Cinsel öfke sinirsel öfkedende korkunç mudur?

İki tehlikeye dikkat: Sinirsel ve cinsel öfke

Kapıldığı sinirsel öfkelerle hep pişman olacağı işler yapan öfkeli bir adam, Efendimiz’e gelerek sormuştu:

- Bana bir ibadet haber ver ki onu yapınca cennete gideyim!.. Efendimiz’in bu adama cevabı çok kısa ve net oldu: -Öfkeni yen, sana yeter! Şayet cennete götürecek bir amel sahibi olmak istiyorsan!..

Evet, öfkenin bir anı oluyor ki, namluyu hedefine doğrultan adam, tetiği çekerek bir anda hedefini yere seriveriyor. Bir dakika içinde bir Allah binası yerle bir edilebiliyor… Sonrası?.. Sonrası ömür boyu pişmanlık. Ama bu pişmanlık öleni geri getirmiyor…

Bu öfkenin bir de cinsel tahrik sonucu duyulanı vardır ki, bu cinsel öfke, tetiği çekip de gözünü kırpmadan adam öldürten sinirsel öfkeden az pişmanlık getiriyor değildir… Bu sonucundan dolayıdır ki, Efendimiz, cinsel öfkeye sebep olacak tahrikçi görüntü ve çevrelerden uzak durmayı, mahremiyet sınırlarını aşmamayı tembih ettiği ümmetine çarpıcı ikazlarda bulunmuştur:

-Cinsel arzuları ayaklanan insan, aklının ya tümünü, ya da üçte ikisini yitirmiş insan haline gelebilir!.. Öyle ise bu konu iyi düşünülmeli, şurada buradaki tahrik ve teşhirlerin tuzağına düşmekten ciddi şekilde kaçınmalıdır… Bilhassa tenha yerlerde iki yabancı cinsin göz göze, yüz yüze gelmesi, cinsel öfkenin yavaş yavaş kabarmasına zemin hazırlar. Önce masumca sohbetler, sonra tokalaşıp el tutuşmalar… Derken bir zaman gelir ki cinsel öfkenin kabarmış dalgaları tarafları sürükleyip götürmeye başlar. Artık olmayacak şeyleri olur hale getirmeyi bile düşündürür… Her türlü riski göze alacak duruma bile gelebilirler. Tıpkı telefondaki masum kızcağızın göze aldığı riskler gibi… Gençlik heyecanını alevlendirmiş masum kızcağız telefonun öbür ucundan şöyle soruyordu:

- Okuldaki arkadaşımla ailemizden gizli dinî nikâh yaptırmak istiyoruz, ne dersiniz?.. Cevabım sert oldu herhalde. - Ben, dedim, intiharın her türlüsüne karşıyım. Hayatının baharında bir genç kızın ailesinden habersiz gizli nikâhla hem de okulunu da bitirmeden kendini riske atması, intihar gibi geliyor bana. Erkek için aynı derecede olmasa da kız için sonuç çok riskli olabilir!..

- Çaresi yok mu bunun? diye tekrarladı sorusunu..

- Var, dedim. Hem de çok kolay!.. Resmî nikâh yaptırmak. Böylece geleceğini emniyete almak, aileni de sıkıntıdan kurtarmak…

- Ama şu anda buna ne ailem razı olur, ne de bizim okul ve yaş durumumuz buna müsaittir! Hele muhatabım olan genç hiç razı olmaz!..

-Demek hem yaş, hem okul, hem de aile durumu müsait olmadığı halde, siz yine de gizli nikâha cesaret edebiliyorsunuz. Bu kadar olumsuzluğu göze almanın sebebi ne ola ki?

- Uzun zamandır birlikte arkadaşlık etmekteyiz. Bu yüzden birbirimize çok alıştık. Ayrılamaz hale geldik. Artık önümüzdeki engelleri de düşünemez durumdayız. Gizlice nikâh yaptırmayı göze alıyoruz…

Evet cinsel öfkeye kapılacak kadar mahremiyet sınırlarını aşıp da yabancıyla yüz yüze, göz göze yaşamaktan kaçınmamak, işte böyle sonucu düşünemez hale getirir tarafları!.. Ömür boyu pişmanlık duyacakları hatayı göze aldırır. Sadece kendilerini değil ailelerini de büyük bir üzüntüye sokabilirler. Artık kendinizi mazur gösterecek kılıf hazır: Âşık olmak!.. Gizlice nikâh yapmak…

Halbuki, Şafii’ye göre, velinin izni olmadan gizlice dinî nikâh yapılamaz. Hanefi’de de, taraflar denk değilse velinin itiraz edip ayırma hakkı vardır!.. Bunlardan başka resmî nikâhtan önce dinî nikâh yapmak da risksiz değildir. Kızcağızın eline evlilik belgesi gibi hiçbir şey geçmez. Evliliğini ispat edip de hak talebinde bulunma imkânı yoktur resmî olmayan nikâhta… Bütünüyle boşta kalır kızcağız dinî nikâhla kalırsa… Ama bunca mahzurları cinsel öfkeye kapılanlar düşünemezler ki! Demek ki, işin sonu başı gibi tatlı olmaz. Bir ömür boyu çekeceğiniz ıstırap ve pişmanlık sizi takip edebilir. Zehirli bal yediğinizi fark edersiniz; ama faydası olmaz! Tat gitmiş, zehiri kalmıştır geriye!

alıntı: