Bitkilerdeki Renk Sanatı
Allah, her biri farklı renkte, kokuda ve tatta sayısız bitki yaratmıştır. Allah’ın yarattığı her şeyde olduğu gibi bitkilerde de kendini gösteren renk ve bu renkler arasındaki muhteşem uyum, Allah’ın yaratma sanatının delillerindendir.
Bitkilerde en fazla hâkim olan renk yeşil ve tonlarıdır. Bitkilere yeşil rengi veren “klorofil” adında bir maddedir. Güneşten aldıkları ışığı rahatlıkla yutabilecek özelliklere sahip olan bu pigmentler, yalnızca yeşil rengi yansıtırlar. Bitkilerdeki bu özellik, yapraklara yeşil renk vermek dışında, fotosentez gibi çok önemli bir işlemin gerçekleşmesini de sağlar.
Sonbaharda güneş ışığının azalması ile beraber bitkiler klorofil üretmeyi durdururlar. Bu nedenle de, bitkilere yeşil rengi veren pigmentlerin gücü azalır ve bitkideki yeşil renk solmaya başlar. Klorofilin üretimi durunca, bitkinin bünyesinde zaten var olan karotenoid maddesi açığa çıkar. Bu madde ise bitkiyi sarı, kahverengi ve kırmızı renklere dönüştürür. Bazı bitkiler sonbaharda yapraklarının dış tabakasında “anthocyanin” adında bir pigment üretir. Bu pigment, parlak kırmızı ve mavi renk içerir. Sonbaharda rastladığımız koyu kırmızı ve pembemsi yapraklara rengini veren bu maddedir.
Bitkilere sarı, kırmızı kahve ve turuncu tonlarını veren karotenoid maddesi, mısır başakları, limon ve ayçiçeği gibi bitkilere sarı, şeker pancarı, domates, havuç ve gül gibi bitkilere de kırmızı ve turuncu renkleri verir. Burada aklınıza yaprakların neden sarı, kırmızı ya da turuncu değil de yeşil ağırlıklı olduğu sorusu gelebilir. Bunun sebebi, klorofil yeşilinin diğer bütün renklerin görülmesini engelleyecek kadar güçlü olmasıdır.
Gördüğünüz gibi, aynı toprakta yetişmesine ve aynı su ile sulanmasına rağmen bütün bitkiler farklı renk ve tonlara sahiplerdir. Allah bu konunun hikmetini, aklını kullanabilenlere şöyle bildirmiştir:
"Yeryüzünde birbirine yakın komşu kıtalar vardır; üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar da vardır ki, bunlar aynı su ile sulanır; ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazısını bazısına üstün kılıyoruz. Şüphesiz, bunlarda aklını kullanan bir topluluk için gerçekten ayetler vardır." (Rad Suresi, 4)
Bitkilerde en fazla hâkim olan renk yeşil ve tonlarıdır. Bitkilere yeşil rengi veren “klorofil” adında bir maddedir. Güneşten aldıkları ışığı rahatlıkla yutabilecek özelliklere sahip olan bu pigmentler, yalnızca yeşil rengi yansıtırlar. Bitkilerdeki bu özellik, yapraklara yeşil renk vermek dışında, fotosentez gibi çok önemli bir işlemin gerçekleşmesini de sağlar.
Sonbaharda güneş ışığının azalması ile beraber bitkiler klorofil üretmeyi durdururlar. Bu nedenle de, bitkilere yeşil rengi veren pigmentlerin gücü azalır ve bitkideki yeşil renk solmaya başlar. Klorofilin üretimi durunca, bitkinin bünyesinde zaten var olan karotenoid maddesi açığa çıkar. Bu madde ise bitkiyi sarı, kahverengi ve kırmızı renklere dönüştürür. Bazı bitkiler sonbaharda yapraklarının dış tabakasında “anthocyanin” adında bir pigment üretir. Bu pigment, parlak kırmızı ve mavi renk içerir. Sonbaharda rastladığımız koyu kırmızı ve pembemsi yapraklara rengini veren bu maddedir.
Bitkilere sarı, kırmızı kahve ve turuncu tonlarını veren karotenoid maddesi, mısır başakları, limon ve ayçiçeği gibi bitkilere sarı, şeker pancarı, domates, havuç ve gül gibi bitkilere de kırmızı ve turuncu renkleri verir. Burada aklınıza yaprakların neden sarı, kırmızı ya da turuncu değil de yeşil ağırlıklı olduğu sorusu gelebilir. Bunun sebebi, klorofil yeşilinin diğer bütün renklerin görülmesini engelleyecek kadar güçlü olmasıdır.
Gördüğünüz gibi, aynı toprakta yetişmesine ve aynı su ile sulanmasına rağmen bütün bitkiler farklı renk ve tonlara sahiplerdir. Allah bu konunun hikmetini, aklını kullanabilenlere şöyle bildirmiştir:
"Yeryüzünde birbirine yakın komşu kıtalar vardır; üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar da vardır ki, bunlar aynı su ile sulanır; ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazısını bazısına üstün kılıyoruz. Şüphesiz, bunlarda aklını kullanan bir topluluk için gerçekten ayetler vardır." (Rad Suresi, 4)
Konular
- Porno film izlemenin ibretlik sonu
- Yassıada'dan İmralı'ya son yolculuk: Adnan Menderes'in idamı
- Porno Filmde Oynayan Üniversiteli Kız
- Aşk Denilen Sahtekâr
- Flörtle Kirlenen Namus ve Hayaller...
- İhya Rüya Tabirleri
- Bİ YARDIM EDİN YA
- Adet Döneminde Namaz kılmanın ve Kuran okumanın hükmü
- Üniversite mezunu cahillerin yarışı… 6 Kasım 2014 yenisafak.com yazısı
- yardım
- yardım
- Evli bir kadını aldatmaya iten şeytanın vesveseleri
- Başörtüsünü bir araç olarak kullanmayınız!
- Kapalı kadın ile evlenirken dikkat edilmesi gerekenler
- Evlilik yasak, seks çağdaşlık
- istemden bosalma
- Sapıklar internet üzerinden peydahlanıyor
- Fuhuş çeteleri internete dadandı
- İnternetten darbe yapanların başka tuzakları
- Şu anki meşguliyetin geleceğini tayin edecek!
- Orospuya sponsor olmanın vebali var mıdır
- Evlilikte eşlerin ebced değeri nasıl bakılır
- Günümüzde Özellikle Genç Fidanlarımızın Çevresini Kuşatmış Şehvet Taarruz Kuvvetleri için Etkili Stratejiler
- İstanbul Sözleşmesi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ..
- EŞCİNSELE SAYGI DUYAN MÜNAFIK BEYLER, CEHENNEME KADAR YOLUNUZ VAR.
- DUA İLE ALAY EDEN KIZ!
- Ahlaksız ve Pornocu Medyanın Sevmediği Kavramlar
- Toplumun Yüz Karası Ahlaksız Suikastçılar ve Kadın Düşmanları.
- KADIN CİNAYETLERİNDE SUÇLU ARAYANLAR!
- Kadın Hakları Havarilerinin Gerçek Yüzleri..