Çıplak Kadın Resimlerine Bakmanın Hükmü?

ÖLMÜŞ KADINLARIN ÇIPLAK RESİMLERİNE İŞTİHA KABARTAN ALÇAK MEDENİYET

Kur'ân Sanemperestliği (Putperestliği) şiddetle men ettiği gibi, sanemperestliğin bir nevi taklidi yada kardeşi olan suretperestliği (Yüz ve Beden güzelliğini putlaştırma) eylemlerini de men eder. Medeniyet ise, suretleri kendi eseriyimiş gibi sayıp Kur'ân'a muâraza etmek istiyor.. Halbuki, gölgeli, gölgesiz suretler, ya bir zulm-ü mütehaccir veya bir riyâ-yı mütecessid veya bir heves-i mütecessimdir ki, beşeri zulme ve riyâya ve hevâya, hevesi kamçılayıp teşvik eder.bu teşvik bire bir ve dolaylı olarak kadının eliyle hak ve hukuklara tecavüz ettirip,hevesleri galeyana getirtip,riya ,fısk ,fücur,rekabet,sefahet kapılarını açıp toplum içtimai hayatın düsturları olan hürmeti ve merhameti kaldırır,ahlakı seyyieye netice verir.bu elim ve dehşetli neticeler vücuda getirir.
Halbu ki, Kur'ân, merhameten, kadınların erkeklerin nazarlarında merhamet ve hürmetini muhafazası için, hayâ perdesini yani tesettürü takmasını emreder ki, nefsinin esiri olan, rezil heveslerin facirlerin,fasıkların ve şehvet haramilerinin ayağı altında, o şefkat madenleri,latif bedenleri,kıymetli zinetleri zillet çekmesinler;o rezil hevasatların hissyat ve arzularının elinde ehemmiyetsiz bir adi bir mal hükmüne geçmesinler.
Kur-anın bu emrine muaraza eden mimsiz medeniyet ise, Kur-anın zıddına kadınları yuvalarından çıkarıp, tesettürsüzlükle,karma eğitim karma iş ortamlarına atarak haya perdelerini yırtıp, beşeri de baştan çıkartmıştır. Hâlbuki aile hayatı, kadın-erkek mabeyninde mütekabil hürmet ve muhabbetle devam eder.
Kadını sadece sufli bir makama indiren ve insandaki sufli arzuları harekete geçirip kadını sadece şehevi arzuların tatmin edicisi olarak gören açık saçıklık, samimî hürmet ve muhabbeti izale edip ailevî hayatın düsturlarını zehirlemiştir. Hususan tesettürsüzlüğün bir neticesi olan ve kadını sadece güzellik ve cazibedarlık ile değerlendiren ve o nispette kıymet veren suretperestliğin, ahlâkı fena halde sarstığı ve ruhun alçalmasına sebebiyet verdiği şunun la anlaşılır:
Nasıl ki, merhume ve rahmete muhtaç bir güzel kadın cenazesine nazar-ı şehvet ve hevesle bakmak, ahlâkı tahrip eder. Öyle de, ölmüş kadınların suretlerine veyahut sağ kadınların küçük cenazeleri hükmünde olan suretlerine hevesperverâne bakmak, derinden derine hissiyât-ı ulviye-i insaniyeyi sarsar, ruh,kalp ve aklı tahrip eder.
Şu dehşetli temsili biraz daha açık bir lisanla ifadeyi meram edecek olursak hakikat daha iyi anlaşılacaktır..temsilin hakikati ve hükmü şudur ki:
Mesela size tanıdığınız bir yakın arkadaşınız gelse ve elinde bulunan güzel, alımlı ,cekici, çıplak ve yarı çıplak kadın resimlerini ve suretlerini gösterse , o resimler sizin hissiyatlarınızı harekete geçirip şehevi arzularınızı belki galeyana getireceği bir gerçektir..Siz resimlere bakarken gayri meşru küçük bir lezzet alırsınız bu zevk hali üzere heveskerane o resimlere bakmaya devam ederken tam şehevi duygularınız uyandığı ve ilgili hissiyatları uyardığı zaman, o resmi getiren yakınınız size “aslında bu güzel kadın resimlerini ben bir hastane morgunda yeni çektim,şu resimlerde görünen kadınların hapsi yeni ölmüştü,bu resimler onların öldükten sonraki çekilen resimleriydi dese!..... bu sözler karşısında hangi erkek hiçbir şey olmamış gibi o resimlere şehvetle bakmaya devam edebilir, yada bu resimler o kadınların bir nevi ölmüş resimleridir,çünkü bu resimlerin hayatı ve canı yoktur bir suretten ibarettir,aslı değildir mislidir,bir nevi o kadınların küçük birer cenazeleri hükmündedir dese.Böyle bir ruhu halette iken ancak sukutu insaniyeye ve esfeli safiline düşmüş insanlıktan tecerrüt edip hayvanlığa ve canavarlığa ruhu kalbi aklı hissiyatları inkilap etmiş olan insan ölmüş kadın resimlerine ve suretlerine şehvetle ve zevkle bakmaya devam eder,
İşte zındıka delaleti ve ifsat komiteleri ve münafık cereyanlarının medeniyet ,çağdaşlık , sanat ,moda ve sinema adı altında kurmaya çalıştıkları medeniyet böyle bir alçaklık medeniyetidir ki .Kadını sıcacık güvenli yuvasından uçurup , tesettürden soyutlayarak ,canlı yürüyen küçük cenazeler hükmünde olan ve merhamete muhtaç olmasını kaldırarak yerine heveskerane nazar ve hayvanca tahakküme çevirtmiştir. ve bununla da yetinmeyerek gençliğinde sanatla, sinemayla soyduğu ve hayatta olmayan ölmüş aktiristlerin, mankenlerin çıplak ve yarı çıplak resimlerini yayınlamak suretiyle o ölü olan kadınların resimlerine iştahları kabarttırarak, toprak altında çürüyüp belki azabı ilahiye ye gitmiş, ömürlerini iffetsizlik ve hayâsızlıkla geçirmiş,insanlardan sadece yalancı alkışlar ve tevecühler görmüş ve sufli arzuların kahramanı olmuş kadınların resim ve görüntülerini gazetelerde, internetlerde ve medyada yayınlayarak o ölü kadınların resimleriyle insanları azdırmaya çalışmaktadırlar.

Şu dünya ile alakası kesilmiş ,bedeni dahi çürümüş gitmiş bu zavallı kadınların resimlerlerini heykeller gibi putlaştırmaya ve ilahlaştırmaya çalışarak, bir nevi küçük cenazelerhükmünde olan o resimleri canlı tutmaya çalışarak erkeklerin şehvetlerini galeyana getirmeye çalışan böyle bir medeniyet medeniyet değil belki hayvanlık ve canavarlıktır.İnsanları sukutu insaniyeye atma bedbahtlığıdır.
İki ayaklı hayvan sürülerinden müteşekkil yığınlar meydana getirmektir.

Sanat adı altında insanlığı insanlıktan tecerrüt ettirmektir.
O ölmüş çıplak kadın resimlerini göz önüne getirerek onları yıldönümleri ile hatırlatarak insandaki ulvi hissiyatları öldürmektir..
Bütün insanlığı batırmaktır.
İşte batının alçak medeniyetinin suretperestlikle ve hayâsızlıkla kadını düşürdüğü vahim durumlar.

Putlaştırdırdığı kadınların suretlerine ve çıplak bedenlerine erkekleri tapındırması,

Ölmüş kadınların çıplak suretleri ve çıplak bedenlerini resimlerle putlaştırıp yaşattırması,

Yaşayan kadınların bir nevi küçük bir cenazesi olan müstehcen film ve resimleriyle erkekleri azdırması,

Ölmüş o kadın bedenlerine iştihaları kabartması,

O zavallı kadınların günahlarını ve hayasızlıklarını gizlemeyip basılı ve görsel medya ile yaşatması,

Tesettürden soyutladığı kadınların hayasızlıklarını hikaye ve fotoroman yapması,

Kadını kendi fıtratına ihanet ettirerek hayasızlaştırıp o hayasız hayatını sinema ve film ve resim karelerinde yaşatması,

Kadının analık ve kadınlığının ulvi kudsiyetini özgürlük ve şöhret ve güzellikle değiştirip sufli hayvani bir mertebeye getirmesi,

Mahremiyetin sınırlarını ve duvarlarını yıkarak kadının bedenini moda ve çıplaklık ile sufli bir teşhirgaha ve şehvet pazarlarına döndürmesi,

Evininin temizliğini ve güvenliğini terk ettirip sokakların çirkefliğine tercih ettirmesi,

Mutfağının yerine işyerinin tebdil ettirmesi,

Anneliğini kudsiyetini şefkat kahramanlığını iş kadınlığına değiştirtmesi,

Ve nice alçaklıklarla kadını kadınlıktan başka her yerde istimal ettirmesi gösteriyor ki, kadının izzeti ve şerefi merhamet ve hürmeti ve ayaklar altında şefkat madenlerinin zillet çekmemesinin şartı islam dairesinde iktifa etmesi,İslam dairesinde de tesettüre riayet etmesidir..

Demek kadın ehli dalalet ve zındıkayı ve onun deccalvari ideolojisini ve telkinlerini Dinlemeye devam ettiği sürece,

Sadece zulmün pençesinde kıvranacak,

En adi bir meta olarak istimal edilecek,

Ölüsüne bile saygı duyulmayacağı gibi ölüsüne bile iştahlar kabartılacak,

Şefkat madeni ayakları altında zillet çekecek,

Çıplaklaştırılmış bedenleri putlaştırılarak zulme hizmetkar kılınacak,

Kadınlıkları sadece uçkur ve zevkle hatırlanacak

Mahremiyetinin herkese açık olması sebebiyle manevi bir umumhane suretine girecek bedenleri,
Yüzlerce erkeğin hayal yataklarında dolaşacaklar,

Fasık hain erkeklerin hayal dünyalarının cilveli metres ve fahişeleri olacaklar,

Hz. Fatmalar , Hz.Meryemler ,Hz. Rabiyetül Adeviyeler,veHz Haticeler gibi gibi iffetle şerefle, rahmetle kalplerde ulvi makamlarda yaşamak değil belki sufli ve hayvani nefsani arzularda yaşayacaklar,

İffet abideleri değil çirkef ve zillet abideleri olarak anılacaklar.
Hem dünyada hem de Ahirette günahları kazıp kazandırmanın mesuliyetinin cezasını çekecekler,
Hem dünyada merhamete müstehak olmadıkları gibi ahirrette de o merhamete müstehak olmayacaklar.
Eğer ki bu sefih ve alçak medeniyetin terakiyyat,hak özgürlük diye kendilerine sunduğu seyyielerine aldanarak alçalmaya devam etseler.

İşte küçük cenazeler hükmünde olan ve belki ölmüş kadınların suret ve çıplak resimlerine iştiha kabartarak bakan insanların halleri,gebermiş yani leş olmuş etle pişirilen bir kebabın kokusuyla açlığını gidermeye çalışan ve o kebabının kokusunu burnuna çektikçe iyice iştihası kabaran ve açlığı artan adamın haline benzer.Eğer ona denilse bu etler ölmüş bir hayvanın yada insanın pişmiş kebabıdır. Hangi insan böyle bir gerçek karşısında lakaytça davranıp ,hiçbir şey olmamış gibi iştihasını bilemeye devam eder.Ancak sukutu insaniyeye düşen bedbaht ve alçak insanlar bu haleti ruhuye ile hiçbir şey olmamış gibi davranırlar.Demek Kadınların çıplak resimlerine bakmanın hükmü insanı böyle sukutu insaniyeye atıyor.
Böyle teşebbüslere girmeye cesaret eden insanların kulakları, ruhları akılları çınlasın. Kaynak olarak. RNK lardan faidelenilmiştir.


Konular