DUADAN MAHRUM BIRAKAN CİMRİLİK

çocugu bir iki degildi evde,mübarekler bir düzine gibiydiler.sabah kalkınca hepsi ayrı telden calar,her birinin arzu ve istekleri bitmek tükenmek bilmezdi.bunlar netsede.su hurma kapişma meselesi kafasını iyice karıstırıyordu.her defasında defalarca karsısına almiş onlara binbir cesit nasihat etmiş ama cocuk bu o anda kafasını sallayıp söz veriyor,fakat daha sonra komsusunun avlusundan kendi avlularına sarkan hurma agacının dallarından dökülen hurmaları kapıs kapıs etmekten geri kalmiyorlardı.
komşu ise aksimi aksi, nekesmi nekesti.anlayısın zerresine sahip degildi.hersabah gelir kapılarına dökülen hurmaları toplar,günün ortasında dökülenleri ise cocukları döverek almakla kalmaz,elini agızlarına sokar,lokma halindeki ezikleri bile cıkarıdı.
baskası neysede cocukların agzına elini sokup lokmaları cıkartması ona cok agır geliyordu. ne careki fakirlik çökmüstü basına.her birine doyasıya hurma alacak gücede sahip degildi.bunu alalmayıncada acıklı durum bütün mevsim devam edecekti.
ne yapıp ne edecegini düsünürken gidip resulüllaha olayı anlatmaya karar verdi.bütün kuvvet ve cesaretini toplayarak müracatını yaptı:
__ya resulellah,komsunun hurmaları bizim avluya dökülmekteonun elini sokup cocukların agzındaki hurma lokmalarını cıkarısında bana cok agır gelmektedir.cocuklara yaptıgım bunca nisahat ve tenbih ise hic paha etmemektedir..
merhamet ve şefkat menba-ı allah ın resulü:
__sen önce komsunu bir cagırda görüselim .
fakir sahibi hemen cimri komsusunu cagırdı.resulüllahın huzuruna giren adam basını egip dinlemeye basladı.kılaklarına gelen teklif söyleydi:
__komsunun bahcesine sarkan o hurma agacını komsuna ver.dua edecegim allah ta sana cennette bir hurma bahcesi verecektir.
fevkalade bir teklif.böyle teklife kimse kolay kolay sessiz kalamazdi.ama cimrilik ve nekeslik insanın basiretini baglar faziletini sıfıra indirirdi.nitekim öylede oldu.hazret-i resulüllahın bu teklifine (HAYIR) demedi ama evet diyecek kadarda cömertlik gösteremedi.sessiz kalmayı tercih etti.bunun manasi ise belliydi.tekbir agac bile fakir komsuya hiba etmiyordu.az sonra meclis dagılmıs,olaY ashab arasında bomba gibi patlamişti.hayretle karsılayanlardan biride ebüddah dah idi.düsünüyorduda bu teklife evet demeyen adamın halini bir türlü izah edemiyordu.herkesten önce davranmak istedi.dogruca cimri adamın evine kostu ve onu hurma agacının altında gölgelenirken buldu.beklemeden teklifini yaptı:
__bu agacların icindeki su komsunun avlusuna sarkan su hurma agacına (yüzhurma agaclı) bahcemi versem kabul edermisin?
cimri adamin kafasında şimşekler cakti bir an böyle seyleri cok güzel hesap ederdi yıldırım hızıyla cevap verdi
__elbette.bir agacın ne kıymati var senin icin!
__peki öyleyse.su andan itibaren su tarafa sarkan agacı ben aldım bunun karsılıgı olarakta medine yakınındaki hurma bahcemide tümüyle sana verdim.tamammı?
__tamam!
ebuddah dah kosarak mescide girdi ashab sohbet anındaydı.
__ya resulellah.o tek hurma agacı icin vad ettiginiz cennet bahcesi halen devam ediyormu?
__evet yaa ebüddah dah.
öyle ise lütfen kabul buyurun,beno tek agacı yüz agaclı bahcemi vererek satın aldım.komsu fakire hadiye edebilirsiniz..
düsünün yine düsünün