Sırrı imtihan için dünyaya gönderilen ve talim ile tekamül etme kabiliyeti verilen insanoğlunun sıkıntıları ve dertleri belaları olacaktır. Çünkü imtihanın iktizası bunu iktiza ediyor.. İmtihan gereği cenneti kazanmak yolunda bir şeyler çekilecekse bu çekilecek olan şeyler kudsi ve ulvi olsun. Çekeceklerimiz sadece dünyevi dertler sıkıntılar olmasın. Endişelerimiz kulluk sınavından zaif alma, sabır imtihanında sıfır çekme, ibadet sınavından namaz, oruç vb. sınavlardan sınıfta kalmak endişesi olsun. Sadece dünyevi iş, aş, okul mal endişesi olmasın..Çocuklar dersinden zaif aldığı için üzülen analar ve babalar kulluk ve islamiyet, ibadet, sınavlarını ihmal ettiği zamanda üzülsünler.Memurundan veya amirinden düşük sicil almaktan korkanlar rablerinin amel sicilini düşük vermesinden de endişe duysunlar. Ebedi güzellik, saadet, mutluluk, sağlık, gençlik kazandırmayacak olan sadece günahları elemleri boyna yükleyip ortada bırakacak olan dünyevi iş, kariyer, para, moda, güzellik sıkıntısı ile uğraşmasınlar..Bilinsin ki, dünyevi sınavların karşılığında hiçbir zaman ebedi gençlik saadet kazanamayız..Çekilecek endişe cennet olsun .Dünyevi endişeler bir düşünülürse uhrevi endişeler daha çok düşünülsün.Cennetle müjdelendiği halde ölümden ve cehenneme gitmekten korkan Hz Ömer (ra) gibi Hz Ebubekir (ra) gibi ahiret endişesi çekilsin.Çekilecekse 60 yıllık ömrün neticesi olacak olan hüsnü hatime olan son nefeste iman ile gitmek endişesi çekilsin.Çekilecekse endişe günahın haramın kucağında çalışmak neticesi iffet ,haya ve namusu kaybetmek endişesi çekilsin.Çekilecek olan endişeler günah ve haram bir ortamda ölebilirim endişesi olsun..Çekilecekse endişe Allaha hakkıyla kul olabiliyor muyum endişesi olsun..Dünyaya dalıp Allah’ı unutuyor muyum endişesi olsun.Rızık ve kariyer uğrunda helal haramları çiğniyor muyum endişesi olsun. Endişelerin çoğusu uhrevi olsun. Dünyevi boş,malayani,batıl şeylerin, fani hayatın endişeleri her şeyimizi kuşatmasın.Onların kuşatması altında boğulup gitmeyelim.O kuşatmaya maruz kalanlar uhrevi hayatları yanında akıllarını,ruhlarını ve hayatlarını mahvettirme tehlikesi ile karşıya karşıya kalırlar.
Sadece dünyevi kaygılar çeken insanlar ruh hastası olur. Her şeyin endişesini, kederini ve vehmini çekerler. Fani hayat için baki hayatlarını mahvederler. Dünyevi acıların ruh darlığını yaşar. Kalp ve ruhtaki yaralar, izler, sancılar, elemler, kederler sadece dünyevi fani nakıs hayatın izlerini taşır. Sırtında sadece dünyanın boş yükleri olur. Fani hayatın boş şeylerinin hamallığını yapar.
Biz inanlar dünyevi aşk, meşk, malayani ve fuzuli şeylerin ardına düşüp onların kaygısını ve tasasını çekmemeliyiz. Rabbin katına aşk ve meşk yaralarıyla değil. Onun dinini yüceltmek uğrunda çekilen dertlerle, ümmetin, milletin islamın ve müminlerin kaygılarıyla Allah yolunda sıkıntı çekmiş bir kalp ile ruhla gitmek iştiyakımız olmalı. Şimdi bizler hepimiz bu kaygıları çeksek dünyevi sıkıntılarımız olmaz.Dünyanın fani hayatı için birbirini öldürme,ezme,yok etme,aşağılama,harcama,üzme sıkıntısı olmaz.Hayasızlık ve ahlaksızlık olmaz.Kalpler ve ruhlar sükun bulur.Herkes dinin ve islamın kaydına girse serkeş ve sarhoş ruhlular dinin kaydına alınsa sıkıntılar biter.Herkes birbirinin elinden dilinden incinmeyecek zarar görmeyecek hale gelir.Namuslar,dinler ve hayatlar mahfuz olacağı için manevi zarar olmaz...Gönüllerde, evlerde, ruhlarda mutluluk sarayları tesis edilir.Dünyada ebedi mutluluk tabloları oluşur.Her yerde umumi bayram havası ve şenliği meydana gelir.Bu güzelim manevi cennet ortamı ancak hayatımızı kuşatan ve nefsin arzularına hizmet eden dünyevi endişelerin baskısı ve kuşatmasından ruhu ve kalbi kurtarmakla olur.Vesselam.