Diplomatların Mata Hari korkusu

1940'larda Rus gizli polisi, Moskova'daki diplomatları oltaya düşürmek için çok iyi eğitilmiş kadın casuslar kullanmış. Yunan Büyükelçi Athanas Politis'in evlendiği kadın NKVD ajanıymış.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlara casusluk yaptığı sanılan Macar asıllı İngiliz Lady Effingham yahut Malwina Gertler'in, dönemin Londra büyükelçisi Tevfik Rüştü Aras'ın da aralarında yer aldığı pekçok diplomatla ilişki içinde olduğu ortaya çıktı. MI5'e göre İngiliz bir aristokratla evlenen ve Lady Effingham adını alan Malwina Gertler, Aras'la da yakın arkadaş imiş. Delil yetersizliğinden serbest bırakılan Lady Effingham, eşinden ayrılarak Avustralya'ya yerleşmiş. Hürriyet'ten Faruk Zabçı'nın haberine göre 'Manci' lakaplı Effingham'ın yargılanması sırasında avukatı Tevfik Rüştü Aras'a bir mektup yazarak ilişkisinin mahiyeti hakkında bilgi istemiş. Aras ise, “Onla ilişkilerim tamamen sosyal bir çerçevededir. Benden hiçbir zaman gizli istihbarat almaya kalkışmadı. Sohbetimiz mutfak ve çocuk bakımıyla ilgiliydi ve benle bu konularda sık sık konuştu” demiş.

LADY'E ÇOCUK BAKIM DERSİ

“Atatürk'ün Dışişleri Bakanı” olarak anılan Tevfik Rüştü Aras, 13 yıl Dışişleri Bakanlığı yaptı. Aras, İnönü döneminde Ali Fethi Okyar'dan boşalan Londra Büyükelçiliği'ne atanmıştı. 1939-1942 yılları arasında Londra Büyükelçiliği yapan Aras, yerini eski başvekil Rauf Orbay'a bırakarak emekliye ayrılmıştı. Acaba Aras, Lady Effingham'la ilişkisi nedeniyle mi tedbiren büyükelçilik görevinden ayrıldı? Muhtemelen İngilizler, Lady ve Aras arasındaki sosyal ilişkiyi Ankara'ya bildirdi. Kurt bir diplomat olan Aras'ın devlet sırlarını ifşa etmek yerine çocuk bakımından söz ettiği daha akla yatkın. Aras, merhum Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'nun kayınpederi idi.

AŞKI TERCİH ETTİ

Gizli servislerin, istihbarat için kadın casus kullandıkları bir gerçek. Kadın casusların önemi, Soğuk Savaş döneminde daha da arttı. Özellikle Sovyet Rusya döneminde NKVD ve KGB, Moskova'daki diplomatları ağlarına düşürmek için “kadın casus” eğitimine büyük önem verdi. Kadın casuslar daha çok, sanat dünyasından, balerinler, dansçılar ve şarkıcılardan seçiliyordu. Ruslar, oltaya düşürmek istedikleri diplomatların dilini çok iyi konuşan ve kültürlerine vakıf olan kadın casuslar yetiştiriyordu. Türkiye'de casusluğun cezası Batılı ülkelere göre daha sert. Yanı sıra Türklerin kişilik olarak son derece kuşkucu olmaları, oltaya düşürülmelerini zorlaştırıyor. Öte yandan yakın döneme kadar, diplomatların yabancı uyruklu kadınlarla evlenmeleri yasaktı. Böyle durumlarda diplomat, ya mesleği ya evliliği tercih ediyordu. Mesela ünlü işadamı Bercis Morova, Paris'te iken tanıştığı Mişlin Hanım ile evlenebilmek için diplomatlık mesleğinden ayrıldı. Ünlü siyaset adamı Kamran İnan da yabancı uyruklu bir hanımla evlendiği için Hariciye'den ayrıldı. Halen MİT mensuplarının yabancılarla evlenmeleri yasak. Hatta MİT personeli, amirleri tarafından verilen emir veya bilgi dahilinde yabancılarla görüşebilirler

MADAM POLİTİS BAŞKÖŞEDE

Bir Türk büyükelçisinin aşk yüzünden adının karıştığı casusluk vakası yok. Ama 1940'larda Yunanistan'ın Moskova Büyükelçisi Atanas Politis'in Elena isimli sarışın bir NKVD ajanıyla evlendiği biliniyor. Atanas Politis, Moskova'daki yabancı elçiler arasında en kıdemlisi olduğu için, verilen davetlerde mecburen Madam Politis başköşeye oturtulurmuş. Moskova'da NKVD ajanlarıyla evlenmiş Amerikalı diplomatlar bile var. Rus gizli servisleri Arap diplomatlara mavi gözlü ve sarışın Rus kızları, Amerikalı ve Avrupalı diplomatlara ise siyah saçlı Gürcü kızlardan seçilmiş kadınları musallat edermiş. Türk diplomatlar, Türk gizli servisi tarafından ciddi şekilde izlendikleri için, oltaya düşmeleri zormuş. Sosyal hayatları şüphe çeken ve olumsuz davranışları görülen diplomatlar Ankara'ya gönderilerek pasif görevlere atanırmışlar.

TÜRK BAŞKAVAS OLTADA

Türk büyükelçileri oltaya düşüremeyen Rus gizli servisi, oltayı daha küçük balıklara atıyor. Bu küçük balıklar, kavaslar veya mahalli sekreterlerdi. Personelden ağa düşerek Rus gizli servisine bilgi aktaranlar bile olmuş. Mesela Hüseyin Ragıp Baydur'un Moskova Büyükelçiliği döneminde yanında götürdüğü, başkavaslığa kadar yükselen Hasan Efendi'nin NKVD'ye çalışan bir kadınla evlendiği ortaya çıkmış. Bir süre evliliğini gizleyen Hasan Efendi'nin durumu daha sonra anlaşılmış. Başkavas Efendi, Baydur'un yanısıra Faik Zihni Akdur(Güneri Civaoğlu'nun kayınpederi) ve Selim Sarper döneminde de görevdeymiş. Başkavasın işine son vermek yerine yanlış bilgiler aktarması tercih edilmiş. Aynı dönemlerde, Rus şoförler yerine Türkiye'den getirilen bir şoför de kadın ajan ağına düşmüş. Büyükelçilik, şoföre Rusça öğretsin diye öğretmen isteyince olanlar olmuş. NKVD ajanı öğretmen şoförün aklını başından almış. Rus kadınla evlenen şoförün hareketleri kuşkulu bulununca geri gönderilmiş.

KADIN CASUS, CEMAL PAŞA'NIN KARARGAHINDA

Yakın tarihimizden bir başka örnek ise, I. Dünya Savaşı sırasında Suriye, Lübnan ve Filistin havalisinde İngilizlere çalışan NILI(Netzah Yisrael Lo Yeshaker) adlı bir Yahudi-Siyonist casusluk teşkilatı. Özellikle kadın fahişeler kullanan örgütün ünlü isimlerinden Sarah Aaranson'un, Suriye Valisi Cemal Paşa'nın karargahına sık sık girip çıktığı, hatta Türk dostu bir Yahudi olarak tanındığı biliniyor. Bu kadın casus, Osmanlı ajanları tarafından sorguya alındığında arkadaşlarını ele vermeyerek intihar etmiş. Cemal Paşa'nın metresi olduğu söylenen yabancı kadınlardan biri Linda Susok'tu. Bayan Susok'un Cemal Paşa'dan bir çocuk sahibi olduğu ve bu çocuğun tıpkı babasına benzediği, 1950'lerde Beyrut'ta görev yapan Türk diplomatlar tarafından hep anlatılırmış. Ama Susok'un Osmanlı aleyhine casusluk yaptığına ilişkin bir bilgi yok.

...

UFO'lar diplomatın gizli evliliğini ortaya çıkardı

Türk diplomatlara getirilen yabancı kadınlarla evlenme yasağı üzücü olaylara da sebep oluyormuş.

(E) Büyükelçi Kemal Girgin anılarında böyle bir olay anlatır: “Bir konsolosluğumuzdan bir şifre geldi. Özetle, 'Dün gece buranın semalarında Türkiye yönüne hızla gitmekte olan uçan daireler gördüm. Bu bir görüş hatası olamaz, çünkü eşim de benim gibi bunları gördü' deniyordu. Anlaşılan işsizlikten sıkılan konsolosumuz 40 yılda bir bakanlığın dikkatini çekmek için, heyecanlı tarzda şifre göndermişti. Telgrafta ilginç olan husus, bekar olan konsolosun Avrupa'da görevliyken oralı bir hanımla gizlice kilise nikahıyla, bakanlığın iznini almadan (zaten yabancılarla evlilik o sırada yasaktı) evlenmiş olduğunu ortaya çıkardı. Zavallı, bir işgüzarlık yapmak isterken kendini ele vermiş oldu.”

EŞİNİ KAPTIRIYORDU

Girgin, olayın devamını şöyle anlatıyor: “Galiba 'sen bu evliliği kitabına uydur' dendi. Adamcağız Türkiye'ye dönünce kapıcısını ikna etmiş ve bu yabancı hanımı kağıt üzerinde onunla evlendirip Türk vatandaşlığına sokup, ardından boşatıp sonra, kendisiyle nikah yapma planını uygulamaya koymuş. Gelin görün ki işler yolunda gitmemiş. Sözde nikah masasında kapıcı, kadından hoşlanmış ve 'ben boşanmam illa ki gelsin bana karılık yapsın' demeye başlamış. Bizim konsolos, sevgili karısını az daha paylaşmak durumuna düşüyormuş. Al takke ver külah kapıcıyla sıkı bir pazarlık sonucu yüklü para verilerek adam yola getirilmiş ve boşanmışlar, kadıncağız da paçayı kurtarmış. Başka hülle işleri de daha emin olsun diye kadın bazen diplomatın bekar kardeşiyle nikahlandırılıp Türk vatandaşlığını aldıktan sonra, boşanıp diğer kardeş diplomatla evlenerek yürütülmüştür.”

17.09.2006
ABDULLAH MURADOĞLU
Yeni Safak

* * *

NOT: Filistinde birinci dünya savasina ve kurtuluş Savaşı'na katılan kumandanlardan Cevat Rıfat Atilhan'ın 1917 de filistinde cökerttigi casusluk sebekesi ile alakali bir eseri Yahudi Casusu Suzy Liberman basliginda sitemizden okuyabilirsiniz.