Zehirli Ok

Allah'ın açık bir farzını terketmek nasıl ve neye hizmet oluyor? Bu hizmet şu ana kadar kime ne kazandırdı?
Cennet cehennemin sahibi de bellidir, oralara varmanın koşulları da..Sır olmadığı gibi,sizin bizim yorumumuza da kalmamış.

''belki başını açtığı için hepimizden daha fazla ızdırap çekiyordur, nereden biliyorsunuz?'' denmesi , ''benim kalbim temiz'' söylemini çağrıştırdı.

Başörtüsü verip ne aldık?

Okul okuma hakkı?

Meslek?

Söz hakkı?

Dünya?

Yoksa hizmet edebilme imkânı mı?

Neye hizmet?

'' Başörtüsünden ferâgat ediyorum ta ki başörtüsünün temsil ettiği şeye hizmet edeyim'' !!??..

Üstad Hazretleri,bir mahkeme esnasında namaz vakti girince namazını kılmak istiyor. Mahkeme reisi '' ne namazı? mahkemede olduğunu unuttun herhalde ''diyince Üstad hiddetle; ''Ben burada namazın hukukunu müdafaa için muhakeme oluyorum'' diyerek seccadesini serip pervasızca namazını kılıyor.

Farzları verince koruyacak ne kalacak geride?

Kendini feda edip, arkadan gelenler adına başörtüsünden fedakârlık yapan öncüler, geriye dönüp baktıklarında ne gördüler?

Arkadan gelenlere dinlerini serbestçe yaşama özgürlüğü sağlayabilmiş olduklarını mı?

Yoksa,

Başörtülüler için yaşam alanlarının giderek daralmasını mı?

Kamu alanı tanımının önlenemez genişlemesini mi?

Ne olur ne olmaz diye öğrenci evlerinde seccadelerin bile saklanmasını mı?

Dershanelerde hizmet edebilmek gerekçesi ile baş açanların, ilerleyen zamanlarda mesâi daha az,tatil daha çok diye MEB'e geçiş şeklinde tezahür eden çözülmeyi mi?

İşin, ''Sen Öğretmen!..Sokakta başını örtmekle çocuklarımıza kötü örnek oluyorsun'' suçlamalarına varmasını mı?

Üstadımız gibi durup; '' Dünyanız mı? Alın sizin olsun!..Başınızı yesin!..diyememenin sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz.

Çok tedbir edttik,tebdil-i hâl ettik..

Kızımın arkadaşının traji-komik espirisini çok manidar buluyorum:

'' Hocam, oruçluyum ama tedbir olsun diye öğlen yemeği yedim''

Orucumuz bozuldu arkadaşlar..

Tabbi bu arada tesettür anlayışımızdaki yozlaşmayı gözden geçirip,biraz özeleştiri yapsak hiç fena olmayacak.

Zira; beşer zulmeder, kader adalet eder.

Ayrıca gidilen bu yolun bizi nerelere götüreceği, son gelinen ''ortak değer'' belirlemesinden de belli oldu!..

KARAKALEM DERGİSİNDEN SEYMA GÜR HANIMEFENDİNİN Bİ YAZISIDIR..