Ailenin Temeli Evliliktir
Bugün toplumumuzun temel taşından aileden bahsetmek istiyoruz değerli dinliyeciler. Biliyorsunuz aile, anne, baba ve evlenmemiş çocuklardan meydana gelen en küçük insan topluluğudur. Evlenen çocuklar, yeni bir aile kurmak için aileden ayrılırlar, fakat aileden kopmazlar. Böylece aileler, bir zincirin halkaları gibi birbirine ulanır, birbirine güç ve destek olan sosyal bir doku meydana gelir.
Aile, milletin temelini oluşturur. Tıpkı bir binanın temeli gibi... Ya da biyolojik bir bünyedeki hücre gibi.. Binanın veya bedenin sağlamlığı temelin sağlamlığı veya hücrenin sağlıklı olmasıyla gerçekleşir. Dolayısıyla sağlam, güçlü, sağlıklı ve huzurlu bir toplum ancak sağlıklı bir yapıya sahip ailelerden oluşur. Bunun için ailelerin yozlaşması bir toplum için büyük bir yıkım ve büyük bir felakettir.
Ailenin temeli evliliğe dayanır. Dinimiz evlenmeye önem verip teşvik ederken boşanmayı asla hoş görmediğini bildirmiştir.
Aile sadece fıtrî olan, fizikî bir ihtiyaçtan dolayı kurulan bir müessese olmadığı gibi, hayatın maddî ihtiyaçlarını birlikte karşılamak için oluşturulan bir şirket de değildir. Aile, Allah'ın emri, Peygamberin kavli ile kurulan nesebi sahih nesillerle, toplumun huzurunu gerçekleştiren kutsal bir müessesedir. İste evlilik bu niyetle baslar ve ömür boyu devam ettirilecek bir anlayış üzere korunur.
Bunun için, evlilik müessesesinin korunmasında bu olayı gerçekleştiren eşlere önemli görevler düşmektedir değerli dinleyiciler…
Biliyorsunuz evliliğinizle hayatınızda yeni bir dönemi başlattınız. Bu dönem kutsal aile yuvasına geçiş dönemidir. Bu dönem içinde birbirinize karşı göstereceğiniz her güzel hareket sizlere Allah katında mükafatlar kazandıracaktır. Zira karı kocanın birbirine bir bardak su vermesi, hizmetinde bulunması, hatta içten bakması bile hayırlara vesile olan bir ibadettir.
Ayrıca sizlerin huzurlu olması, toplumun huzurunu gerçekleştirecek önemli bir olaydır.
Sizlerin şimdiki durumu, sakin bir denizde kayıkla yolculuğa çıkan iki kişiye benzer. Belki sonraları başkalarını da yani çocuklarınızı da bu kayığa alacaksınız.
Dikkat ediniz, yolculuğunuz aynı şartlarda , aynı şekilde geçmeyebilir. Devam eden zaman içinde bazen rüzgar, bazen bora, bazen fırtına çıkar... Kar, tipi basar... Denizin sakinliği bozulur... İçerden, dışardan tazyikler olur... Kayık sallanır... Sarsıntı geçirir... Böylesi günler için de kendinizi hazırlayacaksınız. Evlilik akdi ile bu tür güçlüklere birlikte göğüs germeye söz verdiğinizi unutmayınız. Sizin göreviniz hayatın her türlü hadiselerine karşı dayanışmanızı devam ettirmenizdir. Sorumlusu olduğunuz kayığı dalgaların kucağına bırakıp, suların insafsız derinliklerine terk etmek değil, bilakis kurtuluş sahiline çıkarmaktır.
Kadin ve Aile
Aile, milletin temelini oluşturur. Tıpkı bir binanın temeli gibi... Ya da biyolojik bir bünyedeki hücre gibi.. Binanın veya bedenin sağlamlığı temelin sağlamlığı veya hücrenin sağlıklı olmasıyla gerçekleşir. Dolayısıyla sağlam, güçlü, sağlıklı ve huzurlu bir toplum ancak sağlıklı bir yapıya sahip ailelerden oluşur. Bunun için ailelerin yozlaşması bir toplum için büyük bir yıkım ve büyük bir felakettir.
Ailenin temeli evliliğe dayanır. Dinimiz evlenmeye önem verip teşvik ederken boşanmayı asla hoş görmediğini bildirmiştir.
Aile sadece fıtrî olan, fizikî bir ihtiyaçtan dolayı kurulan bir müessese olmadığı gibi, hayatın maddî ihtiyaçlarını birlikte karşılamak için oluşturulan bir şirket de değildir. Aile, Allah'ın emri, Peygamberin kavli ile kurulan nesebi sahih nesillerle, toplumun huzurunu gerçekleştiren kutsal bir müessesedir. İste evlilik bu niyetle baslar ve ömür boyu devam ettirilecek bir anlayış üzere korunur.
Bunun için, evlilik müessesesinin korunmasında bu olayı gerçekleştiren eşlere önemli görevler düşmektedir değerli dinleyiciler…
Biliyorsunuz evliliğinizle hayatınızda yeni bir dönemi başlattınız. Bu dönem kutsal aile yuvasına geçiş dönemidir. Bu dönem içinde birbirinize karşı göstereceğiniz her güzel hareket sizlere Allah katında mükafatlar kazandıracaktır. Zira karı kocanın birbirine bir bardak su vermesi, hizmetinde bulunması, hatta içten bakması bile hayırlara vesile olan bir ibadettir.
Ayrıca sizlerin huzurlu olması, toplumun huzurunu gerçekleştirecek önemli bir olaydır.
Sizlerin şimdiki durumu, sakin bir denizde kayıkla yolculuğa çıkan iki kişiye benzer. Belki sonraları başkalarını da yani çocuklarınızı da bu kayığa alacaksınız.
Dikkat ediniz, yolculuğunuz aynı şartlarda , aynı şekilde geçmeyebilir. Devam eden zaman içinde bazen rüzgar, bazen bora, bazen fırtına çıkar... Kar, tipi basar... Denizin sakinliği bozulur... İçerden, dışardan tazyikler olur... Kayık sallanır... Sarsıntı geçirir... Böylesi günler için de kendinizi hazırlayacaksınız. Evlilik akdi ile bu tür güçlüklere birlikte göğüs germeye söz verdiğinizi unutmayınız. Sizin göreviniz hayatın her türlü hadiselerine karşı dayanışmanızı devam ettirmenizdir. Sorumlusu olduğunuz kayığı dalgaların kucağına bırakıp, suların insafsız derinliklerine terk etmek değil, bilakis kurtuluş sahiline çıkarmaktır.
Kadin ve Aile
Konular
- Aşkın Ölümü
- Allmanyda Ahlaksızlığın Boyutları
- Defterini Sırtının Arkasından alanlar!...
- merhaba
- Yerli Malı Kullanalım
- Kurban bayramı
- imanı korumak
- TEMİZ EŞ SEÇİMİ
- Flört evlilikleri mutsuzluk ve boşanma getirir.
- Temiz eşler temiz toplumda olur.
- yardım istiyorum ben evli2 çocuk annesiyim
- İnternet
- MÜSTEHCEN WEB SİTELERİ VE GÖZDEN KAÇAN GERÇEKLER
- Allah rızası için okuyun kardeşlerim!... (NAMAZ MESELESİ = İMAN MESELESİ)
- "Soğuk ve tipi önce zirveleri vurur"
- HARAMA NAZAR ETMEKLE AÇILIR ZİNA KAPILARI
- aklım karıştı
- Anne Karnında Ağız Dünyada NAMAZ
- Habis Ruhların ve Cinlerin Şerrinden Korunmak İçin Ne Yapılmalı ve Ne Okunmalıdır
- Hayat Yolu Düz Değil
- "Zulüm"
- Müslümanların Harama ve gühaha çabuk düşmelerinde İmanı zaifiyetin etkisi.
- "Evlilik,evcilik oyunu degildir"
- "Efendimiz'in iftihar edeceği nesil"
- Müslümanların Günah ve Haramlara düşmesinde haram lokmanın etkisi.
- Bir Günahla, Binlerce Günaha TÖVBE
- hak üzerine dair bir açıklama
- günah ve tevbe üzerine dair bir açıklama
- Çıplak Kadın Resimlerine Bakmanın Hükmü?
- Tövbem Kabul Oldu Mu?