Aile

KIZ ÇOCUKLARI VE BABALAR

Evlat sahibi olmak güzel şey. Anne-babalar olarak, evladımızı kız veya erkek olarak tercih etme peşinde ve ayrım yapma durumunda değiliz şüphesiz. Ama onlar farklı yaratıldıkları için, biz de bu farklılığa dayalı bir gelişim, eğitim ve terbiye süreci uygulamak mecburiyetindeyiz. Diğer taraftan, anne ve babalar kız ve erkek çocukların farklı yaradılışına uygun tavırlar geliştirmeli, her iki cinsin farklı tabii ihtiyaçlarını dikkate almalıdır.

Aile Evden Gidiyor

“GELİYORUM” DİYEREK GELENLERDENDİ. AYAK SESLERİ DUYULALI EPEY ZAMAN OLMUŞTU ZİRA. YERYÜZÜNDE OLABİLECEK EN KÖTÜ ŞEYLERDEN BİRİ OLUYOR, HAKİKAT GÜNEŞİNİN GURUB ETTİĞİ GARP DİYARINDA BAŞLAYAN KARANLIKLI BİR HALET ADIM ADIM BİZİM DÜNYALARIMIZA DOĞRU GELİYOR; AİLE EVDEN GİDİYORDU.

Siz boşanıp ayrıldınız peki, ya çocuklar?

Modernizmin dayattığı ilişkiler ağı iç huzuru sarsıyor. “Kriz” yaşayan ebeveynlere soruyoruz: Boşanma kararını almadan önce yapılabilecek her şeyi yaptınız mı? Bunun çocuğunuzu nasıl etkileyeceğini düşündünüz mü?

Boşanma, çeşitli nedenlerden dolayı, eşlerin aralarında var olan nikâh akdini bozmaları, evliliklerini sona erdirmeleri ve ayrılmaları şeklinde tanımlanabilir. Günümüzde boşanma olayları maalesef gerek dünyada gerekse ülkemizde hızlı bir artış göstermektedir.

Ahh..bu kadınlar...

Pakize suda'nın kadınlar hakkındaki yorumu

* Bütün kadınlar birbirlerini rakip olarak görürler
Birbirlerini kıskanmaları için aynı meslekten olmalarıyla da menfaatlerinin çatışması falan
şart değildir Ortalıkta kendilerinden başka kadınların da dolaşıyor olması,kıskanmaları için yeterli bir sebeptir. Yolu kadınların görev yaptığı bir yere, örneğin bir banka şubesine düşen bir kadın, gördüğü muameleden bunu şıp diye anlayabilir.

* Bütün kadınların mutlaka koşulacak şartları vardır. "Seninle evlenirim ama...","dediğini yaparım ama..."

AİLE İÇİ İLETİŞİM PROBLEMLERİNE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Hayat standardında görülen olumlu gelişmeler, modern toplumlarda mutluluk sağlamaya yetmemiştir. Hayatı kolaylaştıran türlü türlü cihazlar, kişilere mutluluk verecekleri yerde bazen eksiklikleriyle ciddi mutsuzluklara sebep olabilmektedir. Modern toplumlarda şayet eşler birbirlerine destek olamazlarsa, aslında kolaylaştırılmış gibi gözüken hayat şartları, ağır bir yük olarak omuzlarına yüklenmektedir.

Ezcümle, “hayat, ancak eşlerin birbirine kolaylaştırmasıyla kolay, zorlaştırmasıyla da zordur” dersek mübalağa etmiş olmayız inancındayız. Bu yazımızda, aile içi iletişim problemlerinden birine, bazı örnekler aktararak -son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)’in hadisleri ve uygulamaları çerçevesinde birtakım tavsiyelerde bulunacağız.

Erkeğin Kadına Karşı Vazifeleri

Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri Mârifetnâme isimli kitabında özetle buyuruyor ki:

1- Ona karşı her zaman güzel huylu olmalı.

2- Ona her zaman yumuşak davranmalı.

3- Eve gelince, hanımına selâm vermeli.

4- Ona, tenhada, sevdiğini söylemeli.

5- Üzüntülü görünce, hâlini sormalı.

6- Her şeyde gönlünü almalı.

7- Çocuk terbiyesinde, ona yardım etmeli.

8- Memleketinde, âdet olanları giydirmeli.

9- Mümkünse, iyi şeyler yedirmeli.

10- Hanımını dövmemeli.

Eşimle Anlaşamıyorum(!) diyenlere..

Eşimle anlaşamıyorum!

Eşlerin anlaşamamasının üç sebebi vardır:

Mânevî sorunlar, maddî sorunlar ve çevrenin etkisi.

Allah insana öyle bir beyin vermiş ki, problemlerin bütününü çözebilir.

Eşler arasında maddî durum sorun olmamalı.

Durum ortada. Ne kazanıyorsak, onu yiyeceğiz. Bu dünyada pek çok fakir zevk içinde, huzurla yaşamıştır.

Pek çok zengin de rahat bir nefes alamadan göçüp gitmiştir.

“Et getir, ekmek getir, baldan da haberin olsun. Et yok, ekmek yok, halden de haberin olsun.”

EŞİNİZE ÖZEL ALAN BIRAKIN

Ayten Durmuş

Evlenen insanlar, eşlerinin kendilerinden tamamen ayrı şartlarda, ayrı değer ölçüleriyle yetiştiğini bilmeliler. Bu sebeple uyduğumuz ve mutlaka uyulması gerektiğini düşündüğümüz değer ölçüleri için eşimize biraz esnek bir alan bırakmalıyız. Çünkü onun da bize göre çok farklı değişmez değerleri bulunabilir.

Bildiğiniz gibi insan bir günde yetişmiyor. Yılların emeğiyle hazırlanan insan binasını öyle kolay kolay değiştiremeyiz. Bu arada, evlendiğimiz insanı bizim değerlerimizi onaylasın ve bundan başka bir talebi, farklı düşünce biçimleri de olmasın diye alıp almadığımızı, eğer böyle yapmışsak haklı olup olmadığımızı, haklı isek hangi hususlarda haklı olduğumuzu bir kere daha düşünmeliyiz.

Ailenin Post Modern Düşmanları

Çocuğa kim demiş küçük bir şey


Bir çocuk belki, en büyük bir şey Abdülhak Hamid


Anne-babaya çocuk Allah'ın bir emanetidir. Biz Allah'a karşı çocuklarımızın terbiyesinden mesuluzdur. Çocuk yetiştirmek zor, bir o kadarda hayatımıza farklı tatlar katan bir güzelliktir. Annebabanın çocuğuna karşı vazifesi yalnız onu beslemek giyindirmek barındırmak korumak değil onu Allah'ın rızasına uygun bir şekilde terbiye etmek, çocuğu hayata hazırlamaktır. Bu noktada aileye büyük görevler düşmektedir. Çocuğa iyi bir eğitim vermek için çocuğun bütün yönlerini dikkate almak zorundayız. Çocuğun fiziksel, sosyal, duygusal, ruhsal yönlerini dikkate alınmayan ve bu yönlerde eğitim verilmeyen bir eğitim metodu nakıs kalacaktır. Çocuk eğitimin önemli bir parçası da çocuğa gelişim dönemlerine uygun bir din eğitimi vermektir.

Âilemizi Ateşten Koruyabilmeliyiz

Hamza Er

"Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır." (66/Tahrim 6)
Buhari'de İbn Ömer'den rivayet olunduğuna göre, Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur: "Hepiniz yöneticisiniz ve yönettiklerinizden sorumlusunuz. Hükümdar halkından, erkek ailesinden, kadın kocasının evinden ve çocuklarından sorumludur."
Acaba bu ayet tüylerimizi diken diken yapıyor mu?, Yüreklerimizde endişenin, sıkıntının oluşmasına sebep olabiliyor mu?, "Beni yaratan, yoktan var eden Rabbimin bu dehşet ikazından, mesajından dolayı neler yapmam lazım" diyebiliyor muyuz?

Gelin - Kaynana ilişkileri

İnsan hayatının en önemli olaylarından biri olan evlilik, yaşamın en verimli çağında zenginleşmesine veya çoraklaşmasına yön veren bir dönüm noktasıdır.
Elbetteki huzur ve saadet dolu bir aile yuvasında en büyük rol kadına düşmektedir. Kadın aile hayatını cennetin küçük bir numunesi haline getirebilir. Bediüzzamanın şu veciz tespiti bu görüşü destekler niteliktedir. "Her insanın küçük dünyası, belki küçük bir Cenneti kendi hanesidir."
Evlenmiş olan bir çift artık toplumun bağımsız birimidir. Evlilik sadece karı-koca arasında olmaz. Günümüzde, kayınvalide, görümce, kayın vs. evlilikte mutluluğun oluşmasındaki vazgeçilmez unsurlardır. Genç çift, aile dışındaki kişilerin, ailenin mutluluğunu olumsuz yönde etkilenmesine ve aile bağımsızlığını korumaya özen göstermelidir. Gelelim günümüzde yaşanan gelin-kayınvalide ilişkilerinde yaşanan sorunlar ve çözüm yollarına...

Ceyar artık bizden biri

Hayat ne kadar da hızlı değişmekte veya değiştirilmekte. Bu başkalaşım öyle derin ve sessizden yaşanıvermektedir ki, hayatı arada bir geçmişle kıyaslayanların dışında kimselerin dikkatini çekmez.
İki günü birbirine eşit olan ziyandadır, prensibine inananlar için dönüşüm bir gerekliliktir. Daha doğru ifadeyle bilgi ve birikimin ışığında yaşanan terakki. Tabii bunun hayatın her alanında yaşam bulması gerekmektedir.
Tüm bunları yaşarken hayata ve değerlere ilişkin sorgulamanın realist bir şekilde yapılması gerekmektedir. Küreselleşen -ya da öyle iddia edilen- bir dünyada bize çeşitli yollardan gelen düşünceler, yaşam biçimleri derin bir sorgulama ve yargılama mekanizmasının süzgecinden geçmek zorunda. İnanç olarak, kültür olarak, yaşanan coğrafya olarak aradaki farklılıkların toplumların düşünüş ve yaşayış biçimlerini belirlediği unutulmamalıdır.

Aile yapısı sağlam olmayan milletler ayakta kalamaz

Bugün özellikle Batı’da aile can çekişmektedir. Batılılaşma hevesiyle, manevi değerlerimizi terk edip, meydana gelen boşluğu Batı’nın yaşayışı ile doldurduğumuz için, biz de aynı tehlike ile karşı karşıyayız. Halbuki, sağlam bir aile yapısı olmayan bir milletin, bir devletin ayakta kalması mümkün değildir.

Aile, insanların doğup büyüdüğü, yetişip geliştiği ve terbiye gördüğü önemli bir birimdir. Büyük-küçük, bütün fertlerinin olgunlaştığı bir hayat okuludur. Aile içerisinde bireyler, birbirinin bilgi ve tecrübesinden faydalanır. Bu faydalanma bir ömür boyu devam eder.

ACİL B rh (+) KANA İHTİYAÇ VARDIR...BURSA....

Merhaba sevgili kardeşlerim...
14 Kasım Saat 09:00 a kadar B rh + kaba ihtiyaç vardır...
Bağışta bulunmak isteyen kardeşlerimiN 05434497604 nolu telefonu arayarak Salih YILDIZ isimli kardeşimle irtibata geçmelerini dilerim..
Yardımlarınız ve dualarınız için Allah RAZI olsun...

HAYATINIZI YAŞIYORMUSUNUZ YOKSA SADECE SEYİRCİMİSİNİZ?

Hayatı biriktiremezsiniz;
ya her anını yaşayacaksınız,
ya da ziyan edeceksiniz.

AKŞAMLARI NE YAPIYORSUNUZ?
Dümdüz bir soru size: Akşamları evde ne yapıyorsunuz?

Koltuğa uzanıp, hiç tanımadığınız Amerikalı dedektiflerle, hiç
tanımadığınız Amerikalı haydutları mı kovalıyorsunuz?
Yoksa yerli dizilere kaptırıp hiç bilmediğiniz konaklarda yaşanan
hayatları mı seyrediyoruz?

Dört saat televizyon seyretmenin sekiz saat çalışmak kadar beyni yorduğunu
biliyor musunuz?

İki türlü hayat var:
1. Yaşanan hayat,
2. Seyredilen hayat,