NAMAZ MANEVİ YARALARIMIZIN İLACIDIR...

SUAL.Çok tembellerden ve namaz kılmayanlardan işitiyoruz. diyorlar ki: "Cenâb-ı Hakkın bizim ibadetimize ne ihtiyacı var ki, Kur'ân'da çok şiddet ve ısrarla, ibadeti emrediyor.

Elcevap: Evet, Cenâb-ı Hak insanların ibadetine, belki hiçbir şeye muhtaç değil. Fakat insan ibadete muhtaçtır; Çünkü insan hevanın şeytanın nefsin arzuların hislerin duyguların tazyiki ve istekleri ve beklentileri yüzünden mânen hastadır.. İbadet ise, insanın mânevî yaralarına tiryaklar hükmündedir..

Evet hastalık ikidir.birisi maddi hastalıklar ötekisi ise manevi hastalıklardır.Maddi hastalıkların insana vereceği zarar sadece dünyevi cihetiyle insana zarar verip ancak insanın dünyevi hayatını zarar verir.Yada maddi cihetle gelen hastalıklar en gazla gözünü ayağını vb gibi azalarına zarar verebilir.maddi hastalıkların büyük bir çoğunluğunun bulaşıcı özelliği olmadığı için zararır daha çok kendisine zarar verir.Hem insan her zaman maddi hastalaklara düçar olmaz ve hastalık ile musibete düşmez.Ama mnevi denilen hastalıklar ise insanın itikadi imani ve uhrevi hayatına tehlikeler verdiği için çok zararlıdır.Maddi hastalıkların aksine manevi hastalıkların tehlikesi insanın ahiretine zarar veripebedi hayatını mahvedeceği için daha çok tehlikelidir.hem tohlumdaki görülenbütün kötülüklerin ve ahlaksızlıkların en büyük sebebi yine manevi hastalıklardır.nefis heva vb gibi cihetlerden gelen hastalıklar insanların kalbini ruhunu ve aklını hasta etmektedir.bu hastakıların tezahürü olarak suçlar cinayetler artmaktadır.toplumu mahvedecek olan hastalıklar manevi hastalıklardır.gurur ve kibir ,haset ve ucb,riya ve gösteriş,merhametsizlik ve hürmetsizlik,kıskançlık ve davet,kin ve şikak,zan ve gıybet, vb gibi hastalıklar hepmanevi hastalıklarımızdır.bu hastalıkların tedavisi ise kuran sünnet ve nazla olur.gurur ve kibir ancak namazlakırılır.heva ve nefsin arzuların önü ancak namaz ile kesilir.kalplerin teskini arzuların teskini ancak kuranın içiresindeki zikir ve hamd ile giderilir.yani bütün manevi hastalıkların tedavisini yapacak olan en mühim ilaç namazdır.namaz bütün kötülüklerden insanı4 alıkoyar.uzaklaştırır.şeytani hayvani nefsani nefsi bütün kötülüklerin önüne set çekerek ruhlara kalplere akıllara şifa olur. Namaz bir nevi manevi ruhi yaralar ve hastalıklar için yapılan bir tedavi olur..Manevi hastalıklar olan haset kıskançlık, vesvese, ümitsizlik,haset,kıskançlık,adavet vb gibi hastalıkları tedavi etme sürecidir.Bir nevi kalp,his ve duygular üzerinde tadilat ve tamirattır.Durmadan nükseden hastalıkları günde beş defa tedavi etmektir.

Üstat hazretleri Allahın kullarının namazına ihtiyacı olmadığını ama kulların namaza olan muhtaciyetini ve şifasını şu temsile akıllara takrip eder. Acaba bir hasta, o hastalık hakkında, şefkatli bir hekimin ona nâfi ilâçları içirmek hususunda ettiği ısrara mukabil, hekime dese: "Senin ne ihtiyacın var, bana böyle ısrar ediyorsun?" Ne kadar mânâsız olduğunu anlarsın.

Demek Bu hakikat gösteriyor ki rabbimizin namaz noktasındaki ısrarı şefkatindendir.şafi mutlak olan rabbimiz bizim manevi yaralarımaza namaz tiryak hükmünde olduğu için şiddetle namazı ruhumuza ca kalbimizin hastalıklarına tavsiye ediyor.Ta kul manevi yaralarını iyi etsin.Cenabı hakkın şefkatli ısrarına karşı inatla kılmamak için ısrar edenlerin halleri ortadadır.Namaz kılanların suç işleme oranlarıyla kumlayanların suç işleme oranları arasında uçurumlar kadar fark vardır.Namazı terk eden toplumda kötülükler sel unsurlar gibi akıp giderken.o unsurların önünde imanlar ve ahiretler sürüklenip gidiyor..