Zehirli Ok

zina

zinanın affı vardır kımseyı ıstemıyorum dıyorsun bu senın pısıkolojınden dolayı olan bır tıplemedır.kesınlıkle haklısın ama evlenemem dıyıpte kendını kenara cekme..yeterınce tevbenden ve dualarındna sonra bence rabbım sana guzel bır es verırı inş da verır hem aılen hemde sen cok mutlu olursunuz bu olayı anlettııgn ıcın sana ne kadar tesekkur etsem azdır saol belkı utanc verıcı bırsey ama cogukısının yabmasını engellemıs oldun.saol kardesım ve sunuda unutma hatasız kul olmaz yeterkı tevbe et.rabbımyar ve yardımcın olsun cumlemızın amın.

07.11.2007 - karşı_kıyılar

slm.aleyküm sevgili din

slm.aleyküm sevgili din kardeşlerim bu ne güzel bir site böyle açıkçası pc nin budenli güzel amaçlar için kullanıldıgına sevindim allah imanlı kardeşlerimin ayagını kaydırmasın...diger gaflette olanlarıda hidayete erdirsin uyandırsın amin...ben sadece bikaç şey söylemek geregi duydum Rabbim yardımcısı olsun arkadaşımızın hatalar yapılabilir fakat bu durumun geçde olsa farkına varıp elinden geldigi kadar düzeltmesi gerekir die düşünüyorum.. ve asıl konu allah huzurunda pişmanlık içinde tövbe etmektir emin olmak gerekirki rabbim afedendir ... anlatılan bu olaya karşılık çok çıkılmaz bir durum deil yani ben kendimi yerinize koyarak düşündüm ben sizden yaş farkı bi kaç yaş küçügüm ama böyle bi konuda heralde üstesinden gelirdim yada uzaktan bakıp konuşmak kolaydır diebilirsiniz belkide ben erkekleri tanımadıgımdandır bu düşüncem nese ........"ALLAH BİR KAPI AÇSIN......" ne dieeimki ...şunu tekrar sölemeliyımki bu ste çok güzelmiş tşkler..s.a

25.10.2007 - papatyaam

tövbe!!! en büyük anahtar...

evet arkadaşlar bu yazı gibi her gün kaç tane yazı okuyoruz.ancak nedense bu oranlarda bir düşme olacağına gün geçtikçe gençlik elden gidiyo ve bunlar normal olaraka algılanıyor.
bunca yapılan hatadan sonra insanarın bir tövbe edip ruhu temizlemesi gerekir.her gün beden temizliği yapıyoruz yalnız ruhumuz yıllardır kir,pas içinde kokuşmuş bir vaziyette.bunun temizliğinide tövbe ederek yerine getirmeliyiz...
Peygamber Efendimiz(s.a.v) günahsız olduğu halde her gün günde 70 kere tövbe istiğfar çekerken biz ruhumuzun bu kokuşmuş halinden şikayetçi değilmiyiz acaba...
ALLAH'ın tövbe kapısı her zaman açıktır.çok kirlenmiş ruhun temizliğide zor olur.ruhumuz daha fazla kirlenmeden kalbin güzele kavuşması için geç kalmayalım inşallah.
(estağfurullah el-azim)
es selamun aleyküm

18.10.2007 - selva16

İnternette Müstehcenlik

Aşağıdaki tabloda nefsimizin hırsına yönelik olarak, direncimizin başarı oranını istatistiksel olarak ölçmüş bulunuyoruz.
Gelen iç dürtünün şiddetine göre; en yüksek şiddetteki iç dürtü A, orta derecedeki iç dürtü B, zayıf iç dürtü ise C olarak sembolleştirilmiş olup bu iç dürtülere karşı gösterdiğimiz direncin başarı oranı(Bertaraf Etme Gücü) yüzde olarak ifade edilmiştir. Sonuç bölümünde ise kazanılan sevabın bire kaç olduğu, tahmini bir dereceleme olarak verilmiştir.
Burada dikkat edilmesi gereken bazı noktaları şöyle açıklayabiliriz: Bu iç dürtüler şeytanın nefsimizin hırsını harekete geçirmesi olarak ifade edilir. Öyle ki; bu iç dürtülere karşı koyduğumuz ölçüde sevap da kazanmış oluyoruz ve her karşı koymamız, ilgili günahımızdan bizi biraz daha temizliyor.

“Kim Rabbinin azametinden korkup nefsini heva ve hevese uymaktan menederse; onların varacağı yer cennettir.”(Naziat; 40-41)

Bir de dikkat edilirse iç dürtülerin karşı konula konula, belli bir aşamadan sonra doruk noktasına ulaşabileceği ve siz karşı koymaya devam ettikçe bu iç dürtülerin eskisi gibi şiddetini düşürebileceği de dikkatlerden kaçmamalı. Diyebiliriz ki, siz dürtülerinize karşı koymaya devam ettikçe, şeytan size karşı umudunu yitirmektedir.

Unutulmamalıdır ki; ilgili konu hakkındaki her bir bertaraf edişimiz daha önceki yenik düştüğümüz en az on günahı temizliyor. İşte o kazandığımız sevaplar günahlarımıza bu durum için böyle kefaret oluyor.

‘’Kim nefsinin hırsından korunursa, işte felah bulanlar onlardır." (Haşr, 9)

Hal böyleyken insan sevap kazanmak için, iç dürtülerinin tekrar tekrar gelmelerini bekleyebilir. Ancak hep bu şekilde kefaret olacak diye bir kural yok, salih ameller yaparak da konu hakkındaki günahlarınızı ve daha değişik alanlardaki günahlarınızı temizleyebilirsiniz.

‘’Onun için gücünüz yettiği kadar Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin ve harcayın, kendiniz için hayır yapın. Her kim de nefsinin hırsından korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.’’ (Teğabun, 16)

Bazen de iç dürtülere yenik bile düşebilirsiniz, bu kez sil baştan binayı, işin yoksa gene kur…ya da yenik düştüğün ölçüde artan harabiyeti bertaraf etmeye çabala…Allah esirgesin !

“Muhakkak ki Rabb’imin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü emreder.” (Yûsuf, 12/53)
“Andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir. Onu kötülüklere gömüp kirleten kimse de ziyana uğramıştır.” (eş-Şems, 91/9-10)

Aşağıdaki tablodaki iç dürtüde, bir insanın evinde yalnızken hemen yanıbaşındaki bilgisayarından istediği an ulaşabileceği müstehcen içerikli web sitelerine girişi konu edilmiştir.
Örneğimizde kişi, kendisinde uyanan orta derecedeki şehvet ile yapmak istediği zinaya yaklaştıran bu eylemi gerçekleştirmekten, %90 bertaraf etme direnci ile sıyrılmıştır.Bu yaşanan durumdan altı saat kadar sonra da biraz daha güçlü bir uyaran ile denek, ilk duruma nazaran daha şiddetli gelen dürtünün zorluk oranınına bağlı olarak, internete bu amaçla girmeyi -dayanma gücünü biraz yitirmiş olarak- gene savuşturmuştur. Dolayısıyla aldığı sevabın ilk duruma göre daha fazla olacağı muhtemeldir.
Şimdi düşünmeli; yalnızken yüce yaradandan çekinmeden o açık saçık sitelere girip çıkabiliyorsa kişi, insanların arasında neden çekinerek bu eylemini yinelemez ?
‘’Ey iman edenler! Allah sizi ellerinizin ve mızraklarınızın erişeceği bir avla dener ki, gizlide kendisinden korkanları meydana çıkarsın. Kim bundan sonra saldırıda bulunursa onun için acı bir azab vardır.’’ Maide, 94

"Zinaya da yaklaşmayın, çünkü o pek çirkindir ve kötü bir yoldur." İsra 32
‘’Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve görmeden Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükafatla müjdele’’ Yasin Suresi, 11;

Gelen İç Dürtü Şiddeti : B
Zaman : 23.09.2007 / 22:15
Bertaraf Etme Gücü : %90
Sonuç : 10


Gelen İç Dürtü Şiddeti : B
Zaman : 24.09.2007 / 04:55
Bertaraf Etme Gücü : %75
Sonuç : 10+


Bu yazımızda sizlere, o an aklıma gelen konumuza ışık tutan Kuran ayetlerine de değindim. Elbette konuyla uzaktan ve yakından ilgili birçok ayet vardır belki de tüm ayetlerdir.
Yeter ki gönül gözümüz açık olsun da, bu müthiş kitaptan hep faydalanalım.

24.09.2007 - extremum

İffetini Koruyana Cennet Var...

“Bir kadın beş vakit namazını kılar, Ramazan orucunu tutar, iffetini korur, bir de kocasına itaat ederse, ona ‘Haydi, cennetin hangi kapısından istersen gir’ denilir” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 191; Elbânî, Sahîhu’t-Tergîb ve’t-terhîb, II, 411-412, 618).
Bu hadîs-i şerif; bizim iffet timsâli analarımız, bacılarımız, kızlarımız için ne güzel bir müjdedir!


Kâinâtın Efendisi erkek kadın ayırımı yapmadan bütün ümmetine verdiği bir başka müjdede şöyle buyurur:
“Siz bana altı şeyi garanti edin, ben de size cennete girmeyi garanti edeyim:
1)Konuştuğunuzda doğru söyleyin.
2)Va’dettiğiniz zaman va’dinizi yerine getirin.
3)Size bir şey emanet edildiğinde emanete riâyet edin.
4)Allah’ın yasakladığı günahlardan uzak durmak suretiyle iffetinizi koruyun.
5)Harama bakmaktan sakının.
6)Ve elinizi haramlara dokunmaktan koruyun (Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 323; Elbânî, Silsiletü’l-ehâdîsi’s-sahîha, III, 454, nr. 1470).


Böyle bir müjdeyi, Kureyşli gençlerin şahsında ümmetinin gençlerine şöyle verir:
“Kureyşli gençler! İffetinizi koruyun; zinadan uzak durun. İffetini koruyana cennet var!” (Hâkim, el-Müstedrek [Atâ], IV, 398; Elbânî, Sahîhu’t-Tergîb ve’t-terhîb, II, 618).



Eder isyanıma gönlümde nedamet galebe,Neyleyeyim yüz bulamam ye's ile affın talebe.
Ne dedim!..Tevbeler olsun.Nur-u rahmet niye güldürmeye ruy-u siyahım,Allah'ım mağfiretinden de büyük mü günahım!..

25.08.2007 - cihan

laf anlamaz zamane gençliği

ALLAH cc kardeşimize yardımcı olsun çok zor bir durum bu çet ortamı daha kaç kişinin canını yakıcak bakalım .... şu anki yazdıklarım kardeşimize deyil genel anlamda şuanki duygu ve hislerimi yazıyorum kimse alınmasın gücenmesin
bu kardeşimiz ne ilk nede sonuncusu bu gibi olaylar bilmem ama gün geçmesinki gerek yazılı basında gerek tv lerde gerekse böyle forumlarda çarşaf çarşaf yer alıyor yani hata işliyen birileri bu şekilde gençliği uyarıyor ama ne yazıkki üzülerek söylüyorum gençliğimiz tabiki "isitsnalar" kaideyi bozmaz neden böyle kendilerini salıveriyorlar herşeye kanı veriyorlar inanın bir anlamveremiyorum ...

biran çocuklumu anımsadımda küçüktük annemiz bizi karşısına aldı bakın evladım sakın ha size şeker vericem çikolata vericem yok ben babanın arkadaşıyım seni baban çağırdı falan derlerse sakın ha kanıpta gitmeyin diye sıkı sıkı tenbih ederlerdi bizde inanın sanki bizi birileri bu şekilde kandıracakmış diye aklımız gider herkeze o vehimle korkar yaklaşmazdık ...

şimdiki nesile bakıyorumda neden böyle ne sözden ne meramdan anlamazlar bilmem heralde cahilliklerindenmi yada anne ve babanın fazla lakayıtmı desem ne desem bir ad takamıyorum çocuklarını fazla hür ve anlayış göstermelerindenmi kaynaklanıyor bilemedim bu yazılanlar çizilenler beni çok üzüyor bir anlık şehevi arzuların sonucu bir sürü hüsran yaşanıyor ...
RABBİM cümlemize hidayet nasip eylesin basiretlerimizi açsın hakkı hakikati göztersin bu zamane fitnesinden bizleri ve neslimizi muhafaza buyursun ...

23.08.2007 - zhümeyra

İnsan şaşar...

İnsan hata edebilir ancak , önemli olan aynı hataya tekrar tekrar düşmemek.Bu arkadaşımızn içinde bulunduğu gerçekten kötü ve zor bir durum. Ama böyle bir durumda yapılması gereken en güzel şey Savcılığa başvurmaktır. Çünkü ortada Resim ile başvuru vardır. Ne kadar çözüm olur bilmem ama Allah sabır ve kurtuluş versin!!!

22.08.2007 - Bilvanisli