ABARTILMIŞ/KULLANILAN CİNSELLİK

İnsanın cinselliği tabiatının gereği var olan bir gereksinmedir.İnsanın ihtiyaçlar hiyerarşisi vardır.Cinsellikte -kadın veya erkek- insanın ihtiyaçları içindedir.Ama konu öyle bir abartılıyor ki sanki insanda cinsellik en önemli ihtiyaçmış gibi sanki insanın organlarından başka bir yanı yokmuş gibi abartılı, süslü, gösterimlerle ,cümlelerle reklamlarla konu çığrından çıkarılıyor.Ve insan aklı dumura uğratılıyor.Fantazilerden ibaret bir hayat sunuluyor.İnsanın bencilliği şişiriliyor.İnsana sokak hayatı tavsiye ediliyor.İnsanın özel hayatı hiçe sayılıyor.Gittikçe insanların özeli diye bir şey kalmıyor,hatta kişilik olarak bile özel bir şahsiyet olamıyor. Artık insanların özel ilgi alanları ,özel uğraşları yok derecisinde azalıyor.Herkes neredeyse kamu malı sayılıyor.Toplum ne yapıyorsa,medya ne söylüyorsa insanların çoğu nasıl tavır takınıyorsa bizede öyle olmamız isteniyor.Bundan da en çok zararı kadın görüyor.Bir reklam aracı olarak kitlelere özellikle erkeklere sunuluyor.Kadının cinsiyeti resmen kullanılıyor,sömürülüyor.Peki amaç ne? Tabiki kapital: PARA. Amerikan sineması ilk çıktığında bugünkü gibi cinsellik ve şiddet ön planda değil.Sinemadaki yatak odaları balkonlar sade görüntülere sahip.Ama televizyon çıkıyor ve sinemanın tahtına oturuyor. Sinema, ilginin azaldığını tespit edince insanın tabiatını kullanıyor, insanın hamuru ile oynuyor,insanın gereksinmeleri üzerinden çıkar hesapları yapıyor.Peki neyi kullanıyor:Tabi ki CİNSELLİK VE ŞİDDET.Bu konuyla ilgilenenler Nezih Erdoğan’ın Ağaç yayınları Alternatif üniversite kitaplarından çıkan Sinema Kitabı adlı kitaba bakabilirler. Cinsel teşvik, anlayış öyle bir konuma geldi ki artık hayatı, özgürlüğü, mutluluğu, farklı olmayı ,dopdolu bir yaşamı-ki bu da abartılı bir kelime- cinsel tecrübelerimize, denediğimiz fantazilerin çokluğuna bağlar hale geldik.Öyle bir hale geldik ki deve kuşuna döndük nerdeyse.Deve kuşu kafasını kuma soktuğu için başka bir şey görmez ve sadece hayatı kumdan ibaret sayarmış.



Artık at gözlüklerimizi çıkarıp her şeye doğal bakmamız gerektiğini düşünüyorum.Abartı insanda olan bir hastalık.Belki de bir çok problemimizin kökeninde bu hastalık var.Herşeyi abartıyoruz kendimizi/sorunlarımızı, eşyayı , nesneleri.öyle bir abartıyoruz ki sanki dünyada en karmaşık en problemli insan kendimizmişik gibi görmeye başlıyoruz.



Kendimizi ve eşyayı olduğu gibi görebilmeyi öğrendiğimiz an kendimizi ve hayatı daha iyi kavrama imkanına sahip olacağımızı düşünüyorum.

anonim