İnternet, Gençliği Nasıl Mahv Ediyor

İSTANBUL’da pek farkedilmiyor, Samsun’a gittiğimde dikkatimi çekmişti. Taşra şehirlerinde pıtırak gibi internet kafeleri açılmış ve lise gençliği akın akın buraları dolduruyor. Cihazların başına geçiyorlar, tuşlara basıyorlar ve saatlerce vakit geçiriyorlar.

Ne yapıyor bu gençler? İlim, sanat, kültür, araştırma mı yapıyorlar?

Heyhat!..

Bir kısmı internetten ders çalışmak için yararlanıyor. Bir kısmı hocaların verdiği konularda bilgi topluyor...

Gerisi boş ve zararlı şeyler.

Zihni açmak bir tarafa, bulandıran oyunlar.

Çat çat çat... Saatlerce süren gevezelik ve zevzeklik...

Merhum Osman Yüksel Serdengeçti’nin “Bir Nesli Nasıl Mahvettiler?” adında bir kitabı var. 1950’li yıllarda basılmış. O zaman bilgisayar ve internet yoktu. Genç nesiller asıl zamanımızda mahv ve perişan oluyor.

Bilgisayar hem çok faydalı bir cihaz, hem de çok zararlı...

Çocuklarımızı bunun zararlarından nasıl koruyacağız?

Hrant Dink’i vuran delikanlı, yüzyüze tanımadığı, sadece internetleştiği chat arkadaşına “Yarın bir adam vuracağım...” demiş. Arkadaşı inanmamış, “gırgır geçiyor” sanmış.

Okullar ve öğrenciler durup dururken bozulmadı. İnternet...Çeşitli muzır ideolojiler... Uyuşturucu mafyası... İslâm’ı ülke, devlet ve millet için büyük bir tehdit ve tehlike olarak gören güçlü lobiler... İki kimlikliler...

Chat... Chat....Chat...

Terbiyeli ve Efendi,
Liseli Bir Genç

LİSEDE okuyan 17 yaşında bir genç var. İstanbul’da annesi ile birlikte yaşıyor, babası yurtdışında. Bu gencin birtakım özellikleri var, sayayım:

(1) Terbiyeli ve efendi bir gençtir.

(2)Sigara içmez, uyuşturucu kullanmaz.

(3) Küfr etmez, müstehçen lâflar sarf etmez, daima edebli şekilde konuşur.

(4) Okulda ve okul dışında laubalilik, serserilik, itlik yapmaz.

(5) Okul içinde ve dışında gömlek yakasını gevşetip kravatını yular gibi sarkıtmaz, gömleğinin eteklerini pantolonun dışına çıkartmaz.

(6) Büyüklerine ve hocalarına saygı gösterir, kimsenin aleyhinde konuşmaz, hele öğretmenlerine “İnek Hüsnü... Sıfırcı Kabak Kemal... Derbeder Erol...” gibi lakaplar takmaz.

(7) Kesinlikle argo lisanı kullanmaz.

Yukarıda saydığım hasletleri ve faziletleri dolayısıyla okulun bütün idarecileri ve öğretmenleri bu genci severler ve takdir ederler.

Ha, bu delikanlının bir özelliği daha var, onu da yazayım:

O, Türkiyeli değildir. Annesi ve kardeşleriyle birlikte Çeçenistan’dan ülkemize iltica etmiştir (sığınmıştır.)

Bilmem anlatabildim mi?

Mehmet Şevket Eygi