Zehirli Ok

Zina işledim suçluyum. Çok pişmanım

artwinli tarafından Pzt, 2011-03-28 20:59 tarihinde gönderildi.

Selamunaleykum.
Ben 21 yaşındayım . Şeytana uydum. Bir gün para karşılığı bir yerde zina işledim . Ama o günaha girmeden önceki gün annemden Allah sana kötü birsey yapmayı nasip etmesin dedi. Ama ben yaptım ve buna çok pişmanım . İlk etapta tuhaf oldum. Şeytan vesvesesi ile yine geçişti duygularım :( . Bu Allahu Teala nin bir gostergesi mıdır bilmiyorum . Ertesi gün bir arkadaşımın bir tanıdığı ameliyat olacaktı . Onun icin kan vermeye gittim. İlk basta kan aldılar ve sonradan bir sonraki gün beni aradılar ve orada ben yıkıldım öldüm . Hastaneye gittim ve akıla ilk gelen o kötü sonuca vakıf oldum. Kanımda hiv virüsüne rastlandı . Test yaptılar ve eğer kuşku duyulacak birsey yoksa sıkıntı yaratmamami söylediler . Ama ben günaha girdim zinayı işledim :( . Suan saglık müdürlüğünden sonuc bekliyorum. Tovbe etmek istiyorum. Fakat benim ki sanırım firavun misali oldu. Çok pişmanım . Gerçi sonuc kesin değil ama ben yanlışımı anladığımda kesinmis gibi üzüldüm ve üzülüyorum . Psikolojim alt üst durumda evimdekilere de bir sey diyemiyorum. Allaha siginmaktan başka çözümüm yok. Bana daha da kötü şeytan vesveselerine kapilmamam icin yardımcı olabilecek önerileri olan var mı ?
*********************************************************************************************
CEVAP:
Evet, kardeşim zina suçu işledin ve pişmansın ve şeytana uydun. Ve suçlu olduğunu biliyorsun. Yaptığının suç olduğunu biliyorsun. Bu işi para karşılığı yaptın. Şehveti, kadını ve küçük lezzetleri para karşılığı satın aldın. Bir şeylerin eksikliğini doldurmayı yada gidermeyi düşündün. Bir şeyleri teskin etmeyi düşünüyordun. Bir taraftan merak,bir taraftan taşan arzuların,öteki taraftan zinaya seni adım adım yaklaştıran şeytanın telkinleri ,bir taraftan daha gol bir dakika bir gelen zina suçunun karşılığı maddi hastalık yanında manevi endişeler,korkular kaygılar,kederler,vesveselerin cezası keyfini,huzurunu ve düzenini bozdu.İnsan güzel olan şeylerin pişmanlığını çekmezken güzel zannettiği bu haramların elemini çekiyor.Beş on dakikalık kaçamak bir zevkin mehrini manevi elemlerle pişmanlıklarla ödüyor.Pişmansın suçlusun üstüne üstelik birde hiv virüsü gibi bir hastalık belası başına çöreklendi.Şehvet yüzünden başına çöreklendi.Manevi kalkanlar olan takvayı ibadeti, kulluğu ve ihlası terk edince yada o manevi kalkanlar olmadığı için hemen bu virüsü bedenini kaptı.Aslında insanın bedenine bulaşan bu virüs;iffeti,Allah korkusunu,büyüklerin sözünü dinlememeyi ve duaları boşa çıkaranlara musallat kılınan bir beladır.Bediüzzaman Hazretleri lemalar adlı eserde derki.Asıl musibet dine gelen musibettir.insan günahlar vasıtasıyla hiv ve benzeri maddi virüslerden daha büyük bir virüs olan zina virüsünü kaparak maneviyatını mahveder..İşte zina virüsü en büyük manevi virüslerdendir.İnsanın imanını tahrip eden bir virüstür.Zamanımızda milyarlarca insan bu virüsün pençesinde kıvranmaktadır.
Bu virüs öyle bir virüstür ki, insanlara flört ile karma eğitim ile haram yakınlaşmalar ve konuşmalar ile ve iffetini ve edebini terk etmekle bulaşır insanlara.
Bu virüs öyle tehlikeli bir virüstür ki, insanın maddi hayatını değil manevi hayatını bile mahvediyor.
BU VİRÜS YÜZÜNDEN NİCELERİNİN YÜZÜ KARARIYOR, NİCELERİNİN YUVALARI YIKILIYOR, NİCELERİNİN HUZURU KAÇIYOR, NİCELERİNİN HAYATI KAYIYOR, NİCELERİNİN NAMUSU KARARIYOR, NİCELERİNİN KANI AKIYOR. BU TEHLİKELİ VİRÜSÜN FARKINA VARAMAYAN NİCELERİ VAR. BU VİRÜS BAZEN ATOM BOMBASI GİBİ MANEVİYATI MAHVEDİYOR. Özellikle gençliği mahvediyor. Gençliğin manevi kuvvetini bitiriyor. Nesillerin soyunu kurutuyor. Milletleri yok ediyor. Toplumları helak ediyor. Ümmetleri imha ettiriyor. Bu virüs önce bazen çağdaşlık adı altında, bazen aşk adı altında, bazen muhabbet adı altında, bazen arkadaşlık adı altında, bazen flört adı altında, bazen film dizi adı altında, bazen merak adı altında giriyor hayatlara, bedenlere, ruhlara, kalplere ve hislere girdiği kalbi, ruhu aklı, hayatı, namusu mahvedip çıkıyor.
İşte sizde böyle bir virüse yakalanmışsınız. Belki sana fark ettirildi. Belki böyle bir hastalık ile önün kesildi. Belki önün kesilmeseydi devam edecektin. Belki işi daha da büyütecektin belki her eksik doyum yenisi istetecekti. Medeniyetin cazibedar oyuncağı olan bu kadınların tehlikesini böyle fark edecektin. Virüs ile frenlenmek bile bir güzel ihtardır. Eline fırsat verilerek uyarı, ikaz, ihtar edici olarak karşına çıkması bile rahmettir. Kul son nefesine kadar tövbe kapısı açık ise içinden geçip tövbe edebilir. Bu isterse firavun tövbesi olsun. Yeter ki nefesi kesilmeden tövbe etsin. İnsanların bazıları işte böyle hastalıklara uyandırılır. Ölüm seni uyandırmadan, hastalıklar seni uyandırmadan, Hiv virüsü gelip seni gafletten uyandırmış. Eline fırsat verilmişken tövbeni et. Rabbinden sıhhatini istediğin gibi af ve mağfiretini de iste.Her insan belki böyle ihtar edicilere denk gelmez.Belki rabbim herkesi böyle ihtar edip uyandırmaz..Rabbim kulunu ihtar edip der ki,” sınırları çiğnedin ,sınırları geçtin” deyip kader cenahından ona musibet taşı atması bile bir rahmettir.Lisanı hali ve vicdanı ile hatasını anlayıp geri dönen ve hatasını kusuruna günahına cinayetine tövbe edenden daha hayırlı kim olabilir.
Zina günahı işledim ve suçumu kabul ediyorum iyi hali tövbesini böyle yapabilirsin. Bazen basit bir suçun cezası bile uzun olabiliyor. Ya da bir zina suçunun cezası iyi hali pişmanlık gösterildiği zaman bile dünyada yinede on seneden az olmuyor. Sende şimdi iyi hali ve pişmanlığını sergile. Bunu sıhhat buluncaya kadar değil her hatırladıkça yapmalısın. Zina işleyen insan demek ki, kendisini zinadan kurtaracak koruyacak sağlam bir imana sahip olmadığı gibi bulunduğu çevrede onu bu işe atacak kadar iyi değil ya da başkalarının ona duası yanında onunda fiili dua olan ibadetini yapması kulluğunu yapması yapanların bulunduğu ortamlarda bulunması gerekiyor. Böyle ortamlarda bulunanlar bulunduğu çevredeki ihtarcılar uyarıcalar, ikaz ediciler, sayesinde korunur. Çünkü devamlı bu İslami ortamlarda insanlar uyarılır, ihtar edilir ve nasihatler verilir. İnsanın mecrası yönü batıldan hakka döner. Kötülükten güzelliğe döner. Hayatı, çevresi, kalbi, bakışı, her şeyi değişir. Sizde bunları değiştirin. Siz firavun değilsiniz siz sadece gaflete düşmüş, aldanmış, gençliğin cinnet şubeleri olan şehvete ve gadaba yenilmişsiniz. Hislerinize mahkûm olmuşsun. Aklınızın istişaresine danışmamışsınız. Hislerinizi dinlemişsiniz. Hislerinize danışmışsınız. Oda nefsinize danışmış. Nefsinizde şeytana danışmış. Şeytanda bundan iyisi şamda kayısı demiş. İttifak ile seni zinaya atmışlar. Ama vicdanınıza, arkadaşlarınıza, kardeşlerinize, annenize ya da Kurana danışsaydınız. Sizi asla bu yola sevk etmeyeceklerdi. Ama nefsiniz hislerinizin de yardımıyla sizi aldatmış ve götürüp zinaya atmış. Düştüğünüz bu çukurdan af ve mağfiret ile çıkın ve kurtulun. Zina virüsüne karşı günah zehirine karşı iman, kuran ve sünnet panzehirini kullanın. Saadet yurdunun temel taşı ve kemalatın menba-ı ve kaynağı olan sünneti seniyye ye sarılın. Helal dairesindeki keyfe kâfi gelen lezzetlerle yetinin. Kaçamak ve gizli lezzetlere yaklaşmayın. Günah ve haram ile azaba ve ateşe yaklaşmayın. Bir ömür lezzetini yaşayacağınız yerlere yaklaşırken bir ömür boyu azabını tattıracak yerlerden uzak durun. Şeytana yakınlaşırken harama batan insanların Allaha yakınlaşırken affa rahmete ve saadete yakınlaştığı idrakini unutmayın.Hayatınızı,imanınızı ve maneviyatınızı alt üst eden günahlara bir daha yaklaşmayın.Sizi günaha ,harama ve isyana çağıran şarkı,türkü,film,arkadaş,yoldaş,çevrelerden uzak durun.Lekelenen iman,ahlak,İslam elbisenizi tövbe ile yıkayın ve bir daha zina kirini ve lekesini bulaştırmayın.Vesselam.