DÜNYANIN HAMALLARI VE AHİRETİN SULTANLARI.
Cenabı Mevla insanlara kaldıramayacağı yükleri yüklemediği halde insan dünyanın maddi ve manevi yüklerini kendi omuzlarına yükler. Bazen bu yüklenme işini bilerek ve severek yapar bazen ise istemeden ve bilmeden yapar. Ümitsizlik, keder, nazar, niyet, günah, endişe, elem ile o yüklerin hamallığı yanında mal, mülk, kariyer, çoluk, çocuk, eş, kadın, şehvet ve fani dünyanın ne kadar yükü varsa zaif omuzlarına yükler. Bazen aklına ve kalbine vehmi farazi hayali yüklerin sıkıntılarını yükler.
İnsanların hayatın hamallığını yapması ve rabbine itimat etmemesi şu temsile benzer. Ahmak adam deniz yolculuğuna çıkmış. Sırtındaki yükünü bir türlü gemide indirip yere koymuyormuş. Arkadaşı ise yükünün üzerine oturmuş rahatına bakmış. Arkadaşının bu haline görünce hayretle “yükünü sırtından indirsene! niye kendine eziyet ediyorsun, gemi sahibine itimat et o bizi ve malımızı korur. O ahmak adam yok itimat edemem der. Gemi batarsa yüküm gider diyorrmuş. Arkadaşı ve çevresindekiler: “Arkadaş gemi batsa zaten sende boğulup gideceksin. Gemi sahibine itimat et, onu böyle itham etme, boşuna sırtında yükü çekme”demişler. Adam aklı başına gelmiş ve yükünü indirmiş ve rahat etmiş. Arkadaşlarına Allah razı olsun sizden. Rahatladım “ demiş.
İşte insanların Halide bu insanın haline benziyor. Sırtarına dünyanın gereksiz boş şeylerin yüklerini yüklemiş hammallığını yapıyorlar. Aklı başanda olan bir insan dünyanın gereksiz yüklerini sırtından atar ve rahata kavuşur. Boş şarkıların, boş sözlerin, boş hayallerin, boş hülyaların, boş adamların, boş davaların, boş faidesiz işlerin,fani endişelerin,malayani işlerin zahmetini ve yükünü çekmez. Olmayan ve gelmeyen günların derdini sırtına yüklemez. Geçmiş günlerın elemlerini çekmez. Gelmemiş günlerin de endişesini getirip sırtına yüklemez. Sabır kuvvetini boş yere harcamaz. Sırtında 100 kilo yük taşıyan ile 10 kilo yük taşıyanın zahmeti bir değildir. Trilyonlarca malın endişesini ve hesabını yapan ile bin liraların hesabanı yapan bir değildir.
Dünyanın boş batıl malayani şeylerin hayatına yükleyen bir insan kulluk hedefine varamaz, hakkıyla kulluğunu yapamaz, sırtında ve aklında hep dünyanın yükü vardır. Bu boş ve faidesiz yükleri sırtına yüklerken; zahiren ağırlığı olan ama manen hafif olan ibadetin, imanın, islamın duanın, yükünü sırtından atarak dünyanın hammalığını yapar. Dünyanın hamallığını yapmak çok ağırdır. İnsanın zaif omuzları düya yükünü hem burada hemde ahirette kaldıramaz.
Dünyanın fani hayatının ve mallarının yükünü omuzlarına yüklenmekten korkan peygamber efendimiz “malı ve saltanatı olanları kast ederek” dünya onların olsun Ahiret bize yeter demiştir.Ahirete giderken geride hiçbir mal ve mülk bırakmamıştır. Hazreti üstat da dünyanın fenasını omuzlarına yükleyip hesabı altından ezilmekten korktuğu için hayatı boyunca ne hediye kabul etmiş nede sadaka almıştır..O çile kahramanın bütün dünyası ve yükü yanında taşıdığı küçük sepetiydi..O sadece sırtına islamın,imanın ve ümmetin ve ahiretin yükünü almış.Sırtından ve omuzlarından düyanın yüklerini atmıştı.O ulvi ve kudsi bir yük olan iman kurtarma, islamı yayma sünneti ihya etme yükünü almıştı zaif omuzlarına .Onun derdi sıkıntısı milletiydi…
Bilmeli, görmeli ve anlamılıyız ki, dünyevi yükü çok olanın endişesi tasası kaygısı vebali çok olur. Korkusu çok olur. Ölüm, ayrılık, hastalık, kabir korkusu ile yaşar. Sırtımıza yükleyeceksek dinin, ahiretin, cehennemin korkusunu yükleyelim. Dinin ve ahiretin endişesini yükleyelim. Dünyevi endişelerin baskısı altında ezilmeyelim. İslamı ve imanı yüklenenler Ahireti kazanmışlar. Büyük insanların omuzlarındaki yükleri ulvi ve kudsi yükler olmuştur. Onlar ulvi ve kudsi şeylerin hamalı olmuşlar. Baki hayat için çalışmışlar. Yanlarında götüremeyecekleri ve başlarına bela olacak dünyalıklara tenezzül etmemişler. Fani hayatın malları için baki hayatlarını rüşvet vermemişler. Dünyada islamın hamallığını yapanlar ahiretin sultanlığını kazanırken; Dünyada nefislerin ve hevalarının hamallığını yapanlar ise ahiretin zelilliğini kazanırlar. Rabbim Dünya yükü hafif hayırlı amel yükü ağır olanlardan eylesin. Âmin
İnsanların hayatın hamallığını yapması ve rabbine itimat etmemesi şu temsile benzer. Ahmak adam deniz yolculuğuna çıkmış. Sırtındaki yükünü bir türlü gemide indirip yere koymuyormuş. Arkadaşı ise yükünün üzerine oturmuş rahatına bakmış. Arkadaşının bu haline görünce hayretle “yükünü sırtından indirsene! niye kendine eziyet ediyorsun, gemi sahibine itimat et o bizi ve malımızı korur. O ahmak adam yok itimat edemem der. Gemi batarsa yüküm gider diyorrmuş. Arkadaşı ve çevresindekiler: “Arkadaş gemi batsa zaten sende boğulup gideceksin. Gemi sahibine itimat et, onu böyle itham etme, boşuna sırtında yükü çekme”demişler. Adam aklı başına gelmiş ve yükünü indirmiş ve rahat etmiş. Arkadaşlarına Allah razı olsun sizden. Rahatladım “ demiş.
İşte insanların Halide bu insanın haline benziyor. Sırtarına dünyanın gereksiz boş şeylerin yüklerini yüklemiş hammallığını yapıyorlar. Aklı başanda olan bir insan dünyanın gereksiz yüklerini sırtından atar ve rahata kavuşur. Boş şarkıların, boş sözlerin, boş hayallerin, boş hülyaların, boş adamların, boş davaların, boş faidesiz işlerin,fani endişelerin,malayani işlerin zahmetini ve yükünü çekmez. Olmayan ve gelmeyen günların derdini sırtına yüklemez. Geçmiş günlerın elemlerini çekmez. Gelmemiş günlerin de endişesini getirip sırtına yüklemez. Sabır kuvvetini boş yere harcamaz. Sırtında 100 kilo yük taşıyan ile 10 kilo yük taşıyanın zahmeti bir değildir. Trilyonlarca malın endişesini ve hesabını yapan ile bin liraların hesabanı yapan bir değildir.
Dünyanın boş batıl malayani şeylerin hayatına yükleyen bir insan kulluk hedefine varamaz, hakkıyla kulluğunu yapamaz, sırtında ve aklında hep dünyanın yükü vardır. Bu boş ve faidesiz yükleri sırtına yüklerken; zahiren ağırlığı olan ama manen hafif olan ibadetin, imanın, islamın duanın, yükünü sırtından atarak dünyanın hammalığını yapar. Dünyanın hamallığını yapmak çok ağırdır. İnsanın zaif omuzları düya yükünü hem burada hemde ahirette kaldıramaz.
Dünyanın fani hayatının ve mallarının yükünü omuzlarına yüklenmekten korkan peygamber efendimiz “malı ve saltanatı olanları kast ederek” dünya onların olsun Ahiret bize yeter demiştir.Ahirete giderken geride hiçbir mal ve mülk bırakmamıştır. Hazreti üstat da dünyanın fenasını omuzlarına yükleyip hesabı altından ezilmekten korktuğu için hayatı boyunca ne hediye kabul etmiş nede sadaka almıştır..O çile kahramanın bütün dünyası ve yükü yanında taşıdığı küçük sepetiydi..O sadece sırtına islamın,imanın ve ümmetin ve ahiretin yükünü almış.Sırtından ve omuzlarından düyanın yüklerini atmıştı.O ulvi ve kudsi bir yük olan iman kurtarma, islamı yayma sünneti ihya etme yükünü almıştı zaif omuzlarına .Onun derdi sıkıntısı milletiydi…
Bilmeli, görmeli ve anlamılıyız ki, dünyevi yükü çok olanın endişesi tasası kaygısı vebali çok olur. Korkusu çok olur. Ölüm, ayrılık, hastalık, kabir korkusu ile yaşar. Sırtımıza yükleyeceksek dinin, ahiretin, cehennemin korkusunu yükleyelim. Dinin ve ahiretin endişesini yükleyelim. Dünyevi endişelerin baskısı altında ezilmeyelim. İslamı ve imanı yüklenenler Ahireti kazanmışlar. Büyük insanların omuzlarındaki yükleri ulvi ve kudsi yükler olmuştur. Onlar ulvi ve kudsi şeylerin hamalı olmuşlar. Baki hayat için çalışmışlar. Yanlarında götüremeyecekleri ve başlarına bela olacak dünyalıklara tenezzül etmemişler. Fani hayatın malları için baki hayatlarını rüşvet vermemişler. Dünyada islamın hamallığını yapanlar ahiretin sultanlığını kazanırken; Dünyada nefislerin ve hevalarının hamallığını yapanlar ise ahiretin zelilliğini kazanırlar. Rabbim Dünya yükü hafif hayırlı amel yükü ağır olanlardan eylesin. Âmin
DÜNYANIN HAMALLARI VE AHİRETİN SULTANLARI. yorumları
beyazi
23.07.2011tahkik abi gerçkten yazılarını çok begeniyorum ALLH razı olsun senden..abi ben çok çelişikideyim çevremde dinnii tam olarak yaşayan yok..birşeyleri yapmaay çalışıyorum ama bütün arkdaş çevremden ve ailemden bile uzaklaştım sadece ALLH la olmak beni mutlu ediyor..amam onlara karşıda suçlu hissediyorum kendimi..amam onlarla oluncada düşünceleri bnei etkiliyor..örtünme aşamasındayım..kafam çok karışık acaba kapandıktan sonra etkilenirmiyim açılırmıyım..bilmiyourm..yada örtünmeyi çok istemek mi gerekiyor..sizin dedeginiz gibi örtünürsem çok tepki alabilirim..yani ilk başta etek le başlasam olmaz mı??başkalarının sözlerine çok önem veriyorum.ne yapmalıyım:(:(
Konular
- Porno film izlemenin ibretlik sonu
- Yassıada'dan İmralı'ya son yolculuk: Adnan Menderes'in idamı
- Porno Filmde Oynayan Üniversiteli Kız
- Aşk Denilen Sahtekâr
- Flörtle Kirlenen Namus ve Hayaller...
- İhya Rüya Tabirleri
- Bİ YARDIM EDİN YA
- Adet Döneminde Namaz kılmanın ve Kuran okumanın hükmü
- Üniversite mezunu cahillerin yarışı… 6 Kasım 2014 yenisafak.com yazısı
- yardım
- yardım
- Evli bir kadını aldatmaya iten şeytanın vesveseleri
- Başörtüsünü bir araç olarak kullanmayınız!
- Kapalı kadın ile evlenirken dikkat edilmesi gerekenler
- Evlilik yasak, seks çağdaşlık
- istemden bosalma
- Sapıklar internet üzerinden peydahlanıyor
- Fuhuş çeteleri internete dadandı
- İnternetten darbe yapanların başka tuzakları
- Şu anki meşguliyetin geleceğini tayin edecek!
- Orospuya sponsor olmanın vebali var mıdır
- Evlilikte eşlerin ebced değeri nasıl bakılır
- Günümüzde Özellikle Genç Fidanlarımızın Çevresini Kuşatmış Şehvet Taarruz Kuvvetleri için Etkili Stratejiler
- İstanbul Sözleşmesi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ..
- EŞCİNSELE SAYGI DUYAN MÜNAFIK BEYLER, CEHENNEME KADAR YOLUNUZ VAR.
- DUA İLE ALAY EDEN KIZ!
- Ahlaksız ve Pornocu Medyanın Sevmediği Kavramlar
- Toplumun Yüz Karası Ahlaksız Suikastçılar ve Kadın Düşmanları.
- KADIN CİNAYETLERİNDE SUÇLU ARAYANLAR!
- Kadın Hakları Havarilerinin Gerçek Yüzleri..