HAYA YILDIZI VE MİLYARDERİ KADINLAR....

Tesettür medeniyetini red edip çıplaklık medeniyetini kabul eden ne kadar açık saçık ve hayâsiz kadın harami erkek gözüyle hırsızlanıyor.

Ne kadar kadın vücudu sinsice hain gözler tarafindan yağmalanıyor.

Ne kadar cazibedar kadın, pis gözlerin hücumuna maaruz kalıyor.

Ne kadar açık kadının üzerine şehvet tutkunu gözler çullanıyor.

Ne kadar çıplak kadın vücudu erkekler tarafından gizlice parselleniyor.

Ne kadar haya perdesini çıkarıp atmış kadın, erkeklerin hayal yataklarında başrol oynayan yıldız oluyor.

Ne kadar örtüsüz kadın iffetsiz erkeklerin tuzak ve pususuna düşüyor.

Ne kadar yarım çıplak hanım, tacizci erkeklerin göz tacizine uğruyor.

Ne kadar süslü kadın, erkeklerden göz ve ima ile benim ol ve ahlaksız teklifleri alıyor.

Ne kadar çıplak meşhur kadın, milyonlar erkeğin hayal sinemalarında başrol oynuyor.

Ne kadar çağdaş ve modern kadın, bedevi erkeklerin göz hapsine alınıyor.

Ne kadar açık kadın, fasık erkeklerin sufli duygularının tetikleyicisi oluyor.

Ne kadar açık ve saçık kadın bedeni erkekler tarafından okunup şehvetle yorumlanıyor.Bu açıklıktan pis bakışlardan memnun oluyorlar. Çıplaklıkta yarışıyor, cehennemdeki yerlerini yakacaklarını çoğaltıyorlar.Çıplaklıkta, hayasızlıkta birbirlerinin gıpta damarlarını tahrik ediyorlar. Çıplaklığı olağan bulup, basit sıradan nefes alıp vermek gibi normal görüyorlar.Erkeklerin onları görünce oluşan düşüncelerini, şehvani arzularını, hayallerini duyunca onların sayılı kişiler olduğunu çağ dışı olduklarını savunuyorlar. Umursamadan edep haya perdelerini yırtıp atıyorlar. On erkekten sekizinin bakışından vicdanları sıkılıp, ruhları bunalırken nefislerini yücelttikleri için vicdan, ruh, kalp lerini kirletmekten rahatsızlık duymuyorlar..

Ne kadar çıplak kadının ölüsünün üzerinden bile paralar kazanılıyor.Kendisi kabirde çürüyüp gitsede küçük cenazeleri olan resimleri hayatta geziyor.

İşte çıplaklık medeniyetinde kadın, daha nice sayamayacağımız ve ifadeye gelmez tehlikelere maaruz kalırken; Hakiki tesettür medeniyetinde kendini istihdam eden kadın çağdaşlarının kaldığı tehlikelere ve oyunlara maaruz kalmıyor.Çünkü kapalı olan kadının hali kasada saklanan elmas gibidir. Nasıl ki, kapalı çelik kasadan kimse bir şey çalamaz. Bir şey hırsızlayamaz. Açıkta değil kasada olan ganimetlere kimseler çullanamaz. Kapali kasalarda olan şeylere yağma malı gibi kimseler hücum edemez.Ortalık malı gibi o kapalı malları parselleyemez.Şehvet rezilleri o kapali iffet ve elmas kutuların içini görüp süfli hayalleriyle kirletemez.Zehirli gözler o güzel ve temiz simalari gözleriyle taciz edemez. O kapali kutulardan umut ve heyecan bulamaz. Öylede tesettür ile iffet, namus, hayâ kapısını kapalı tutan kadının bedeninden hiç bir şey çalınmaz.Tesettür kasalarında saklanan kadının cazibe ve güzelliğinden hırsızlama,aşırma ve yağmalama yapamaz. Kapalı kaleler hükmündeki bedininde göz parsellelemesi yapılmaz. Çelik hükmündeki tesettür zırhından zehirli bakış oklarını geçirip kirletemez. Kapali zarf gibi olduğu için sahibi dışındakiler tarafından açık açık okunup şehevi ve sufli olarak yorumlanamaz. Güzellik nimetini tesettür ile muhafaza eden ve onun kıymetini bilen onu gözü gibi korur.Elmas hazineleri hükmünde olan bedeni ve iffetini tesettür kasalarından çıkarmaz.Şehvet işportalarında ucuza satmaz.Değerini düşürüp ortalık malı yapmaz.Güzellik nimetini iffet ve haya ile süsleyip ebedi ve baki yapar.En sevdiği malı olan güzelliğini bakileştirip kendisinden ebedi ayrılmayacak hale getirir.Tesettürle haya milyarderi ve haya yıldızı olur.Çıplak bedeni ile milyarlar kazanan,çıplak bedeni ile iffetsizlik yıldızı olanların aksine manevi miras olan manevi servet olan haya milyarderi ve haya yıldızı olur.13/05/2011