Zehirli Ok

Sevgili Kardeşim,

Öncelikle buram buram samimiyet ve içtenlik kokan duruşunu tebrik ediyorum. Seni saygıyla selamlıyorum. Allah senden zerreler adedince razı olsun.Aminnn.

Öncelikle bir hikaye anlatmak isterim.

Yıllar önce bir kitapda okumuştum.

Osmanlı padişahlarından birisinin zamanında, işler iyice karışmış. Dirayetli, vezirlik yapacak ortalığı süt liman edecek birisi varmış ama o da bıkmış ve yorulmuş. Başvezirlik tekliflerini kesinlikle kabul etmiyormuş. Padişah bu dirayetli devlet adamına görevi kabul ettirebilmek için danışmanlarını toplamış.En bilgini demiş ki:

Padişahım; bu adamı bir şeyini bahane ederek hapse atalım. Sonra yanına medeniyetten habersiz, kesinlikle lafını bilmeyen, kaba, hoyrat ve nadan birisini bulalım ve koyalım, Onun yanında en fazla üç gün durabilir.Çünkü bilge insanlar nadanların lafına tahammül edemez, aynı ortamda asla duramaz. Ne yapar, ne eder, çıkmak ister.Sizde şartınızı ileri sürersiniz ve başvezirliği mecburen kabul eder demiş.

Padişah bu dirayetli ve yetenekli adamı, bir şeyini bahane ederek hapse attırmış. Sonrada ülkenin dört bir tarafına askerlerini salmış. İnsan içine girmemiş, çiğ ve kesinlikle lafından onmadık nadan bir adamı aramaya başlamışlar.Sonuçta, dağın başında, kokusundan yanına yanaşılmayan bir çobanı bulmuşlar ve başvezirliği kabul etmeyen zatın yanına hapse atmışlar.

Başlangıçta vezirle çoban hiç konuşmamış.Herkes kendi köşesinde, vezir devamlı zikir ediyor ve YA SABIR çekiyor.Bir gün, iki gün, üçüncü gün…derken vahşi çoban ağlamaya başlamış.

Vezir sert ve mert aynı zamanda müşfik bir adammış.Demiş neden ağlıyorsun.Bir ihtiyacın varsa söyle ben yerine getiririm diyerek onu teselli etmeye çalışmış.

Vahşi çoban demiş ki:

Ben buraya gelirken sürümün içinde yedi boynuzlu bir kösemenim vardı.Sen sabır çekip çeneni oynattıkça, sakalın oynadıkça, yedi boynuzlu kösemenimin sakalını hatırladım da o yüzden ağlıyorum.

Bu nadanca cevabı duyan vezir çileden çıkmış.
-Gardiyaaaaaannnnnn! çabuk gelin, beni buradan çıkarın, padişaha haber salın, her şartını kabul ediyorum demiş.

Yazar altına not düşmüş diyor ki:

“NADANLA SOHBET İYİ DEĞİLDİR, BİLENE
ÇÜNKÜ NADAN NE SÖYLERSE GELİR DİLİNE.”

Sevgili KARDEŞİM;

Şimdi cahillerle tartışmak ısırgan otuyla taharetlenmek gibidir.Cehaletin katmerlisi bilmediğini de bilmemektir.

Yıllardır insanlarla ilgileniyorum,konuşuyorum.İnan bana adam zanidir, içkicidir,şucudur, bucudur.Ama kusurunun altında ezilir.Biraz anlatsan gözlerinden yaş fışkırır.İçindeki mavilikler kurumamıştır çünkü.Bu insanlar eli öpülesi insanlardır.Çünkü kara cahil değildirler.

Sevgili Savaşcı;

Hangi mevzuyu kiminle konuşacağını bilmen, ilmin başıdır. Kelimeler, insanın ruh dünyasının aksi sedasıdır.Çıktığı kalbin kılıfını yansıtır.Boş teneke gibi, tan tan öten insanlara bir şey anlatmak için kendini tüketme.Senin gibiler önce sana, sonra bu ümmete lazım.Eforunu gereksiz ve luzumsuz yerlere tüketme.Beyhude yorma kendini.Sen bir kere uyarını yap,dinleyen dinler,dinlemezse ayakları pınar, başı göl olsun.Senden uzak, nefsine yakın olsun.

Sende biliyorsun ki, şeytan, taraftarlarına vahiy verir, nefsi ona işlediklerini güzel gösterir.

Dinden işine geleni alan, işine gelmeyeni oryantal gibi kıvırtarak sündüren, makaslayan insanlar, Yahudi karakterli insanlardır.Biliyorsun pazarlıklı iman Yahudi imanıdır.Günahlarla başa çıkamayan insanlar en sonunda, günahın meşruiyetini savunmaya kadar giderler.Bu Bediüzzaman Hazretlerinin orijinal bir tesbitidir.Hatta Allah’ ı bile inkar etme noktasına gelirler.Zaten bir Müslüman bütün iman esaslarına iman etse,bir tanesini reddetse veya akıl dışı, mantık dışı bulsa, güme gitmiştir.Yani dinden çıkmıştır.Allah cümlemizi bu felaketten korusun.Allah GÜME gidenlerden eylemesin.Aminnn…

Sevgili Savaşcı;

Şair demiş ki:

“Al abdesti kıl namazı etme şek,
İki cahilden hayırlıdır bir eşek.
Eşeğe yükletirlerse pek çok kitap,
Cahile ne söz kar eder ne hitap”

Cahiller necaset böceği gibidir. Kıpırdadıkça etrafa habis kokular neşrederler.

Yine şair demiş ki:

“Her hacı hacı olmaz Mekkeye Gitmeklen,
Eşek Derviş olmaz Tekkeye taş çekmeklen,
Aldanma sofinin tesbihi mercan ise,
Kalbi siyahtır.
Ağzı fas fas eder ama,
Halka tuzaktır.”

Sevgili Savaşcı;

Anladığım kadarıyla yaşın genç. Daha neler göreceksin, neler…

Ben ne insanlar gördüm.

Bir çok Müslüman, bankaya gösterdiği saygıyı büyük bir fedakarlık göstererek kendisine borç para veren insanlara göstermez. Neden biliyormusun? Borc verirken senet istedi diye. Halbuki banka hem faizle borç verir.Hemde bir saniye gecikirse başka faizleri bindirir.Bankaya senet yaparken gıkı çıkmaz.Ama sen istersen senden kötüsü olmaz.

Zöm zöm akıllı insanların algı haritası işte böyle çalışır. Kendisine faizle borç para veren, ödemesi bir saniye geciktiğinde faizi katlayan bankaya minnet duyan Müslüman, kendisinden senet istedi diye fedakar arkadaşına tavır alır.Surat asar,bir teşekkür bile etmez.

İLMİHALLER AKIL MELEKESİNİ ŞÖYLE TARİF EDER:

LEHİNDE VE ALEYHİNDE OLAN ŞEYLERİ BİLEBİLME MELEKESİNE AKIL DENİR.

İnan bana, kendisine zulmeden, hakaret eden, namusuna, kişiliğine, haysiyetine dil uzatan, kuyusunu kazan insanlara hayran olan çok kişi gördüm.

Kendisine iyilik yapan insanları, nankörce hoyratca dışlayanları gördüm.Hayat bu kardeşim.Bunların hepsini görecek ve ibretle seyredeceksin.

Akifin dediği gibi; yüz yüzlüleri görünce iki yüzlüleri sever oldum, demiş.

Daha neler göreceksin neler…

Piyasada kişisel gelişim kitapları yüzbinlerce satan bir ağabeyimiz anlatmıştı: Bir kardeşimize zor zamanında çok mühim miktar borç para verdim.Çok güvendiğim için senet yapmadım.Hem paramı vermedi, karısının kollarını bilezikle doldurdu.Hemde müşterek dostlarımızın hepsine borcumu fazlasıyla ödedim ama inkar ediyor diyormuş diye anlattı.

Şimdi gelde ortandan ikiye şak diye bölünme…
Kardeşim bin baharı görsede taşlar yeşermez.
Her insan cibilliyetinin gereğini mutlaka yapacaktır.
Sütü kabında cımbıldayacak ve sütüne göre amel edecektir.

Hekimoğlu İsmail Ağabey, bir ara koperatifcilik yapmış. Sakallı sakallı, zikir ehli geçinen bir çok insan bir kuruş ödemeden daireye oturmuşlar. Kendisi anlatmıştı.

Neleri var kardeşim, neleri var. Çeşit çeşit insanlar göreceksin.

İslama direk saldıramayıp, sureti haktan görünerek, kıvırtarak saldıranlar göreceksin.

Pişmanlığını pazarlayıp, Müslümanların güvenini kazanarak, ortalığı karıştıranlar göreceksin.

Allah’ın Farzlarını ve Haramlarını bana göre şöyledir, bana göre böyledir diye yorumlayan çok bilmiş sözüm ona bilim adamlarını göreceksin,Namaz kılan Müslümanları göreceksin.

Bir tas su, bir sineğe denizdir misali, iki kitap okuyup, iki sohbet dinleyince kendisini allame zanneden ruh hastası insanlar göreceksin.

Şairin dediği gibi:

“ Dehri arasan, bir tane adem bulamazsın
Adem görünen harları adam mı sanırsın?”

Böyle insanlar göreceksin.

Yine şairin dediği gibi;

EŞEKTİR ZEVKİ AŞKINDIR BAŞINDAN
NE ANLAR KAİNATIN GÖZ YAŞINDAN
EŞEKTİR BİHİS BAKAR YAKSAN CİHANI
HATTA YAKSAN ALDIRMAZ ASUMANI.

Dediği türünden insanlar göreceksin.

Bir gün en sevdiğin anneni veya babanı kaybedeceksin. En yakın bildiğin, en dost bildiğin arkadaşın bir başsağlığına gelmeyecek. Ama aynı sevgili arkadaşın, bir yemek için bir şehirden bir şehre gidecek ve sen bunu sabırla seyredeksin.

Benim en çok zoruma giden, kervanı vuran eşkiyalar değil, kervanı vuran eşkiyalara, af ve merhamet dağıtan merhamet ve sevgi budalası Müslümanlardır.İşte kervanı asıl vuran onlardır kardeşim, ört ki ölem.

Bir taş altın bir kaseyi kırsada kasenin kırıklarıda altındır. Cahiller ise her yaşta bayattır.

Sen selim ve sakin olmaya çalış.

Dualar eder, dualarını beklerim.

Muhabbetle kal.

Nusret KARDELEN

HER ŞEY MAVİSİNİ YİTİRMİŞ BİR HAYATIN YENİDEN İNŞAASI İÇİN

hocam allah razı olsun düşünce tarzınız gayet makul.bende başak kardeşimin dileklerine katılıyorum.
sizden bir ricam olacak kader ve kaza ile alakalı bir çok insan yanlış düşünceye sahip zaman zaman denk geliyor.bu konuyla alakalı yazınızı sizden istirham edecektim şayet varsa kusuruma bakmayın.ben henüz okumamışımdır.
selam ve dua ile

slm,
Sevgili Ramazan Bey,
Zaman ve emek için teşekkür ediyorum.Allah razı olsun diyorum.Sağolun.Benim sitedeki makalelerim belli.Hepsi alt alta dizilmiş.Daha çok evlilik ve eğitim konularında yazıyorum.Kaderle ilgili bir makalem yok.Zaten bu konuda Kelam alimlerimiz çok çaplı eserler yazmışlar.

Size istifade ettiğim bir iki kaynak önerebilirim ve sanırım yeterli olur.

1-

http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=cat_open&cid=12

Bu linki tıklarsanız, kaderle ilgili bütün soruları ve cevaplarını göreceksiniz.

2-Bediüzzaman Hazretlerinin Risale-i Nur Külliyatından Sözler kitabının son taraflarında Kader Risalesi var.Çok ilmi ve çok dakik bir konudur.Bilen birisiyle okumanızı öneririm.Eğer kitaba ulaşma imkanınız yoksa nette Risaleleri yayımlayan bir çok site var.Ordan bulup okuyabilirsiniz.

3-Mehmet Kırkıncı Hocanın,
Kader Nedir?
isimli kitabı da çok hoş.Çok güzel ve örneklerle açıklanmış.Bu kitaptanda istifade edebilirsiniz ama şu an yayınevi aklıma gelmedi.Netten taratırsınız artık.

Size bir nebze yardımcı olabildiysem ne mutlu bana.

KADER KONUSUNDA GÜNÜMÜZ MÜSLÜMANLARI OLARAK SORUMLULUKLARIMIZI ALLAHA YÜKLEMEMİZ VE TENBELLİĞİMİZDEN SORUMSUZLUĞUMUZDAN SORUMLULUK ALMAMAMIZ EN BÜYÜK YANILGIMIZ.

Geniş bilgiyi önerdiğim kaynaklarda bulacaksınız.Selam ve dua ile kalınız.

Nusret KARDELEN

HER ŞEY MAVİSİNİ YİTİRMİŞ BİR HAYATIN YENİDEN İNŞAASI İÇİN

Bir gün sahabenin fakihlerinden birisi Kabeyi tavaf ediyormuş.Yanına Kufeliler gelmiş.Ellerinde tuttukları bir pirenin ihramda iken öldürülmesi halinde keffaret olarak ne vereceklerini sormaya gelmişler:

Bu mübarek sahabe onları bir süzdükten sonra şöyle demiş:
Size yazıklar olsun.Kerbela'da Hazreti Hüseyinin kellesi top gibi oynanırken gıkınız çıkmadı.Şimdi pireye merhamet edeceğiniz tuttu.Kufeliler süklüm püklüm oradan ayrılmışlar.

Bu olayı niye mi anlattım.Arif olan anladı...

Nusret KARDELEN

HER ŞEY MAVİSİNİ YİTİRMİŞ BİR HAYATIN YENİDEN İNŞAASI İÇİN

Benim en cok kizdigim cok eslilik konusunda islamin alet edilmesi. Islam demiorki bi esin var canin sikildi bi es daha al. Ama bi cok musluman insan Peygamber efendimiz(s.a.)in cok esli olmasini ornek gosterip kendilerine pay cikartma cabasinda. Peygamber efendimiz (s.a.)cok esli olmasinin nedeni ozamanlarda bi cok gucsuz kimsesiz kadinlarin ortada kalmamasi, ezilmemesi, zarar gormemesi icin koruma maksatiyle evlenmis olmasidir. Bu bilinen bisey aslinda ama bu soylenmedigi icin unutuluor die dusunuyorum.

Arti su imanli es araniyor sitesine diyecek bulamiyorum!
Islami boyle bisiyede alet edmisler ya pes.. Bilincsiz, tecrubesiz, yalniz, kafasi daginik insanlarin vay haline..takilirlar bu tur sitelere aci bi tecrube buyuk bi kaza atlatmadan da kurtulamazlar. Sonucu olumle biten cok olaylar oluyor.

Tek diyecegim tavsiye olarak sakin ama sakin nette su iyiymis su boyleymis demeyin. Cok sey gorundugunden cok farkli sanalda..caniniz yanmadan anliyamassiniz. Ama yanmadan tedbir alabilirsiniz