Şimdi Çıkış İçin Bir Yol Var mı?
Cehennem... Allah'ın "Saik", "Kahhar", "Cebbar", "Muntakim" isimlerinin sonsuza dek tecelli edeceği mekan. İnkarcılara karşı öfke, nefret ve istekle dolu. Sabırsızlıkla intikam almayı bekleyen, delicesine insana susamış, öfkesinin şiddetinden adeta parçalanan özel yaratılmış bir mekan. Allah'ın adaleti gereği var olan, Allah'ı ve ayetlerini yalanlayanları kahredecek olan sonsuz azap dolu mekan.
Allah'ın huzurunda sorgulandıktan sonra kitaplarını sol yanlarından alan inkarcıların mekanıdır o. İnkarcı için o dehşet dolu ortamdan kaçış yoktur. O mahşer kalabalığının içinde gözden kaybolamaz, saklanamaz.
İnkarcılar o korkunç mekana doğru yüzüstü sürüklenerek götürülür, "bölük bölük" sevkedilirler. Korku yüreklerini sarar. Çünkü, "... kaynayıp-feveran ederken onun korkunç homurtusunu işitirler. Öfkesinin şiddetinden neredeyse patlayıp parçalanacak... (Mülk Suresi, 7-8)
Aşağılanma ve utanç yüzünden boyunları bükülmüş, dostsuz, yardımcısız, yapayalnız kalmışlardır:
Onları görürsün; zilletten başları önlerine düşmüş bir halde, ona (ateşe) sunulurlarken göz ucuyla sezdirmeden bakarlar. İman edenler de: "Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendi nefislerini, hem yakın akraba (veya yandaş)larını da hüsrana uğratmışlardır" dediler. Haberiniz olsun; gerçekten zalimler, kalıcı bir azab içindedirler. (Şura Suresi, 45)
Cehennemin her bir kapısı farklı kafir grubu için özel olarak yaratılmıştır. İnkarcılar, isyanlarının derecesine, konumlarına ve kazandıkları günahlara göre farklı azap tabakalarına yerleştirilirler.
(Allah) diyecek: "Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin." Her bir ümmet girişinde kardeşini (kendi benzerini) lanetler. Nitekim hepsi birbiri ardınca orada toplanınca, en sonra yer alanlar, en önde gelenler için: "Rabbimiz, işte bunlar bizi saptırdı; öyleyse ateşten kat kat arttırılmış bir azab ver diyecekler. (Allah da:) "Hepsi için kat kattır. Ancak siz bilmezsiniz" diyecek. (Araf Suresi, 38)
Katların en altı ve azabın en şiddetlisi ikiyüzlü münafıklaradır. "Münafıklar ateşin en alçak tabakasındadırlar." (Nisa Suresi, 145) Onlara bir yardımcı yoktur.
Cehennem kafirlere doymaz, hep daha fazlasını ister. Bir kez yakaladığını sonsuza dek alıkoyar. Sonunda cehennemin kapıları inkarcıların üzerlerine kapatılır. Bu, artık bir çıkış ya da kaçış olmadığını gösterir.
Şimdi, Allah'a, "bir ucundan" ibadet edenler (Hac Suresi, 11); "Allah nasıl olsa affeder" diyerek günah işleyen ve azapta belirli bir süre kalacaklarını zannedenler (Al-i İmran Suresi, 24), Allah'tan başka para, mal, mülk, makam gibi ilahlar edinerek, bu kavramları yaşamlarının amacı edinenler, dini kendi isteklerine uydurmaya çalışanlar, kişisel çıkarlarına göre Kur'an'ı yorumlayanlar ve onu çarpıtanlar, imandan sonra inkar edenler, tüm münafık, müşrik ve kafirler azap mekanındadırlar.
Geri dönmek için yalvarır, bir şans daha isterler; ama kabul edilmez. Dünyada gaflet dolu bir yaşamı birlikte sürdürdükleri dostları, arkadaşları, sevgilileri, eşleri, çocukları ve aralarındaki tüm bağlar yok olmuştur; herşey yok olmuştur. Orada yalnızca tek bir şey vardır; azap...
Cehennem tamamen kapalıdır; kapıları kilitlenmiştir. İnkarcılar için yalnızca bir kez giriş vardır, çıkış imkansızdır. Etraf aşılamaz duvarlarla çevrilidir; hiçbir çıkış yolu yoktur. Orada ne çekilecek azabın bitme zamanı, ne bir son vardır; ne de çıkış için bir umut...
... Şimdi çıkış için bir yol var mı?" (Mü'min Suresi, 11)
Süheyl Okur
Allah'ın huzurunda sorgulandıktan sonra kitaplarını sol yanlarından alan inkarcıların mekanıdır o. İnkarcı için o dehşet dolu ortamdan kaçış yoktur. O mahşer kalabalığının içinde gözden kaybolamaz, saklanamaz.
İnkarcılar o korkunç mekana doğru yüzüstü sürüklenerek götürülür, "bölük bölük" sevkedilirler. Korku yüreklerini sarar. Çünkü, "... kaynayıp-feveran ederken onun korkunç homurtusunu işitirler. Öfkesinin şiddetinden neredeyse patlayıp parçalanacak... (Mülk Suresi, 7-8)
Aşağılanma ve utanç yüzünden boyunları bükülmüş, dostsuz, yardımcısız, yapayalnız kalmışlardır:
Onları görürsün; zilletten başları önlerine düşmüş bir halde, ona (ateşe) sunulurlarken göz ucuyla sezdirmeden bakarlar. İman edenler de: "Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendi nefislerini, hem yakın akraba (veya yandaş)larını da hüsrana uğratmışlardır" dediler. Haberiniz olsun; gerçekten zalimler, kalıcı bir azab içindedirler. (Şura Suresi, 45)
Cehennemin her bir kapısı farklı kafir grubu için özel olarak yaratılmıştır. İnkarcılar, isyanlarının derecesine, konumlarına ve kazandıkları günahlara göre farklı azap tabakalarına yerleştirilirler.
(Allah) diyecek: "Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin." Her bir ümmet girişinde kardeşini (kendi benzerini) lanetler. Nitekim hepsi birbiri ardınca orada toplanınca, en sonra yer alanlar, en önde gelenler için: "Rabbimiz, işte bunlar bizi saptırdı; öyleyse ateşten kat kat arttırılmış bir azab ver diyecekler. (Allah da:) "Hepsi için kat kattır. Ancak siz bilmezsiniz" diyecek. (Araf Suresi, 38)
Katların en altı ve azabın en şiddetlisi ikiyüzlü münafıklaradır. "Münafıklar ateşin en alçak tabakasındadırlar." (Nisa Suresi, 145) Onlara bir yardımcı yoktur.
Cehennem kafirlere doymaz, hep daha fazlasını ister. Bir kez yakaladığını sonsuza dek alıkoyar. Sonunda cehennemin kapıları inkarcıların üzerlerine kapatılır. Bu, artık bir çıkış ya da kaçış olmadığını gösterir.
Şimdi, Allah'a, "bir ucundan" ibadet edenler (Hac Suresi, 11); "Allah nasıl olsa affeder" diyerek günah işleyen ve azapta belirli bir süre kalacaklarını zannedenler (Al-i İmran Suresi, 24), Allah'tan başka para, mal, mülk, makam gibi ilahlar edinerek, bu kavramları yaşamlarının amacı edinenler, dini kendi isteklerine uydurmaya çalışanlar, kişisel çıkarlarına göre Kur'an'ı yorumlayanlar ve onu çarpıtanlar, imandan sonra inkar edenler, tüm münafık, müşrik ve kafirler azap mekanındadırlar.
Geri dönmek için yalvarır, bir şans daha isterler; ama kabul edilmez. Dünyada gaflet dolu bir yaşamı birlikte sürdürdükleri dostları, arkadaşları, sevgilileri, eşleri, çocukları ve aralarındaki tüm bağlar yok olmuştur; herşey yok olmuştur. Orada yalnızca tek bir şey vardır; azap...
Cehennem tamamen kapalıdır; kapıları kilitlenmiştir. İnkarcılar için yalnızca bir kez giriş vardır, çıkış imkansızdır. Etraf aşılamaz duvarlarla çevrilidir; hiçbir çıkış yolu yoktur. Orada ne çekilecek azabın bitme zamanı, ne bir son vardır; ne de çıkış için bir umut...
... Şimdi çıkış için bir yol var mı?" (Mü'min Suresi, 11)
Süheyl Okur
Şimdi Çıkış İçin Bir Yol Var mı? yorumları
Konular
- Porno film izlemenin ibretlik sonu
- Yassıada'dan İmralı'ya son yolculuk: Adnan Menderes'in idamı
- Porno Filmde Oynayan Üniversiteli Kız
- Aşk Denilen Sahtekâr
- Flörtle Kirlenen Namus ve Hayaller...
- İhya Rüya Tabirleri
- Bİ YARDIM EDİN YA
- Adet Döneminde Namaz kılmanın ve Kuran okumanın hükmü
- Üniversite mezunu cahillerin yarışı… 6 Kasım 2014 yenisafak.com yazısı
- yardım
- yardım
- Evli bir kadını aldatmaya iten şeytanın vesveseleri
- Başörtüsünü bir araç olarak kullanmayınız!
- Kapalı kadın ile evlenirken dikkat edilmesi gerekenler
- Evlilik yasak, seks çağdaşlık
- istemden bosalma
- Sapıklar internet üzerinden peydahlanıyor
- Fuhuş çeteleri internete dadandı
- İnternetten darbe yapanların başka tuzakları
- Şu anki meşguliyetin geleceğini tayin edecek!
- Orospuya sponsor olmanın vebali var mıdır
- Evlilikte eşlerin ebced değeri nasıl bakılır
- Günümüzde Özellikle Genç Fidanlarımızın Çevresini Kuşatmış Şehvet Taarruz Kuvvetleri için Etkili Stratejiler
- İstanbul Sözleşmesi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ..
- EŞCİNSELE SAYGI DUYAN MÜNAFIK BEYLER, CEHENNEME KADAR YOLUNUZ VAR.
- DUA İLE ALAY EDEN KIZ!
- Ahlaksız ve Pornocu Medyanın Sevmediği Kavramlar
- Toplumun Yüz Karası Ahlaksız Suikastçılar ve Kadın Düşmanları.
- KADIN CİNAYETLERİNDE SUÇLU ARAYANLAR!
- Kadın Hakları Havarilerinin Gerçek Yüzleri..