Canınız sıkılıyorsa bir seçeneğiniz daha var

Oğuz Saygın

Canının sıkıldığını söyleyen kişilere şunları söylüyorum: "Bir seçeneğin daha yar biliyor musun:" Karşımdaki kişi merakla bu seçeneğin ne okluğunu soruyor. Verdiğim cevap daima onları tebessüm ettiriyor.


"Canınız sıkılıyorsa bir seçeneğiniz daha var. Canınız sıkılmayabilir." Tüm insanlar genellikle olumlu yönde gelişmek isterler ama bir çok kişi bunu başaramaz. Çünkü insanların çoğu değişmek isterken bunun için gerekli olan içindeki büyük gücün farkına varmaz. Bunun farkına varanların birçoğu da bu güce ulaşmanın yollanın bulamaz. Kişisel gelişim sektöründe deli olan kişinin tarifi şöyledir: Hep aynı davranışlarda bulunarak farklı sonuçlar bekleyen kişi. Değişimin Şarttan (4-İ Kuralı) İhtiyaç. İstek, İnanç, İtimat. Değişim arzu eden kişinin ilk önce buna ihtiyaç duyması gerekmekledir İkinci şart değişimi istemektir. Değişmeye ihtiyaç duyan bir kişi eğer kararında sebat ederse kolaylıkla gelişim basamaklarını tırmanmaya başlar. Ayrıca değişimin olabilmesi için değişime inanmak gerekir. Değişimde inanç faktörü son derece önemlidir.

Zira bir şeyi yapabileceğine beynin tüm hücreleriyle inanan bir insan. o şeyi mutlaka yapar. Eğer değişime İhtiyaç duyuyor, değişimi istiyor ve bunun olabileceğine inanıyorsam, itimat eniğtimi kişi veya sistem başarınısda önemli bir rol oynar.

Değişimin genellikle bir insanın hayalında başka bir insandan, bir kitaptan, bir kurumdan ya da değişim sisteminden elkilenmesiyle ortaya çıkar. Sebep veya kişi ne olursa olsun değişmek ve gelişmek isleyen kişi ve bu sisteme itimat elmcsi çok önemlidir.

Eğer yukarıda anlatılan şartlan yerine getirebilirseniz şu harika değişim formülünü kullanmaya başlayabilirsiniz. Değişim formulü (4-D Kuralı) Durum, Düşünceler, Duygular, Davranışlar Herhangi bir işle meşgulken veya bir kitap okurken kendinizi bırakırsanız, muhtemelen önce omuzlarınız aşağıya düşer, Sonra karanlık tablolar görmeye başlarsınız. Bunu yaparken farkında olmadan fiziksel bir güç harcarsınız. Bu sırada Orhan Gencebay'ın "Batsın Bu Dünya" adlı eseri durumunuza en uygun parçadır.

Böyle bir karamsarlık yaşamak istemiyorsanız önce durumunuzu düzeltmelisiniz. Göğüs kafesinizi öne doğru çıkartın, vücut ağırlığınız iki kürek kemiğinizin arasında olacak şekilde karşıya bakın, hatta isterseniz benim yaptığım gibi sağ yumruğunuzu sıkın ve 3 kere "oley. oley, oley" diye bağırın. Bir anda durumunuzun düzeldiğini ve gülümsemeye başladığınızı hissedersiniz. Bu aşamadan sonra sıra düşüncelerimizi düzeltmede. Beyniniz programlarla çalışır. Bu programlar anne karnına düşmenizden itibaren anneniz, babanız, yakın çevreniz, öğretmenleriniz ve toplum tarafından oluşturulan program hırdır ye etkilidir. Çok etkili olan bu programlar asla sıkıcı değildir. Aynı bilgisayarların lıaıd diski gibi isterseniz formailayıp yeni programlar yükleyebilirsiniz. Bir yılda, altı ayda, bir ayda hatta bir günde değişim gerçekleşir. Seminerlerimde sorduğum bu soruyu size de sormak istiyorum. 'Moralinizin iyi olması için ne olması gerekir?"

Doğru cevap şudur: "ila bir şeyler olması gerekir." Böyle bir zihin programına sahip olursanız anık sizi hiçbir şey yıkamaz. Durumun ve düşüncelerin değişmesinden sonra sıra duyguların değişmesine gelir. İnsanlar her zaman çöküntü ve coşku duyguları arasında gider gelirler. Canının sıkıldığını söyleyen kişilere şunları söylüyorum: "Bir seçeneğin daha var biliyor musun:" Karşımdaki kişi merakla bu seçeneğin ne olduğunu soruyor. Verdiğim cevap daima onları tebessüm ettiriyor.

"Canınız sıkılıyorsa bir seçeneğiniz daha var. Canınız sıkılmayabilir." Önce durumunuzu sonra düşüncelerinizi daha sonra da duygularınızı olumlu yönde değiştirirseniz, davranışlarınız otomatik olarak değişir.