Evlilik

Ailenin Temeli Evliliktir

Bugün toplumumuzun temel taşından aileden bahsetmek istiyoruz değerli dinliyeciler. Biliyorsunuz aile, anne, baba ve evlenmemiş çocuklardan meydana gelen en küçük insan topluluğudur. Evlenen çocuklar, yeni bir aile kurmak için aileden ayrılırlar, fakat aileden kopmazlar. Böylece aileler, bir zincirin halkaları gibi birbirine ulanır, birbirine güç ve destek olan sosyal bir doku meydana gelir.

Aile, milletin temelini oluşturur. Tıpkı bir binanın temeli gibi... Ya da biyolojik bir bünyedeki hücre gibi.. Binanın veya bedenin sağlamlığı temelin sağlamlığı veya hücrenin sağlıklı olmasıyla gerçekleşir. Dolayısıyla sağlam, güçlü, sağlıklı ve huzurlu bir toplum ancak sağlıklı bir yapıya sahip ailelerden oluşur. Bunun için ailelerin yozlaşması bir toplum için büyük bir yıkım ve büyük bir felakettir.

"Erkekler eşlerine nasıl davranmalı?" - Marifetname'den

EY DOST! Hanımına iyi huylu olmalısın, onunla yumuşaklıkla sohbet ve tatlı sözle konuşmalısın. Peygamberimiz “İnsanların hayırlısı, eşine ve ev halkına hayırlı ve faydalı olan kimsedir” buyurur. Eşini üzüntülü bulduğunda onu çok sevdiğini söylemelisin, şefkatle gönlünü almalısın. Çünkü o evinde mahpus ya da meyus, ümitsiz olabilir. Onun dert ortağı sen olmalısın. Çocukların terbiyesinde de eşine yardım etmelisin. Çünkü çocuk, annesine, gece gündüz ağlamak ve sızlamak suretiyle hiçbir zaman istirahat vermez. Ona yardım edene Mevlası da yardım eder. İşlerindeki kusurlarından ötürü kızmamalısın, kötü söz söylememelisin. Ve bir günden de çok küsmemelisin. Eşinin kötü huyları baş gösterince kabahati kendinde bulup: “Ben iyi olsaydım, o da iyi olurdu” diye düşünmelisin. Hanımın kızınca sen susmalısın. Erkek susunca hanımı pişman olup özür diler. Her hizmetini seve seve yapmaya başlayınca, ona dua, Hakk’a şükür ve sena etmelisin; çünkü erkeğe uygun bir hanım, şükrü edilemeyen bir nimettir. Hanımına öyle davranmalısın ki eşin, “Kocam beni herkesten çok seviyor” demelidir.

evlensemmi evlenmesemmi?

selamunaleykum,

bir kizla evlenmek istiyorum. o fasli ben ise turkum. oda musluman bende. ikimizin de rizasi var. benim aileminde. ama onun velileri onu istemeye gittigim gun hayir diyecekler, ben turk oldugum icin. daha kizi istemeye gitmeden, bir tarih icin anlasmak icin bile hayir diyecekler. simdi ben bununla evlenebilirmiyim? kiz bana gelse dogru mu olur? evlensem mi iyi olur yoksa evlenmesem mi? kiz istiyor, velileri hayir dese bile? peki benim bunu nasil ele almam gerekiyor? ama siz daha 19 yasindasin ve gencsiniz derlerse ne yapabiliriz? ikimizde bu evliligi cok istiyoruz, birbirimizi seviyoruz ve hadis ve kurana gore yapabildigimiz kadar uyuyoruz.

DUYGUSAL İHANET

Amerikalı bir uzman, seksüel temas olmasa bile, karşı cinsle yakın dostluk ilişkilerinin ‘duygusal aldatma’, hatta ‘zina’ olduğunu savunuyor.

Buna göre, evli olmanıza karşın, karşıt cinsten bir kişiyle özel yaşamınıza ait sırlarınızı paylaşıyorsanız ya da işten sonra bir iki kadeh içki eşliğinde sohbet ediyorsanız ‘duygusal ihanet’ içindesiniz.

Chat ve msn, evlilikleri tehdit ediyor

Chat veya MSN, web kamera ile hem görüntülü hem de sesli chat yapma eslerin arasina giren teknolojik bir ayrik otu. Chat ve msn giderek daha çok evliligin yikilmasina sebep oluyor.

Esleri buna en çok, boslukta kalmak, esinden ilgi görememek ve iyi bir iletisim kurulamamasi sürüklüyor.

Yeni dogum yapmis Sena hanim, yillik iznini alip gününü eskisinden daha fazla bilgisayar basinda geçiren esi Hamdi Bey'in kendisine karsi olan bu ilgisizliginden dertlidir. Sena hanim esinin dürüstlügüne çok güveniyor ve onun kendisini aldatacagina inanmiyor.Ama güveni gittikçe sarsilmakta ve esine rahatsizligini surat asarak göstermektedir.Bu durum esinin kendisinden daha fazla uzaklasmasindan baska ise yaramaz.Nihayet esiyle konusmaya karar verir,esi de yalan söylemek istemez ve dogrusunu anlatir.

Evlilikte Cinsel Hayat

Cima, kadınla erkeğin cinsi temasta bulunmasıdır. İslamiyet, müminleri evlenmeye teşvik etmiştir. Evlilik sayesinde cisi arzular tatmin edilir, iffet ve namuz korunur, neslin devamı mümkün olur.

İslam'a göre cimâ'ın da bir takım adabı vardır. Bunlar; birleşmeden önce euzü-besmele çekmek; örtü altında olmak; kıbleye karşı olmamak; aybaşı halinde yapmamak, dübürden sakınmak, kadına yumuşak davranmak; o da ihtiyacını giderinceye kadar terketmemek; ikinci defa ilişkide bulunacaksa eteğini yıkamak; gecenin başlangıcında ilişkide bulunacaksa uyumadan önce yıkanmak, hiç değilse abdest alıp öyle uyumak; sevgi ve ilgiyi artırıcı hareketlerde bulunmak.

Evliliğin ilk yılları

Evliliğin ilk günlerinden itibaren eşler kendi aileleriyle yeni kurdukları yuva arasında ne kadar uyumlu bir denge kurmuşlarsa evlilik müessesesi de o kadar sağlam temeller üzerine oturur.


Genellikle evliliğin ilk yılları evliliğin gidişatı açısından çok önemlidir. Bilimsel çalışmalar da evliliğin ilk yıllarının ailenin temelini oluşturması açısından önemli olduğunu göstermektedir. Evlilik ekonomik, duygusal, sosyal, fikrî, pek çok yönü içine aldığından eşlerin bu konulardaki değerleri, kalıplaşmış düşünceleri açısından ilk yıllar bir uyum dönemidir ve bazıları için zor geçebilir. Bu uyum döneminde her iki tarafın ailesi önemli rol oynarlar. Aile, kişinin hayata bakışında davranışlarında sahip olduğu değerlerin ve kalıplaşmış düşüncelerin 1. dereceden belirleyicisidir. Kişinin düşünce yapısında hayat felsefesinde arkadaşlarının, aldığı eğitimin, okuduğu kitapların etkisi olsa da en etkili kaynak ailedir.

MUTLU BİR YUVA KURMAK İSTEYENLERE...

Dr. Yusuf Karaçay

“İçinizden bekâr olanları evlendirin” mealindeki âyeti bizim arkadaşlar “Evlenmeyi düşünenlere yol gösterecek bir yazı yayınlayın” diye de tefsir ettikleri için, hayli zamandır sıkıştırıyorlardı beni. Ve, evlilik hazırlığı yapan gençlerin çeyizinde bulunsun diye tavsiyelerimi kaleme aldım. Yazdıklarım kişisel fikirlerim sayılmaz; çoğu terapistin de katılacağı tavsiyelerdir bunlar.

Şanslı olduğunuzu da bilin. Bizim zamanımızda bu konularda pek konuşulmaz, fikir verilmezdi. Evli-barklı, olgun-oturaklı abilerimiz hep çok daha mühim mevzuları anlatır, bu konuya gelince susarlardı. Dinî dergilerde de yer almazdı bu konular, gençlerin zihni dağılmasın(!) diye. Öyle olunca da biz fısır fısır konuşurduk aramızda: “Evlensek mi acaba? Nasıl biriyle evlensek?” “Hoşlandığım bir kız var ama namaz kılmıyor, problem olur mu dersin?” “Büyüklerimin bulacağı bir kızla evlensem mutlu olur muyum sence?”

Evlilik Rehberi

Evlilik bilgileri, Müslümanların yazdığı yazılardan değil de piyasadaki dinsizlerin yazdığı kitaplardan öğrenilirse, bunlar dini ölçülere göre hazırlanmadığı için hatta dini yıkmak, hayayı yok etmek gayesiyle yazıldığı için insan yanlış yola girmiş olur.

Evlenmek isteyenler, eşlerinin dinimizin bildirdiği ahlâka sahip olmalarına önem vermelidir. Dış görünüşe aldanıp da yanlış karar vermekten sakınmalıdır. Çünkü evlilik hayatına başladıktan sonra, geri dönmek zordur ve kötü huylu kimsenin, bundan sonra düzeltilmesi de kolay değildir.

RESMİ NİKAHTAN ÖNCEKİ DİNİ NİKAH NE KADAR GEÇERLİDİR?

“Toplumun en çilekeş ve mağdur olan kesimi hangisidir?” diye sorsalardı ben, “bayanlar” derdim. Toplumun değişmesine göre bir bayanın ezilme ve mağdur olma şekli de değişmiştir.

Gelenekçi bir toplumda, kadın denince bir ev süpürgesi; globalleşen bir dünyada, kadın denince de bir iş makinesi gelir insanın aklına. Her iki toplumda da bazı bayanlar, içindeki itaat duygusundan dolayı ezilmişliğe razı olan bir acubeler fırkasından olmuşlar veyahut da ezilmemek ve direnmek için feminizm martavallarını okumuşlardır.



Kadın, İslam’da, evlilikte söz sahibi oldu

Sonsuzluk Yolculuğu'nda cinsellik

Dr. Bozdağ, 'ilköğretim çağına inen cinsellik nedeniyle zevk rezervleri erken tüketilen gençliğin geleceğinde tatminsizlik dönemi açıldığına' dikkat çekerek cinselliği anlattı:


Gelecek bilim, parapsikoloji, hipnoz, kader, din, hafıza gelişimi, ruhsal sağlık, öğrenme ve iletişim becerileri, bilgisayar, internet, siyaset bilimi ile ilgilenen herkes mutlaka bir şekilde Dr. Muhammed Bozdağ isimini duymuştur. Düzinelerce baskı yapan kitaplarından, TRT ekranlarına dek pek çok alanda onu görmek mümkün.


Bozdağ son olarak, Sonsuzluk yolculuğu ile seslendi okurlarına. İlk baskısı 100.00 adet gerçekleştirilen kitabın üçüncü bölümünü oluşturan Dünya Durağı'nın oldukça güncel olan ve çok sık tartışılan bir gerçeği irdeliyor. Söz konusu bölümü Haber7 olarak yazardan sizler için rica ettik. Ve işte söz hemen her ortamda karşımıza çıkan ve farklı boyutlara varan tartışmalara Bozdağ'ın gözüyle farklı bir bakış:

Evlenmekte çok faide vardır

Ve dahi evlenmekte çok faide vardır, tafsili kabil değildir, bazı faziletlerinden diyelim: Evveli dinini hıfz etmiş (korumuş) olur ve huyu güzel olur ve kârında (işinde) bereket olur. Ve dahi sünnet ile amel etmiş olur. Nitekim Peygamberimiz aleyhi's-salâtü ve's-selâm buyurur: "Nikâh edin ve çok evladınız olsun. Zira ben kıyamette ümmetimin çokluğuyla sair ümeme (ümmetlere) iftihar ederim."

Dahi faide-i kesîresi (çok faydası) vardır, söylesek çok olur. İmdi kişiye layık olan cemî-i hakkına riayet ede. Ve dahi hem dünyada ve hem de ahırette yüzü ak ola. Ve dahi bir kimse evlendiği zaman sual edip dinine kavi olanı ala, aslı yaramaz olanı almaya —ve eğer güzel dahi olursa-. Ve dahi malından ve hüsnünden (güzelliğinden) ötürü almaya zira sonra zelil olur. Nitekim Peygamberimiz aleyhi's-selâm buyurdu ki: "Bir kimse malından (ve hüsnünden) ötürü bir hatun alsa onun malından ve hüsnünden mahrum kalır. Ve bir kimse dininden ötürü bir hatun alsa Hak Taâlâ onun malını ve hüsnünü ziyade eyler." Ve bunun hakkında olan fezâili (faziletleri) söylesek söz çok olur, murat heman bir tenbihtir.

Zina eden erkek, zina ettigi kizla evlenebilir mi?

Bu mesele maalesef içinde yaşadığımız asrın yaygın bir bela ve vebasıdır. Neslimiz bütün çeşitleri ile bu belaya maruz ve müpteladır. Rabbimizden dileğimiz, cahiliye devri insanlarını bu beladan kurtardığı gibi, bizim insanımızı da kurtarmasıdır. Nur Suresi’nde tefsir alimleri tarafından, farklı yorumlarla anlatılan bir ayet var. Ayet şöyle diyor: “Zina eden bir erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkasıyla, zina eden bir kadın da zina eden veya müşrik olan bir erkekten başkasıyla evlenemez. Bu bütün müminlere haram kılınmıştır.” (Nur, 24/3) Zinakâr çiftin daha sonra birbirleriyle evlenmeleri sanki bu ayetin ruhuna daha uygun gibi. Böylece zina edilen kadın yüzüstü bırakılmamış olur. ‘Böyle bir çiftin evlenmesi, onların işlemiş olduğu günaha keffaret olabilir mi’ denecek olursa; o konuda kesin bir hükme varmak mümkün değildir. Çünkü ne Kur’an, ne de sahih hadisler arasında bunu ifade eden açık veya kapalı bir delil bulmak mümkün değildir. Yani bu mesele akılla çözülecek bir şey değildir. Bu, yalnızca Rahmet–i İlâhi’den ümit edilebilir.

Gençlere evlilik öncesinde eğitim veren okullar yaygınlaştırılıyor

Sivil toplum kuruluşları ve belediyeler evlilikle ilgili eğitim seminerlerini ücretsiz veriyor. Aileden sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu da aile bağlarını güçlendirmek, boşanmaları önlemek için ‘Ana-Baba Okulu Projesi’ni hayata geçirmeye hazırlanıyor.


Malezya, Kore ve Endonezya’da devlet politikası haline gelen ‘evlilik okulu’, Türkiye’de belediyelerin desteğiyle hayata geçiriliyor. Sağlam bir yuvanın eğitimli anne ve baba ile kurulacağını anlayan belediyeler, gençleri evlilik öncesinde eğitiyor. Şimdiye kadar danışmanlık şirketleri tarafından verilen eğitim seminerleri, sivil toplum kuruluşları ve belediyelerin desteğiyle ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. Bahçelievler’de evlilik okulu seminerlerine katılan ve sertifika alan Abdullah Tuğcu-Gülsüm Memiş çifti, evlenmeden önce aldıkları eğitimin faydalı olduğunu söylüyor. Aileden sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu da aile bağlarını güçlendirmek, boşanmaları ve kuşaklar arası çatışmayı önlemek için 1880 yılından beri ABD’de, 1929’dan beri ise Fransa’da uygulanan ‘Ana-Baba Okulu Projesi’ni hayata geçirmeye hazırlanıyor. Belediyelerin bünyesinde faaliyete geçecek proje ile iletişim bozukluğu giderilmeye çalışılacak, ebeveynler ile çocukları kişisel ve duygusal yönden geliştirilecek. TCK hazırlanırken taslak metinlerde yer almadığı halde tartışılan “zina yasası” ailenin önemini gündeme getirdi. Hayat Akademi’nin yürüttüğü evlilik okulu projesinin koordinatörü İdris Hızır, “İnsanlar, ehliyet almak için bile 2 ay kursa gidiyor. Aile gibi kutsal bir kurum inşa edilirken hiçbir kursa gerek duyulmuyor.” diyerek evlilik öncesi eğitime önem verilmesini istiyor. Bilinçsiz yapılan evliliklerde evde terör estiren bireylere rastladıklarına işaret eden Hızır, “Malezya, Kore ve Endonezya gibi ülkelerde 2 ay süren eğitimlere katılmayan gençler evlendirilmiyor. Türkiye’de de böyle olsun.” diyor. Sosyolog Yusuf Özkan Özburun ise son yıllarda aile kurumunda ciddi bir yıpranma olduğunu dile getiriyor. Türkiye’de insanların, Doğu ile Batı arasında sıkışıp kaldığını ifade eden Özburun, bireylerin modern ile geleneğin sentezini yapamadığını ve bu belirsizliğin kurulan ailelere de yansıdığını söylüyor. Evlenecek çiftlerin birbiriyle iletişim kurmasını isteyen Özburun, rastgele yapılan evliliklerin boşanma ile sonuçlandığını ve bu oranın yüzde 33’e çıktığını kaydediyor. Evlilikte anlayışlı olmanın çok önemli olduğuna dikkat çeken Özburun, çiftlerde bilinç düzeyi oluşturmaya çalıştıklarını vurguluyor. Ailelerde daha çok iletişim ve çatışma problemi ile karşılaştıklarını belirten sosyolog, eğitimin maliyetinin düşürülerek toplum geneline yayılmasını istiyor.

Güney sahilindeki yabancıyla evlilikler dramla bitiyor

Güney sahillerinde yabancı kadınlarla yapılan evlilikleri haftalık Aksiyon dergisi kapak yaptı. Genelde kendilerinden yaşlı yabancılarla yapılan evlilikler çabuk sarsılıyor ve çocuklar arada kalıyor.

Son yıllarda Türkiye’nin güney sahillerinde büyük bir akım halinde Türk-yabancı evlilikleri yaşanıyor. Ülkemize tatil için gelen yabancı bayanlar, sahil kasabalarında tanıştıkları Türk erkekleriyle evlenmeye karar veriyor. Ama bu evlilikler yaz bitince sarsılıyor ve çocuk da olunca iyice aile krizine dönüşüyor. Bu haftaki Aksiyon dergisinde Zafer Özcan imzalı kapak dosyasında, güneydeki evlilik hikayelerine dikkat çekiliyor. Türk gençleri en yaygın olarak İngilizlerle evleniyor. Onu Almanlar ve Hollandalılarla, İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya gibi ülkeler izliyor. ABD, Brezilya, Kenya, Rusya, Ukrayna hatta Uganda’dan da gelin var. Marmaris Nüfus Müdürlüğü kayıtlarına göre, ilçedeki evliliklerin yüzde 80’i Türk-yabancı evliliği.