ÇOĞU İNSAN İYİ BİR EŞ, İYİ BİR EBEVEYN OLMAK İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPAR ; PEKİ YA KUL OLMAK İÇİN?

Müminler, Kuran’da Rabbimizin bildirmiş olduğu emir ve yasaklara karşı son derece hassastırlar. Kuran’a iman eden bütün insanların yapmakla mükellef olduğu farz ibadetler vardır. Bu ibadetlerden biri de namazdır. "... nama...z, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır. " (Nisa Suresi, 103) İman sahibi olan her insan, ibadetlerine gösterdiği titizlik ve süreklilikle kendini belli eder. "Onlar, namazlarını da (titizlikle) koruyanlardır. " (Müminun Suresi, 9) ayetinden de anlaşıldığı üzere, hiçbir koşul onları, bu ibadetlerini yerine getirmekten alıkoymaz.

(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah'ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar. (Nur Suresi, 37)

İnsanlar, unutmaya ve gaflete düşmeye müsait varlıklardır. Şayet insan, aklını Allah ile doldurmazsa, bunu fırsat bilen şeytan oraya yerleşir ve bir virüs gibi aklı çürütmeye başlar. İşte bu virüse karşı şifa verecek tek şey Allah’a yakın olmak, namazla ve duayla O’nu anmaktır. Aksi halde insan, asıl amacı olan kul olmaktan sıyrılıp, dünya ehli bir köle haline gelebilir. Oysa Allah, “Ben, cinleri ve insanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat Suresi, 56) buyurmuştur. Bir başka Kuran ayetinde ise, Allah’a kul olmanın, insanı diğer bütün detaylardan özgürleştirdiği bildirilmiştir:

Allah (ortak koşanlar için) bir örnek verdi: Kendisi hakkında uyumsuz ve geçimsiz bulunan, sahipleri de çok ortaklı olan (köle) bir adam ile yalnızca bir kişiye teslim olmuş bir adam. Bu ikisinin durumu bir olur mu? Hamd, Allah'ındır. Hayır onların çoğu bilmiyorlar. (Zümer Suresi, 29)

Çoğu zaman insanlar, içinde bulundukları şeytani sistemin farkında olamadıkları için, her zaman birtakım bahanelerle nefislerini temize çıkarıp, vicdanlarını rahatlatmaya çalışırlar. Günlük işlerini organize ederken, eş, anne, baba veya patron olmanın gereklerini eksiksiz yerine getirip, kul olmanın gereği olan namaz ve diğer ibadetleri ileriki yaşlara ertelerler. Oysa hiç kimse, aldığı nefesi verebileceğini garanti edemez.