Hz. Mevlânâ'dan ruhu titreten sözler.

* "- Aşk, abdest gibidir; şüpheye düşersen bozulur…"

* Ne kadar acıdır insanın teselliyi içkide kumarda araması.
Çok mu zor elini semaya kaldırıp Rabbine yalvarması…"

*******************

Sarılmayı bilir misin ?
Sahiplenmeyi,
Sahiplendiğinde sadık kalmayı ?
Sen bilir misin aşık olmayı ?
Bölünebilir misin ikilere, üçlere…
Gerekirse binlere ?

******************

İnsan dilini bıraktım bir köşeye.
Melekût âlemindeki meleklerinin diliyle yalvarıyorum sana Yüce Allah’ım!..

“Gel artık ey dünya sürgünümün bittiğini müjdeleyen ölüm meleği!
Gel de ölümsüz bir alemde dirilmenin müjdesini ver bana”

Gel artık ey güzel ölüm!
Gel artık vuslatın müjdecisi.
Ruhum seni çok özledi.
Aşk dolu göğsüme kon da dünya zincirlerimi çöz artık!
Çok yoruldum, bedenimde pas tutan bu zincirleri sürüklemekten…

*******************

Her şey üstüne gelip de seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde;
Sakın vazgeçme!
Çünkü orası kaderinin değişeceği yerdir..!

Bazen unutmak gerekiyormuş,
Unutulma pahasına.

Çünkü zaman değilmiş gideni geri getiren;
Aslında zamanmış var olanı götüren.

Bu yüreğe bu kadar acı fazla dersin bazen kendine.
Ama hata bizde.
Küçücük bir yürekle kocaman sevmek ne haddimize..!

Aslında biz ne yaptıysak kendimiz yaptık.
Ufacık bir ilgiyi aşk,
iki kelime edeni kendimize dost sandık.

Birini her şeyin kadar değil,
Hak ettiği kadar sevmeliymiş insan.
Çünkü beklentin ne kadar çok olursa,
Kırılman o kadar kolay olurmuş!

Sevdiğini mertçe seven kişi, pervane gibi özler ateşi.
Sevip de yanmaktan korkanın, masal anlatmaktır bütün işi..!

Mârifet bize yâr olmayan sevgiliyi kalbimizin içinde öldürmek!
İşte en haklı, en mâsum, en kudretli ve en muhteşem cinayet..!

Git gidebildiğin yere kadar... Bu liman da kaybettiğim ilk gemi sen değilsin.
Ama şunu unutma! Rıhtımda kalanı değil, çekip gideni vurur fırtına..!

(Yüce Pîr Hz. Mevlânâ Celaleddin-i Rumî)