21 yorum 2. sayfa

celin hanıma

kader nefsi gururdan ve cüz-i ihtiyari ademi mesuliyetten kurtarmak içindir ki iman meselerine girmişler.müminin mesuliyetten kurtulmaması için cüz-i ihtiyari önüne çıkıyor ona yaptıklarından mesulsun diyor.sonra ondan sudur eden iyilik ile mağrur olmamak için kader karşısına geliyor haddini bil yapan sen diğilsin diyor.hayırlı akşamlar..

10.01.2008 - tülay

Allah razi olsun, sorumu

Allah razi olsun, sorumu cevablamaya calistiginiz icin.
yaziniz bilmediglerimle beraber biraz olsun bakis acimi degistirdi.
fakat bu durumda müslüman bir ailenin cocugu daha sansli degilmidir...büyük bir caba göstermeden ailesinden bütün dogru bilgileri alacaktir.
sonradan müslüman olan kardeslerimizden cok güzel örnekler var.benim deginmek istedigim nokta ise, kendi basina dogru yolu bulmak, özellikle etrafimizda bu kadar degisik fikirlere inanclara sahib olan insanlar arasinda, bazen cok zor.inancin zayif veya güclü olmasi birazda hayatta neler yasadigimiza baglidir.
Allah(c.c.) herepimize dogru yolu gösterip bizi dogru yoldan ayirmasin. amin

sevgiler

05.01.2008 - celin

Celin rumuzlu Zehirliok okuyucusu;

Sizi anlıyorum.Rabbim cümlemizi doğru yoldan ayırmasın.Amin.Ecmain.İnternet denen deryada bu sorunuza da cevap bulabilrisiniz.İşte siteler:1-sorularlaislamiyet,2-hikmet,3-Ahmet Şahin,4-sorularlarisaleinur...Saygılarımla...

11.01.2008 - muharremkarakaya83

"fakat bu durumda müslüman

"fakat bu durumda müslüman bir ailenin cocugu daha sansli degilmidir...büyük bir caba göstermeden ailesinden bütün dogru bilgileri alacaktir." demişsiniz.Bunun aksi örnekler çoktur.En başta Nuh (a.s.)ın oğlu ona inanmamıştır.Peygamberimizin amcası onun en büyük düşmanı olmuştur.Bunun yanında Firavun'un aşağılık ve kötü bir insan olmasına karşı, karısı Âsiye âdeta temizlik, dürüstlük, iffet ve asalet timsaliydi. Halk, onun kocasının korkusundan rahat bir nefes alamaz ve geceleri dahi rahat uyuyamazken o, Allah'a tam bir inanç ve kendine güvenle yaşamını sürdürüyor, Firavun'un hemen yanı başında yaşıyor olmasından zerrece etkilenip dehşete kapılmıyordu.
Kötü ortamlarda muhakkak zorluk yaşyacaktır insan.Ancak niyete bakan ve kalplerin içini en iyi bilen Allah ona göre imanla mükafatlandırır.

05.01.2008 - eflatun

müslüman ailenin çocuğu

müslüman ailenin çocuğu olarak doğmak tabiki Allahın bir lutfu ama bildiklerimizle amel edemedikten sonra o bilgiler zehirli bal hükmüne geçmez mi? en azından bilmediklerimizden mesul değiliz (imkan dahilinde öğrenmemek istisna tabii)yüce Rabbim en büyük adalet sahibi bizim şu küçük aklımızla düşündüğümüzü o hesaplamazmı haşa, hulasa ALLAH ABES İŞ YAPMAZ.

10.01.2008 - tülay

Bu konu hakkında

Bu konu hakkında müslümanlar arasında tereddüde düşenlerin sayısı az değil.Sizin de kaygı duyuyor olmanızı yadırgamadığımı öncelikle belirtmek isterim.
İnsanlar bezm-i elestte Rablerine "evet, sen bizim rabbimizsin" dedikten sonra ezeli de ebedi de bilen Rabbimiz kimin kafir kimin mümin olacağını bilmesine rağmen, daha çok hikmetlerinden birisi olarak ceza ve mükafat verecekleri hakkında şüpheye ve itiraza yer bırakmamak için dünyaya bizi göndermiştir.Ahiret gününde insanlar tüm yaptıklarını sinema perdesi gibi karşılarına dikilecek ekranda izleyecek ve itiraz edemeyeceklerdir.
Bundan sonra şunu ekleyeyim:Dünyaya gelen her çocuk müslümandır ve büluğ çağından sonra kafir ya da müslüman ya da hristiyan olur.Hal böyle iken ailesi ve çevresi hep aynı inanca mensup iken tahmin edilir ki o çocuk da o inancı benimseyecektir.Ancak insana verilen aklın, şuurun ve letaiflerin gayesi Hakkı bulmak ve onu kabul edip sevmektir.Aklı başında olan her insan dünyaya neden gönderildiğini sorgulamakla mesuldür.Bu konuda hiç kimse masum kabul edilemez.Çünkü aklı başında olan insanlar dünyevi işlerini yapmaktan geri kalmazlar, dünyada bir makam sahibi olmak ya da rızk kazanmak için mücadele içine girerlerken kainata bir göz atınca sorgulamaması akıllı insan işi değildir.
Bu sorumluluğa binaen insan öğrenmek için düşünmelidir.Bugün her ilim Allahı göstermekte ve Hristiyanlığın ya da diğer dinlerin akla da itikada da ters düşer durumda olduğunu göstermektedir.
Allahü Teala sonradan müslüman olanların önceki günhaını affedecek kadar Rahimdir Kerimdir.Böyle iken haksızlık da kalmamaktadır.
Son olarak şunu belirteyim: Peygamber Efendimiz'in tebliğine mazhar olmuş, onu dinlemiş ve hatta Muhammed-ül Emin olan yeğenine "sana inanıyorum, sen doğru söylüyorsun" dediği halde itibarını,dostlarını ve gururunu bahane ederek kabul etmeyen amcası, memleketimizde baba dindar bir müslümanken komünist olan oğullar, çocuklar ve Hristiyanken müslüman olanlar gösteriyor ki iman etmek mekan tanımaz, sadece mekanlar zamanı belirler.
Bir insan eğer ki iman edecekse, yeri yurdu çevresi ailesi önemli değil.Bir insan da iman etmeycekse isterse Peygamber amcası olsun,isterse Peygamber çocuğu olsun yine etmez.

04.01.2008 - eflatun

Konular