NAMAZLA RUHUNUZA BİR PENCERE AÇIN.

Kâinatın ekser nevleriyle alakadar olan ruhu beşer ve kalbi insan bu alakadarlık cihetiyle kesme keş olur. Hiç bir şeyin kararında kalmadığı ve her şeyin değişip başkalaştığı ve halde hale şekilden şekile geçtiği zemin yüzünde insan aczi ve fakrı mutlak olması sebebiyle bir çok bela, musibet, hastalık ve düşmanın hücumuna maruz kalır.İhtiyaçlarının nihayetsiz olması nedeniyle alakadar olduğu şeyler yüzünden biçare olur. Arzuların, isteklerin, heveslerin, ihtiyaçların içerisinde yuvarlanıp gider. Eli, ömrü, hayatı, kudreti kısa olduğu için her şey ona ilişip ona taciz eder. Hastalık bela ve musibetin etkisi ve tesirinde kalır. Bu haleti onun kalp ve ruhunu etkiler, sarsar ve bozar. Manevi ve maddi dinamikleri bozulur. Hayatı çalkantılı ve dağdağalı bir gemi gibi olur. İsteklerin, arzuların, heveslerin, ihtiyaçların mubadelesinde çalkalanıp durur.Bu çalkantılı ve sıkıcı hastalık, bela ve musibetlerin etkisiyle ruhu boğulmak derecesine gelir..Mevsimlere dönen hayatı yüzünden bazen dört mevsimi ruhunda bir arada yaşar.Bu değişiklik yüzünden ruhu ve kalbi depremler ve afakanlar geçirir.Görünmeyen ve bilinmeyen sıkıntılara gelir.Zindana döne hayatında ruhu da boğulur.

Zindana dönen bi karar dünyada ruhunu o zindanlarda boğmaması için ruhuna namaz ile bir pencere açması gerekir ki, ta ruhu ve kalp nefes alsın.Dünyanın kasavetinden kurtulup ahiretin manevi pencerelerinden hava alıp ruhunu da havalandırsın.Ruhuna sürur ferahlık versin.Nasıl ki bir insan zindana atılsa veya karanlık boğucu havasız bir yere hapsedilse ve karanlık bir yer olsa bulunduğu yer.Böyle bir yerde o insan sıkılacak ve boğulmak derecesine gelecektir.Bu sıkıntılı anında o insana güneşe nazır bir pencere açılsa o pencere il masmavi gökyüzünü görecek ,o pencereden karanlık odasına hava girecek.O hava ile sıkıntısını giderecek.Nefes alıp ruhunu da nefeslendirecek.Aynen öylede zindan hükmüne geçen şu dünyada insan ruhuna ve kalbine namaz ile bir pencere açıp ruhunu ve kalbini o pencereyle havalandırarak boğulmasına engel olması gerekir.

Hiçbir ev var mıdır ki, penceresi olmasın.Hiç bir oda var mıdır ki, pencere konulmasın.Pencereler sadece zindanlarda ve hücrelerde olmaz.Bunun dışında bütün evler pencerelerle donatılmıştır ki evin içerisi havalı,aydınlık ve temiz olsun..O pencereler insanlara aydınlık ,ışık, ısı ve ferahlık verecektir..

İşte namazı olmayın bir insanın ruhu da penceresiz zindanlar gibidir. Ahirete bakan ve nefes alacağı bir penceresi olmayacağı için ruhu hep sıkılıp boğulup kasavet içerisinde kalacaktır.Bu ruhun haleti hayatına yansıyacak teselliyi ,kurtuluşu, ferahı yanlış yerlerde arayacak.Yalancı pencerelere adlanacak.Yalancı cennetler bulacak.onlarla ruhunu avutacaktır.Ruhunda ve kalbinde daimi sürur ,ebedi ferahlık isteyen ona namaz ile pencere açsın.O pencereden ruhuna temiz, nezih, güzel havalar aldırsın..Penceresiz evlerde yaşayanlar ya ruh hastası yada akıl hastası olmaya mahkumdur.22/12/2010