Nefretin ve Şiddetin Kaynağı Dinden Uzak Yaşam

Her gün televizyonlarda ve gazetelerde, içi kin ve nefretle dolu insanların gerçekleştirdiği şiddet dolu haberlere tanık oluyoruz. Huzur ve güven ortamından uzak, güçlünün güçsüzü ezdiği, hile ve yalanın kol gezdiği, sevginin kalmadığı, şiddetin her geçen gün daha da arttığı, hoşgörü ve iyi niyetin unutulduğu bir dönem yaşıyoruz.

Şeytanın yoğun olarak çalıştığı bu dönemde insanlar, başka bir inanca ya da görüşe karşı saygı ve hoşgörü göstermek yerine, kin ve öfkeyle şiddete başvurmakta, kendinden olmayanlara yaşam hakkı tanımamayı amaç haline getirmektedirler. Uzlaşmadan uzak bu tavrın sonucunda ise sürekli çatışma halinde olan insanların oluşturduğu bir toplum yapısı oluşmaktadır.

Kin, öfke ve şiddet Kuran’dan uzak yaşayan insanların oluşturduğu bir toplumun en belirgin özellikleridir. Olaylar karşısında öfkelenmek, sinirlenmek böyle bir toplumda normal karşılanır. Oysa öfkelenmek, sinirlenmek ve aşırı tepkiler vermek, kin ve nefret dolu duygular beslemek Allah’ın beğenmediği davranışlardır.

Allah korkusu ve Kuran bilgisi olmayan insanlar için başka bir dine mensup insana nefret beslemek ya da farklı siyasi görüşe sahip insanlara karşı şiddet uygulamak, kendinden olmayanları ezmek, yok etmek doğal olarak kabul edilen davranışlardır. Oysa Yüce Rabbimiz insanlara sevgiyi ve affetmeyi öğütler. İslam’a uyan en güzel davranış budur.

“Sen af (veya kolaylık) yolunu benimse, (İslam’a) uygun olanı (örfü) emret ve cahillerden yüz çevir.” (Araf Suresi, 199)
Özellikle ‘inançlı insanların’ Kuran ahlakına uygun olmayan üslup ve tavırlar içine girmeleri, şeytanın boş durmadığının açık bir göstergesidir. Allah’ın emrettiği güzel ahlakı göstermek yerine şeytanın telkinlerine kulak verenler; affetmeyi, hoşgörüyü, sabrı, tevekkülü ve sevgiyi unutur. Bu gafletin en büyük sebebi ise yeterli Kuran bilgisine ve Allah korkusuna sahip olmamaları, Allah’ı yeterince anmamalarıdır.
Bir mümin için şiddet ve nefret duygusu yoktur. Allah’ın emrettiği güzel ahlakı sonuna kadar yaşamak tek amaçtır. Mümin, ‘ Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır.’ (İsra Suresi, 53) ayeti gereği güzel sözden ayrılmaz ve şeytanın hedefine ulaşmasını istemez.

Din ahlakı yeryüzüne hakim olmadığı sürece, insanlar arasındaki çatışmalar devam edecek, dünya kargaşadan ve savaşlardan kurtulamayacaktır. Tek çözüm Kuran ahlakının yeryüzüne hakim olmasıdır. Bu güzel amaç için hepimiz elimizden geleni yapalım ve savaşları, şiddeti ve hoşgörüsüz şeytani sistemi yok edelim Allah’ın izniyle...
İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir. (Fussilet Suresi, 34)

Altuğ ÖZTÜRK