Kibir, Sonu Cehennemde Bitecek Olan Bir Hastalıktır

Şeytanın en belirgin özelliklerinden biri kibiridir. Kendisini daha üstün gördüğü için, kibirinden dolayı Adem’e secde etmemiştir.

(Allah) Dedi: "Sana emrettiğimde, seni secde etmekten alıkoyan neydi?" (İblis) Dedi ki: "Ben ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın." (Araf Suresi -12)

Şeytanın kuklası olarak yaşayan insanlar da, iman edenleri düşük akıllı gördükleri için, onlarla aynı konumda olmak istemez ve inandığını söylese de Allah’a secde edemezler.

Ve (yine) kendilerine: "İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin" denildiğinde: "Düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim?" derler. Bilin ki, gerçekten asıl düşük-akıllılar kendileridir; ama bilmezler. (Bakara Suresi - 13)

Allah’ın kendilerine lütfettiği güzelliği, zenginliği, başarıyı, kariyeri ve daha pek çok özelliği kendilerinden bilirler. Bütün bu nimetler için Allah’a şükretmek akıllarına dahi gelmez. Toplum içinde bütün bu özellikleri ile hava atarken, bedenlerindeki acizlikleri bir an bile düşünmezler. Oysa kendileri de bütün insanlar gibi, gün boyu bedenindeki eksiklikleri gidermek için mesai harcarlar. Tuvalette geçirdikleri anları çok çabuk unuturlar. Yıkanmadıklarında ter koktuklarını, sabahları nefeslerinin koktuğunu, gözleriyle görmedikleri bir virüsün kendilerini ne hale getirdiğini…

Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü sen ne yeri yarabilirsin, ne dağlara boyca ulaşabilirsin. (İsra Suresi – 37)

İnsanların çoğu, televizyon ekranlarında gördükleri şarkıcılara, oyunculara, mankenlere hayranlık duyar ve onlar gibi olmak isterler. Oysa hayranlık duydukları bu insanlar da, yukarıda saydığımız acizlikleri gün boyu yaşarlar.

Kibir, insanın hastalıklı bir ruh haline sahip olmasına neden olur. Hiçbir şeyi yoktan var etmeye gücü yetmeyen insanın, her şeyi yaratan Allah’a boyun eğmesi, O’na kulluk etmesi, insanı bu hastalıktan kurtarır. Boyun eğmekte direnen insanlar, iman edenlerin gözünde ne kadar küçük düştüklerinden ve ahirette ne kadar aşağılanacaklarından habersiz yaşarlar.

Ona: "Allah'tan kork" denildiğinde, büyüklük gururu onu günaha sürükler, kuşatır. Böylesine cehennem yeter; ne kötü bir yataktır o. (Bakara Suresi -206)

Yüzlerinin ateşte evrilip çevrileceği gün, derler ki: "Eyvahlar bize, keşke Allah'a itaat etseydik ve Resûl'e itaat etseydik." (Ahzab Suresi - 66)

Kibirli insan, Allah’ın izni ile yaptığı bir robotun hareket edebilmesinden dolayı kendisiyle gurur duyar. Pek çok insan da, bu robottan çok etkilenir ve yapan kişiye övgüler yağdırır. Oysa parkta oynayan bir çocuk, robotla kıyaslanmayacak kadar mükemmel hareketler yapar. Takla atar, zıplar, koşar. Ama kimse, o çocuğu yaratan Allah’a övgü yağdırmaz. Aslında bütün övgü, robotu yapan kişiyi de, robotu da yaratan Allah’adır.

Göklerde ve yerde olanların tümü Allah'ı tesbih eder. Mülk O'nundur, hamd (övgü) de O'nundur. O, her şeye güç yetirendir. (Teğabün Suresi - 1)

İnsanın kibiri ancak Kuran ahlakını yaşamakla yok olur. Okuduğu bütün kitaplar insanın bilgisini ve kültürünü artırdığı için kibirinin de artmasına sebep olur. Okunduğunda insanın kibirini yok edebilecek, boyun büküp teslim olunacak tek kitap Kuran-ı Kerimdir.

Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu (içindeki derin anlamları, hikmet ve hükümleriyle gereği gibi) yüklenmemiş olanların durumu, koskoca kitap yükü taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kötüdür. Allah, zalim bir kavmi hidayete erdirmez. (Cum’a Suresi - 5)


Konular