insan gururlanmada asla hakkı olmaz(ve duamız)
Zenginlik ve hoşsohbet olma gibi hususlar, zahiren insanın diğer insanlar üzerinde faikiyetini işaretlediği bir gerçektir. Halk böyle bir kişi hakkında hüsn-ü zan edebilir, o da bu hüsn-ü zanna itimat edip bel bağlayarak gurura düşebilir.
Keşke düşmese!.. Gurur, Arapça'da aldanma manasına gelir; insanın kendine ait olmayan bir şeyi kendi malıymış zannederek aldanması da bu cümledendir. Bu nokta-i nazardan dünyaya da, "İnsanların aldandığı dünya" manasına "Darü'l-ğurûr" (Bkz.: Âl-i İmran, 3/185) denmiştir.
Hâlbuki bu dünya, sırtına yüklendiği insanları, esas yurtları olan âleme götürmek üzere bir vazifelidir. Ne var ki, bazı kimseler yolda giderken, süsünden, cazibesinden dolayı bu bineğe âşık olmuş ve öteleri unutmuşlardır. Hâlbuki ona, konumu kadar önem ve ehemmiyet verilmesi gerekirdi. Ne acıdır ki, bazıları ona bağlandı ve asıl matlubu unuttular; unuttu ve aldanmış oldular. Evet, dünya bazı yönleri itibariyle insanı aldatabiliyor.
Allah (celle celâluhu), bir insana hoşsohbetlik, sürat-i intikal (çabuk kavrama), nüktedanlık, cemal, tesir gücü gibi bazı hususiyetler vermiş olabilir. Bu, insanın elinde olan bir şey değildir. Şayet onun elinde olsaydı pek çok insan hoşsohbet, nüktedan sürükleyici olabilirdi. İnsan bunların kendine ait olmadığını anladığında aldanmadan kurtulur ve her şeyi sahibine verir. Bunu anlamak çok önemlidir. Aksine insan kendine ait olmayan şeyleri kendi sahip zanneder, hem Allah'a (cc) karşı nankörlüğe girer, hem de gülünç duruma düşer.
İnsan yeryüzünde bir emanetçi olduğuna göre emaneti yerinde kullanmalı, emaneten verilen şeyleri korumalı ve bu hususta hep Sahibinin izni ve rızası dairesinde hareket etmeli ki öbür âlemde baki bir şekilde geriye alabilsin. Evet, insan asla gururlanmada haklı olamaz. Eğer elinde olmayarak gururlanıyorsa, gururunun, aklî ve mantıki olarak izalesine çalışmalı ve şayet zorlanıyorsa, Allah'a çok teveccüh etmeli ve mutlaka her şeyi O'ndan bilmeye kendini alıştırmalıdır.
[HAFTANIN DUASI]
Rabbi! "Kullarım Benden bir şey dileyecek olurlarsa Ben onlara yakınlardan daha yakınım ve dualarına mutlaka icabet ederim." buyuran Sensin.
İşte zayıf ve aciz kulların olarak yüce huzuruna baş koyduk; kendimize zulmettiğimizi ve daha başka günahlarımızı itiraf ediyor ve "Tövbeler olsun ya Rabbi! Tövbeler olsun!" diyoruz. Senin hoşnut olmadığın ne kadar çok günaha bulaşmışsak hepsi için bağışlanma diliyor, bunun için de yüce dergahına iltica ediyoruz.
Keşke düşmese!.. Gurur, Arapça'da aldanma manasına gelir; insanın kendine ait olmayan bir şeyi kendi malıymış zannederek aldanması da bu cümledendir. Bu nokta-i nazardan dünyaya da, "İnsanların aldandığı dünya" manasına "Darü'l-ğurûr" (Bkz.: Âl-i İmran, 3/185) denmiştir.
Hâlbuki bu dünya, sırtına yüklendiği insanları, esas yurtları olan âleme götürmek üzere bir vazifelidir. Ne var ki, bazı kimseler yolda giderken, süsünden, cazibesinden dolayı bu bineğe âşık olmuş ve öteleri unutmuşlardır. Hâlbuki ona, konumu kadar önem ve ehemmiyet verilmesi gerekirdi. Ne acıdır ki, bazıları ona bağlandı ve asıl matlubu unuttular; unuttu ve aldanmış oldular. Evet, dünya bazı yönleri itibariyle insanı aldatabiliyor.
Allah (celle celâluhu), bir insana hoşsohbetlik, sürat-i intikal (çabuk kavrama), nüktedanlık, cemal, tesir gücü gibi bazı hususiyetler vermiş olabilir. Bu, insanın elinde olan bir şey değildir. Şayet onun elinde olsaydı pek çok insan hoşsohbet, nüktedan sürükleyici olabilirdi. İnsan bunların kendine ait olmadığını anladığında aldanmadan kurtulur ve her şeyi sahibine verir. Bunu anlamak çok önemlidir. Aksine insan kendine ait olmayan şeyleri kendi sahip zanneder, hem Allah'a (cc) karşı nankörlüğe girer, hem de gülünç duruma düşer.
İnsan yeryüzünde bir emanetçi olduğuna göre emaneti yerinde kullanmalı, emaneten verilen şeyleri korumalı ve bu hususta hep Sahibinin izni ve rızası dairesinde hareket etmeli ki öbür âlemde baki bir şekilde geriye alabilsin. Evet, insan asla gururlanmada haklı olamaz. Eğer elinde olmayarak gururlanıyorsa, gururunun, aklî ve mantıki olarak izalesine çalışmalı ve şayet zorlanıyorsa, Allah'a çok teveccüh etmeli ve mutlaka her şeyi O'ndan bilmeye kendini alıştırmalıdır.
[HAFTANIN DUASI]
Rabbi! "Kullarım Benden bir şey dileyecek olurlarsa Ben onlara yakınlardan daha yakınım ve dualarına mutlaka icabet ederim." buyuran Sensin.
İşte zayıf ve aciz kulların olarak yüce huzuruna baş koyduk; kendimize zulmettiğimizi ve daha başka günahlarımızı itiraf ediyor ve "Tövbeler olsun ya Rabbi! Tövbeler olsun!" diyoruz. Senin hoşnut olmadığın ne kadar çok günaha bulaşmışsak hepsi için bağışlanma diliyor, bunun için de yüce dergahına iltica ediyoruz.
Konular
- Porno film izlemenin ibretlik sonu
- Yassıada'dan İmralı'ya son yolculuk: Adnan Menderes'in idamı
- Porno Filmde Oynayan Üniversiteli Kız
- Aşk Denilen Sahtekâr
- Flörtle Kirlenen Namus ve Hayaller...
- İhya Rüya Tabirleri
- Bİ YARDIM EDİN YA
- Adet Döneminde Namaz kılmanın ve Kuran okumanın hükmü
- Üniversite mezunu cahillerin yarışı… 6 Kasım 2014 yenisafak.com yazısı
- yardım
- yardım
- Evli bir kadını aldatmaya iten şeytanın vesveseleri
- Başörtüsünü bir araç olarak kullanmayınız!
- Kapalı kadın ile evlenirken dikkat edilmesi gerekenler
- Evlilik yasak, seks çağdaşlık
- istemden bosalma
- Sapıklar internet üzerinden peydahlanıyor
- Fuhuş çeteleri internete dadandı
- İnternetten darbe yapanların başka tuzakları
- Şu anki meşguliyetin geleceğini tayin edecek!
- Orospuya sponsor olmanın vebali var mıdır
- Evlilikte eşlerin ebced değeri nasıl bakılır
- Günümüzde Özellikle Genç Fidanlarımızın Çevresini Kuşatmış Şehvet Taarruz Kuvvetleri için Etkili Stratejiler
- İstanbul Sözleşmesi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ..
- EŞCİNSELE SAYGI DUYAN MÜNAFIK BEYLER, CEHENNEME KADAR YOLUNUZ VAR.
- DUA İLE ALAY EDEN KIZ!
- Ahlaksız ve Pornocu Medyanın Sevmediği Kavramlar
- Toplumun Yüz Karası Ahlaksız Suikastçılar ve Kadın Düşmanları.
- KADIN CİNAYETLERİNDE SUÇLU ARAYANLAR!
- Kadın Hakları Havarilerinin Gerçek Yüzleri..