Önce Anne!..
İslâm'da anne hukuku daima önde gelir. Zîra âile içerisinde gördüğü hizmetlerin sonu ve çocukları için çektiği sıkıntıların sınırı yoktur. Annenin evlâdı sebebiyle çektiği bu meşakkatler, hâmile kaldığı günden başlar; doğum sancısı, çocuğun emzirilmesi, giydirilmesi, temizliğinin yapılması, terbiye edilmesi, tedâvisi gibi ardı arkası kesilmeyen yoğun bir hizmetle ömür boyu devam eder.
Anneler, ilâhî merhametten en fazla nasîb almış varlıklardır. Cenâb-ı Hakk'ın kendilerine verdiği engin şefkat duygusu; onları, bütün imkânları ve fedakârlıklarıyla çocuğuna hizmete sevk eder. Evlâdın, bu hizmetleri maddî bir karşılıkla ödemesi asla mümkün değildir. Yapabileceği tek şey, annenin kendisine sunduğu anneliğin idrakinde olması, minnettarlığının şuurunda bulunduğunu annesine hissettirmesidir.
Evlât üzerinde elbette babanın da hukuku vardır. Maddî ihtiyaçlarının temininde gerekli fedakârlıklar ondandır. Doğumdan sonra annenin maruz kaldığı maddî ve manevî sıkıntılara o da ortak olmuştur. Şu halde evlât, her ikisine de borçludur.
İslâm dîni evlâdın annesine ve babasına karşı olan saygı ve hizmet hususunda ısrar eder. Bu meyanda anne hukukuna daha öncelik tanır. Annenin evlâd üzerindeki hukukunun babanınkine nispetle en az üç misli olduğunu söyler. Nitekim bu husus, hadîs-i şerîfte açık bir şekilde ifade buyurulur:
Ebû Hüreyre -radıyallahü anh- anlatıyor:
Bir adam gelerek:
"-Ey Allah'ın Rasûlü, iyi davranıp hoş sohbette bulunmama en ziyâde kim hak sahibidir?" diye sordu. Hazret-i Peygamber -sallallahü aleyhi ve sellem-:
"-Annen!" diye cevap verdi. Adam:
"-Sonra kim?" dedi. Rasûlüllah -sallallahü aleyhi ve sellem-:
"-Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar:
"-Sonra kim?" dedi. Rasûlüllah -sallallahü aleyhi ve sellem- yine:
"-Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar sordu:
"-Sonra kim?" Rasûlüllah -sallallahü aleyhi ve sellem-, bu dördüncüyü:
"-Baban!" diye cevapladı. (Buhârî, Edeb, 2)
İslâm âlimleri, annenin babaya rağmen üç misli zahmet çektiğine, Kur'ân-ı Kerîm'deki şu âyet-i kerîmede işaret edildiğini söylemektedirler:
"Biz insana, anne babasına karşı iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Zirâ annesi onu karnında, zorluğa uğrayarak taşımış, onu güçlükle doğurmuştur. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz ay sürer…" (Ahkâf, 15)
Ulemâ der ki:
"Hadîs-i şerîfte anneye üç misli hak, âyette zikredilen şu üç şeye karşılıktır: hâmilelik zahmeti, doğurma meşakkati ve emzirme sıkıntısı."
Dinimiz, kız çocuklarının bakımı ve terbiyesini erkek çocuklarından önde tutmaktadır. Nitekim hadîs-i şerîfte şöyle buyurulur:
"Kim, (iki veya üç) kız çocuğunu erginlik çağına erişinceye kadar besleyip büyütürse, kıyamet gününde -iki parmağını birleştirerek- onunla şöylece beraber oluruz." (Müslim)
Çarşıdan alınan yeni bir şeyi, çocuklara paylaştırırken önce kızlardan başlanarak ikrâm edilmesi de islâmî âdâptandır.
Muhammed Bahâeddîn Nakşibend Hazretleri, bir vasiyyetinde:
"-Benim kabrimi ziyaret etmek isteyenler, evvelâ annemin kabrini ziyaret etsinler, sonra da benimkini…" buyurur.
İşte bu tükenmek bilmeyen sıkıntı ve çileler sebebiyle yüce dînimiz anneye, öncelikli bir hizmet hakkı ve ulvî bir mevkî ihsân etmiştir. Şefkati gökler kadar derin ve sevgisi deryalar kadar engin ve birer zerâfet âbidesi olan anneler, bu fazîlet ve şereflerini ömürleri boyunca korumaya çalışmalıdırlar.
Kübra Ersan
Önce Anne!.. yorumları
aliak2007
14.04.2007Bu yazıyı buraya almanız çok güzel
Lafım size değil sizi de tanımam
ama önce anne diyen, ve ileride anne olabilecek ve anne baba hakkı üzerine 2 saat vaaz vercek insanların benim anne ve babamla beraber yaşama arzumdan dolayı evlilik teklifime red cevabı verdiklerini biliyordunuz zannedersem.
Etrafımdaki çok sevdiğim değer verdiğim yaşantıları ve imanları konusunda etrafında insanların toplandığı değerli büyüklerimiz de ''bu zamanda birlik mi oturulur'' ya da ''sakın annenle ve babanla oturma'' gibi cümleler kullanması bana ''ne oluyoruz'' dedirrti
nusret kardelen hocamızın hakkımdaki teşhis doğru ''ben ütopyada yaşamışım'' dünya zannettiğim gibi değilmiş insanların yüzlerinde farklı farklı menfaat maskeleri varmış.
gelecekle ile ilgili hep boş hayaller kurmuşum, gözümdeki saflık gözlüğünü indirdiğimde etrafımdaki insanların saf olmadıklarını bana nasihatlerde bulunanların esas kendilerinin nasihate ihtiyaçları olduğunu gördüm.
istisnalar bahsimizin dışındadır.
sonuç: Allah sonumuzu hayr etsin
eleştirdiğimiz şeylerden uzak etsin amin amin amin...
Konular
- Porno film izlemenin ibretlik sonu
- Yassıada'dan İmralı'ya son yolculuk: Adnan Menderes'in idamı
- Porno Filmde Oynayan Üniversiteli Kız
- Aşk Denilen Sahtekâr
- Flörtle Kirlenen Namus ve Hayaller...
- İhya Rüya Tabirleri
- Bİ YARDIM EDİN YA
- Adet Döneminde Namaz kılmanın ve Kuran okumanın hükmü
- Üniversite mezunu cahillerin yarışı… 6 Kasım 2014 yenisafak.com yazısı
- yardım
- yardım
- Evli bir kadını aldatmaya iten şeytanın vesveseleri
- Başörtüsünü bir araç olarak kullanmayınız!
- Kapalı kadın ile evlenirken dikkat edilmesi gerekenler
- Evlilik yasak, seks çağdaşlık
- istemden bosalma
- Sapıklar internet üzerinden peydahlanıyor
- Fuhuş çeteleri internete dadandı
- İnternetten darbe yapanların başka tuzakları
- Şu anki meşguliyetin geleceğini tayin edecek!
- Orospuya sponsor olmanın vebali var mıdır
- Evlilikte eşlerin ebced değeri nasıl bakılır
- Günümüzde Özellikle Genç Fidanlarımızın Çevresini Kuşatmış Şehvet Taarruz Kuvvetleri için Etkili Stratejiler
- İstanbul Sözleşmesi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ..
- EŞCİNSELE SAYGI DUYAN MÜNAFIK BEYLER, CEHENNEME KADAR YOLUNUZ VAR.
- DUA İLE ALAY EDEN KIZ!
- Ahlaksız ve Pornocu Medyanın Sevmediği Kavramlar
- Toplumun Yüz Karası Ahlaksız Suikastçılar ve Kadın Düşmanları.
- KADIN CİNAYETLERİNDE SUÇLU ARAYANLAR!
- Kadın Hakları Havarilerinin Gerçek Yüzleri..