İslamı Aşkla Yaşamak...

Aşkla - şevkle girilir İslam’a... Aşkla - şevkle tazelenir İslam'la bağlar... Müslümanlık bu aşkın sürekli yaşanma halidir.

“Allah'ım beni sana ulaştırmayan bu dini, bu inancı ben ateşe atar da yakarım.”
Bu çetin söz Hazreti Mevlânâ'ya aittir.

İnsanı “Allah'a ulaştırmayan din” nasıl bir dindir acaba?
Acaba içinde aşk coşkusu bulunmayan bir şey mi?

Ya şu insan profiline ne dersiniz?

“Bazan melekler bizim temizliğimizi kıskanır, bazan da şeytanlar kötülüğümüzden kaçarlar.
“İnsan vücudu, içinde yırtıcı hayvanların dolaştığı bir ormana benzer, parçalanmamak, yok olmamak için çok uyanık bulunmamız lazım. Bizim vücudumuzda binlerce kurt, binlerce domuz, temiz, pis, güzel, çirkin binlerce sıfatlar vardır.”

Nasıl bir insandır içinde şeytanı barındıran insan? Acaba aşktan yoksun olan mı? Acaba bizim içimiz nasıl? Kimler kaynaşıp vuruşuyor içimizde? Mevlânâ Hazretleri aşka çağırıyor insanı:

“Aşıkların coşkun akan bir sel gibi, yüzlerini, başlarını yerlere sürerek, taşlara vurarak, dostun deresine varıncaya kadar koşması gerekir.”

“Aşk göklere uçmaktır”, diyor. “Aşksız geçen ömrü, hiç hesaba katma, yaşadım sanma. Aşk âb-ı hayattır, onu canla, gönülle kabul et.” diyor. “Aşk ölü ekmeği can yapar, fani olan canı ebedileştirir.” diyor. Ve “Göklerin dönüşünü, aşkın dalgasından bil. Eğer aşk olmasaydı, dünya donar kalırdı.” diyor.

“Aşk” deyince Muhammed İkbal, Mevlânâ'dan alıyor sözü ve o da aşkı çağırıyor:

“Gel ey aşk, ey gönlümün remzi, mânâsı, gel ey bizim tarlamız, mahsulümüz gel bu balçıktan yaratılan insanlar artık eskidiler, köhneleştiler. Gel çamurumuzdan yeni bir insan yap.”

Çamurdan insan inşa etmek için aşkın iksiri lâzım büyük gönül adamına göre...

Sonra yeniden alıyor sözü Hazreti Mevlânâ. Aşkın terennümleri içinde bir mü'mini işaretliyor insana:

“İnle inle ki, bu iniltiyi işiten bir komşun vardır. Bu komşu, sana, şah damarından daha yakındır. İnle inle ki çocuğun inlemesi, ağlaması, süt annesinin sevgisini uyandırır.”

“Gerçek bir mü'min, gerçek bir insan, Allah'ı canla, başla anar, O'nu daima zikr ederse, o mü'mine dikkatle bak da gör, onda Hakk'ın nurundan gelen güzellik ne parlak olur! Bu ilâhi erlerin içleri, gönülleri ne acaib, ne şaşılacak bir denizdir.”

Sonra aşkın yolunu Rasûlü Ekrem'le buluşturuyor ve kendi dünyasını ona bağlıyor.

“Bizim Peygamberimizin yolu aşk yoludur. Biz, aşk oğullarıyız, bizim anamız da aşktır.”

Aşk! “Hurma kütüğü kadar olsun aşk taşı, canlan!” demek bu.

alıntı

İslamı Aşkla Yaşamak... yorumları

  • Image Description
    ekol58
    05.09.2009

    soru ?


    Hadis kitaplarında (Kenz-ül arş) diye bir dua yoktur. Bu duanın faziletinde çok mübalağa vardır. Mesela deniyor ki:



    (Cebrail bana dedi ki: Kim ömründe bir kere bu duayı okursa, Allahü teâlâ onu, kıyamette yüzü ayın on dördü gibi parlak haşreder. Herkes onu, bir peygamber veya melek sanır. Ben ve sen onun kabrinin üzerinde dururuz. Ona hesapsız ve azapsız, üzerine binip Cennete girmesi için Cennetten bir Burak getirilir. Sırat köprüsünden şimşek gibi geçer. Onun günahı denizlerin suyundan, yağmurların damlasından, ağaçların yapraklarından, kumların adedinden, daha fazla olsa da, affedilir


    cevap ...

    İnsafla düşünmeli, bir insan kum sayısınca içki içse, ağaçların yaprakları sayısınca zina etse, denizlerdeki suyun damla sayısı kadar kumar oynasa, yağmurların damlası sayınca faiz yese, bu duayı bir kere okuyunca hemen affoluyor, herkes onu melek veya peygamber sanıyor. Bir kimse, her günahı işlese, İslam'ın beş şartını yapmıyorsa, üstelik itikadı da düzgün değilse, bu duayı bir kere değil, bin kere okusa, doğruca Cennete nasıl gidebilir ki? Muteber kitaplarda olmayan bu ve benzeri duaların faziletine itibar edilmemeli.

    ben kenzul arş duasını hergün okurum ...yukardaki yazılar bir siteden alınmadır ...hocalarımızdan bu konuda yardım istiyorum .bu yorumların ehemmiyeti nedir? dogruluk payı nedir ? cevap verirseniz sevinirim