İçmeyene vergi indirimi

İsveç'te; içkiyle mücadeleyi hedefleyen derneklerden birinden, "alkol kullanmadığına dair" belge alana, vergi-sigorta indirimi uygulanıyor. Daha da dikkat çekicisi, aynı hak camiler için de geçerli. İsveç hükümeti, cami müdavimlerinin içki içmeyeceklerine dair kanaatten dolayı, imamlardan alınan "İçki kullanmaz" kayıtlı belgeyi resmi evrak olarak kabul ediyor.
İsveç'ten bir uygulama: İçkiyle mücadeleyi hedefleyen derneklerden birinden, "İçki içmediğine dair" bir belge alana, vergi-sigorta indirimi uygulanıyor. Daha da dikkat çekicisi, aynı hak camiler için de geçerli. İsveçliler, dinine bağlı Müslümanların içki içmeyeceklerini bildikleri için, camilerdeki imamlardan alınan "Alkol kullanmamaktadır" kayıtlı belgeyi resmi evrak olarak kabul ediyorlar. Bu belgeyi getirenler, özel vergi-sigorta indiriminden faydalanmaya hak kazanıyorlar. İçki kullanmayan bazı cemaat üyelerine bu belgelerden vererek, vergi-sigorta indiriminden faydalanmalarını sağlayan cami görevlisi Fatih Aksay, uygulama hakkında şunları söylüyor:

"İsveç'te içki satın almak güç, zira çok sınırlı sayıdaki yerlerde satılıyor. Devletin 'System bolag' diye isimlendirdiği belirli ve kısıtlı merkezlerde satış yapılabiliyor. İçkinin reklamı kesinlikle yapılmıyor. Sokaklarda, caddelerde bulunan reklam panolarında alkollü içki reklamı yasak gibi. Şayet reklam yapılacaksa 'Letöl' (alkolü çok az bira) notu düşülüyor, ancak bu tür ilanlar panolarda yer alabiliyor. İsveç'in sokaklarında, yollarında sarhoş insana rastlamanız pek mümkün olmaz. Yol üzerindeki benzin istasyonlarında asla içki satılmaz. Ancak, içerisinde yok denecek kadar az alkol olan (bir nevi bira, ama alkolü çok daha az olan) 'Letöl' satılabiliyor. 18 yaşından küçükler hiçbir şekilde içki satın alamıyorlar. Alkollüyken araç kullandığı tespit edilenlere ağır cezalar var. Binde 0.2 ile 1.5 promil arası alkolle yakalananlar için 6 aya kadar hapis cezası söz konusu. Bu oran binde 1.5'un üzerindeyse 1 yıla kadar hapis cezası verilebilir. Aynı zamanda en az bir ay ve en fazla üç yıl süreyle ehliyeti geri alınır. Bu sürenin sonunda kişinin tekrar ehliyet alabilmesi için yeniden teori ve direksiyon imtihanlarına girmesi gerekmektedir."
CAMİ BELGESİYLE İNDİRİM!.

Aksay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün bunların yanı sıra, 'Sadece içki içmeyenlerin üye olabildikleri' derneklerden, cemiyetlerden alınan belge ile otomobil sigortalarında yüzde 5 oranında indirim yapılıyor. Aynı hak camiler için de geçerli. İsveçliler, gerçekten dinine bağlı olan Müslümanların içki içmeyeceklerini bildiklerinden dolayı, camilerdeki imamlardan alınan belgeyi de resmi belge olarak kabul ediyorlar. Bu belgeyi getiren, indirimden faydalanıyor. İşin ilginç tarafı; içki içmeyenlerin üye olabildikleri cemiyetlerin bir bölümü, sadece bu belgeleri vermek amacıyla kurulmuşlardır. Camiler ise, doğal olarak içki içmeyenlerin bir araya geldikleri yerler olarak kabul ediliyor. Bir cami imamının verdiği belgenin mutlaka doğru olacağından ve camiye devam eden bir Müslümanın içki içmeyeceğinden hareketle, bu tür belgeleri düzenleme yetkisini camilere veriyorlar. Bir başka ifadeyle, namazla içkinin bir arada olmayacağını, İsveçliler çok iyi biliyorlar. İçkinin İslâm'da yasak olduğunu ve gerçek inanmış bir insanın bunu yapmayacağını peşinen kabullenmiş durumdalar."

İÇMEYE BAŞLARSA YANDI!..

Aksay, "Peki bu belgeyi alan bir kişi, sonradan içmeye başlar ve alkol almış olarak direksiyon başında yakalanırsa ne olur?" şeklindeki soruya ise şu karşılığı veriyor: "O zaman yandı. O zamana kadar aldığı bütün indirimi geri aldıkları gibi, ayrıca ceza ödemek durumunda kalıyor ve bir daha da bu husustaki beyanı geçersiz oluyor."

ENSTİTÜ MÜDÜRÜ VAKİT'E KONUŞTU

Öte yandan; İsveç'teki "alkol karşıtı" uygulamalarla ilgili olarak Vakit'e konuşan SNIPH- Staten Folk Halsoinstute (Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsü) Genel Müdürü Dr. Goran Agren, camiler için böyle bir ayrıcalık sağlanmasının gayet tabii ve faydalı bir durum olduğunun altını çizdi. Agren şöyle devam etti: "İsveç, alkol tüketimi için yılda 15 milyar EURO ödüyor. Bu işin parasal boyutu. Daha önemlisi, alkolün toplum sağlığı üzerinde son derece olumsuz etkileri var. Alkol konusunda çok gelişmiş bir politikamız bulunmaktadır.. Bu konuda özenle hazırlanmış yasalara sahibiz ve biz bunları harfiyen uyguluyoruz. Enstitümüz, Sağlık Bakanlığı'na bağlı olarak görev yapmaktadır. Hükümetin alkolle ilgili çalışmalarını izlemekle görevlendirilmiştir."

TÜRKİYE'DEKİ UYGULAMALARA ŞAŞIRDI

Genel Müdür Agren, açıklamasını tamamladıktan sonra, Türkiye'deki uygulamalara da değindi.
Agren, Türkiye'de bazı belediyelerde içkiyle ilgili sınırlamaların olduğunu, bunun dışında her sokakta içki satan bir yere rastlanabildiğini vurgulamamız üzerine, "İşiniz çok zor, bu durumda alkolün zararlarıyla nasıl mücadele edeceksiniz?" diye

vakit gazetesi