşe, şükür, tevekkül, teslimiyet, sevinç, aydınlık, kolaylık, rahatlık ve saadet verir.Ümidi olan için keder, elem, acı, endişe, tasa ve kaygı olmaz. Ümidi olan için karanlık, korku, yalnızlık, ürperti ve vahşet olmaz.Ümidi olan için rahmet, hikmet, emniyet ve saadet vardır.Ümidi olan için gözyaşı, şevka, nisyan, isyan ve dalelet olmaz.Ümidi olan için her şey vardır.Çünkü ümidi olanınn her şeye gücü yeten, her şeyi idare eden, her şeyi veren, her şeyi affeden, her şeyi getiren ve götüren Rabbi vardır.Kalbinin hatıratlarını bilen ve işiten, ihtiyaçlarını gören ve gönderen, niyaz ve tazarrularını işiten ve veren Rabbi vardır. Korkularını gideren, düşmanlarını mahveden, endişelerini bitiren, kudret ve kuvvet sahibi Rabbi vardır. Ümidi olan için rahmet kapıları, hikmet kapları ve inayet kapıları kapalı olmaz daima açıktır.Ümidi olanın Rabbinin rahmetinden, kereminden ve hikmetinden nasibi daima vardır.Ümidi olanın af ve mağfiretten endişesi ve kederi olmadığı gibi rahmetten de şüphesi yoktur. Ümid güneşinin olduğu yerde ümitsizliğin mumları bir anlam ifade etmez. Işık geldiği zaman karanlığın hükmü kalkar.Ümit hayatımızın parlak ışığı, solmaz güneşi ve bitmez enerjisi olmalıdır. Böyle olursa ümit yok olmaz, kararmaz ve bitmez.vesselam