Zehirli Ok

Cenabı Hak her insanın kalbine muhabbetullah denen çekirdeği koymuştur.Bu muhabbetullah çekirdeğinin neşvu nema bulup cennet meyveleri vermesi ise o çekirdeğin Kuranın havasıyla, marifetin tohumuyla ve sünnetin suyuyla beslenmesine bağlanmıştır..İlahi kaynaklardan beslenen kalplerde hep yaz, hep sürur, hep neşe, hep saadet cıvıltıları vardır..Veli kullar hep kalplerinde bu muhabbetullah meyve ve çiçeklerini beslemiş ve büyütmüşler.Bu marifetullah çiçeklerini Alemi insaniyete ahlak, fazilet, kemalat olarak koklatmışken;.Nice kalpler de marifet ve muhabetullahın eksikliği ile çorak, susuzlukla kurumuş ve kavrulmuş,hep kışta, hep sonbaharda ve hüzünde kalmıştır.İnsanın kalbinden marifet ve muhabbetullahı çalıp hüznü verenlerin başında nefis ve şeytan gelmektedir.Bu düşmanlar kalpteki marifet ve muhabbetullah çiçeklerini günah ve haramın kezzap suları ile çürütüp kurutmuşlar, yerlerine zakkum çiceklerini dikmişlerdir.Şeytan insanı cennetten kovdurduğu gibi kalp ve ruhundan da marifet ve muhabbetullahı haram ve isyanlarla kovdurmaya çalışıp,o kalbin manevi bir cennet misali olmasına engel olmaya çalışmaktadır.

Cenabı Mevla her insanın kalbine muhabbetullah çekirdeğiyle beraber muhabbetullah meşalesini de koymuştur.Bu muhabbetullah meşalesinin tutuşturulup yanması ise zikir, fikir tefekkür kıvılcımlarıyla olur..Muhabbetullah ateşinin sönmemesi ve devamlı canlı kalıp kaybolmaması ise ancak marifet, iman ve tefekkürle olur.İman ve marifet ile o ateşin altı beslendiği sürece muhabbetullah ateşi sönmeyecektir..Nice veliler bu muhabbet ateşleriyle kalplerini aydınlatıp sıcak tutukları gibi başkalarının da kalplerini akıllarını bu muhabbetullah ateşleriyle aydınlatıp sıcak tutmuşlardır.Nice kalplerde vardır ki marifetullah ve muhabbetullahın yokluğu ile karanlıkta kalmış, sahipsizlik ile buz kesip üşümüş,yalancı şehvet arzu ateşleri ile kendilerini oyalamaya çalışmışlardır.İnsanın kalbine şehvet ateşini veren şeytan ve nefistir..Şehvet bütün dünya içerisindeki masivaya iştiha ve arzu duymak ve onları talep edip onları istemek şeklinde o kalplerde neşvu nema bulmuştur..Şeytan bu şehvetin ateşini haram, günah, arzu, istek ve heyecan ile körükleyerek sönmesini engelleyerek daima canlı tutmaya çalışmaktadır.

İnsanın rabbine karşı duyduğu aşk ve muhabbet birbirine karşı duyması gereken aşk ve muhabbette öyle olmalıdır..Yukarıdaki iki temsilde de denildiği gibi eğer Cenabı Hakkın insanın kalbine koyduğu aşk ve muhabbet çekirdekleri sevgi saygı sadakat hoşgörü suları ile sulanırsa ebedi cennet meyveleri ve çiçekleri verir.O kalplerde hep sükunet hep mutluluk, hep saadet cıvıltıları baharı yaşanır. Eğer kalplerine koyulan aşk ve muhabbet ateşleri sevgi saygı sadakat tevazu mahviyet ile daima canlı tutulursa o kalplerde muhabbet ve aşk ateşi asla sönmez. O kalp, akıl ve ruh daima sıcak kalır. Nasıl ateşin içine odunlar atıldıkça sönmez, harareti ve ışığı daha da artar; Öylede aşk ve muhabbet ateşi sadakat.hoşgörü ,saygı ile beslenildiği zaman sönüp zevale ermez.Amma Kalpteki aşk ve muhabbet çekirdekleri sevgi ve sadakat saygı suyundan,mahrum bırakılıp köküne ihanet ,saygısızlık kezzapları dökülürse kuruyup çoraklaşıp gider.O kalp de hep sonbahar,hep kış,hep hüzün yelleri eser.Eğer kalpte ki aşk ve muhabbet ateşinin altı sevgi saygı hoşgörü ilgi alaka ile beslenilmezse söner gider.Kalbi ve ruhu üşütür.o kalp ve ruh kendini ısıtacak bir kıvılcım ateş arar.Haram ve günahın ateşleriyle kalbini ısıtmaya çalışır.haram ve günahın gayri meşru su ve havasıyla kalbinde muhabbet çiçekleri beslemeye çalışır.Kalbinde büyüteceği haram muhabbet çiçekleri belki cehennem zakkumları vereceği gibi ,kalbinde yakacağı haram aşk ateşleri de cehennem narını belki netice verecektir.