Evlilik

Ev ve Evliliklerimiz

Allah’u Teala’nın bizlere gönderdiği Kur’an-ı Kerim, biz kullar için o kadar büyük kolaylık ki; kulların kılavuzu, yol göstericisi. Allah’u Teala’nın gönderdiği kılavuza uyarak, onu iyi okuyup, iyi anlayıp, hayatımıza aktarabilirsek ne yolumuzu şaşırırız, ne tökezleriz, ne perişan, ne bedbaht vede ne rezil, rüsvay oluruz. Yani bu o kadar zor iş değil. Biz kendimize azap edercesine, Allah’ın kanunlarına, yasalarına uymayarak, kendimize en büyük kötülüğü yapıyoruz. Allah’ın bizim ibadetimize ihtiyacı mı var? Tabiki hayır. Her zaman ve heryerde biz ona muhtacız. Zaten Mevla bütün kainatı bizim için yaratmamış mı? Bizim emrimize vermemmiş mi? Soluduğumuz havayı, içtiğimiz suyu, güneşi, ayı biz kulların rahat yaşaması için ne gerekiyorsa, hepsini bize bahşetmemiş mi? Bizim yapacağımız tek görevimiz, Mevla’ya iyi kul olup, O’na şükretmek.

YÜZ KİŞİYE DANIŞMADAN EVLENMEYECEĞİM

İsrail oğullarından biri kendi kendine dediki:

yüz insana danışmadan evlenmeyeceğim .Doksan dokuz kişi ile müşavere etti biri kaldı niyet etti sabah erken kim karşısına çıkarsa onunla müşavere edip görüşü ile amel edecekti.
Sabah oldu evinden çıktı bir deliye rastladı. bir kamışı at yapıp binmişti.böyle bir deli ile karşılaşması onu üzdü ama verdiği sözdende dönmedi ona yaklaştı.

Deli onun yakşaltığını görünce dediki: Sakın kendini koru atım seni tepmesin.

Fakat o kimse deliye şöyle dedi: Atını tut sana bir şey soracağım.

Deli durunca şöyle anlattı: İlkkarşıma çıkanla müşavere edeyim diye allaha ahd ettim.ilk olarak da sen karşıma çıktın.şimdi söyle!ben evlenmek istiyorum nasıl evleneyim?


Deli şöyle anlattı: Kadınlar üç çeşitti biri senindir.biri aleyhine çalışır .biride hem lehine hemde aleyhine olur .

Ali ile Fatma Boşanırken Neler Oluyor Bize Feryatları

HZ.YUSUF ELİMİZDEN TUTARDI

“Oğlum sen öğrencisin, okuyacaksın.. Daha evlenme çağın gelmedi. Elin kızlarını rahatsız etme.. Hayatlarıyla oynama!” derdi annem, öğrencilik yıllarımda; sık sık elimden tutar, gözlerimin içine bakarak bu uyarıyı yapardı.

Fakat her zaman ebeveynim başımda olamadı; kızlarla başbaşa kaldığım ve yoldan çıka yazdığımız durumlar da oldu; işte böylesi durumlarda Kur’an-ı Kerim’den uzanıp Hz.Yusuf elimden tutardı.. Belli oranda kendimi tuttuğum da bir gerçek..

Muhteşem Mutluluk Sarayları Kurabilirsiniz!!!

Belki yeni evlisiniz, belki de aynı yastıkta nice yıllar geçirdiniz. Zaman zaman eşinizle yaşadığınız tartışmaları, anlaşmazlıkları ve huzursuzluğu düşünüp, kendi kendinize şöyle sordunuz mu hiç:

"Acaba yanlış bir evlilik mi yaptım? Neden mutluluk çiçekleri açmasını beklediğim güzel yuvamda hazan mevsimini yaşıyorum? Yemyeşil ağaçlarımın yaprağı neden dökülüyor? Hani muhteşem bir mutluluğu doyasıya yaşıyacaktım? Neden huzursuzum, mutsuzum, şevksizim?"



Evlendikten bir süre sonra kendi kendine bu tür sorular sormayan kimse neredeyse yok gibidir. Evlenen insan, özellikle ilk günlerin renkli ve neşeli gülücükleri geçtikten sonra evliliğini sorgulamaya başlar.

Aile İçi iletisim

Aile toplumun en küçük birimi olmakla beraber, toplumu en fazla etkileyen kurumdur. Aile kurumunun temel islevlerinden biri de, ailedeki herkesin en verimli sekilde gelisimini yerine getirmektir. Gelisimin saGlikli sekli, her bireyin ihtiyacini mümkün mertebede karsilamaktir.

Aile içi iletisim de, bu ihtiyaçlardan biridir. Her ailede iletisim farkliliklar gösterir. Hepimizin kendi kisisel özelliklerimizden kaynaklanan iletisim biçimi vardir. iletisim biçimi farkli olsa da, önemli olan aile içi bireylerin birbirleriyle iletisim kopukluklari olmamasidir.

Önce ebeveynin aralarindaki iletisimin saGlikli olmasi gerekir. Zira yuvanin huzur ve güvenliGi çocuGun gelisimi ve ruhsal saGliGi için gereklidir. Anne,baba ihtiyaçlari hakkinda birbirleriyle ne kadar samimi, net, açik sekilde iletisim kurarlarsa çocuklar da bu oranda ihtiyaçlarini saGlikli ifade edebileceklerdir.

Aile Evden Gidiyor!!!

"GELİYORUM” DİYEREK GELENLERDENDİ. AYAK SESLERİ DUYULALI EPEY ZAMAN OLMUŞTU ZİRA. YERYÜZÜNDE OLABİLECEK EN KÖTÜ ŞEYLERDEN BİRİ OLUYOR, HAKİKAT GÜNEŞİNİN GURUB ETTİĞİ GARP DİYARINDA BAŞLAYAN KARANLIKLI BİR HALET ADIM ADIM BİZİM DÜNYALARIMIZA DOĞRU GELİYOR; AİLE EVDEN GİDİYORDU.

Ailenin evden gitmesi, çok şeyin elden gitmesi demekti. Bunun böyle olduğunu biliyordum. Zira, bu yöndeki bir dizi fiilî gözlemin ötesinde, ‘yüksek fikir alçalışları’nı keşif yolculuğunun en kritik dönemecinde karşımıza çıkan ‘kemal’ formülünün bir ucunun aileye çıktığını görmüş bulunuyordum. ‘Kemal,’ celâl ile cemalin buluşması, yani celâl içinde cemalin, cemal içinde celâlin varlığı ise, insan kemalini ancak aile içinde bulabilir demekti. Aile, celâl-cemal dengesinin bir mihveriydi.

Evliliğin Dinimizdeki Yeri

Temeli sağlam olmalı:


İnsan, yaratılmışların en üstünü, en şereflisidir. Dünya ve dünyanın içindekiler, canlı cansız herşey insan için yaratılmıştır. İnsan neslinin devamı da, erkek ve kadının evliliği ile ailenin kurulması ile mümkün olmaktadır.

Âilenin temelini karı-koca teşkil eder. Kadını zelil, erkeği sefil ve rezil etmeden, toplum içindeki yerlerini almasını sağlayan İslamiyettir.

Kadın ve erkeğin bir arada bulunmasının en güzel şekli, İslamiyete uygun bir evliliktir. Kurulan yuvanın başlangıçtan sonuna kadar huzurla devamı, erkek ve kadının görevlerini bilip buna göre yaşamaları ile mümkün olabilir.

Evliliği Yürütmek İçin

TÜRKİYE’DE ‘evlilik okulu’ adı altında hizmet veren özel veya resmî bir eğitim kurumu biliyor musunuz? Ben bilmiyorum, en azından duymadım. Bazı üniversite hocalarının özel çabalarıyla ‘ana baba okulu’ adı altında halka açık kurslar düzenlendiğini biliyorum, ancak gençleri evliliğe hazırlayan bir ‘evlilik okulu’ bilmiyorum.

Amerika’da ve Avrupa ülkelerinin çoğunda değişik isimler altında hizmet veren evlilik ve ana baba okulları oldukça yaygın. Evlenmeye niyetli nişanlı veya sözlü gençler önce bir ‘evlilik okulu’nun kurslarına katılıyorlar. Burada evli çiftlere aile olmanın getireceği sorumluluklar, karşı cinsin psikolojisi, ‘ben’ kişiliği ile ‘biz’ kişiliğini ayıran sınırlar, eşler arası uyum, ailede iş bölümü, ortaya çıkan anlaşmazlık problemlerinin çözümü, arkadaş-akraba-komşu ve iş ilişkileri, ev ekonomisi gibi temel konular anlatılıyor. Amerika’da master yaptığım yıllarda sık sık bu okulları ziyaret etme ve derslerine katılma fırsatı bulmuştum.

Evliliğin gayesi nedir?

"Benim size sorum eşler arasındaki kıskançlıkla ilgili. Eşimin bilgisayar şirketi var. Ben de şu anda 2 haftadır bu şirkette çalışmaya başladım. Eşimin bayağı değiştiğini gördüm. Öncelikle namazlarını aksatıyor (Bunu anlıyordum zaten). Özellikle bayan müşterileriyle samimi bir şekilde konuşuyor. Yapı itibariyle zaten sıcak kanlı birisidir. Ama bayanlarla bu şekilde samimi konuşmaları beni çok ama çok ama çok rahatsız ediyor.

Daha önce uyarmıştım. İsimle hitap etme, hanım de diye o zaman biraz değişmişti. (Bir dönem yine işyerinde çalışmıştım) Şu anda kıskançlık krizine giriyorum diyebilirim. Bunu ona belli etmemeye çalışıyorum. Ama içim içimi yiyor.

Sürekli Rabbime sığınıyorum. Allah’ım bana doğru yolu göster diye. Bu kıskançlık haklı bir kıskançlık değil mi? Eşimi nasıl koruyabilirim? Önceden bayanlarla aynı ortamda bile çalışmak istemediğini söylerdi. Şimdi bazen tokalaştığını bile söylüyor. Eşimle ne şekilde konuşmalıyım? Lütfen bana yardımcı olun. Kendi duygularımı nasıl bastırabilirim? NE
YAPMALIYIM? Cevap verirseniz çok sevinirim. Çünkü gerçekten kendimi iyi hissetmiyorum."

Evlilik ömrü uzatıyor

Sadece bedensel sağlığa odaklanmanız yetmez. Duygusal ve zihinsel sağlığın da önemli olduğunu gösteren yüzlerce çalışma var.

Bu çalışmaların ortak noktası, zihinsel sağlık için güçlü sosyal bağların çok önemli olduğudur. Güçlü sosyal ilişkiler, sağlıklı yaşlanmanın başlıca unsurlarından biridir. Sosyal bağlarınız, ilişki ağınız en az kolesterol, hipertansiyon veya kan şekeriniz kadar önemlidir.

EVLİLİK kurumu, sosyal ilişki ağınızın önemli bir parçasıdır. Evlilik, yaşam kalitesi ve süresi üzerinde etkili bir faktördür. Özellikle erkeklerde evli olup olmamak, yaşam kalitesini derinden etkiler. Evli erkekler, bekár erkeklere oranla daha az hastalanır. Duygusal ve bedensel açıdan kendilerini daha iyi ve mutlu hisseder. Bekar erkeklerde yaşlılık sorunları daha erken yaşlarda ortaya çıkıyor ve çoğu kez daha ağır seyrediyor.

İSLAMDA EVLENMENİN HÜKMÜ

İslamda evlenmenin hükmü üç kısımdır: Vacip, sünnet ve mübahtır.



1- Bir kimsenin şehveti galebe çalıp günaha girmekten endişe ederse evlenmesi vaciptir.

2- Bir kimse şehvet hissine sahip olur, fakat iradesi kuvvetli olduğundan günaha girmesi söz konusu olmazsa maddi durumu müsaid olduğu takdirde evlenmesi sünnettir. Peygamber (sav) şöyle buyuruyor: "Ey gençler cemaatı! Sizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü evlenmek gözü haramdan en çok çevirici ve ırzı en ziyade koruyucudur. Evlenmeye gücü yetmeyen oruç tutsun. Çünkü oruç onun için şehvet kırıcıdır" (Buhari, Müslim). İmam-ı Şafii (ra) şöyle diyor: "İradesi kuvvetli olduğundan harama girmekten endişesi olmayan kimsenin evlenmeyip ibadetle meşgul olması daha iyidir. Çünkü Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de Hz. Yahya'yı "Hasun" –kadınlara karışmayan- kelimesiyle meth ve sena ediyor."

ÂİLEDE SAADET PRENSİPLERİ

*Aile seâdeti, eşler arasında karşılıklı sevgi, saygı, hürmet ve anlayış esasına dayanır. Birbirlerine karşı olan vazifelerin bilinmesi ve yapılması şarttır.

*Erkek, evine her zaman güleryüzle ve selâm vererek girmelidir.

*Kadın da, akşamleyin yorgun bir şekilde işinden dönen kocasını, kapıda güleryüz ve tatlı bir edâ ile "hoş geldiniz!" diyerek karşılamalı, hal ve hatırını sorarak gönlünü almalıdır.

*Kadın, her sabah efendisini evinden uğurlarken de, yine güleryüz ve nezâketle kapıya kadar uğurlamalı ve hakkında hayır duâda bulunmalıdır.

Evlenmek mi Aile Kurmak mı?

EN BÜYÜK SAVAŞLAR nerede oluyor? Irak’ta mı, Filistin’de mi? En büyük incinmeler nerede yaşanıyor? Atılan bir kurşunda mı? Yıkılan bir evin altında kalmakta mı?

En büyük mutluluklar nerede yaşanıyor? İnsanın cenneti neresi? Bir tatil diyarı mı? İş yerlerinde geçirilen zamanlar mı? Sessiz bir orman mı?

İnsanın cenneti ve cehennemi neresi? Öyle bir yer var ki, insanın hem cenneti, hem cehennemi oluveriyor. En büyük mutlulukların sahnesi olabildiği gibi, bir anda en büyük savaşların meydanı oluveriyor. Cennetten cehenneme, cehennemden de cennete anlık geçişler oluyor. Ânında cennet ânında cehennem kurulabiliyor burada.

Hayatta maddi-manevi başarısızlığa iten alışkanlık; 31!

AŞAĞIDAKİ İBRETLİ HİKAYEMİN SABIRLA OKUNMASI, BÜTÜN GENÇLERİN FAYDASINA OLACAKTIR.

Bu sayfada yapılan açıklamalar gerçekten doyurucu; konu ile ilgili bütün meseleler toplanmış.
Şunu ifade etmek istiyrum ki; masturbasyonun zararları ile ilgili yapılmış olan bütün açıklamalar doğrudur, yaşayan birisi olarak tasdik ediyorum.

Şu an yaşım 36 ve iki çocuk sahibiyim.

Maalesef, benim bu kötü ilgim bayağı küçük yaşımdan beri vardı. Sebebi ise zannımca, benden 6 yaş büyük abimin çekinmeyerek benimle çok şeyi konuşması ve dediğim gibi, çok küçük -belki 6- yaşımdan beri dikkatimin o tarafa çekilmesi olabilir. Başka da bir sebebe ulaşamıyorum.